Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 252 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
İslâm düşüncesinin nazariyyâtında tartışmasız iki belirleyici disiplin olan İslam felsefesi ve kelâm söz konusu olduğunda İbn Sînâ önemli bir dönüm noktasıdır. Düşünce tarihi yazımında "İbn Sînâ ve sonrası" şeklinde bir 'kolaycı ayrım'a gitmek, İbn Sînâ'dan sonra gelen isimlerin onun etkisini taşıdığı sonucuna götürecektir. Böyle bir kabulün tehlikesi, "İbn Sînâ sonrası" metafizik konularda görülen herhangi bir fikrî açılımın doğrudan İbn Sînâ etkisine bağlanmasıdır. Bu eser, "düşünce tarihi yazımının en
Tükendi
İslam olur mu? İslam'da devrim teorisi var mı? İlahiyatçı - yazar R. İhsan Eliaçık, dünyanın bir dizi devrim deneyimini inceleyerek, sorulara yanıt aramaya çalışıyor bu eserinde. Türkiye tarihinde görülmemiş bir toplumsal hareketliliğin cereyan ettiği günümüzde, olaylara devrimci islamın bakışını anlamak için bu eser temel önemde. Yazarın kitabıyla ilgili şu sözleri kitabın ana çerçevesini oluşturuyor. "Bu çalışma bir yerde şu sorulara cevap bulabilmek için yazıldı. 1. İslam nasıl bir dindir? 2. İsla
Tükendi
"Celâl Hoca'nın, din eğitim ve öğretimi uğruna verdiği hizmet, İslâm tarihinde ve bu milletin hayatında büyük bir dönüm noktası olarak yer alacak ve zamanla daha iyi anlaşılacaktır. Çünkü öyle bir devirde, hem de kanuni yollardan giderek ve resmi statüyü zorlayarak, çok büyük bir iş başarmıştır. Celâl Hoca bilinmeli, şahsiyeti tanınmalı ve mücadelesi iyi anlaşılmalı. Çünkü başta Kur'an öğretimi olmak üzere, İslamî ilimlerde bir "Ba'sü ba'del-mevt" devri başlatmış; yeniden diriliş çağının kapılarını açmıştı
Tükendi
Bu çalışmada İslâm medeniyetinin ikinci klasik döneminde fıkıh usulünün gelişimine büyük etkide bulunan Fahreddin er-Râzî mektebi ve usul görüşleri ele alınmaktadır. Dönemin usul yazımı, Râzî, çağdaşları ve takipçileri eliyle ilim zihniyetini bir bütün olarak dönüştüren gelişmelerin bir parçası olarak ortaya çıkmıştır. Bu mektep mensupları, düşünce tarzı olarak kelâm ve mantık ilmi başta olmak üzere bütün aklî ilimlere hususi bir değer vermişler, fıkıh usulüne aklî ve naklî ilimleri birleştiren yüksek bir i
İSLÂM DÜŞÜNCESİNİN ALTIN ÇAĞI Bu eserde yer alan düşünür, filozof ve alimler; kendilerinden önce oluşan ilmî birikimi sadece aktaran değil, onu harmanlayan, değerlendirme ve tenkitlerle ona katkı sağlayan ve böylece ilmî gelişmelere damgasını vuran şahsiyetlerdir. Bu çağın ilim bakımından ?altın çağ" olarak nitelendirilmesi sadece bilginin birikimiyle değil, rafine hale getirilmesiyle de ilgilidir. Zira bu ciltte, Kindî, Fârâbî, İbnSînâ gibi filozofların; Nazzâm, Câhız, Kadı Abdulcabbâr, Ebu'l-Hasen el-Eş
Tükendi
MEDENİYET PROJELERİNİN İNŞÂ SÜRECİNDE ÇAĞDAŞ İSLÂM DÜŞÜNCESİ İslâm dünyasının maddî güç bakımından zayıflaması, toprak kayıpları, Müslüman coğrafyanın etnik ve siyasî olarak parçalanması ve bölgelerinde yeni devlet ya da devletçikler oluşturularak daha önce tesis edilmiş olan güçlü bütünlüğün bozulmasına bağlı olarak pek çok sorun ortaya çıkarmıştır. Bu eserde yer alan düşünür ve fikirlerin, günümüz düşünce ve pratik sorunları açısından somut katkı sağlayıcı özelliği bulunmaktadır. İslâm dünyasında birka
Tükendi
Erken dönem İslam toplumunda yaşanan düşünsel, siyasal ve sosyal kırılmalar İslam düşüncesinin şekillenmesinde belirleyici olmuştur. Bu döneme dair yapılan çalışmalar, dönemin politik-teolojik/siyasi-fikri oluşumlarının temel dinamiklerine ışık tutmaktadır. Kaderiyye'nin ilk mümessilleri arasında yer alan Mâ'bed el-Cüheni (ö.83/702?) ile Gaylân ed-Dimaşkî'nin, (ö.120/738) Emevi Hanedanı'na yönelttiği dini ve siyasi eleştiriler, bu dönemde yaşanan siyasal ve düşünsel ayrışmaları göstermektedir. Bu iki muhali
Mukaddes Beldeler Mekke-i Mukerreme, Medine-i Munevvere kitabı gerek Muslumanlar gerekse Islam dinini tanımayanlar için dunyadaki en buyuk geleneklerden ve dinlerden biri olan Islam'ın mukaddes mekânlarına ve dolayısı ile Islam'ın kalbine bir geçit vazifesi göruyor.Islami inanç ve geleneklerin özunu fotografları ve metni ile ortaya koyan Mukaddes Beldeler Mekke-i Mukerreme,Medine-i Munevvere merkezinde din olan ve dunyevi ile uhrevi arasında hiçbir ayrım olmayan bir âleme çok çarpıcı bir giris imkânı saglıy
Modern(leşmiş) okur-yazarların katı reflekslerinin aksine Hilmi Yavuz, şiirsel-düşünsel serüveninin başından beri çokyönlü okumalarıyla, kendine özgü bir yol üzerinde yürüyerek, özellikle tasavvuf irfanından devşirdiği birikimi ve inşa ettiği duyarlılığı hem şiiri hem de düzyazıları açısından temel bir kaynak haline getirmiştir. İslamın Zihin Tarihi de şiirden felsefeye, tasavvuf irfanından siyasete geniş bir ilgi alanına ilişkin tecessüsünü dersleriyle, söyleşileriyle ve yazılı tanıklıklarıyla dile getiren
Tükendi
Elinizdeki kitap, dindarların farklı zamanlarda, farklı toplumsallıklarda vermiş oldukları mücadeleler arasında en önemli köşe taşlarından birini oluşturmuş olan Said Nursî'nin öğretisine eğiliyor. Tüm cumhuriyet tarihi boyunca, 28 Şubat sürecine gelinceye kadar resmî tarih anlatısında, milliyetçi-laik medyada "şeriatçı, gerici" olarak nitelendirilen İslâmî hareketin bir bileşeni olarak Said Nursî ve Nur hareketinin neden sürekli bir tehdit unsuru olarak görüldüğünü anlamak için de bu inceleme sağlam bir kı
Tükendi
Uhud, bir ümmetin Peygamberi için bütün varlıklarını feda ettikleri benzeri görülmemiş bir şeref abidesidir. Uhud, zor ve çetin bir imtihanın şehadetle aşılmasıydı. Uhud'da, Efendimize zarar gelmesin diye vucutlarını feda eden ashabın göz yaşartıcı ve ibret verici hikayesi vardır. Kıyamete kadar anlatılacak bu fedakar ve vefakar ruhlar sanki Uhud'dan cennet yükselen bir merdiven buldular. Oradan yukarılara tırmandılar ve tarihinde benzerine tanık olunmayan bir destan bıraktılar.. İşte Sahabe-i Kiramın All
Tükendi
1500 yıllık İslam geleneğini, sürekli oluşan bir fenomen olarak görmemiz, tarihsel sürecin her aşamasını değerli kılmaktadır. Sürekliliğimizi koruyabilmemiz ise bu aşamaların her birinin tetkiki sayesinde mümkün olacaktır. Tarihsel sürekliliği kırdığımız zaman "öteki" kavramların zihinlerimizi nasıl istila ettiğini ve görünüşler dünyasını nasıl gerçek"miş" gibi algılayıp, sözde sorunlarla uğraştığımızı görmekteyiz. Geleneğimizdeki siyasi ve itikadi bir tavrın içselleştirilmesine yönelik modern bir okuma ola
Tükendi
Genetik mühendisliği ve biyoteknolojideki gelişmeler, ilgili oldukları alanlarda yeni yöntem ve bakış açıları ortaya koyarak, doğrudan ya da dolaylı olarak farklı alanları da etkilemektedir. Geliştirilen yeni yöntemlerin özellikle insanlarda uygulanması, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, tıp ve teoloji gibi bilimlerde bir takım yeni problemler oluşturmaktadır. Kök hücre araştırmalarında embriyoların kullanılması, implantasyon öncesinde embriyoya yönelik bazı tercih ve tasarruflarda bulunma, insan kopyala
Tükendi
Fakih Ebu'l-Leys Rahmetultahi Aleyh diyor ki: "Kim ahirette amelinin sevabını bulmak isterse, amelinde ihlaslı olmalı, riya etmemelidir. Sonra da o ameli unutmalıdır ki, kendini beğenmişlik onun amelini iptal etmesin. Çünkü ibadeti muhafaza etmek onu yapmaktan daha zordur." " 'Allah'tan kork' kelimesinin manası şudur: Allah'tan korkmak, Allah'ın yasak ettikleri şeylerden kaçınıp emrettikleri ile amel etmektir. Kişi eğer bunu yaparsa, bütün hayırları toplamış olur." " 'Diline sahip ol' cümlesinin manası da
Tükendi
Cebrail Aleyhisselâm, Âdem Aleyhisselâmın yanına gelip: Ben, sana, üç sey getirdim. Birisini seç al! dedi. Âdem Aleyhisselâm: Ey Cebrail! Nedir onlar? diye sordu. Cebrail Aleyhisselâm:Akıl, Hayâ, Din! dedi. Âdem Aleyhisselâm: Aklı seçtim! dedi. CebrâilAleyhisselâm, hayâ ile dine: Aklı size tercih edip seçti. Siz, dönüp gidiniz! dedi. Onlar:Biz, her nerede olursa olsun, akıl ile birlikte bulunmaklaemrolunduk! dediler, aklın yanından ayrılmadılar..." İnsanın hem mükellef kılınmasında, hem de onunâhiret
Tükendi
Ibn Arabi'nin, Fütûhât'\aW\ "Bütün bu eserleri telif ederken, müellif olmak, eser yazmak gibi bir amaç gütmedim; sadece kalbimi sıkıştıran bir ilhamı aktarmak zorundaydım" sözünü dikkate aldığımızda, bir irfan ve hikmet hazinesi olan eserlerinin nazarî düşüncelerden ziyade kalbî ilhamlar ihtiva ettiğini anlarız. Kitâbu'l-Ma'rifet adlı eseri de bu muhtevada olup, Fütûhâfia ele aldığı pek çok konuyu burada öz olarak ele alır. 295 meselenin ele alındığı eserde, zâhir-bâtın, vahdet ve kesret, nûr-zulmet, tecell
Yenilikçi İslam Düşüncesine Giriş Yenilikçi İslam düşüncesi, Batılılaşma ve geleneksel İslam anlayışı karşısında üçüncü yol/orta yol olma özelliği taşımaktadır. Batılılaşma taraftarları İslam kültürüne neredeyse hiç iltifat etmemektedir. Geleneksel İslam anlayışı da Batıyı kategorik olarak dışlamaktan geri kalmamaktadır. Yenilikçi İslam Düşüncesi ise hem Batıya hem de geleneksel İslama eleştirel bir yaklaşım sergilemek suretiyle iki çizgiyi de dışlamayan bir alternatif sunma çabasındadır. Üçüncü yol, birbir
Tükendi
Değerli Kardeşim! İtikadi ve ameli tercihlerimizi, Allah'tan ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den gelen sahih delillerle ortaya koymak zorundayız. Delille tespit edilmeyen bir inanç ve amel sahibi olmamalıdır. Bu nedenle; her sözümüzü ve amelimizi sahih delile dayandırmalıyız. Değerli Kardeşim! Allah'ın ve Rasûlü'nün önüne kimse geçirilemez. Din'in kaynağı; ayet ve sahih hadisle beraber, Rabbani ve Nebevi düşünen âlimlerdir. Bu yüzden Dini, âlimlerin gözüyle Allah'ın ayetlerinden ve Rasûlüllâh sall
Tükendi
İslam, hem dinsel hem de siyasal alanda belli hükümler getirmiştir. Bu yönüyle kapsayıcı bir din görüntüsü çizmektedir. 19. yüzyıla kadar kendi ekonomik mekanizmaları çerçevesinde varlıklarını devam ettiren Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler, özellikle bu yüzyıldan itibaren kapitalizmin yaygınlaşmasıyla krize girmiştir. Bu çerçevede eski ekonomik kurumlar işlevsiz hale gelmiş, kapitalizme eklemlenme süreci başlamıştır. Bu süreçten Osmanlı Devleti de etkilenmiştir.19. yüzyıla kadar Ahilik sistemini deva
Tükendi
Peygamberlerin, Kitâbımızda prensipleri açıklanan ve bize kadar gelen İlâhî anayasa diyebileceğimiz tüm şeriatlerinin her türlü yanılgıdan, eğrilikten ve eksiklikten uzak oluşu iki ana temele dayanmaktadır. Bunlar şu âyetteki temellerdir. a)Dini doğru tutmanız (Allahın bir tekliğine inanıp, dinin esaslarını katkısız yerine getirmeniz). b) Onda ayrılığa düşmemeniz. (Şûrâ: 42/13) Dinin doğru ve ayakta tutulması, dine ait tüm temel prensiplerin yerine getirilmesi ve sınırının oldukça geniş tutulması demektir.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 252 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6