Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 252 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Mısırlı ilim adamı ve yazar Dr. Tarık Abdulhalim'in bütün eserlerinin toplu olarak sunulacağı 8 ciltlik külliyatının 5. cildinde Mısır devriminde 2012-2013 yılları arasında meydana gelen bütün gelişmeler günlük olarak değerlendirilmekte özellikle Mısır'da faaliyet gösteren bütün gruplar hakkındaki değerlendirmeleri yer almaktadır. Konuyla ilgili en geniş eser olan elinizdeki kitabın 4. cildinde de Mısır devrimi yer almaktadır.
Bu çalışmamızda sanatta, estetikten, bunların felsefesinden, çeşitli inanç ve disiplinlere göre nasıl anlaşıldıklarından, ya da İslâmın bu konudaki hükümlerinden değil, Kur'an'da geçen süs, süslenmek, tezyîn etmek gerçeğini, dünya âhiret bağlamında, eşya ve eylem (amel) güzelliğini ilgili âyetlerle incelemeye çalıştık. Çalışmamıza "zeyyene-süsleme-tezyîn etme" fiilini esas aldık. Bu fiilin diğer türevleriyle birlikte hangi bağlamda, kime nisbetle ve nasıl kullanıldığını, hangi mesajları taşıdığını, hangi ö
Tükendi
Hristiyan Kutsal Metinlerinde Gayb İnancı, Doç Dr. Mustafa Sinanoğlu - Tasavvuf Literatüründe Gaybi Rivayetler, Yrd. Doç Dr. Ahmet Yıldırım - Ricalu’l-Gayb İnancı ve Toplum Hayatına Yansımaları, Osman Demir - Gayb İnancının Ekonomik Hayata Yansımaları, Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu - Ahlak- Gayb İlişkisi, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı - Fizik Varlığın Ötesinde: Gayb Kavramı Felsefi Açıdan Nasıl Ele Alınabilir, Doç. Dr. İ. Kutluer - Gaybın Bilinmesinde Keşf ve İlhamın Rolü, Prof. Dr. Sülayman Uludağ - Tasavvufta Var
Tükendi
İslâm düşüncesi çağımıza ne söyler? İslâm düşüncesinin temel özellikleri ve sorunları nelerdir? “İlâhî hükümranlık” ne demektir? Çağdaş bir İslâm düşüncesi nasıl inşa edilebilir? İslâm medeniyetinin yaşadığı kriz nasıl aşılabilir? Çağımızın en büyük Müslüman düşünürlerinden biri olan İkbal, bu kitabında İslâm düşüncesinin temel özelliklerini ve sorunlarını özlü bir şekilde özetliyor. İkbal’in çeşitli makalelerinden oluşan bu kitapta İslâm düşüncesi ahlâkî, sosyal ve siyasî düşünce, ilim düşüncesi, f
Birinci vazifemiz; Kur'an'ın nasıl bir kitap olduğunu tanımak. Bu açıdan bakıldığında vahiy nedir? Allah Teâlâ kullarına akıl, iz'an ve idrrakle birlikte niçin bir de onları vahiy ve peygamberlikle takviye buyurddu? Beşeriyet tarihinde vahiy ve peygamberliğin mâna ve ehemmiyeti nedir? Son olarak Peygamberimiz niçin gönderildi; Kur'an ona niçin inddirildi? Kur'an Peygamberimiz (s.a.v.)'e nasıl geldi? Nasıl yazıldı, nasıl okundu? Günümüze kadar bozulmadan nasıl intikal etti? Onu okumanın kâideleri, onu anlama
Kültürel açıdan oldukça parlak bir dönem olan Halife Me´mun devrinin en önemli özelliklerinden biri de, çeşitli düşünce akımlarına mensup kişilerin bir araya gelerek halifenin huzurunda ilmi tartışmalar yapmaları idi. Me´mun´un hilafeti, İslam Tarihinde felsefi ve kelami düşüncenin gelişmesi açısından bir dönüm noktasıdır.
"Hz. Ömer, icraatlarıyla İslam siyasi düşünce tarihine damgasını vurmuş bir kişidir. Bu yönüyle bakıldığında Hz. Ömer ve onun dönemi çok stratejik bir konum arzetmektedir. İslam tarihçileri de doğal olarak Hz. Peygamber'den sonra en fazla Hz. Ömer ve dönemi üzerinde duracaklardır. Çünkü bu dönemde atılan adımlar sonraki süreç üzerinde, günümüze dek devam eden etkiler ortaya çıkaracaktır. Müslümanlar, yaşadığımız bu çağda şayet bir arayış içerisinde olacaklarsa, kendilerine kaynaklık edecek insanlar ve dön
Elinizdeki eser, Beyâzîzâde Ahmed Efendi'nin Ebû Hanîfe'nin beş eserinden derleyip topladığı el- Usûlü'l-Münîfe adlı eserinin, yine kendisinin yazmış olduğu el-İşârâtü'l-Merâm min İbârâti'l-İmâm adlı şerhinin "Müteşâbih Sıfatlar" bölümünün tercümesinden oluşmaktadır. Beyâzîzâde hazretleri kitabında, evvelâ Ebû Hanîfe'nin eserlerinden bazı kısımlar zikredip onları şerhetmiştir. Şerhinden sonra "İşârât" (işaretler) diye bir altbaşlık koyup Ebû Hanîfe'nin buyruklarından istinbat ettiği işaretleri alt alta dizm
Bu eserde yayımlanan yazılar iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde sünnetin anayasal niteliği konusunda benimle Dr. Abdulvedud arasında yapılan yazışmaların tümü yer almaktadır. İkinci bölümde ise Pakistan Yüksek Mahkemesi üyesi Hâkim Muhammed Şefinin 21 Temmuz 1960ta Reşide Begüm davasında Şihabüddin ve arkadaşları adına verdiği kararın metni ve onunla ilgili ayrıntılı eleştirim yer almaktadır. Bu her iki bölümde okurlar, bir yandan sünnet inkârcılarının tüm meselelerini ve delillerini kendi ifadeler
Tükendi
Her toplumsal yapıda ve kültürel dokuda bulunabilecek türden aksaklıklar ve zaaflar, hiç kuşkusuz Müslüman geleneğinde de bulunmaktaydı. Ne ki, bunların Müslümanlar tarafından fark edilebilmeleri için sistemin, tarihsel ve toplumsal ritminin bozulmasını beklemek gerekiyordu. Toplumsal ve tarihsel ritim bozulunca, ona anlam veren dünya görüşü de kaçınılmaz bizimde teklemeye ve hata vermeye başlayacaktır. Bünye güçlü olduğunda, bedendeki mikroplar hastalıklara yol açamamaktadırlar. Buna karşılık, hastalık, on
Hz. Hüseyin öldürülünce taraftarlarının bir kısmı şaşkınlığa düştü ve dedi ki, Hasan ile Hüseyin'in işlerine bir türlü akıl erdiremedik. Hasan'ın yardımcılarının çokluğu ve güçlülüğüne rağmen savaşmaya cesaret edemeyerek Muaviye ile anlaşması ve (hilafeti) ona teslim etmesi doğru, gerekli ve isabetli idiyse, Hüseyin'in yardımcılarının azlığı ve güçsüzlüğüne rağmen, çok sayıda yardımcısı bulunan Yezid b. Muaviye ile kendisi ve taraftarlarının tamamının öldürülmesine kadar savaşması (hatadır), batıldır ve ger
İbn Teymiyye, sevenleri ve karşıtları arasında hep tartışma ve husumet konusu olagelmiştir. Yandaşları onu bid'atlerle mücadele eden, sünneti yeniden ihya eden bir müceddid olarak; karşıtları ise, sapık, yoldan çıkmış, ehli sünnetin dışına taşmış biri olarak görmektedir. İbn Teymiyye gerek savunucularının gerekse karşıtlarının isnat ettiği tüm bu övgü ve suçlamaların tahkik edilmesinin ülkemiz ilim dünyasındaki bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyiz.
İbn Teymiyye, sevenleri ve karşıtları arasında hep tartışma ve husumet konusu olagelmiştir. Yandaşları onu bid'atlerle mücadele eden, sünneti yeniden ihya eden bir müceddid olarak; karşıtları ise, sapık, yoldan çıkmış, ehli sünnetin dışına taşmış biri olarak görmektedir. İbn Teymiyye gerek savunucularının gerekse karşıtlarının isnat ettiği tüm bu övgü ve suçlamaların tahkik edilmesinin ülkemiz ilim dünyasındaki bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyiz.
Ölüler işitir mi? Ölülere Kur'an Okumak, Tevessül, İstiğase, Teberrük, Şefaat, Rabıta, Tazim, Şirk, Bidat, Allah Allah Diye Zikir, Tesbihte Taş Kullanmak, Muska Takmak, Mecaz, Tevil, İstiva Meselesi ve Cihad konularında Medine'de daha önce çıkan Selefiler ve Tasavvufçuların Görüşleri adlı eserimize reddiyye yazıldığını öğrendik. Ama Selefiler ve Vehhabilere Rediyye isimli kitap çıkmış oldu bir kere. Bu sefer eski kitaba yazılan rediyyeye karşı cevap verme durumu oluştu. 378 sayfalık Selefiler ve Tasavvufçul
"Arap-İslam medeniyetinde entelektüeller" dendiğinde kimlerin bu kapsama girdiği sorusu ve bu ibarenin tekabül ettiği anlam kargaşasının oluşturduğu boşluk Cabiri'yi zorunlu bir başlangıca sevk ediyor: "Entelektüel" kavramını, asli referansını bulduğu Avrupa düşüncesinde bugün kendisine verilen anlamı Arap-İslam kültürü dâhilinde yansıtacak şekilde yeniden inşa etmek. Buradan hareketle kitabın ilk ve geniş bölümünü "entelektüel" kavramının çıkışı, doğduğu medeniyet içindeki anlamı, filolojik ve etimolojik y
Allah niçin insanlarla veya varlıkla iletişim kurmaktadır? Allah'ın insana değer verip sevmesi bu sorunun cevabıdır. İnsanlara Yüce Allah'tan mesaj gelmesi, O'nun insanları sevmesinin sonucudur. Tanrı ile birey arasındaki karşılıklı ilişkinin adı ise dostluktur. Allah'a dost olmak ve O'nunla dost kalmak her birey için çok önemlidir. Bir insanın Allah'ın dostu olmasının başka bir insana yararı yoktur. Çünkü her bir bireyin Allah ile iletişimi kişisel niteliktedir ve kişiye özeldir. O, her insana şah damarınd
Tükendi
Ozan Sağsöz bu çalışmasında İslam düşünce tarihinin önemli isimlerinden biri olan İbn Haldun'u ve onun klasik eseri Mukaddime'yi iktisadi düşünce tarihi perspektifinden değerlendiriyor. İbn Haldun'un içinde bulunduğu tarihyazımı geleneği hakkında bilgi verdikten sonra, onun bu gelenekle ilişkisinin ana hatlarını belirlemeye çalışıyor. Sağsöz, İbn Haldun'un tarih çalışmaları için meydana getirdiği umran biliminin metodolojik çerçevesini çiziyor ve Mukaddime'de tasvir edilen toplumsal hayatın iktisadi görünüm
"İslâm tarihçileri, İslâm'ın vahye dayalı tarihini lâyık olduğu gibi anlamamışlar ve tabii anlatamamışlardır. Hz. Peygamber'in vahiy öncesi hayatı ile ilgili ve daha sonra Mekke devrinde vukû bulan Hadiselerle ilgili gerekli yorum ve değerlendirmeleri yapamamışlardır. Bazılarını her nedense, belki fark edemedikleri için, bahse konu etmemişlerdir Hz. Peygamberin "dilde" ve diğer konulardaki önderliği gibi Bazılarının da üzerinde durulup düşünülmesini, niçindir bilinmez, zait görmüşlerdir Harplerde olduğu gib
İlk dönemden itibaren düalist ve materyalist akımlarla karşılaşan Müslümanlar kendi dinî düşüncelerini temellendirmek adına âlemin yapısını ve işleyişini açıklamaya çalıştılar ve bu doğrultuda yeni bir âlem modeli ortaya koydular. İslâm öncesinde çeşitli dinî ve felsefî sistemler tarafından tabii bir açıklama yöntemi olarak kabul gören atom kavramı cevher-i ferd, cüzü lâ yetecezzâ vb. kelimeler adı altında İslâm dünyasına intikal ettirildi ve özellikle kelâmcılar tarafından âlem anlayışının merkezine yerleş
Mu'tezile orta çağda hicri ikinci asrın hemen başlarında ortaya çıkmış akılcı bir mezheptir. Mu'tezile İslam kültürünün bir parçasıdır. Mu'tezilenin akılcı görüşlerinden yararlanılabilir. Mu'tezilienin akılcı görüşlerini onların eserlerinden okumak daha faydalı olacaktır. Mu'tezile Müdafaası adıyla Türkçeye çevrilen İntisar Kitabı Mu'tezileden günümüze kadar gelen ilk eserlerdendir. İntisar, Mu'tezilenin çarpcı görüşlerine yapılan eleştirilere karşı Mu'tezileyi savunmak için yazılmış bir eserdir. İntisar'da
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 252 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2