Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 880-900 / Aktif Sayfa : 45
Medeniyet öncesi adam, medeniyetin form ve temellerini yarattı. İlkel kültür dünyasındaki bu kısa gezintimizde geriye bakınca, yazı ve devlet dışında, medeniyetin her unsurunu görüyoruz. Ekonomik hayatın bütün tarzları orada icad edildi, avcılık ve balıkçılık, çobanlık ve ziraat, taşıt ve inşaat, sanayi ve ticaret ve maliye. Siyasi hayatın bütün basit yolları organize edildi. Klan, aile, köy topluluğu ve kabile, hürriyet ve düzen medeniyetin çevrelerinde döndüğü birbirine muhasım bu iki odak noktası burada
Tükendi
Yazarın doktora tezi; bilim sosyolojisi alanında Türkiyede yapılmış ilk çalışma; özellikle de bilimin egemen anlaşılma formunun eleştirisiyle ilgilenenler için önemli bir metin; bir biimsel ortodoksi, bir pozitivizm eleştirisi; Türkiyede entelektüellerin konumlarıyla ilgilenenler için özgün bir çalışma. Çok genelde bir bilgi sosyolojisi incelemesi. Hem genel okuyucular, hem öğrenciler, hem de alanla ilgili uzman kişiler yararlanabilir; kolay anlaşılabilir, provoke edici ve farklı. İçerdiği temel konular: bi
Türkiye son dönemde alışık olmadığı büyüklük ve çeşitlilikte nüfus hareketleriyle karşı karşıya kalmıştır. Özelikle Sovyetler Birliğinin çözülmesinden sonra Türkiye göç olgusunun çok boyutlu etkilerini yakından hissetmiştir. Bu kitapta, Türkiyenin karşı karşıya kaldığı bu nüfus hareketlerinin çoğu zaman göç çalışmalarında dikkatlerden kaçan bir nokta olan emek piyasası içindeki konumları demografik, ekonomik, sosyolojik ve hukuki açıdan çok disiplinli bir yaklaşımla incelenmiştir. Diğer yandan, Türkiyenin 1
Tükendi
Yazar, babasının mesleğinin marangoz olması nedeniyle Batı Akdeniz Bölgesinde yoğun olarak yaşayan Tahtacı Türkmenlerle çok erken yaşta tanışmıştır. Aynı zamanda bir halkbilimi araştırmacısı olan yazar, otuz yıldan bu yana Batı Akdeniz Bölgesi kültürleri üzerine çok sayıda araştırma ve derleme yayınlamıştır. Bu araştırmaların çoğu Yörük kültürü üzerinedir. Eser Tahtacıların kültürel kimliklerinin ötesinde günlük yaşamlarındaki mizahla fıkralara dönüşen öykülerini, gelenek ve göreneklerini, sosyal sorunl
Tükendi
Tarih boyunca, barındırdığı farklı etnik ve dini grupların çatışma alanı olan balkanlar, Batı Avrupalı milletlerin kendi kimliklerini inşa sürecinden de nasibni almış ve bu süreçte kendisine Avrupa´nın ´Ötekisi´si rolü biçilmiştir. Avrupa´nın kıyısında yer almakla beraber kültürel anlamda ´Öteki´leştirilen Balkanlar´ı, bölgeyi ziyaret eden Batı Avrupalı seyyahlar ve kimi yazaralrın nasıl tasvir ettikleri ve bölge halklarına ne gibi özellikler atfettikleri ve bölge halklarına ne gibi özellikler atfettikleri
Tükendi
Bu çalışma, ´seçkin´ semtin ´seçkin´ sakinleri olan Nişantaşı-Teşvikiyelilerin ´seçkin´ söylemleri ve bu söylemlere dayanarak ´ayırma´ biçiminde geliştirdikleri stratejileriyle oluşturdukları kimlik kurgularının iredelenmesi üzerine kuruludur. Semt sakinlerinin yürüttükleri bu ´seçkinlik´ operasyonu aynı zamande bir burjuvalaşma sürecine de denk düşmektedir. Çalışmamız bu süreci de inceleme iddiasını taşımaktadır. Çalışmanın sonucunda ortaya çıkan gerçek, Türk burjuvazisinin önde gelen mekanlarından olan N
Tükendi
Geç kapitalist refah devleti toplumlarında insanların ihtiyaçlarından konuşmak siyasal söylemin önemli türlerinden biridir. Bu yüzden feministler, devletin ailelerin günlük ihtiyaçlarını tedarik etmesi gerektiğini savunurlar. ´İhtiyaçlar´ deyimi feminizm gibi etkili ve kalıcı toplumsal dönüşümleri hedefleyen hareketler açısından ne gibi imkânlar veya engeller barındırmaktadır? Biz sosyalist-feministlerin geniş kapsamlı amacı, ihtiyaçları bir mesele olarak ele almanın özgürleştirici imkânlarını baskı
Tükendi
Yirminci yüzyılın sonlarına, bizim çağımıza, bu mitik çağa geldiğimizde, hepimizin makine ile organizmanın teorik bir zeminde ifade edilen ve fabrikasyon misali uydurulmuş birer melez olduğumuzu vurgulamak gerekir; kısacası, hepimiz siborguz. Siborg, hem ‘tahayyül’ün hem de ‘maddi gerçeklik’in yoğunlaşmış bir imgesidir. ‘Batı’nın bilim ve siyaset geleneklerinde (ırkçı, erkek-egemen kapitalizm geleneği, ilerleme geleneği, doğayı kültür ürünleri kaynağı olarak sahiplenme geleneği, benliğin başka benlikl
Tükendi
Büyük oranda kapitalizmin bir diyasporası olarak düşünülen küreselleşme sürecinde, dünyada çok sınırlı sayıdaki insan bolluk ve refah içinde yaşarken, dünya nüfusunun önemli bir kesimi en temel insani ihtiyaç-larını bile karşı-layamaz olmuş, savaş, çatışma ve şiddet olayları bölgesel olmaktan çıkıp, tüm dünya ülkelerini etkiler hale gelmiştir. Savaş ve çatışmalar açısından bazı ülkeler aktif olarak bu süreçten zarar görürken, diğerleri de muhtemel bir savaş paranoyası içinde, sürekli ve sonu olmayan bir si
Tükendi
Emma Goldman, ya da herkesin bildiği adıyla ´Kızıl´ Emma: Evlilik insan doğasına aykırıdır, esas olarak kadınları baskı altında tutmaya yarar ve bir kurum olarak kadınların cinselliklerini özgürce yaşamalarını engeller... Kadın ile erkek arasında aşkla kutsanmamış, doğal olmayan her türlü birlik fuhuştur. Kıskançlık ise, aşkın meyvesi olmaktan ziyade, erkeklere seks tekeli kurmayı sağlayan bir bahanedir... Teizm insan zihnine bir hakaret, ateizm ise hayatın, güzelliğin ve insan bilincinin en g
Tükendi
Kadın sorunu her zaman karmaşık, çok tartışmalı ve çok sayıda farklı görüşün üretildiği bir alan olagelmiştir. Özellikle kadınların ezilmişliğinin kökenlerine ve özgürlük mücadelesinin yöntem ve politik perspektiflerine ışık tutmayı deneyen sayısız çarpıcı derecede parlak yaklaşım üretilmiştir. Lindsey german, elinizdeki kitapta, kadınlar üzerindeki toplumsal-cinsiyetçi baskı biçimlerinin kapitalist toplumun egemenlik mekanizmaları arasında ne kadar önemli bir yer tuttuğunu anlatıyor. Kadın sorununda basi
Tükendi
"Kut" ve "Töre" kavramını yaşadığımız çağa yeniden duyuran, tarihi güncelleştirerek, "Türk İnaması"nı teklif eden Sait Başer`in "Toplumsal Aklı Anlamak" adlı çalışması toplum ve tarih zemininde teşekkül eden genel muhakeme mekanizmalarını anlama ve anlamlandırma çalışması olarak ihtiyacını hissettiğimiz boşluğu doldurma yönünde önemli bir adımdır. Bu adımın önceki çalışmalarının devamı olduğunu ve "Türk Aklı"na doğru yürüyüşte, bir yol haritası çizeceğini düşünüyorum.
Tükendi
Sağlık-Hastalık siteminin toplumsal boyutları, Türk sosyoloji geleneğine henüz bilimsel nitelikleri ile yorumlanmış değildir. Sağlık-Hastalık olgusu, ilk kez, ABD’de 1960’lardan itibaren sosyolojik ve antropolojik bakış açıları ile ele alınmış, konu salt tıp biliminin dışına çıkarılmak suretiyle, toplum-insan ilişkileri çerçevesinde rol-statü, norm ve oryantasyon doğrultusunda değerlendirilmiştir. Böylece, sosyolojik içerikli bir yaklaşımla tıbbın konusu biçiminde algılanan sağlık-hastalık sistemi yeni norm
Tükendi
Avrupa toplumlarında zümre tipi tabakalaşmanın olduğu dönemde Osmanlı toplum yapısı incelendiğinde farklı bir tabakalaşma sistemi ile karşılaşılmaktadır. Osmanlı devlet rejimi feodal ya da teokratik olmadığına göre onu nasıl tanımlayacağız? Onun en kısa tanımlanışını Batı Avrupa siyasa ve din geleneğinden farklı bir gelenekten geldiğini hatırlatmakla anlayabiliriz. Bu özellik bazı ilim adamlarınca; siyasaca doğu despotizmi, dince Sünni Halifeliği geleneği olarak nitelendirilmektedir. Kimi Türk tarih
Tükendi
Üzerinde yaşadığımız gezegenin uzak geçmişine ve insan uygarlığının başlangıç aşamalarına ilişkin çok eski kayıt ve bilgileri içeren, gizemli bir "kitap koleksiyonu" düşünün; elinde bulundurana güç, prestij, hatta iktidar sağlayan, eşsiz ve paha biçilmez bir belge hazinesi. Ardından, çok az insanın orijinalini görme şansını elde ettiği, bu oldukça özel koleksiyonu binyıllar boyunca gözü gibi saklayarak elinde bulunduran ve içindeki bilgilerden aldığı güç ve öngörüler yardımıyla dünyayı değiştirmeye uğraşan,
Tükendi
Tüketim insanların yaşamlarında önemli bir rol oynayan yeni bir ideoloji mi yoksa kapitalizmin her aşamasına eşlik eden ve sürekli biçim değiştiren bir olgu mudur? Tüketiciler reklamcılık endüstrisinin pasif mankenleri, daha fazla kâr etmek için sürekli açlık çeken şirketlerin istediği bir tempoyla dans eden özneler mi, yoksa üretimi yönlendiren ve "akılcı tüketim" yapan rasyonel bireyler midir? Tüketicilere atfedilen imajlar nelerdir? Tüketim malları ne tür simgesel anlamlarla yüklenmekte ve hangi amaçlarl
Geleneksel akdeniz toplumlarının ortak özelliği olan akraba evliliği, kan davası, namus cinayeti, kadınların mirastan mahrum edilmesi ve başörtüsü gibi geleneklerin ortaya çıkışını ve gelişimini araştıran bu kitapta Germaine Tillion, kimliğin ve kültürel yapının her bir toplumun kendi özünden değil, düpedüz toprağa el koyma biçiminin örgütlenmesinden ve bu örgütlenmenin farklı toplumsal akımlar karşısında geçirdiği değişimden kaynaklandığını ileri sürüyor. Hıristiyan ve Musevi topluluklara ait hatır
Tükendi
Toplumbilimsel alan araştırmalarında uygulanacak bilimsel araştırma yöntemini ve bu yöntemin dayanması gereken ilkeleri ve teknikleri açıklamak kitabın amacını oluşturmaktadır. Yazar bir toplum bilimsel alan araştırmasının, tüm evrelerini aşamalar halinde inceleyerek aktarmaktadır. Bunu yaparken kuramsal ve soyut düzeyden kaçınılmakta, alandan somut örnekler verilerek konunun daha iyi kavranılması çalışılmaktadır. Kitabın bir diğer amacı da yetenekli genç araştırmacı kuşağın yetişmesinde katkı sunmaktır.
Tükendi
Yolsuzluk, kapkaç, adam kayırmacılık, hortumculuk ve çetecilik son zamanlarda en çok konuşulan kavramlar arasındadır. Şiddet, terör ve cinayet her yanı sarmış durumda... Lut kavmini aratmayacak türden eğlence biçimleri revaçta... Herkes her şeye kuşku duyar hale gelmiştir. Giderek daha çok evlat yetiştirme yurduna, daha çok ebeveyn de yaşlılar evine kapatılmaktadır. Aileden ahlaka, cemaatten cemiyete değerlerde büyük bir dönüşüm yaşanmaktadır. Bu gidişin daha iyiye olduğunu düşünmek için aşırı iyimser ol
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 880-900 / Aktif Sayfa : 45