Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 710 kayıt bulunmuştur Gösterilen 64-80 / Aktif Sayfa : 5
Peygamber Efendimizin vefatından sonraki otuz yılı kapsayan raşid halifeler ile onu takip eden doksan yıllık emeviler dönemlerini ve yaklaşık sekiz asra varan endülüs Siyasi tarihini anahatlarıyla ihtiva etmektedir. Hiç kuşkusuz geleceğin inşası geçmişin iyi bilinmesi ve iyi okunmasına bağlıdır. Raşid halifeler dönemi, hz. Peygamber ın önderliğinde tüm Müslümanlar için örnek alınacak asr-ı saadet ın hem devamı hem de İslam ın evransellik boyutunun perçinlenmesi niteliğini taşıdığından İslam aleminin referan
Hicri 4. yüzyılın önemli dilcilerinden olan Ebû Alî el-Fârisî için öğrencileri ve bazı biyografi yazarları Sîbeveyhi ile el-Fârisî'nin yaşadığı dönem arasında el-Fârisî'den daha iyi bir dilcinin gelmediğini ifade etmektedirler. 30'dan fazla eser kaleme alan müellifin nahiv hakkında yazdığı el-Îzâh isimli eseri medreselerde 300 yıl kaynak kitap olarak okutulmuştur. Daha sonra el-Îzâh'ı tamamlama mahiyetinde yazdığı sarf kurallarını içeren et-Tekmile isimli eseri gelenekte önemli bir yere sahip olmuş ve sarfa
"...Râşid Halîfeler dönemi, müslümanların dünya târihi karşısındaki medenî ve içtimâî değerlerinin dünyâya açılmasını sağlayan bir iktidar devri olmuştur. Aşk ile îman, insaf ile adâlet ve akıl ile mantığın karışımı hâlinde târih sahnesine çıkmış olan bu yapıcı ve hamleci iktidar döneminde, İslâm Dîni, bu dînin Peygamber'inden başlayarak onun bağlıları olan arkadaşlarının gayretleri ve örnek hayatları sâyesinde cihanşumül bir din hâline gelmiştir. Onlar, bütün beşeriyeti tevhid inancına dâvet ederken, eller
İlim, sanat, birlikte yaşama tecrübesi ve hoşgörü başta olmak üzere çeşitli sahalarda insanlığa önemli katkılarda bulunmuş olan İslam medeniyetinin, bir taraftan medeniyetlerararası ilişkilerin son derece önem kazandığı, diğer taraftan medeniyetler çatışması tartışmalarının yaşandığı günümüzde, esasında hemen her yönünün bir dizi çalışmaya konu yapılması elzemdir. Geniş bir coğrafyada yüzyıllar boyunca hakim olan İslam medeniyetinde münferiden veya bazı mevzii olumsuz gelişmeler yaşanmışsa da, bu çalışmada
Turan'ım...On dört bin kilometreden bağırıyorum sana.Kutlarım. Gece karanlıkta kara nadasın içinde, kara koyunun kara kuzusunu gören gözlerinden öperim. Ali Akbaba, Sydney.İslam dinin tezyif eden, Diyanet'i ihanete ve hıyanete çeviren çıkarcı ve ilahiyat mezunu kimilerinin yüz kızartıcı şeriat meczupluklarına meydan okuyan yazılarınızın hayranıyım. Ellerin dert görmesin. Ben, yaşı seksene yaklaşan, Ata'nın zamanını yaşamış, din bilgisini de İzmirli İsmail Hoca'dan edinmiş bir kimseyim. İslam için hiç de mak
Tükendi
Hz. Ömer, Hz. Ebû Bekir'le birlikte Allah Resûlü'nün en yakın dostu ve yardımcısıydı. İslâmî tebliğin en sıkıntılı dönemlerinde Hz. Peygamber'in İslâmiyet'i kabul etmeleri için adlarını anarak dua ettiği iki kişiden biriydi. Müslüman olduğu andan itibaren Hz. Peygamber'in yanında yer aldığı gibi hicretten sonra Medine döneminde de katıldığı seriyyeler dışında Hz. Peygamber'i yalnız bırakmadı. Başta Bedir, Uhud ve Hendek savaşları olmak üzere Allah Resûlü'nün iştirak ettiği bütün savaşlara katıldı. Hayatı bo
Hz. Peygamber, müslümanların hem dinî hem de dünyevî lideri idi. O, bu vazifenin bir gereği olarak gelen vahyi müslümanlara tebliğ ettiği gibi bunları hayatında tatbik ederek müslümanlara örnek olmuştu. Yine müslümanların dünyevî işlerini düzene koymuş; liderlik sorumluluğunu yerine getirmiş ve siyasî birliği sağladıktan sonra da devlet başkanlığı görevini üstlenmişti. Hiç şüphesiz vefatıyla birlikte müslümanlar için yeni bir dönem başlamıştı. Hz. Peygamber'den sonra vahiy gelmeyeceği için peygamberlik göre
Taberî, tefsirinde siyer rivayetlerine daha çok âyetlerin sebeb-i nüzûlünü tespit amacıyla yer vermiş ve bu rivayetleri belli bir usul çerçevesinde yorumlamıştır. Siyer rivayetlerini değerlendirirken âyetin bağlamı, Kur’ânî bütünlük, sahih hadis, icmâ, tarihi ve sosyal gerçeklik, tabii ve akli gerçekler, Arapça’nın temel özellikleri, zâhir anlam, nesh, umum (genel anlam) ilklerinden yararlanarak hem âyetin mânaya delâletini, hem de rivayetlerinin sıhhatini tespit etmeye çalışmıştır. Taberî’nin âyetlerin açı
İmam GazaliMarifetullah kapısının anahtarı önce insanın kendi nefsini bilmesi ve ruhunun hakikatini anlaması idrak etmesidir. Marifetullah kapısının kilidi ancak bu anahtar ile açılır. Nitekim: "Nefsini tanıyan Rabbini tanır" hadis-i şerifi ile "İleride onlara gerek ufuklarda (dünya ülkelerinde/dış dünyalarında) gerek kendi içlerinde (ve iç dünyalarında) âyetlerimizi göstereceğiz."(Fussilet: 53) ayeti kerimesi buna delildir.Allah Teâlâ buyurur ki: "İnsana âlemde olan kudretleri ve kendi nefsinde olan ibretl
Endülüs Müslümanları - Siyasi Tarih - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları
Tükendi
Kur’an insanın her sorusuna hem cevap hem de örnek verir. Başkalarıyla iyi ilişkiler kurmak ve sınırlarımızı sürekli kontrol altında tutmak, hayatımızı anlamlı kılar, sorunlarımıza çözüm ve sorularımıza cevap bulmamızı kolaylaştırır. Rabbimizin hakkımızda neler söylediğini öğrenmek, sınırlarımızı sürekli kontrol altında tutmak, sorunlarımıza çözüm sorularımıza cevap bulmak ve hayatımızı kolaylaştıracak doğru bilgileri insanlara ulaştırmak için Kur’an’daki sistematik yapıya göre bu çalışmayı hazırladık.
Allah’ın verdiği her bilgi doğrudur, buna da bütün insanların ihtiyacı vardır. Bu bilgi, insanın önce kendini sonra da başkalarını tanımasında, anlamasında ve hayatını sürdürmesinde ona kolaylıklar sağlar. Kendini tanıyan, kendine bakan bir insan gücünü de ne yapacağını da kendisine çizilen sınırları da bilir. Rabbimizin hakkımızda neler söylediğini öğrenmek, sınırlarımızı sürekli kontrol altında tutmak, sorunlarımıza çözüm ve sorularımıza cevap bulmak için Kur’an’daki sistematik yapıya göre bu çalışmayı
12. yüzyılın büyük İslâm âlimi İmam Gazâlî (r.a), kaleme aldığı eserlerle yalnızca yaşadığı dönemde değil, hemen her asırda derin izler bırakan fakih ve mutasavvıf bir âlimdir. Bu değerli eserlerin arasında ise öyle bir kitap vardır ki fıkıh, ahlâk ve tasavvuf konularında, yazıldığı günden şimdiye dek İslâm âleminde derin saygı ve kabul görmüştür; İhyâü Ulûmi'd-Dîn... Prof. Dr. Dilaver Selvi'nin titiz çalışmasıyla bölüm bölüm müstakil kitaplar halinde yeniden tercüme edilen ve Semerkand Yayınları tarafında
Hakikat, aranınca bulunur. Peşinden koşulunca kendini açığa çıkarır. Ona ulaşmak için çaba sarf etmek gerekir. Din kurucuları, hakikatin ardından en çok gidenlerdir. Dinler tarihine bakıldığında din kurucularının kitlelerden uzaklaşıp inzivaya çekildiği görülür. Vahiy alana veya aydınlanana kadar din kurucuları yalnızlığı bir sığınak olarak görür. Onlar, doğanın içinde tefekküre dalarak kendilerini, toplumlarını ve yaratıcılarını anlamaya çalışırlar. Burada tinsel ve tensel bir arınmaya girerler. Onlar çekt
Tükendi
Endülüste İslam hakimiyeti, 711 yılında büyük komutan Tarık bin Ziyadın öncülüğündeki Emevî ordusunun İspanyaya girmesiyle başlar. 800 yıl boyunca; Emevî Valileri, Emevî Emirleri, Emevî Halifeleri, Hammûdîler, Tavâif-i Mülûk, Murâbıtîn, Muvahhidîn ve son olarak Gırnata Benî Ahmer İslam Devletinin hüküm sürdüğü bu topraklarda aynı zamanda Muhyiddin ibni Arabî, İbni Rüşd, İbni Bâce, Zerkâli gibi birçok âlim yetişmiştir. Ortaçağ Avrupasının hatta dünyanın seyrini değiştiren bu muazzam medeniyet 1492 yılında bü
Yüce dinimiz İslam'ın inanç/itikat esaslarının, ibadete dair konuların, ahlaki değerlerin ve Peygamberimizin (sav) hayatının soru-cevap yoluyla açıklandığı bu çalışma; daha çok yaz döneminde dinî eğitim alan çocuklarımızın ve gençlerimizin faydalanabileceği şekilde hazırlanmıştır. Kitabın son bölümünde ise genel kültür olarak her Müslüman tarafından bilinmesi gereken hususları içeren bu bölüm bulunmaktadır. Konular Kur'an Kerim ve hadis-i şeriflerden örneklerle açıklanmış ve güzel hikayelerle desteklenmişti
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 710 kayıt bulunmuştur Gösterilen 64-80 / Aktif Sayfa : 5