Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 332 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Biz Zeytinburnu Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi Edebiyat Öğretmenleri H. Nurhayat Örencik ve Ayşenur Aydın, 2017-2018 Eğitim- Öğretim yılında ‘Yazarlık Atölyesi' egzersiz çalışmasını başlattık. Amacımız öğrencilerimizin hayal güçlerini harekete geçirerek güzel yazılar yazmalarını sağlamaktı. Sonraları bu yazılar hikaye alanına kaydı ve aşağıda adı geçen 14 öğrencimiz güzel hikayeler oluşturdular. Bize de bu hikayeleri kitap haline getirmek düştü. Çocuklarımızı bu verimli çalışma ve emeklerinden dolayı kutluyo
Tükendi
Günümüzde siyasi ilişkiler açısından bakıldığında tam bir kurtlar sofrası olan Ortadoğu'yu ve Kudüs meselesini anlamak için tarihin sayfaları arasında bir gezintiye çıkaran bu kitapta; Abbasi Halifeliği döneminde, Şiî Fatimî Devleti'nin ve Batınîlerin Haçlılarla birlik olup İslam alemine ne gibi büyük sorunlar açtığı daha iyi anlaşılacak, Ortadoğu'daki sorunların ana kaynağına inerek meseleler hakkında bilgi edinmek mümkün olacaktır. Bu eser; Birinci Dünya Savaşı'na kadar idaresi Müslümanların elinde kalan
Tükendi
Kerem ile Aslı: Temel yapısının 16. yüzyılda Kerem Dede ya da Aşık Kerem adlı bir aşığın şiirleriyle oluştuğu sanılan ve günümüzde de halk anlatıları arasında en iyi bilinenlerden biridir. Ayrı dinden olan iki sevgilinin kavuşamayışı ekseninde ilerleyen öyküde, kızıyla uzaklara kaçmakta olan Ermeni keşişle onun ardındaki Kerem´de, geçmiş kadar bugün de kendini gösterir gibidir. Bu kitapsa, ortaklıklar ve farklılıklar için, öyküyü hem Anadolu hem de Azerbaycan versiyonlarıyla önümüze getirmektedir.
Gizli Dede Korkut'tan sonra şimdi de Açık Kitap: Dede Korkut geldi önümüze. Kamran Aliyev de dalmış metinlerin içine. Ama o "gizli bir tarafı yok, her şey açık" diyor. İlişkiler kuruyor. Olaylar arasında, kişiler arasında, söylemler arasında. Demek istiyor ki bu ilişkileri kurarsanız her şey açığa çıkar. Tepegöz ile niye o kadar kahraman baş edemiyor da ancak Basat baş edebiliyor? Niçin diğer Oğuz kahramanlarında her şey üç veya üç yüzdür de Aruz'da niçin altmıştır? Türk şiirinin doğuşunu ve tekâmülünü Dede
Edib Ahmed Yüknekî (yaklaşık 11. yy sonu-12. yy ilk yarısı): Eserinde adının Edib Ahmed, doğduğu yerin Yüknek, baba adının Mahmud-ı Yüknekî olduğu belirtilen şair hakkında çok az bilgiye erişilebilmiştir. Arapça ve Farsça bildiği tahmin edilmekte, esere sonradan eklendiği düşünülen bölümde gözlerinin görmediği söylenmektedir. Doğum ve ölüm tarihi gibi Yüknek ilinin yeri de kesin olarak tespit edilebilmiş değildir. Yazılı Türk edebiyatının ilk döneminden günümüze ulaşabilmiş az sayıda eserden biri olan Atebe
Kerem ile Aslı Hikayesi, Kerem adlı saz şairininhayatı etrafında 16. yüzyılda teşekkül etmiş eserlerinen güzellerinden biridir. Olayların nesirle veduyguların nazımla -hece vezniyle- ifade edildiğibu hikâyede Müslümanlık telakkilerine bağlı Keremile onun sevgilisi Ermeni kızı Aslı arasındageçen visalsiz bir aşkın kaderle mücadelesi anlatılmaktadır.Türk saz şairliğinin iki mühim esası olan seyahatile ona bağlı şiir söyleme geleneğinin parlak birmodeli olan sade ve tabii Türkçesi ile Taşkent'tenRumeli'ye kada
Can verme aşk gamına; aşk can afetidir Aşkın can afeti olduğu dünyaca bilinmektedir Aşk gamının sevdasından fayda bekleme Aşk gamından hasıl olan hep ziyandır Her eğik kaş seni öldürmek için hançer Her siyah zülüf canına kasteden yılandır Dilberlerin yüzü güzel görünür ama İyi bakarsan, sonucu hep yamandır Anıp durma kara gözlülerin gözbebeğini İnsan sanıp aldanma; içtikleri kandır Fuzulî derse sana, güzellerde vefa var Aldanma sakın! Şair sözü hep yalandır Klasik Türk edebiyatında çeşitli konularda m
Tükendi
Homeros (y. MÖ IX. yüzyıl): Hayatı hakkında kesin birbilgi olmamakla birlikte MÖ IX. yüzyılda Sakız Adasında yaşadığı sanılmaktadır. Eserleri Antik Yunan devletlerinde her tür bilginin kaynağı sayılan Homeros, İlyada ve Odysseia destanlarıyla edebiyatın hemen her türünü günümüze dek etkilemeyi başarmıştır. OdysseiaTroya Savaşı kahramanlarından Odysseusun, ülkesi İthakeye dönerken on yıl süren yolculuğunda yaşadığı maceraları anlatan büyük bir destandır. Gerek karakterlerinin, gerek kurgusunun modern romana
Tükendi
Şairleri birbiriyle karşılaştırmak, ya da "en büyük" demek, anlamsız aslında, ama yine de bundan vazgeçemeyiz. En sevdiğim (diyeyim) şairlerden Dezső Kosztolányi, bir mektubunda "Arany'ı her gün okurum ve ezbere biliyorum", bir başkasında "Shakespeare ve Arany, Edgar Poe'dan ve Baudelair'den her zaman daha büyük kalır" diye yazıyor. Bu türden alıntıları çoğaltabilirim, biri mesela "Bütün dünya bir yana, Arany bir yana" diyor. İşte bu Macar ozan János Arany biz Macarların gizli servetidir – bir de Macarca "a
Tükendi
Uzun zamandır Sivas-Gölova ve çevresi ile ilgili çalışmalar sürdürüyorum, ancak bazı konular özel bir ilgi istiyor. Bunlardan birisi de yaşlılardan duyduğum Çoban Baba Menkıbesi ve Çobanlı köyünde büyük bir kaya üzerinde duran Çoban Baba Türbesi idi. Duymamak, görmemek mümkün değildi ve bir çalışmayı çoktan hak etmişti. Elden geldiğince konuyu anlamaya ve öğrendiklerimi hemşerilerim ve akademik çevreler ile paylaşmaya gayret ettim. Küçük ölçekli bu menkıbe çalışması Sivas Gölova ilçesi Çobanlı köyünde ziya
Nazım Hikmet´in daha az bilinen bir yazarlık yönünü dışa vuruyor hikayeleri ve masalları. Hikayelerde. Keskin bir gözlem gücü, keskin bir alayla birleşiyor ve çelişkilerin gülünçlüğü sergileniyor. Alabildiğine doğal bir güldürü ustasıyla karşılaşıyoruz bu hikayelerin çoğunda. Şiirin büyük ustası, bazı masallarda çocuk dünyasının o sınır tanımaz hayalgücünü ayaklandırırken, bazı masallarında gelenekselden çağdaş bir yorum çıkartıyor, çağdaşla gelenekseli kaynaştıran bir anlatım dili kullanarak. İstek doğrud
Kutadgu Bilig'den yarım yüzyıl kadar sonra kaleme alınmış bir ahlâk ve öğüt kitabı olan Atebetü'l-Hakâyık'ı Türkçe'nin bugüne kadarki en büyük sözlüğünü [Ötüken Türkçe Sözlük] yazmış olan üstad Yaşar Çağbayır günümüz Türkçesine aktardı. Bu aktarımda serbest davranışmış, ama özüne sağdık kalınmıştır. Onun sözlerini kelimesi kelimesine çevirmek yerine gençlerimizin Atebetü'l-Hakâyık'la yüz yüze gelmelerini amaçlamıştır. Bilimsel arayışlar için R.R. Arat hocanın akademik çeviri ve incelemesi başta olmak üzere
Baki ve Divan'ından Seçmeler adlı bu kitapta, 16. yüzyılın "Sultanü'ş-Şu'ara"sı Baki'nin hayatı ve eserleri hakkında bilgiler vermiş, hayat anlayışı ve edebi şahsiyeti etraflıca anlatılmıştır. Bu kitapta; Baki Divanı'nı meydana getiren kasideler, terkib-i bend, tahmisler, gazeller, kıt'alardan örnekler seçilerek bugünkü Türkçe ile nesre çevrilmiş, gerekli yerlerde açıklamalara gidilmiş, söz ve mana oyunları gösterilmiştir. Baki, kelimelerle oynamasını seven, Türkçeyi en güzel bir şekilde kullanabilen, nazı
Daha sayacaktı, sustu. "Ne olacak?" diyordu, içinden bir ses. "Annen, bacın olmasa ne olacak? Ne yapardın ki? O zaman da başka bir mazeret bulurdun, 'şöyle olsa, böyle olsa' diye. Yapacak adam yapar. Koşullara bakmaz. Sen korkağın, güçsüzün birisin. Ancak itaat etmeyi becerebilirsin. Bu yüzden sus; boyun eğ. Ne derlerse yap. Ne verirlerse sadece onu al. Sakın itiraz etme. Sakın 'benim hakkım bu değil' deyip hakkını aramaya kalkma. Aksi halde elindekinden de olursun. Bak ne güzel de bir ninni bulmuşsun; 'köp
Tükendi
Pertev Naili Boratav (1907 Gümülcüne, Darıdere [Zlatograd-Bulgaristan]-1998 Paris) Bu kitap, halk bilimin dallarından biri olan halk edebiyatı hakkında ders kitabı olarak hazırlanmıştır. Kendi alanında da Türkçede ilk denemedir. Halk Edebiyatı Dersleri, kuramsal ile pratik olmak üzere iki kısımdır. Kuramsal olan ilk kısımda, halk edebiyatı konuları, kısa kısa, başka ulusların halk edebiyatları konularıyla ilişki kurularak ele alınmıştır. Pratik olan ikinci kısımda da, ilk kısımda ele alman konuların anlaş
"1960'ların Türk sineması gerçekçi olmayan bir dünyada yaşamaktaydı ve toplumun gereksinimlerini karşılamaktan çok uzaktaydı. Hudutların Kanunu bu algıyı değiştiren filmlerden biridir. Sosyal sorunlara da fazlasıyla değinmiştir." ? Fatih Akın 4. Antalya Film Festivali'nde "En İyi İkinci Dram Filmi" seçilen ve Yılmaz Güney'e "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü"nü kazandıran, sinema tarihimizin en önemli filmlerinden Hudutların Kanunu'nun senaryosu, uzun bir aradan sonra yeniden okurlarla buluşuyor...
MÖ 22.-17. yüzyıllara tarihlenen pek çok nüshaya göre, Mezopotamya'da destanlarıyla öne çıkan üç büyük Uruk kralı Enmerkar, Lugalbanda ve Gılgamış'tır. Elinizdeki eser, Sümer Kral Listesi'nde Uruk kentini kurduğu ve 420 yıl boyunca hüküm sürdüğü rivayet edilen Enmerkar ile Ur kent devletinin hâkimiyetine girmeden önce ülkeyi 36 yıl boyunca yöneten son kral Lugalbanda'nın destanlarını içermektedir. Enmerkar'ı konu alan "Enmerkar ve Aratta Kralı" ile "Enmerkar ile Ensu?ke?dana"; Luganbanda'yı konu alan "Lug
Tükendi
Batı medeniyetleri topluluğu, asıl kaynağını M.Ö. Beşinci yahut Dördüncü binin Mesopotamyasının verimli topraklarında, ilk medeniyet merkezi kurup kendilerine yurd yapmış olan Sümerlilerin ülkesinde bulmuştur. Konar-göçerlikten, yerleşerek tarımla, zanaatla uğraşan, üreten, ticâret yapan bu insanların toplum yapısı karmaşıklaşırken, bölgedeki bu filizlenen tutum yepyeni bir dönem olarak tarihe damgasını basmıştır. Sümerlilerin en önemli edebî başarısı Gılgamış destanı, benzerleri gibi ilkin sözlü gelenek ha
Fıkralar, ilk bakışta gülme öğesi barındıran anlatılar olmakla birlikte, derinlikli bir yapıyla incelendiklerinde tarih, toplumsal kabul/retler, eleştiri ve sosyal yaşama ait unsurlarla biçimlendirilmiş özel bir anlatı türü olarak karşımıza çıkarlar. Bu kitap, fıkraların belirtilen unsurlarından hareketle içerdikleri kuramsal öğeleri, tarihsel katmanları, yerel ve evrensele giden tipleri, içinde barındıkları zaman ve mekânı gözler önüne sererek okuyucusunu farklı açılardan akademik bir doyuma ulaştırmayı h
Tükendi
Türk Halk Edebiyatı'nın ana unsuru Alevi ozanlardır. Bu ozanlar içinde çağımızda öne çıkan ozan ise Pir Sultan Abdal'dır. Pir Sultan'ın bir Osmanlı paşası tarafından asılması, yaşadığı zamanda, Aleviler üzerine devlet politikası olarak uygulanan baskı, bir özdeşlik, bir benzerlik, bir yanlılık ortaya çıkarmıştır. Tasavvufi anlayış, 13., 14. ve 15. yüzyıllarda Anadolu'da çok yaygındı. Ahi Evren, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Şeyh Bedreddin başlı başına ekollerdi diyebiliriz. 16. yüzyıldan itibaren ise du
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 332 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3