Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 860-880 / Aktif Sayfa : 44
Balzac'ın Felsefi İncelemeler'inin önemli metinlerinden Bilinmeyen Şaheser ile Töre İncelemeleri'nin bir bölümünü oluşturan Paris Yaşamından Sahneler'deki Sarrasine bu kitapta bir araya getirildi. Balzac'ın yapıtlarında yazarlar, sanatçılar, müzisyenler özel bir yer tutar. Yazarın dâhilik kuramının temsilcileri olan anlatı kişileri maddi koşullar, zevkler, anlayışlar ve idealler arasındaki çelişkilerle yaşarlar, yaratıcıların özlemlerini, düşlerini yansıtırlar. Kitapta sunulan iki anlatıdan birincisinde b
Jane Austen (1775-1817): İngiliz edebiyatının kült romancılarındandır. Eserlerinde güçlü kadın karakterleri başkahramanlar olarak yer aldı. Bütün romanları sinemaya uyarlanan Jane Austen, özellikle aile değerleri ve akrabalık ilişkileriyle kadın duyarlığı ve aşkı ele alır. 1815'te yayımlanan Jane Austen'ın dördüncü romanı Emma on dokuzuncu yüzyıl İngiltere'sinde evlilik ve sosyal statüyü hicvederek irdeler. İyi bir çöpçatan olduğunu düşünen Emma'nın işgüzarlıkları, yanlış anlamalarıyla eğlenceli olay örgüsü
Çarlık rejiminin yıkılmaya başladığı yıllarda, İvan İlyiç adında bir general, davet edilmediği hâlde alt düzey bir memurun düğününe katılır ve herkesin kendisi hakkında “Ne kadar yüce gönüllü bir insan olduğunu!” düşündürmek adına Hümanizimden bahseder ve yenileşen Rusya’da soylu ve sıradan halk ayrımının kalkması gerektiğini savunur. Fakat işler istediği gibi gitmez söylemleri ve davranışlarıyla kendisini komik duruma düşürdüğü gibi davetlilerin ve düğün sahiplerinin de huzurunu kaçırır. Dostoyeveski, ins
Tolstoy, farklı hikayeler üzerinden, dini ve âhlâki öğütler verdiği bu eserinde, insanın yaradılış gayesinin altını çizerken, kişiye ve içinde bulunduğu topluma ayna tutuyor. Tolstoy, “İnsan ne ile yaşar?” sorunsalıyla insanı ayakta tutan gücü, manevi temellere dayandırıyor ve insanda bulunması gereken erdemleri, “Tanrı inancı, sevgi, adalet ve iyilik!” başlıklarıyla öne çıkarıyor. İyilik -kötülük, açgözlülük- kanaat, adalet-zulüm gibi zıtlıkları sorgulama imkânı bulacağınız eser, ruhunuza ve vicdanınıza ış
Tükendi
Virginia Woolf, insanlığa bıraktığı bu baş yapıtında aşk, sevgi, mutluluk, mutsuzluk, kıskançlık ve bağlılık gibi kavramları Fluy ismindeki bir köpeğin bakış açısı ve hayatı üzerinden son derece gerçekçi bir kurguyla ele alır.
Dostoyevski, ruhsal çözülmelere örnek teşkil eden bu öyküsünde, karısının kendisini aldattığı düşüncesine paranoyakça saplanan ve ruhsal bir bunalımın eşiğinde olan İvan Andreyeviç’in, kıskançlık içgüdüsünün sosyal yaşantısına nasıl işlediğini ve karısını suçüstü yakalamaya çalışırken düştüğü durumları, trajikomik bir üslupla anlatıyor. Öyküde, kıskanç bir kocanın hastalık boyutlarına ulaşan evhamları tahlil edilirken, okura “Ahlâk ve erdem!” gibi kavramlar da sorgulattırılıyor.
Ünlü yazardan sevgi, şefkat ve ihtiras üstüne üç öykü... "İnsan Neyle Yaşar?", "İnsanın Ne Kadar Toprağa İhtiyacı Var?" ve "Kıvılcımı Söndürmeyen Yangını Önleyemez" dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Lev N. Tolstoy'un yazdığı üç uzun öyküdür. Her üç öykü de birer fabl havasında ve akıcı bir dille kaleme alınmıştır. Yazar, "İnsan Neyle Yaşar?"da insan yüreğinin sevgiyle dolu olduğunu, bunu daha önce hiç tanımadığı birine bile gösterebildiğini ve insanı yaşatan şeyin sevgi olduğunu anlatır. "
Jane Austen (1775-1817): İngiliz edebiyatının kült romancılarındandır. Eserlerinde güçlü kadın karakterleri başkahramanlar olarak yer aldı. Bütün romanları sinemaya uyarlanan Jane Austen, özellikle aile değerleri ve akrabalık ilişkileriyle kadın duyarlığı ve aşkı ele alır. 1815'te yayımlanan Jane Austen'ın dördüncü romanı Emma on dokuzuncu yüzyıl İngiltere'sinde evlilik ve sosyal statüyü hicvederek irdeler. İyi bir çöpçatan olduğunu düşünen Emma'nın işgüzarlıkları, yanlış anlamalarıyla eğlenceli olay örgüsü
Madam Bovary'nin edebiyat tarihi içindeki yeri ayrıcalıklıdır. Romandaki bütün olayların ve karakterlerin merkezinde yer alan, klasik edebiyatın bu unutulmaz kadın kahramanı, günümüzde de kullanılan Bovarizm terimine adını vermiştir. Bu terim, bireyin kendi olanaklarının çok ötesinde bir hayatı hayal edip özlemesini, önce o hayalin peşinden koşarak, daha sonra sürüklenerek yok olup gitmesini anlatır. Madam Bovary, tekdüze yaşamak istemeyen, görkemli bir hayat, heyecan ve büyük aşklar arayan evli bir kadınd
"Gregor Samsa bir sabah tedirgin düşlerden uyandığında, kendini yatağında devasa bir böceğe dönüşmüş buldu." Dönüşüm, edebiyat tarihinin belki de bu en müthiş cümlesiyle başlar... Ama bunun, anlatının en dokunaksız cümlelerinden biri olduğunu satırlar ilerledikçe anlarız. Samsa beklendiği gibi panik içindedir. Ama yaşadığı panik, sanıldığı gibi böceğe dönüşmüş olmasından değil, geç kalmasındandır. Çünkü işe geç kalması, işini riske atması demektir ve o, bu riski göze alamaz. Ailesi borç yükü altında ezilme
"Dostoyevski ölmeden önce, bir insan ve yazar olarak en büyük hayalinin her zaman insanlığa, gerek Rusya'daki gerek tüm dünyadaki ezilenlere ve yoksullara, ‘insanlığın onda dokuzuna' yardım etmek, insanlığa saygınlığını kazandırmak, aydınlığın ve düşüncenin krallığına giden yolu fethetmek olduğunu yazmıştır. On dokuzuncu yüzyıl edebiyatındaki gerçekçi eserler arasında, Suç ve Ceza gibi kitlelerin yoksulluk, sosyal eşitsizlik ve baskıdan kaynaklanan acılarını böylesine korkusuzca, Shakespeare gibi bir ustalı
Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle, bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther'in Acıları'nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşk acısıyla intihara sürüklenen "romantik kahraman"ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okurları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya'da dönemin gençliğini etkisi altına
İvan Sergeyeviç Turgenyev (1818-1883): Avrupa'da ve ülkemizde eserleri ilkönce çevrilen 19. yüzyıl Rus yazarlarındandır. Döneminin Avrupalı bakış açısına sahip tek Rus yazarı olarak anılır. 1867 yılında yayınlanan Duman, toprak köleliğinin de kaldırıldığı 1861 reformlarının ardından belirsizlik, şüphe ve umutsuzluk dumanına boğulmuş Rus toplumsal hayatını anlatır. Aristokrat ve aydınlarını acımasızca alaya alır. Hemen her kahramanın karakterine yönelik sivri yergiler dolayısıyla Turgenyev'in eserleri arasın
On beşinci asır Parisi'nde Notre-Dame Katedrali'nin merkezinde konumlandığı bir aşk sarmalının ve evlat acısının sarsıcı hikâyesini, yaşadığı asrın politik eğilimlerini de dâhil ederek ele alan Victor Hugo, romantizm akımının başyapıtlarından birini ortaya koyarken, karşılıksız aşkların, insan ruhunu bereleyen ayrılıkların ve ölümcül ihtirasların cenk ettiği eşsiz etkileyicilikte bir eseri, dünya edebiyatına armağan etmiş; tıpkı muhteşem tasvirler eşliğinde anlattığı Notre-Dame Katedrali gibi sonsuza dek in
Victor Hugo, romanında idam mahkumunun kimliğini ve işlediği suçu bilinmeyen olarak bırakıyor. Böylece, romanın kahramanı tüm idam mahkumlarını temsil etmektedir. Romanda mahkum, idamdan daha korkunç olan kürek cezasını çekmektense ölümü göğüslüyor. Ölüm cezası henüz birçok ülkede yürürlüktedir. Ülkemizde ise, idam cezası yasal açıdan kaldırılmakla birlikte, yerine ikame edilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve F Tipi hapishanelerdeki ağır tecrit koşulları nedeniyle, ölümlerden ölüm beğen mantığı zulü
Tükendi
Miguel de Cervantes'in 1613 yılında yayımlanan Novelas ejemplares'i (Örnek Alınacak Hikâyeler) on iki kısa romandan oluşur. Bu kısa romanların ilki olan Çingene Kızı'nda güzeller güzeli Çingene kızı Preciosa ile şövalye Andrés'in aşkı anlatılır. Dünya edebiyatında hem Çingenelerin yaşamını anlatan ve başkişisi Çingene olan hem de Çingeneleri kategorik olarak aşağılamaya tabi tutmayan ilk edebi eser Çingene Kızı'dır. Cervantes her ne kadar Çingeneleri hırsızlık sanatının ustaları olarak nitelese de onlara i
Tükendi
UNUTULMAZ AŞK KLASİKLERİSET 10 KİTAP SET İÇERİSİNDEKİ KİTAPLAR 1-MAİ VE SİYAH 2-YÜZBAŞININ KIZI 3-GENÇ WERTHER'İN ACILARI 4-KIRMIZI VE SİYAH 5-ROMEO VE JULIET 6-EYLÜL 7-MİLENA'YA MEKTUPLAR 8-AŞKIN METAFİZİĞİ 9-AŞK VE GURUR 10-AŞK-I MEMNU
Osmanlı'ya Mora'yı kaybettiren adam. Ya da Batılıların gözünde Müslüman Bonaparte. Hırsı, zekâsı ve acımasızlığıyla Machiavelli'nin gözdeleri arasına girebilecek kabiliyette, vicdandan ve ahlaktan yoksun bir prens. Zor günler geçiren Osmanlı'nın hükmedemediği topraklarda hem eşkıyaların hem de ufukta beliren Yunan isyanının önünü kesmek için sabrettiği yola gelmez çıban. Dumas, Kütahyalı bir Mevlevi dervişinin torunu olarak Arnavutluk'un Tepedelen köyünde doğan ve sonunda vurulan kellesi Topkapı Sarayı'ndak
Aleksandr Puşkin, Rus edebiyatının kurucularından. 1837 yılında bir düelloyla gelen vakitsiz ölüm nedeniyle yapıtları yarıda kaldı: Haksızlık karşısında isyan eden ama aşk karşısında boyun eğen romantik kahramanıyla Dubrovski, son döneminde yazdığı ve ancak ölümünden sonra basılan yapıtlarından biri. "Çetenin lideri zekâsı, cesareti ve soyluluğuyla ün yaptı. Onunla ilgili mucizeler anlatılıyordu; Dubrovski adı bütün dillerdeydi, herkes cesur canilere öncülük edenin ondan başkası olamayacağına inanıyordu."
Meşhur Sîmurg'un öyküsünün anlatıldığı Mantıku't-tayr başta olmak üzere Esrarname, Hüsrevname, Tezkiretü'l-evliya gibi eserlere imza atan Ferîdüddin Attâr'ın, bir Moğol askeri tarafından öldürülmeden, bizzat topladığı ve rubailerden oluşan son eseridir Muhtarname. İran şiirinin kurucu adlarından Rudeki'nin ilk örneklerini verdiği rubailere, tasavvufi ve felsefi bir anlayışla yeni soluk kazandırır Attâr. Bu Soyut Nakış Nedir? onun birbirinden derinlikli rubailerinden 100 şiirlik bir seçki. Cavit Mukaddes'in
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 860-880 / Aktif Sayfa : 44