Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 332 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Adem Ata ve Havva Ana'dan Şetdat'a, Süleyman Peygamber'den Cemşid'e, Büyük İskender'den Hızır'a, Türkmen halkının köklerinden Dede Korkut'un mezarına, Köroğlu'ndan Necmettin Kübra'ya, Novşirvan'dan Aşıklar Kalesi'ne, Ürgenç Minaresi'nden Namert Köprüsü'ne, Lokman Hekim'den Bayhatun'a; muradına erenlerden kuşa, kaplumbağaya, ıspanağa dönüşenlere; Şeytan'a uğrayanlardan söz meydanının bütün buğdayını biçen şairlere; mitolojiden rivayete, masaldan anlatıya Türkmen tarihinin, kültürünün, edebiyatının kaynakları
Yusuf Has Hacib (yaklaşık 1019-1085): Balasagunlu Yusuf, 11. yüzyılın en önemli Türk şair ve düşünürleri arasında yer alır. Hakkındaki bilgiler büyük ölçüde eseri Kutadgu Bilig'deki ifadelere dayanır. Karahanlılar döneminde yaşamıştır. Balasagun'da yazmaya başladığı eserini Kaşgar'da tamamlamış, Karahanlı hükümdarı Ulu Buğra Han'a sunmuş ve has hacip unvanıyla ödüllendirilmiştir. İyi bir eğitim gördüğü, Arapça, Farsça ve İslam öncesi Türk kültürünü iyi bildiği anlaşılan Yusuf Has Hacib, eserinde devlet adam
Tükendi
Nasıl herkese duyurur da sesimi derim: Bu anlattığınız ben değilim. Ben bu anlattığınız değilim. Yusufu ben nasıl yerim? Ben Yusufu nasıl yerim? Sözünün bu kısmına gelince kurt, nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle kaplı göğsü, ön ayakları ıslandı. Bir ah çekti derinden derine. Islak burnu daha ıslandı. Ve devam etti: Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım. Alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle, nasıl yıkayayım? Öyle bir leke ki değil bana, yeter kıyametin kopacağı güne d
14. yüzyılın sonlarında İran'dan ortaya çıkan İslam kaynaklı bir inanç olan Hurufilik, Timurluların baskıları sonucu doğuda Hindistan'a, güneyde Suriye, Mısır ve Irak'a ve batıda Türkiye'ye yayılmıştır. Aliyyü'l Al'a ve Nesimi gibi Fazlullah Esterabadî'nin önde gelen halifeleri, Anadolu ve Balkanlarda Hurufi zümrelerin zuhur etmesini sağlayacak zemini oluşturmuşlardır. Böylece, Hurufiliği temsil eden Ferişteoğlu, Amiloğlu, Derviş Murtaza, Virâni Abdal, Muhiti ve Mitali gibi, bazıları klasik Türk edebiyatı b
Tükendi
Türk Destanlarını konu edinen bu kitap, önceden belirtelim ki bir el kitabıdır. Orta öğretimde okuyan gençler için düşünülmüştür. İlmi bakımdan büyük bir iddiası yoktur. Yaradılış ve Türeyiş adını verdiğim Türk Destanını hazırlarken aldığım notlar, destanlarımızın öteki milletlerin destanları ile uzak yakın ilgilerini karşılaştırma sırasındaki yorumlamalarım ve düşüncelerim zamanla böyle bir kitabı yazmama sebep oldu... (Önsöz´den)
Tükendi
Homeros (y. MÖ IX. yüzyıl): Hayatı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte MÖ IX. yüzyılda Sakız Adası'nda yaşadığı sanılmaktadır. Eserleri Antik Yunan devletlerinde her türlü bilginin kaynağı sayılan Homeros, İlyada va Odysseia destanlarıyla edebiyatın hemen her türünü günümüze dek etkilemeyi başarmıştır. En ünlü Antik Yunan dsetanı olan İlyada dokuz yıldır süren Troya Savaşı'nın elli bir günlük bir kısmı anlatılır. İlyada dünya edebiyatının temel taşlarından biri olduğu kadar, konu ettiği döneme ışık
Tükendi
Aisopos (MÖ VI. yüzyıl): Yoksul bir ailenin çocuğu olduğuna inanılan Aisopos bilinmeyen bir nedenle esir düşüp köle tüccarları tarafından satılmıştır. Zekâsı ve mizah yeteneği ile sahibinin takdirini kazanmış, söylediği masallar sayesinde özgürlüğünü kazanmıştır. Doğadaki hayvanlar, bitkiler ya da cansız varlıkların insanlar gibi düşünüp konuştuğu, tanrılarla insanların bir araya geldiği Aisopos masallarının özünde halk kitlelerinin yöneticilere üstü kapalı eleştiri ve itirazları saklıdır. Edebiyat eserleri
Tükendi
Türk destanlarıyla destancılık geleneklerinin geçmiş ve bugün bağlamında öğrenilmesi ve sağlam, güvenilir sonuçların elde edilebilmesine yönelik çalışmalar, bir yandan dev bir Türk destan külliyatının ortaya çıkmasını, diğer yandan da Türk dünyası destancılık geleneklerinin bir bütün halinde öğrenilmesini sağlayacaktır. Bu düşüncelerle hazırlanan Tıva Kahramanlık Destanları- 1 ve II, hem Tıva Türklerinin destanları ve destancılık geleneği üzerinde Türkiye´de yapılan ilk kapsamlı çalışma olması, hem de Türk
Tükendi
Evpirtûka 18 sal bere hatibû çapkirin. Ji we deme vir da min çend kilamen Evdal yen dinjîbi destxistin. Ji wan kilamen evındariye yek bigotina küre nebye Evdal Hecî Mihyedîn, yekjîji kilama "Dersim"e, dübeş min di ve çape de bi cih kirin. Xencı vana, min penc hevpeyvînjî li pirtûke zede kirin. Bi van hevpeyvînan va ez bawer dikim xwehdevanen me we di derheqe jiyana Evdale Zeynike da zedetir bibin xweyîzanîn.
Tükendi
Gılgamış Destanı'nın birçok yerinde şaman büyüleri görülmektedir: Çember çizerek koruma altına alma, elementlerden ve tütsülerden majikal yöntemle yararlanma metodu vs... Enkidu'nun okuyup üflemeleri de kadim zamanlarda, yani büyünün yasaklanmadığı dönemlerde, birçok insanın başvurduğu şeylerdir. Uzun mesafeleri kısa sürede almaları da spirtüel çalışmalar sonunda elde edilen yeteneklerden biri olmakla beraber, Gılgamış'ın Tanrı-İnsan olması sebebi ile bazı doğaüstü güçlere sıradan insanlardan daha çabuk eri
Tükendi
Halk söylencelerine, efsanelere duyduğu hayranlıkla Köroğlu, Karacaoğlan ve Alageyik efsanelerini kendine has tarzıyla kaleme alan Yaşar Kemal, anlatım gücünü besleyen bereketli topraklara olan vefa borcunu da Üç Anadolu Efsanesi ile öder. "Kilometrelerce yürüyüp, dağ bayır koşup ne kurtarırsa kârdır kuralınca, önce ağıtları, sonra da türküleri, koşmaları, destanları, Çukurova'nın tüm uyaklı uyaksız söz çeşitlerini, tekerlemelerini, küfürlerini avlıyordu. Folklor derlemesi filan değildi, bu iş hayat memat
"İnsanlık kültür tarihinin kadim destanı... Tam metin..." Gılgamış Destanı, bilinen en eski yazılı edebi eserdir. Kral Gılgamış'ın üçte bir insan olması nedeniyle ölümlü yazgısından kaçma çabaları, kuşkusuz okurda derin duyguları harekete geçirmektedir. Farklı dönemlerde yazıya geçirilmiş olan destanın Sümerce ilk yazımı İ.Ö. 2000'li yıllarda gerçekleştirilmiştir. Eski Babil yazması ise Hamurabi (İ.Ö.1800) dönemindedir. Gılgamış Destanı'nın son ozanı ise Babil'de bilim ve edebiyatın doruğa ulaştığı İ.Ö. 1
Yaşam sevgisi, yiğitlik, aşk gibi konuların işlendiği bu destan, diğer destanlar gibi insanoğlunun ölümsüzlük arayışının kanıtlarından biridir. Sait Maden'in Batı kaynaklarından çevirdiği Gılgamış Destanı'nın, Yunan destanı İlyada'dan, Hint destanı Mahabharata'dan beş bin yıl öncesinde yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Gılgamış Destanı, insanoğlunun ilk yazınsal ürünü, ilk başyapıtıdır.
Acaibü'l- Acaibat, nereye böyle sorusuna şahitlik etmenin kıymetini hatırlatma çabasının yanı sıra kendi nefislerini yeren, birbirlerini uyaran ve mermameti ve sabrı tavsiye eden atalarımızın mesellerinden bizlere düşen hisse nedir sorusunu dert ediniyor. Bu kitabın müellifi der ki: Toydum, yeni terleyen bıyıklarıma sevdalanmıştım. Yeniliğime sevdalanmamın beni bir mahpusluğa düşüreceğini işitmemiştim. Hafız'ın sesi de eskide kalmış bir yankısız tumturaktan ibaretti. Kendi yeniliğine mahpus kimselerle karş
Tükendi
Kaynaklarda "alim, adaletli, yüksek ahlaklı, latifeci bir zat ve salih bir Müslüman" olduğu kaydedilen Hasan Tevfik'in (1834-1908) kaleme aldığı Hayalat-ı Dil, ilk olarak 1868'de basılmıştır. Şimdi de hem sadeleştirilmiş olarak hem de latinize edilmiş ve tıpkıbasımıyla karşılık sayfalar halinde Türkçenin edebiyat evrenine katılıyor. Geleneksel hikaye ile modern anlatım tarzı arasında eşikte bir eser olan Hayalat-ı Dil'i, "modern bir romandan" ziyade Divan edebiyatı ve Halk edebiyatı gelenekleri çerçevesind
Tükendi
Dini-tasavvufî edebiyat sahasında otuza yakın eğitici ve öğretici Türkçe eser meydana getiren Süleyman Şeyhi Efendi, aynı zamanda bir tarikat şeyhidir. XVIII.yüzyılın sonları ile XIX.yüzyılın başlarında yaşayan yazarımızın yaşadığı dönem, siyasi, sosyal ve edebi açıdan göz önünde tutulduğunda, çok sayıda eser yazması, kıymetini ve önemini daha da artırmaktadır. Bizim inancımız şu ki; eserleri gün yüzüne çıktıkça, Süleyman Şeyhi Efendi'nin mesajları daha iyi anlaşılacak ve toplumda hak ettiği değeri alacaktı
Tükendi
Zehra Ünüvar, Türk ulusunun Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar uzanan yolculuğunda, geniş bir coğrafyada söylenen destanları derleyip kısaltarak günümüz Türkçesi ile sunuyor. Yüzyıllar boyunca ağızdan ağza söylenegelen bu destanların unutulmaması, öykülerinin çocuklara ve gençlere ulaşması için eşi bulunmaz bir eser.
Tükendi
İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.
Tükendi
Halk hikayeleri, Türk halk edebiyatı içerisinde gerek repertuarları gerekse de özel karakterleri ile önemli bir yere sahiptir. Yine bu hikayeler içerisinde kendine özel bir yer edinen Aşık Garip hikayesi, aşk konusu üzerine kurulmuş ve realist yönü ağır basan bir kurguya sahiptir. Aşık Garip Hikayesi adlı bu kıymetli çalışma hazırlanırken konuyla ilgili ulaşılabilen başta sözlü, yazma ve matbu tüm kaynaklar incelemeye konu edinilmiştir. Ayrıca incelemede sadece Anadolu sahası anlatmaları değil, Türk dünyas
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 332 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2