Dayanılmaz bir hasretin vuslata ulaşan yolu... Bir yiğidin sevdiği uğruna katlanabileceği acıların doruk noktası... Arzu'ya karşı duyulan dayanılmaz arzunun sabırla mecelleşmesi. Gerçek bir aşk...

Garip bir delikanlıdır Garip. Yetim büyümüştür. Yanıktır yüreği. Yanık yüreğini bir Senem serinletir günün birinde. Senem bir sırdır. Ara ki bulasın... Düşer yollara Garip. Âşık edebiyatındaki türlerin "dudakdeğmez"den "muamma"ya kadar çeşitlerini sunar gittiği her kahvede. Siz neden gitmiyorsunuz o kahveye?..

Nereden nereye uzanan yollar. Aşkın kudreti, kaderin cilvesi, hasretin dayanılmazlığı bu kitapta... Nice güzellerin aşkını reddeden yiğidin aşka sadâkati ve Elif'i gördükten sonra Mahmut'a kardeş diyen dilberlerin yiğitliği bu kitapta sizleri sürükleyip götürecek. Aşka âşık olacaksınız okudukça...

Keşiş kızı Siranus'un sevdanın aslı olduğu yerde yanar Kerem. Bir beş oğludur. Karşı karşı gezer Anadolu'yu. Özellikle Van, Bitlis, Mardin, Diyarbakır eksenine uzayan yolunda buralara yaptığı övgü şiirleri aklınızdan çıkmayacak. Allah aşkıyla yanan Kerem, Aslı'ya da ilham olur. Derin bir göğüs geçiren Aslı da bir top ışık gibi balkıyarak gaiblere karışır...

Erzurum, Erzincan dolaylarında bir Osmanlı paıası ve yine o yörelerde zengin bir aşa. İki gencin aşkı önüne dikilen akıl almaz engeller. Engel tanımayan aşkın, bu setleri birer birer yıkışı ile ulaşılan mutlu son... Okuyunca, işte aşk bu, yiğitlik bu diyecek, bu kitabı defalarca okuyacaksınız...

İşte aşk bu, sadakat bu dedirtecek bir sevdâ hikâyesi. Kaybolup gideceksiniz gönül enginliğiniz içinde. Kiminiz Mihrimâh, kiminiz Hurşit ile özdeşleşecek, yolun doğrusunu bulanların huzuruyla aydınlanacak içiniz. Kahramanlığın türküsünü dinleyecek, burçtan burca dalgalanacaksınız...

"Güneybatı Anadolu´da Teke Yarımadası olarak bildiğimiz bölge, Anadolu´nun ilk uygarlık dönemlerinde Likya Bölgesi olarak biliniyor. Likyalıların ilk uygarlıklarını sundukları bu bölgede, günümüzde Köyceğiz, Dalyan, Ortaca, Dalaman, Göcek, Fethiye, Patara, Kalkan, Kaş, Kekova, Demre, Finike, Kumluca, Tekirova gibi yerleşimler kıyı kesimini oluştururken, Elmalı, Seki, Gölhisar, Çameli, Dirmil, kuzeyindeki yerleşimleri oluşturmaktadır."ANADOLU UYGARLIKLARI" adlı yapıtında, Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, "Kara

Taşı toprağı burcu burcu uygarlık kokan Anadolu´nun bağrı yanık, yüreği sevgi dolu insanlarının dilidir türküler. Hamdi Tanses de bu türkülere gönül vermiş ozanlarımızdan biri. İlden ile, dilden dile, Gönüllerde türküler var, Deyişlerde, semahlarda, Telden tele türküler var.

Anam Nice bizim için uykusuz kaldın Dokuz ay karnında zahmete daldın Büyüyünce seni unutur sandın Bütün varlığımsın ey canım anam Bizim için canın feda eyledin Sırtına alır da işe giderdin Büyüsünde onu görem der idin Senin sevgin yeter hey canım anam

"Nice ki, han, bey, paşa var; men Köroğlu'luğu elden koyan değilem."Bu sözler, baskıya ve zulme karşı yüzyıllardır verilen mücadelenin özetidir. Direnişin, isyanın adıdır, Köroğlu. Köroğlu Destanı Anadolu'ya da sığmamış, İran'a, Azerbaycan'a, Kafkasya'ya uzanmıştır. Destanın yazıya geçirilmesi, ilk kez 1934'te olmuştur. Köroğlu Destanı üzerindeki araştırma ve tartışmalar günümüzde de sürmektedir. Zulme başkaldıran köylüler, nerede olurlarsa olsunlar, kendi Köroğlu'larını da yaratmışlardır.Nejat Birdoğan, bu

Halk edebiyatımızın türleri içinde soyuttan uzak sevgi, yalnızca manilerimizdedir. Manilerimiz, bir tür sevgi dünyasıdır. Bu dünyada sevişenler, sevgi dışında hiçbir yasaya ve hiçbir sınıra bağlı değillerdir. Mani; uçan kuşlardan, bulutlardan, turnalardan sorulan ve bunların aracılığıyla selam gönderilen; bin yıl toprakta yatılsa da yine kendisinden umut kesilmeyen, kölesi olunan, yerine ölünülen, cevri çok, insafı yok olan, aşkına düşünce dünyalar terkedilen; tende kalan canı isteyince verilen, kavuşamayın

Oniki kitaptan oluşan bu ünlü destan, Troya kentini terk edip doğaüstü bir yol göstericinin peşinde, geleceği zafer dolu yeni bir kent kurmak için batıya doğru yola çıkan Troyalı Aeneas´ın Lavinium´u (sonraki Alba Longa ve Roma kentelerinin yerinde ilk kurulan kent) kurmasını anlatır. Aeneas, Yunanlıların zaferinden sora yanına ailesini, yandaşlarını ve aile tanrılarını alarak yanmakta olan Troya´dan kaçarken karışıklık içinde karısını kaybeder. Ama karısının hayeli ona batıya, Tiber Irmağı´nın suladığı t