Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 252 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Nesih, İslam ilim ve kültür tarihinin en çok tartışılan meseleleri arasında yer almaktadır. İslamiyet'in ilk dönemlerinde de sahabeler arasında tartışma konusu olan nesih, bin dört yüz yıllık İslam tarihi boyunca tefsirin, fıkhın, kelamın ilgi alanına girmiş önemli problemlerden biridir. Müslümanlar baştan beri nesih meselesini nasıl algılamışlardır? Algılamanın ortak zemini nedir? Müslümanların nesih konusunda ihtilaf etmelerinin sebebi nedir ve nesih neden hâlâ tartışma konularından biridir? Bu kitap bu
Tükendi
İslam, seksenli yılların sonundan beri -özellikle İran İslam Devrimi'nin ardından- uluslararası medya sahnesinde sürekli olarak yer almaktadır. Ancak Batılı medya kuruluşlarının üzerinde fikir birliğine vardığı "İslam" hakkında ne konuşulmaktadır? İslam, çoğu zaman şu veya bu şekilde gücün, politik bir hareketin, "devrim"in veya "medeniyetler çatışması"nın ideolojisi yararına "alet edilmiş" bir din biçimine büründürülmüştür. İslam'a nadiren ilk biçimiyle yaklaşılır: Yüz milyonlarca insanı huzur içinde yaşa
Tükendi
Bu kitap, yaygın olarak el-Eş'arî ve el-Mâturîdî tarafından kurulduğu kabul edilen Ehl-i Sünnet geleneğinin, aslında bu iki İslâm âliminden önce de mevcut olduğunu göstermektedir. Ehl-i Sünnet geleneğinin esasları, Ehl-i Hadis tarafından el-Eş'arî ve el-Mâturîdî'den önce büyük ölçüde belirlenmiştir. Ehl-i Hadise bu nedenle Ehl-i Sünnet'in kurucu ataları diyebiliriz. Eserin ağırlık noktasını, Ehl-i Hadisin ayırıcı yönlerinin başında gelen "Allah'ın Sıfatları" konusu oluşturmaktadır. Elinizdeki eseri okuduğun
Tükendi
Ahlak ve Devlet Medeniyeti Bilmek Ömer Lütfi Barkan'ın İzinde Anadoluculuk Bitmedi Umrandan Medeniyete: Fütüvvet Bu kitapta umran, tedbîru'l menzil, tedbiru'l müdün, Anadoluculuk,ehl-i beyt ekolü, fütüvvet gibi kavramlar ekseninde Anadolu'nun niçin İslâm'ın ahir zamandaki yürüyüşünün merkez coğrafyası sayılması gerektiğine dair bir girizgâh yapmayı denedik.
Tarihten günümüze yaşamaya çalıştığımız coğrafya büyük bir şiddet sarmalı içinde kıvranmaktadır. Bu konudaki en önemli sorun ise dinsel ve seküler ayrımının yapılamamış olmasıdır. Ekonomik, politik ve toplumsal sebeplerden ötürü şiddete başvuran insan, ne yazık ki bunu dinsel bir ifadeyle etiketlemektedir. Sonuçta huzur ve esenlikle anılması gereken İslam dini, intihar bombacılarının dilinde şiddet içeren bir söz hâline gelmektedir. Bu eser,son yıllarda yaşanan ve yaşanmakta olan şiddeti hayatımızın bir pa
Tükendi
Bu kitap, Allah Rasulü'nün ilkin "oku" emrini aldıktan sonra belli bir süre Vahyin gelmeyişi karşısında Mekke'deki eviyle Hira Mağarası arasındaki gidiş gelişlerindeki telaşı andırır bir telaşla Modern dünyanın kültürel saldırısını göğüslemek adına evinden çıkan fakat Hira'sını bulamayan, geri dönüşünde de büsbütün evinin yolunu kaybeden Modern İslâmcı Düşüncenin, Batı'nın Hz. İsa'ya arkadan saldırmasıyla parçaladığı varlık gömleğini kırk yama halinde felsefe ve bilim papazlarının sırtında görücüye çıkarmas
Tükendi
İbn Teymiyye; birikimi, İslâmî ilimlerin hemen her dalındaki yetkinliği ve âlem-i İslâm üzerindeki-günümüze dek artarak devam edegelen- etkinliği ile İslâm tarihinin son bin yılında yetişen en önemli ilim adamlarından biridir. Zühd, takva ve dünyaya iltifatsızlıkla şöhret bulan ve Moğol istilasına karşı cephede, en ön safta verdiği mücâhede ile kılıcının da kalemi kadar keskin olduğunu isbatlayan, şer?î konularda alabildiğine duyarlı bir büyük âlim, İslâm dünyasını ve müslümanları içerisine düştüğü çıkmazl
Düşünce Geleneğimizde Mantık olarak isimlendirdiğimiz bu esrimizde yer alan makaleler, daha önce çeşitli akademik dergilerde yayınlanan veya sempozyumlarda sunulan toplam 13 yazıdan oluşmaktadır. Eserde yer alan "Kıbrıslı Zenon ve Stoa Okulu" ile "Süryanilerin Mantık İlmine Katkıları" isimli makaleler, mantık ilminin İslâm dünyasına geçmeden önceki durumunu tespit açısından önemlidir. Mantık ilminin sistemleştiricisi olan Aristoteles'ten sonra stoacıların özellikle şartlı önerme ve şartlı kıyas hakkındaki g
İki Devrin Ulu Hocası ALİ HAYDAR EFENDİ
Klasik İslâm düşüncesini önce ekoller ve kavramlar, sonra isimler üzerinden irdeleyen Salih Aydın, statik ve tarihselci bir akademi metninden uzak, ufuk açıcı tanımlamalar, kavramlaştırmalar ve kavram eşleştirmeleriyle beraber, gelenksel düşüncemizi öz ve özet bir şekilde sunuyor. Kuşatıcı ve mutedil bir üslupla İslamî düşünce geleneği içindeki bütün unsurları, isimleri, ekolleri elden geldiğince metnine dahil eden Salih Aydın, düşünme eyleminin ve olgusunun partizanlıktan ârî, insanî ve ilahî kökenlerini/
Ortaya konulan bu çalışmanın amacı, Ebû Mansur Mâturîdî'nin düşünce sistemini karakterize etmek ve onu İslam Kelâm tarihindeki gerçek mevkiine yerleştirmektir. Bundan dolayı da, sadece Maturidi öğretisi için değil aynı zamanda, onun da içerisinde hareket ettiği dini geleneği tanımlamaya ve kavramaya çalışan bir köprü kurmaya çalışmaktadır. Zamansal olarak bakıldığında incelemenin çerçevesi 2./8. yüzyıl ile 4./10. yüzyıllar aralığındadır. Coğrafi olarak ise bu inceleme, Maveraunnehr bölgesi ve Semerkant şeh
Başlangıcından günümüze İslam düşüncesi üzerine kapsamlı bir kılavuz. ? Kuruluş devri, kelam, tefsir, felsefe, fıkıh ve tasavvuf disiplinlerinde yaşanan tartışmalar, karşılaşmalar, İslam dünyasının sömürgeciliğin etkisine girilen yıllar, modern zamanlardaki krize karşı geliştirilen cevaplar ve arayışlar... ? Emevilerden Abbasilere, Selçuklulardan Osmanlıya, Hindistan'dan Endülüs'e... Hasan Basri, Ebu Hanife, İmam Şafii, Maturudi, Eşari, Farabi, İbn Sina, Kindi, İbn Rüşd, İbn Arabi, Gazzali, İbn Teymiyye,
İnsan yaşam serüveni içerisinde evren tasavvurunu oluşturma, hayatını anlamlandırma, sürekli bir sorgulama içerisindedir. Ancak, kendini bulan insan evren tasavvurunu oluşturabilir. Kendini bulmak ise vahyi odak noktası olarak alan zihin için gerçekleşebilecek bir süreçtir. Vahiy beşerin hayatını şekillendiren ve ona şahsiyet kazandıran tek odak noktasıdır. Şahsiyet oluşturacak sağlam bir eğitim süreci vahyin bize sunduğu tedrisat ve Resulün örnekliğiyle mümkündür. Zehra Türkmen, "Çocukluktan Yaşlılığa Vahi
Elinizdeki bu kitapta önemli bir konu olan "İslam ve toplum", özellikle de "Müslüman toplumun ilk oluşumu" konuları ele alınmaktadır. Dinin toplumsallaşması ve hayatiyetini devam ettirmesi açısından ilk dini topluluk bir din için çok önemlidir. Dinler buna göre şekillenir, varlığının devamı bu ilk topluluğun direnç ve başarısına bağlıdır. Hz. Muhammed (sav) parçalı yapıya dayalı bir toplumda farklılıkları en aza indirerek bütüncül bir dini topluluk oluşturmayı başarmıştır. Bu başarısının arkasında yeni dini
Tükendi
Düşüncede Devrim, her biri bir tezi konu edinen on ana başlıktan oluşmaktadır. Öne sürülen her tez, temelde ayrı bir konuda ortaya atılmışsa da, yazıların tümü incelendiğinde, kitapta belli bir konu bütünlüğü olduğu fark edilecektir. Radikal eleştirileriyle tanıdığımız Kürşad Atalar, kitabında yirminci yüzyılda Müslümanların en fazla tartıştığı konulara el atıyor. Bilgi, gerçeklik, hikmet, sünnetullah, tasavvuf, kader gibi kavramlardan siyaset, sivil toplum ve İslâmî hareket gibi pratikle yakından ilgili ko
İslâm Düşüncesinin Yapısı ve Selefilik Klasik İslâm düşüncesini önce ekoller ve kavramlar, sonra isimler üzerinden irdeleyen Salih Aydın, statik ve tarihselci bir akademi metninden uzak, ufuk açıcı tanımlamalar, kavramlaştırmalar ve kavram eşleştirmeleriyle beraber, gelenkseldüşüncemizi öz ve özet bir şekilde sunuyor. Kuşatıcı ve mutedil bir üslupla İslamî düşünce geleneği içindeki bütün unsurları, isimleri, ekolleri elden geldiğince metnine dahil eden Salih Aydın, düşünme eyleminin ve olgusunun partizanlı
Ey varlığın övüncü ile armağanlara Boğulmuş Ademoğlu! Ölümden sonraki diriliş, Hem yaratan için, hem de yaratılan için vaciptir. Çünkü ?diriltmek Allah'ın şanınadır. Dirilmek, İnsanın namınadır." Evet, hikmetin manası, Rahmetin anlamı, insanın diriltilmesi ve Hayatının uzun edilmesidir. Kul Allah'ı bilecek, Allah kulu sevecek ki, neticesi husule gelsin.
Tükendi
Sünnetullah (İlahi davranış tarzı) tesadüf değildir. Sebep-sonuç ilişkisine dayanan, belli şartların oluşmasında, belli sonuçların kendiliğinden tahakkuk ettiği bir disiplindir. Fert ve toplumların iyilik-kötülük, yükselme-alçalma, ilerleme-gerileme, mutluluk-huzursuzluk, azap-rahmet, bolluk-darlık, kıtlık-bereket, kriz-ahenk vb. devletlerin ve milletlerin hayat evrelerini gösteren birçok aşamalar sünnetullah disiplini altında bilirlenmiştir. Sebepleri odluşturan fertler ve toplumlar olduğu için sonuçlar da
Tükendi
Selefilik, günümüzde İslam dünyasında siyasî ideolojiye dönüşmüş ve öncekinden farklı bir hüviyet kazanmıştır. Selefi ideoloji, aslında geçmişte geleceği kurma projesidir. Toplumu tarihin belli bir dönemine götürüp oraya hapsetmeyi hedeflemektedir. Ama toplumsal değişimin karşısında ne kadar direnebileceğini tarih gösterecektir. Bu kitap, Selefiliğin gündemde olduğu bir dönemde, sağlam verilere dayalı tartışmaların yapılmasına zemin hazırlayacak fikrî altyapıyı sunmak amacıyla hazırlanmıştır.
Muhammed Esed, Kur'an ve sahih hadislerden çıkaracağımız açık ve kesin siyasal ilkelerin olduğunu; ama belirli bir İslami yönetim biçiminin öngörülmediğini belirtmektedir. Bunun için de İslam toplumunun kollektif iradesini ifade eden İslam Devleti'nin belirli tek bir şeklinin olmadığını, zaman ve şartlara bağlı olarak birçok içtihadi şekillerinin olabileceğini ifade etmektedir. Sorunun, despotik yaklaşımları meşrulaştıran, kadını siyasal yaşamdan tecrit eden, ilk hilafet dönemini biçimsel olarak sembolleşt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 252 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4