Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 227 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
İnsanların, ahiret korkusu ile hareket etmedikleri takdirde kar¬şılaşacakları azaba bir başka hadîste şöyle işaret edilmektedir."Hz.Peygamber namazgâha gitti ve orada insanların ticâri muamelelerde bulunduklarını gördü.Onlara: - Ey tacirler topluluğu, diye hitap etti.Onlar da Peygambere döndüler, dinlemeye başladılar ve Hz.Peygamber sözlerine şöyle de¬vam etti: - Muhakkak ki, tacirler kıyamet gününde günahkâr olarak yar¬gılanırlar.Ancak Allah'tan korkan, iyilik işleyen ve sadaka verenler bunların dışındadır
Elinizdeki yapıt üç alt kitaptan oluşmaktadır: 1. Kitap "İslam'da devlet kuramı, hukukun niteliği ve kaynakları ile İslam milletler hukuku" kavramlarını tartışmaktadır. Burada ele alınan İslam devletinin teokratik olup olmadığı meselesi bugün de tartışmaların odağındadır. 2. Kitap "Savaş Hukuku: Cihad" başlığı altında Batı dünyasının Müslümanlara karşı daimi bir suçlama aracı olarak istismal ettiği cihad kavramı ile onun etrafında yer alan tartışmaları ele almaktadır. 3. Kitapta yazar "Barış Hukuku" başl
Toplum halinde yaşama zorunluluğu, insanların ihtiyaç duydukları hususlarda birbirlerinden yardım almak suretiyle hayatlarını idame ettirmelerini gerektirmiştir. Bu faaliyetin kendini hissettirdiği alanlardan biri de kişilerin kendilerine lazım olduğu halde başkalarının sahip olduğu şeyleri, kendine ait olanı vermek suretiyle elde ettikleri ticari hayattır. Önceleri basit değiş-tokuşlar şeklinde tezâhür eden bu faaliyet, yeni ihtiyaç ve gelişmeler doğrultusunda sözleşmeleri de kaçınılmaz kılmıştır. Sözleşme
Tükendi
Müslümanlar, asırlar boyu hep kuvvetliydiler. Ne var ki son asırda bu gücü kaybettiler. Sonra da bunun sebepleri üzerinde kafa yormaya başladılar. Fatura da evvelemirde İslâm hukukuna kesildi. Bir tarafta, İslâm hukuku, insanlığın ihtiyacını karşılamaktan uzaktır diyenler... Diğer tarafta, İslâm hukukunun zamana göre esneklik kabiliyetinin bulunduğunu söyleyenler... Değişikliği kabul edenler de, bunun sınırları üzerinde ihtilaf hâlindeler. Afgani'den Âkif'e; Abduh'dan Hamidullah'a; Fazlurrahman'da
Tükendi
Bu çalışmada islma hukukunun ukubat kaşlığı altında ele alınan suç ve cezlara yer verilmiştir. Çalışma giriş iki bölümden oluşmaktadır.girişte kısaca hak,hukuk hakka tecavüz ve bunu def etmeyi ama edinen ceza hukuku tanıtılmıştır Birinci bölüm, İslam hukuk açısında suçve suçunu unusurkarı ve suç çeşirleri üzerinde dururlmurtur. İkinci bölmüse iseceza,cezalara ait unsurlar,cezaya etki eden sebeplerı delilleriye birlikte ortaya koymayan çalışılmıştır. İslam ceza hukuku kaynağı itibariyle ilahi bir hukuk olmas
Tükendi
Hanbelî mezhebi içinde farklı bir çizgi oluşturan Necmeddin Tûfî, maslahata riayeti fıkıh usulündeki delillerden biri, hatta muamelat sahasında en muteberi olarak görmüş ve buna bağlı yeni bir içtihat yöntemi teklif etmiştir. Tûfî'nin İmam Nevevî'nin Kırk Hadis adlı eserinin şerhinde, "Zarar vermek de zarara zararla mukabele etmek de yoktur" hadisinde ortaya koyduğu görüşleri Maslahat Risalesi olarak tanınmıştır. Buradaki bakış açısı hem Hanbelîlerin hem de kendinden önce maslahat-ı mürsele veya istislah p
Dört Mezhebin görüşlerini delilleriyle ele alan tek eserdir. İslâm Dünyasında en son yazılan, en kapsamlı fıkıh eseridir. Yıllar süren titiz bir tercümenin ürünü olan bu eser, güzel bir Türkçe ile sunulmaktadır. Bu eserde namaz, hac, oruç, zekat, kurban, avcılık, miras, ceza hukuku, sigorta, tazminat, iş hukuku, İslâm'da yasama ve yargı organları, alışveriş, hilâfet, yiyeceklerde helâl ve haramlar, evlilik, boşanma, nişanlanma ve daha yüzlerce konu, binlerce dini mesele ele alınmaktadır. Dünün değil bugünün
Bu incelemede, İslam hukukunun en çok tartışılan konuları arasında yer alan miras hukuku değerlendirilmektedir. Abdüsselam Arı, İslam Miras Hukuku çalışmasında konuyu bir uzman gözüyle irdeliyor. Kitapta önce İslam miras hukuku tanımlanarak oluşum süreci kısaca ele alınıyor. Sonra İslam miras hukuku hakkında genel bilgiler veriliyor ve miras problemlerinin çözümü üzerinde duruluyor. Ardından varisler ve payları detaylıca irdelenerek İslâm miras hukukunun tashîh, münâsaha ve hacb gibi önemli meseleleri ortay
Tükendi
Din ve vicdan hürriyetine kavram olarak yeni ise de İhtiva ettiği anlam çerçevesindeki arayîş oldukça eskilere uzanır bir toplum ya da Bölgede hâkim bulunan din veya mezhep dışında farklı tercihlerde bulunan insanlara karşı çeşitli saiklerle gerek devlet gerekse fertler düzeyindeki olumlu ya da olumsuz tavırlar önemini ve hassasiyetini sürekli olarak Korumuştur. Günümüzde de farklı ülkelere göre değişik ölçülerde aktüalitesini muhafaza eden bir problem olarak karşımızda durumaktadır. Bu kitapta konu ana
İlahi vahyin iki görünümü olan kur'an- ı kerim ve sünnet kaynaklı olarak doğup şartlar ve ihtiyaçlarGereğince müçtehitler tarafından geliştirilen, müsmanları bireysel ve toplumsal hayatlarını düzenleyen İslam hukuku bu özelliğiniHalen devam ettirmektedir. Bu niteliği sebebiyle İslam hukuku alanında tarihten günümüze çok sayıda çalışma yapılmış , eser kaleme alınmıştır. Bu durum bundan sonra da devam edecektir İnsanların huzur ve güven ortamında dünya hayatlarını sürdürebilmelerine hizmet etmek ve ahiretl
İslamiyet miladın yedinci asrında Arabistan'da doğdu. Getirmiş olduğu prensipler, bu arada kurduğu yeni hukuk düzeni kısa bir zaman zarfında üç kıt'aya yayıldı. Asırlar boyu çok çeşitli milletlerde uygulandı. Hala da varlığını devam ettiriyor. İslam Hukuku'nu bir anda dünyaya yayan hususiyetler nelerdir? İslam Hukuku hangi esaslar üzerine bina edilmiştir? Hukuk kaideleri nasıl elde edilmektedir? Halifelikten, Cihada; nikahtan, mirasa; kadılıktan, fâize kadar adaleti nasıl yerine getirmektedir? Bütün bunl
Tükendi
Fıkh Usûlünün konusu olan asli kaynaklar günümüz itibariyle yazılı olduğundan bunların anlaşılma şekillerinin belirlenmesi ile ilgili olarak metodolojik kayıtlar konmuştur. Lafzın manaya delaleti ile ilgili konular neredeyse usûl kitaplarının üçte birini oluşturur. Bu konuların en önemlilerinden biri de "ilk konulduğu anda lafzın anlama delaleti"nin tartışıldığı konu başlığıdır. Nasslarda, umum ifadenin kapsamının belirlenmesi teklifin ve mükellefiyetin belirlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Tahsîs bu a
Günümüzde, İslâm fıkıh literatüründeki birçok görüş ve içtihat yeniden tartışılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda en çok tartışılan meselelerden biri de fukahânın irtidat (İslâm'dan/dinden çıkma) cezası ile ilgili görüşleridir. Bilindiği gibi klasik dönem fukahâsının kahır ekseriyeti, irtidatla ilgili nass, rivâyet ve uygulamalara dayanarak mürtedin cezasının ölüm olduğu kanaatine varmışlardır Fakat İslâmî kaynaklardaki irtidatla ilgili bu nass ve içtihatlar, çağımızda farklı kesimler tarafından şiddetli bir şe
İslâm hukuku ilk dönemlerden itibaren günümüze gelinceye kadar gerek zaman ve mekân gerekse çevre faktörüne bağlı olarak hükümlerin değişebileceği ilkesi etrafından bir takım tartışmalar ortaya çıkmıştır. Hiç kuşkusuz bu tartışmalar nasların içtihat alanına yöneliktir. Bilindiği gibi İslâm dininin hükümlerinin bir kısmı dinin özünü, değişmez sabitelerini, genel geçerlerini oluştururlar. Bunlar insanlığın temel ilkeleridir. Bu ilkeler, insanlığın özünü, çekirdeğini ve aslını oluştururlar. Çekirdek üzerinde b
Tükendi
İslâm hukuku ilk dönemlerden itibaren günümüze gelinceye kadar gerek zaman ve mekân gerekse çevre faktörüne bağlı olarak hükümlerin değişebileceği ilkesi etrafından bir takım tartışmalar ortaya çıkmıştır. Hiç kuşkusuz bu tartışmalar nasların içtihat alanına yöneliktir. Bilindiği gibi İslâm dininin hükümlerinin bir kısmı dinin özünü, değişmez sabitelerini, genel geçerlerini oluştururlar. Bunlar insanlığın temel ilkeleridir. Bu ilkeler, insanlığın özünü, çekirdeğini ve aslını oluştururlar. Çekirdek üzerinde b
Tükendi
Fıkıh İlmi ve İslam Hukuku Terimleri Sözlüğü
Tükendi
İslam Hukuku Alanında Nadir Fikirler kitabı, adının da biraz yansıttığı üzere az bilinen farklı görüşleri içermektedir. Birkaç örneği şunlardır: 1. Cahiliye döneminden İslam hukukuna geçen hükümler. Bunlar ilk tarihçilerden İbn Habib'in el-Muhabber adlı tarih kitabından çevrilerek verildi, tahlil ve değerlendirmeleri yapıldı. 2. Hz. Peygamber'in mirası meselesi; Fatıma'ya miras hakkı olan Fedek arazisinin verilmemesi. 3. Nazzam'ın sahabeyi tenkitleri
 4. İmam Malik ve Kadı Ebu Yusuf'un Birer Portr
Fertler arasında olduğu gibi uluslararası toplumun özneleri (süje) olan devletler arasında da bir takım uyuşmazlıkların yaşanması bir vakıadır. 19. asır öncesinde uyuşmazlıklar genellikle savaşlarla çözülmekteydi. Son iki asırda dünyada yaşanan köklü değişme ve gelişmeler, kuşkusuz uluslararası hukuk düzenine de derinden etki etmiş ve barışın esas alındığı bir uluslararası toplum düzenine geçilmiştir. Buna paralel olarak, savaş ve barış şeklindeki ilişki türünün arasında, uluslararası toplum nezdinde, savaş
Tükendi
Hoca Emin Efendizâde Ali Haydar Efendi, Kavâid-i Külliye'nin tam bir şerhi olan bu eserde, bütün maddeler izah edilmiş ve muhtevasındaki şer'i hükümlerin alındığı fıkıh kitapları, fetva mecmuaları ve risaleler belirtilmiştir. Böylece bu şerh, Kavâid-i Külliye ile alakalı hükümler ihtiva eden bir fıkıh kitabı mahiyetini kazanmıştır. Eser bu haliyle sadece İslam hukukçuları için değil aynı zamanda bütün hukukçular için mühim bir müracaat kitabıdır. Bu eser, Dürerü'l-Hükkam Şerhu Mecelleti'l-Ahkâm'ın ilk kısmı
Tükendi
İslam dini, insanın dünya ve ahirette mutlu olmasını sağlamak amacıyla hayatın tün yönlerini düzenleyen çeşitli hükümler koymuştur. Hükümleri koyarken mutlaka "insanın yararına" olmak üzere birtakım gaye ve hedefleri gözetmiş, gerekçesiz ve amaçsız hiçbir hüküm bina etmemiştir. İşte fıkıh ilminin, "hükümlerin konuluş amaçları"ndan söz eden bölümüne "makâsıdü'ş-şerîa" adı verilmektedir. Esasen hükümlerin "amaçları" dinin temel iki kaynağı olan Kur'ân ve Sünnet metinlerinde açıkça ya da dolaylı olarak yer a
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 227 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7