Jack London'ın kaleminden 20. yüzyıl başı Amerika'sına dair sıra dışı bir roman Genç Boksör. Genç Pat Glendon, eski bir boksör olan babası tarafından, modern toplumun yozlaşmışlığından uzak biçimde yetiştirilmiş bir "saf yetenek"tir. Babasının tavsiyesiyle, dönemin ünlü boks menajeri Sam Stubener tarafından "şehre" getirilir ve ringlerde büyüleyici bir hikâyeye imza atar. Etrafında dönen oyunlardan habersiz, safdil Pat Glendon tek vuruşta rakiplerini nakavt ettikçe, oyunun sandığı gibi "dürüst" olmadığını g
Hepsinden daha azametli duran muhteşem bir mezar vardı; kocamandı ve asillere yaraşır bir
tarzda yapılmıştı. Üzerinde tek bir kelime yazılıydı: DRACULA
Tarihi çok eskilere dayanan vampir mitinin edebiyattaki en önemli yapıtı Bram Stoker tarafından
yazılıp 1897 yılında yayımlanan Dracula romanıdır. Bu eser vampir söylencesinin
popülerleşmesini sağlamış ve kendisinden sonraki edebiyat ve sanatı da etkileyerek bu alanda pek
çok eser verilmesine vesile olmuştur.
Kont Dracula o zavallının kanını emdiğinde olanla
Deniz Feneri, Virginia Woolf'un en önemli otobiyografik romanıdır. Çocuklar, yetişkinler, kadınlar ve erkekler arasındaki ilişkilerin nasıl inşa edildiğini şeffaf bir şekilde gösteren bu eser, gerçeklik ile sanat arasında kurduğumuz bağlar hakkında da derin gözlemlerde bulunur.
Ramsay ailesinin yazlık evinde başlayan romanda, deniz fenerine yapılacak bir ziyaret söz konusudur fakat bu ziyaretin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği meçhuldür. Çok çocuklu bu kalabalık ailenin konukları da vardır. Bunlardan biri ola
Çehov'un 1894'te Artist dergisinde yayımlanan son felsefi öyküsü Kara Keşiş, Lev Tolstoy'un da övgüsünü kazanan en önemli eserlerinden biridir. Öykü, görkemlilik kuruntusuna kapılan vasat biliminsanı Kovrin'le ilgilidir. Bu genç adam kendisinin bir dâhi, Tanrı'nın seçilmiş kullarından biri olduğuna inanmaktadır. Yazar bu öyküsünde delilik ile dâhilik arasındaki olası ilişkiye dikkat çeker.
Çehov 1890'lı yılların başında, rüyasında tarlaların üzerinde uçan uğursuz bir kara keşiş görmüş, uyandığında onun hak
Suvarnabhāsa Sūtra Sanskrit dilinde yazılmış Buddhist sūtra metinleri arasında en önemlilerinden biridir, "Dokuz Dharma" olarak adlandırılan grubun içinde yer alır ve "Altın Işık Sūtrası" anlamına gelir. Mahāyāna Buddhizmi'nin başlıca eserlerinden biri olan Suvarnabhāsa Sūtra Orta Asya'da Buddhizm inancını benimseyen toplumlar arasında yayılmıştır. Uygurlar 10. yüzyıldan beri Suvarnabhāsa Sūtra'yı tanırlar, eser Altun Yaruk Sudur adıyla Uygur diline çevrilmiştir. Hotan, Afganistan, Kızıl, Turfan, Niya, Dand
Tolstoy için edebiyat ve sanat her zaman halk için edebiyat ve sanat demekti. Bu yüzden de halk eğitimi en başından beri onun temel hedeflerinden biri oldu. Yurtdışında seyahate çıktığında buna "Avrupa okulları seyahati" dedi ve döndükten sonra Yasnaya Polyana'da bir köy okulu kurdu. Sivastopol Hikâyeleri'ni, Savaş ve Barış'ı, Anna Karenina'yı yarattığı dönemde bir yandan hep eğitimle ilgilendi. Bu amaçla alfabe hazırladı, okullarda bu alfabeyle birlikte okunacak çocuklara yönelik yazılar yazdı, çevirdi, ye
Yaşamın trajik ayrıntılarını Çehov kadar hiç kimse böylesine net ve kesin biçimde anlamamıştır; ondan önce hiç kimse, yaşamın o keder ve utanç dolu resmini
böylesine acımasızca ve gerçekçi olarak insanlara göstermemiştir.
–Maksim Gorki
Çehov, yaşamı gerçekte nasılsa öyle, okura ya da seyirciye "Bundan öte yaşam yoktur!" dedirtecek biçimde yazmıştır.
–Tatyana Lvovna Sçepkina-Kupernik
Her zaman elimin altında duran kitaplarını fırsat buldukça açıp yeniden okurken gerek betimlemelerde, gerekse anlattığı ki
Öyle sanıyorum ki Çehov, tümüyle sanatının içinde yaşıyordu. Sabahleyin gözlerini açmasıyla başlayıp geceleyin yeniden kapayarak uykuya daldığı zamana değin süren her anı yaratıcı bir çaba içinde geçmekteydi.
–İgnati Nikolayeviç Potapenko
Bayağılık Çehov'un başdüşmanıydı. Yaşamı boyunca bayağılıklarla mücadele etmiş,
yan tutmayan, etkili kalemiyle alçakları
alaya almış, böylelerinin ayıplarını
yüzlerine vurmuştur.
–Maksim Gorki
Çehov edebiyata vurgundu. En iyi, Rus aydınlarının verdiği en yüce anlamda bi
Batı felsefe geleneğinin temelini oluşturan antikçağ felsefesi, ilk filozof kabul edilen Miletoslu Thales'le başlayıp Roma İmparatorluğu'nun çöküşüne değin sürer. Yaklaşık 1000 yıllık bir dönemi kapsayan bu süreç doğa araştırmalarıyla felsefi düşünmeyi başlatan ilk filozoflardan felsefenin seyrini insana yönelten Sokrates'e. temel taşlarını döşeyen Platon ve Aristoteles'e, Yonan kültürünü Hindistan'daki Indos kıyılarına kadar yayan Büyük İskender'in yel açtığı kültür ikliminde insan hayatına yeni bir yön
Victor Frankenstein'ın alışılmadık yöntemlerle laboratuvar ortamında can verdiği yaratık, çevresindekiler tarafından hor görüldükçe bir insanlık düşmanı haline gelir. Mary Shelley'nin on sekiz yaşında kaleme aldığı ve ilk bilim kurgu romanı sayılan Frankenstein, yozlaşmış bilimin gebe olduğu sorunlardan yola çıkarak ameliyat masasına bu kez insanı yatırıyor.
Tolstoy'un tiyatroyla ilgilenmesi edebiyatta tarihsel roman ile destan arasında bir geçiş noktası bulmak üzere arayışlara girdiği döneme denk gelir.
İlk oyununu yazmaya tam da Savaş ve Barış üzerine çalıştığı dönemde başlamıştır; yayımlanmadan kalan ilk tiyatro oyunu Bozuk Aile, 1864 tarihini taşır. Bu kitapta yer alan diğer oyunlar olan İlk Damıtma Ustası (1886), Karanlığın Gücü (1886), Aydınlanmanın Meyveleri (1886-1889), Ve Işık Karanlıkta Parlar (1890), Fırıncı Pyotr (1894) ile ölümünden sonra yayımlana
Riviera'da eşi ve iki kızıyla tatil yapan 33 yaşındaki Henriette bir gece ansızın ortadan kaybolur. Kusursuz bir evliliği olduğu sanılan genç kadının nasıl ve neden ortadan kaybolduğu dedikodu konusu olur. Pansiyonda kalanlar küçük çaplı bir Madam Bovary vakasıyla karşı karşıya oldukları düşüncesiyle kadını iffetsizlikle suçlar, anlatıcımız da kadını savununca tartışma alevlenir. Masadaki yaşlı ve zarif bir İngiliz hanımefendi de hoşgörüsünden cesaret bularak anlatıcıya gençliğinde, bundan tam 24 yıl önce,
Ayberk Erkay çevirisi,
Jacques Barzun'un önsözü,
Timothy Unwin'in sonsözü,
Yazar ve dönem kronolojisi,
Kitaba dair görsellerle.
Flaubert, 19. yüzyıl Fransız toplumunun, özellikle de burjuvazinin önyargı ve tutarsızlıklardan daima rahatsız olduğu içikarşılaştığı klişeleri, genel kabul görmüş yanlışları 1850'lerden itibaren not etmeye başlar. Bu notlar şekillenerek önce yarım kalacak romanı Bilirbilmezler 'in ikinci cildine sonra da Kabul Görmüş Kanaatler Sözlüğü 'ne evrilir. Flaubert toplumu derinden sarsma
Tolstoy'un son büyük romanı olan Diriliş, Dostoyevski'nin Ölüler
Evinden Notlar'ından Gorki'nin Ana'sına uzanan etkileyici bir köprüdür.
"Diriliş'i bir oturuşta okudum ... bu roman beni
gücü, zenginliği ve enginliğiyle etkiledi.
Enfes bir sanat eseri."
–Çehov
"Tolstoy'un bütün yapıtı tek bir temaya indirgenebilir: Knyaz
Nehlüdov'a yeryüzünde bir yer, hayatın onun için ahenkli bir hal
alacağı, kendisinin de dünyanın en güzel ve yüce insanı olacağı yeri
bulmak."
–Gorki
"Tolstoy 1870'lerin sonunda derin bir ruhsal arayış krizine
girmişti. Birkaç yıl süren ve onu fiziksel olarak da etkileyen bu
kriz onun varlığında derin bir iz bıraktı; çağını, kendisini ve
sanatını, sanatın kendisini derinden sorgulamasına yol açtı. O
yüzden Holstomer, İvan İlyiç'in Ölümü, Kreutzer Sonat gibi
şaşırtıcı teknik ustalıkların dışında bu dönemin sanatsal eserleri
tekrarlarla, çözümsüzlüklerle yüklüdür, hatta başkalarının
eserlerini yeniden yazma çalışmalarında olduğu gibi konu ve
teknik arayışl
Tanzimat döneminin ikinci kuşak yazarları arasında yer
a lan Samipaşazade Sezai, adını edebiyat tarihine yazan
Sergüzeşt adlı eserinde; 19 yüzyılda bütün dünyada
güncel bir tema haline gelen esaret konusunu işler.
Yazarın amacı, esaret kurumunun insanlık dışı yönü
üzerinde okuyucuyu düşündürmektir. Olaylara, güçsüz
kahramanı Dilber'in gözüyle bakarken bu sayede ezen-
ezilen, kuvvetli-zayıf zıtlığını çarpıcı şekilde dile getirir
ve toplumun merhamet duygularını harekete geçirmek
ister.
Edebiyat
tarihimizin
k
Bir kardeş cinayeti; fare halkının zorlu yaşamı
içinde tek şarkı söyleyebilen Josefine; bir taşra
do ktoru; ölülere misafir olan bir adam; maskesi
düşen
bir
sahtekâr
hikâyeleri. Kafka'nın en etkileyici öykülerinden
özel bir seçki.
"Bizimkisi
huzursuz
bir
beraberinde sürprizler, kaygılar, umutlar ve
korkular getiriyor, arkadaşların sürekli, gece
gündüz desteği olmasa insan bütün bunlara
mümkün değil dayanamazdı, yine bile çoğu
zaman dayanmak oldukça güçtür; tek bir kişinin
omzuna yüklenenlerin altında bazen
Yasanın
ne
olduğunu
bilen
yoktur.
Yalnızca
çiğneyen bir hükümlü ve bir de hükmün açıklanışını başlı
başına infaza dönüştüren bir ceza aygıtı. Adı bilinmeyen
bir adada, yaprak kımıldamayan ıssız bir vadiye kurulan bu
korku nç makine son bir kez daha çalışacaktır. Kafka'nın
Ekim 1914'te, Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı sırada
kaleme aldığı bu uzun öykü, bütün Avrupa'yı etkisi altına
alan şiddetin yanı sıra, Şeytan Adası'nda mahkûmiyetle
sonuçlanan ünlü Dreyfus Davası'nın Yahudi topluluğu
üzerindeki etkisin
Suç ve Ceza Dostoyevski'nin en bilinen, en çok okunan
romanı. Özünde bir polisiye roman, katilin kim olduğundan
çok cinayeti neden işlediği üzerine kurulmuş bir polisiye. İşin
tuhafı, bu sorunun cevabını ne katilin kendisi, ne yazar ne
de kitap üzerine yazan nice eleştirmen verebiliyor. Romanın
cazibesi de zaten düşündükçe psikolojik bir işkenceye, ama
aynı zamanda can alıcı sorularla okur açısından felsefi bir
sorgulamaya dönüşen bu muammadan geliyor: Her şey beş
parasız eski bir üniversite öğrenci
Zweig, Freud'un öğrencisi ve arkadaşıydı.
İnsanın bilinçaltında sakladıklarını su yüzüne
çıkarmayı ve edebiyat katına yüceltmeyi
biliyordu. Amok Koşucusu, kendisinden yardım
dileyen mağrur bir kadına karşı duyduğu aşırı
tutkunluğun, bir doktoru her şeyini kaybetmek
pahasına nasıl esir aldığını anlatan bir başyapıt.
"Köylerdeki insanlar bir Amok koşucusunu
hiçbir gücün tutamayacağını bilirler... O
nedenle böyle biri yaklaştığında bağırarak
önceden uyarırlar: Amok! Amok! Ve herkes
kaçar... Ama Amok koşar, hiç
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 920-940 /
Aktif Sayfa : 47
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.