Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 715 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Sinemanın gündelik yaşamdaki yerine, seyircinin filmlerle ilişkisine, sinematografik düzenlemelerin sırlarına, film üretiminin ardında yatan temel oluşumlara ve filmlerin ilettikleri temsiller aracılığıyla aslında nasıl birer ideolojik düzenleme olduklarına dair kuramsal yaklaşımların bir araya getirildiği kitap, sinemayı seyirci, bakış, kültür endüstrisi ve temsil bağlamında irdeliyor. Serpil Kırel'in çalışması, seyirci filmlerle baş başa kalınca neler yaşar, "bakmak" masum bir eylem olabilir mi, sinema
Uzun yıllar ünlü sinema dergisi Cahiers du cinema´nın yayın yönetmenliğini yapan Pascal Bonitzer, sinemayı sinema yapan temel özellikleri tek tek sorgulama konusu haline getirmiş özgün bir düşünürdür. Bu dergide yayımlanmış yazılarını bir araya getiren Bakış ve Ses, daha önce yayımladığımız Kör Alan ve Dekadrajlar gibi, temel bir saptamayla yola çıkıyor: Sinema, teknik aygıtın yapısından, çekim koşullarından, montajdan ve yönetmen-oyuncu ilişkisine dair belli kabullerden kaynaklanan, mekanikleşmiş bir temsi
Tükendi
Fütursuz Oyunculuk, Eric Morrisin geliştirdiği OLMA metodu dahilinde, bir oyuncunun olma sürecinde ihtiyaç duyduğu işçiliğe vurgu yapan; bu bakımdan da oyuncu işçiliğinin İncili denmeyi hak eden özel bir yapıt. Öncelikle oyunculuğun temel unsurları olan zaman ve mekân, ilişki, duygular, karakter, tema, tarih ve altmetinle ilgili zorunlulukların keşfine çıkan kitap, ardından seçim yöntemlerine gidiyor ve bu yöntemlerin olma arayışındaki bir oyuncu tarafından etkili ve pratik yollarla nasıl daha iyi kullanıla
Nuri Bilge Ceylan, sinemaseverler kadar eleştirmenlerin de övgüsünü alan filmleriyle uluslararası başarı kazandı ve yirmi birinci yüzyılın en özgün ve provokatif sinemacılarından biri olarak kendini kabul ettirdi. Buna rağmen film ve medya araştırmacılarının Ceylan'ın filmlerinin kendine has üslubunu, havasını ve temalarını keşfetme girişimleri sınırlı kaldı, Ceylan sinemasının temaları henüz kapsamlı bir sosyolojik ve eleştirel düşüncenin konusu olmadı. Üç yazar, tartışmacı bir diyalog içinde birlikte yaz
Tükendi
Elinizde tuttuğunuz senaryo, yaklaşık bir buçuk yıl süren yoğun emeğin son ürünü olarak meraklılarının beğenisine sunuldu. Film yapımı sırasında seyircinin finalde ne seyredeceğini aylar evvel bizlere tane tane anlatan senaryomuz artık okurlarıyla buluşmaya hazır. Seyircisini adeta 1969 yılına götüren setleri, dekorları, kostümleri, makyajları ve çekim sonrası yine haftalarca süren kurgusu, montajı, müzikleri, post prodüksiyonu, özel efektleriyle ilmek ilmek dokunmuş özenli bir film olduğunu her karesinde i
"Ruhumuza tesir eden, kendimizi şöyle bir yoklamaya sevk eden her film; velev ki içinde ruhsallığı deneyimleten, insandaki bir yaraya veya tecrübeye karşılık gelen tek bir sahne olsun, o film, bir başyapıt mesabesindedir artık. Zira sinemanın -dolayısıyla sanatın- gücü de buradan gelir: İnsana hakikati hatırlatmak, onu ruhsal olarak sar/s/mak ve olgusal deneyimlerini geliştirmek." "Her şeyin her şeye bir etkisi vardır. Bunu insanoğlundan daha iyi kim bilebilir? İnsan, kadimlerini koruyarak, merkezini her
Kurgu; film biçiminden film kuramlarına kadar sinemanın tüm evreninde belirleyici bir rol oynar. Hem teorik hem de teknik olarak sinema alanında çalışan herkesin bilmesi gereken zorunlu bir ortak alandır. Ancak kurguyu bilmek bir yazılımı ya da bir kurgu masasını kullanmayı bilmek demek değildir. Kurgu, kurgu makinesini öğrenmekten çok daha fazlasıdır. Çekimlerin ritmini algılayıp hareketi sınırlandırmayı kavramaktır. İki çekimin birbiriyle olan ilişkisinin anlam ve duygu yaratma olasılıklarına hakim olmakt
Tükendi
Dogvilleden Tanrı Kente, Gomorradan 400 Darbeye uzanan büyülü bir sinema şöleni. Chan-wook Park, Kubrick, Haneke, Almodóvar, Kurosawa, Fassbinder ve daha onlarca sinemacıyı bir araya getiren veya ayıran detaylar nedir? Sinemasal kompozisyonlarını nasıl kuruyorlar? Kuralları ne zaman uygulayıp ne zaman yıkarak yeni baştan inşa ediyor ve kendi sinema dillerini oluşturuyorlar? Sinemacının Gözü birçok renkli fotoğraf ve örnekle beslenen sinematografik bir başyapıt. Sinema, ucu bucağı olmayan bir sanat dalı.
Tükendi
Bu kitap, insana, doğaya ve yaşama karşı farklı bakış açıları sunan psikanaliz ve diyalektik materyalizmin düşünsel temelleri üzerinde, sinemanın insan bütünlüğünü nasıl ele alması gerektiği sorusundan hareket eder. Psikanaliz ve diyalektik materyalizmin felsefi ve bilimsel yapısını sorgular. İnsan bilincinin, toplumsal ve kültürel yapının nasıl oluştuğunu sergiler. İnsanın maddi ve manevi gerçekliğinin sinemasal yaratılarda nasıl işlenmesi gerektiğini inceler. Psikanalizin ve diyalektik yöntemin sinemada
Tükendi
"Zamanımızın en iyi film yazarı." –Michael Ondaatje "En canlı, en edebi, üretken, provokatif ve cüretkâr film eleştirmeni." –Philip French, Observer "Film eleştirmenliği konusunda kimse ondan daha bilgili, daha yetkin olamaz." –Spectator "Bu kitap Thomson'un neden film eleştirisi alanında en bilge ve en bağımsız kişi olduğunu tekrar gösteriyor. Bir şekilde her şeye yepyeni bir bakış geliştirebiliyor." –Leon Wieseltier "Harika bir biçimde bilgilendirici ... filmler için yazılmış güzel bir şükran şark
Las Vegas olarak bilinen büyüleyici yeraltı dünyasında geçen Son Çağrı, tek gözlü bir kumarbazın öyküsünü anlatıyor. Uzun zamandır pokerde adamakıllı bir şey kazanamamıştır ve şimdi ruhunu geri kazanabilmek için en büyük riskleri göze almak zorundadır. "Bir kara film kadar heyecanlı." –Tom Robbins "Baş döndürücü bir başyapıt." –USA Today "Şaşırtıcı... ürkütücü... Okur inanılır karakterleri ve derinlikli arkaplanıyla her sözcüğünden zevk alacak." –Washington Post Book World
Film eleştirisi, film ile izleyici/okuyucu arasında sanatsal bağın kurulması için güçlü bir aracı konumundadır. Sinema çalışmalarının en önemli alanlarından birini oluşturan film eleştirisi, filmle ilgili bilgi vermenin çok ötesine geçen bir yaratım olarak kabul edilir. Film eleştirisi, disiplinlerarası ilişkiler kurularak, filmin, sosyolojik, ideolojik, psikolojik, felsefi, tarihsel bağlamda incelenmesini sağlar. Bu doğrultuda film eleştirisi, popüler okumalar değil, derinlemesine çözümlemeler gerçekleştir
Tükendi
Rol Yapmayın Lütfen, gerçek bir oyuncu olmak isteyenlere rol yapmayın lütfen tavsiyesinde bulunan bir Eric Morris kitabı. Bu yönüyle, oyunculuk ekseninde yıkıcı bir argümanın peşinden koşuyor gibi görünse de, esasında bir o kadar yapıcı bir şeyden bahsediyor. Eric Morrisin OLMA adını verdiği metoduna paralel olarak, bir oyuncunun rol yapmasının değil, yalnızca kendi OLMAsının gerekliliğini vurguluyor. Bunun da ancak toplumsal zorunlulukların ötesine geçerek, gerginlik durumundan arınarak ve bireysel özgürle
İnsanlık tarihi kadar eski sayılabilecek ‘yuva' kavramının, tür ve içerik olarak bir birinden farklı sinema filmleri içinde nasıl yer aldığını araştıran bu çalışma; insanın mekânla kurduğu ilişkisinin psikolojik ve sosyolojik boyutlarını, ele aldığı filmler ölçeğinde inceliyor.
Tükendi
Sinemanın Temelleri'nde yönetmen ve senarist Rıza Kıraç sinemanın doğuşundan bugüne kadar geçen süredeki değişimini ele alıyor ve film yapımının inceliklerini okura akıcı bir dille anlatıyor: On üç bölüme ayrılan kitap film kurgusu, görüntü yönetimi, oyuncu ile mekân seçimi ve film eleştirmenliği gibi sinema bileşenlerini masaya yatırıyor. Hem Türkiye ile dünya sinemasının gelişimini hem de film yapımının ayrıntılarını öğrenmek isteyenler için Sinemanın Temelleri bir başucu kitabı. Tayfun Pirselimoğlu'nu
20. yüzyılın en büyük yönetmenlerinden olan Andrey Tarkovski'nin, sinema yazınının baş kitaplarından olan eseri "Mühürlenmiş Zaman", Rusça aslından Mazlum Beyhan çevirisiyle okurların karşısında...
Tükendi
Pek Yakında filmini 8 haftada İstanbul'da çektik. Belki fark edilmeyen –ki bu iyi bir şey– birçok iç mekânı tasarım/dekor olan filmin renkleri ve kostümleri özenlidir.  Gulyabani gibi, Hafize Ana'nın Hababam Sınıfı'ndaki zili gibi, Badi Ekrem'in eşofmanı gibi, Davaro filmindeki mikserden Sadri Alışık'ın şapkasına kadar birçok nostaljik ve asıl "kıymetli" objeyi barındırır film.  Ve tabii teneke zannedilen bir oyuncak... O oyuncak şu anda bende, yazıhanemizde duruyor ve bize hep o güzel günleri, film yapmanı
Tükendi
"Set yanarken Ozan'ın el kamerasıyla yangına doğru yürüyüp sanat grubunu kastederek ‘Vay çok güzel yapmışlar yangını,' dediğini hatırlıyorum... O sırada set gerçekten yanıyordu." Cem Yılmaz G.O.R.A.: Bir Uzay Filmi Eskiler boşuna, "Marifet, iltifata tabidir" dememiş. Uzay dediğimiz o sınırsız boşluğu ancak bir Türk böyle doldurabilir... Türkler beyazperdede daha önce de uzaya gidip uzaylılarla haşır neşir olmuştu ama G.O.R.A' daki yolculuk ilk kez gerçek komedi kalıpları içinde, dört dörtlük bir anlatımla
Ali Baba'nın ben "Pek anlamadım abi" tarzı eleştiriler aldığını, "Hiç sevmedim" curcunasını yaşadığını hatırlamakla beraber, benim şahsi kanaatim çok eğlenceli ve sert görünümünün altında pamuk kalpli bir komedi olduğudur. Ne zaman açıp bir sahnesine baksam akıp gitmiş, şu da vardı, dur onu da izleyelim dedirtmiştir. Hafif, eğlenceli komedilerde biraz da aksiyon, biraz da resim olsun diye zorlamaya devam edeceğim. Bence öyle daha güzel her şey. İyi okumalar. Cem Yılmaz
Türk sinemasının unutulmayanlarından çarpıcı anılar... Atillâ Dorsay bu kitabı için şöyle diyor: "Bu kitapta yer alan tüm ünlüleri bizzat tanıdım; hemen hepsiyle dost olduk; birlikte çok şeyler yaşadık; çok özel olaylara, çok hassas dönemlere tanık olduk. Bu, bence kitapta yer alan kişilerin temel bir özelliği. Onlar öyle kişilerdir ki, bulundukları alemden topluma hep yeni şeyler sunabilir, sürpriz yapabilirler. Kendi adıma diyelim ki Yılmaz Güney, Ayşe Şasa, Çolpan İlhan, İlhan Selçuk, Vedat Türkali, Onat
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 715 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7