Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 227 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Hukuk, özel olarak da Fıkıh, tarih boyunca siyaset ile ilişkisine bağlı olarak insanlar, toplumlar ve olaylar üzerinde farklı yansımalara örneklik teşkil etmiştir. Yöneticilerin karakter yapıları, dindar olmaları veya olmamaları, uygulanan hukukun karakterini de değiştirebilmektedir. Prof. Dr. Ahmet Yaman'ın bu eserinde, İslâm kamu hukukunun belli alanlarda yeterince gelişememesi masaya yatırılmakta ve sorunun nedenleri ayrıntılı olarak okurla paylaşılmaktadır.
Tükendi
"Bir memlekette adalet olmazsa, o memlekette anarşi var demektir, orada hükümet yok demektir. Adalet yasalarla yerine getirilir. Herhalde bağımsızlığın temel direği olan adalet dağıtımında bir yabancı parmağı bulundurmayacağız. Bu noktadaki kararımız kesindir. Halka adaleti hızla dağıtmak ve uygulamak zorundayız. Bir hükümet, ancak adalete dayanabilir. Bağımsızlık, gelecek, özgürlük her şey adalet ile vardır." -Atatürk- "Şüphesiz Allah, adaleti (bi'l-adli), iyileştirmeyi-güzelleştirmeyi (el-ihsan) ve yak
Tükendi
İslâm akîde ve amel gibi birbirini tamamlayan iki temel unsurdan meydana gelir. Akîdesiz amel etmenin bir anlamı olmadığı gibi, amelsiz imanın da devamlı ve sıhhatli olması mümkün değildir. İslâmın amel cephesi, yani muamelât; fert ve toplum hayatının tâbi olması gereken kurallarla helâl ve haram hudutlarını tayin eder. Müslüman, yapması ve yapmaması gerekenleri bilmek zorundadır. Aksi halde İslâmı yaşaması mümkün olmaz. Arkakapak Yazısıİslâm akîde ve amel gibi birbirini tamamlayan iki temel unsurdan meydan
Tükendi
"İslam" ve "Kadın" kelimeleri yan yana gelir gelmez hepimiz teyakkuza geçiyoruz, bir köşe kapıp çıkacak hengameyi bekliyoruz. İslam ülkelerindeki laiklik tartışmalarından ve tecrübelerinden tutun, 11 Eylül sonrası Batılı müşfik emperyalistlerin kendilerini kurtarmakla mesul kıldıkları Orta Doğu kadınlarına kadar, "Müslüman kadın" en tartışmalı siyasal olgulardan biri haline geldi. Şarkiyatçılığın fantezilerinden günümüze bu kırılgan figür, Abdülhak Hamit'in "Bir milletin nisvanı, derece-i terakkisinin mizan
Tükendi
Bir Müslüman'ın, sünnet ehli ile bid'at ehlini tanıyabilmesi, sünnet olan amel ile bid'at olan ameli birbirinden ayırabilmesi gerekir. Sünnet olan bir bakış açısıyla, bid'at olan bakış açısını fark edebilmesi, inançta, fikirde ve hayatın akışı içinde sünnet çizgisi üzerinde olabilmesi, hayat serüveni içinde Allah'a kul, Allah Resulü'ne itaatkar bir ümmet olabilmesi, fitne ve şer odaklarına payanda olmaması ve sapık fırkalara alet olmaması gerekir bunun içinde, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'i ve Onun kavli ve
Tükendi
Kureyşilik tartışmaları ilk olarak Hz. Ebûbekir'in halife seçiminde yapılmıştır. Sonraki zamanlarda literatürde yerini alan bu tartışmalar, hilafetin Osmanlılara geçişiyle tekrar gündeme gelmiş özellikle Osmanlının son dönemlerinde siyasi sebeplerden dolayı iyice alevlenmiştir. Osmanlı halifesinin Hindistan'da Müslümanların lideri rolünü üstlenmesini istemeyen İngilizler, bu bölgede halifenin Kureyş'ten olması gerektiği propagandası yaptılar. Aynı propagandayı Araplara karşı da yapan İngilizler, onların Osm
Tükendi
Beşeri saadeti sağlamak üzere vazolunan İSLÂM, itikad, ahlak, ibadet, muamelat ve ukubat olmak üzere beş temel değer üzerine kaimdir. İslâm'ın bu temel değer ölçüleri, gaye ve makâsıt açısından iç içe örgün üç esas dahilinde muhafaza edilir: Bunlar, Zarurî hükümler, Vâcip hükümler ve Tahsînî değer ölçüleridir. İslâm hukuku, Müslümanların ferdî, ailevî ve sosyal düzenlerini, davranış biçimlerini belirleyen kuralları ele alan bir ilim dalıdır. İslâm Borçlar Hukuku, Fıkhın "Muâmelât" statüsü içinde yerini
Tüm hukuk sistemleri gibi İslam hukuku da normatif bir disiplindir; yasaklar (tahrîm), izin verir (tahyîr), buyurur (îcâb). İnsanlardan pozitif yükümü ifade eden emir norma karşı harekete geçmelerini isterken negatif yükümü ifade eden yasak norma karşı hareketsiz kalmalarını bekler. Tersi iki durum ise suç denilen davranışsal sapmanın farklı iki şeklini doğurur: İcraî Suç ve İhmalî Suç. Elinizdeki çalışmada, işlenmesinde dış dünyaya yansıyan somut bir eylemin etkili olmadığı, aksine sadece ha
Tükendi
İslam Hukukunun bel kemiğini oluşturan hadis külliyatı İslam'ın ilk yıllarında toplumdaki sosyal, ahlaksal, hukuksal, itikadi vb. alanlardaki birçok ihtiyacı karşılamada çok yararlı olmuştur. İslam tarihi boyunca hadis literatürü İslam dünyasının çoğunluğunda büyük saygınlık görmüştür. Kur'an'da yer alan, ancak detaylara girilmeyen tarihsel konulu ayetlerin çoğunun tefsirinde Yahudi kökenli sahabiler tarafından Tevrat alıntılı hikâyelerle aktarılan hadisler önemli yer tutar. Bu hadisler özellikle Emevi dö
Tükendi
MAKASIT Allâl el-Fâsî'nin tercümesini sunduğumuz bu eseri aslen Hukuk fakültesinde verdiği derslerin kitap kisvesine bürünmüş halidir. Eserin birbirinden bağımsız sayılabilecek üç ana alana temas ettiği görülmektedir. Bu alanların birincisi hukuk tarihi ve hukuk felsefesi, ikincisi eserin ana gövdesini oluşturan fıkıh usulü ve İslam hukuk felsefesi, üçüncüsü ise siyaset felsefesidir. Yazarın klasik anlamda bir akademisyen olmasının ötesinde hem siyasî bir kişilik hem de bir hareket adamı olması yazdıkları
Yüce Allah, dünyadaki huzur ve ahiretteki kurtuluş için gerekli olan temel ilkeleri elçisi aracılığı ile insanoğluna göndermiştir. İnsan, bu ilkeler karşısında en genel ifadesiyle anlayan ve yaşayan konumundadır. İlâhî irade, söz konusu prensipleri insanların anlayabilecekleri boyuta ulaştırmış ve ilahî buyrukların anlaşılabilirlik alanına indirilmesiyle şerîlik süreci başlamıştır. Bu aşamadan sonra ilahî irade ile başlayan şerîlik sürecine beşerî irade de dahil olacak; insan iradesi, anlayan ve yorumlayan
Bu kitap modern dönem öncesi Müslüman Arap şehrinin, yani medinenin yapısal mantığını araştırarak Müslümanların şehir mekânlarına ilişkin akademik bir anlayış geliştirmektedir. Öncelikli konusu duvar olup İslâm hukukunun tarihi bir araştırması niteliğinde olan Duvarlar Kitabına hususi bir atıfta bulunan bu kitap önce duvarın ne manaya geldiğini tespit ederek sonra bunu Fes şehrinin labirent gibi karmakarışık olan yapısını analiz etmede kullanmaktadır. Mekânı bir eleştirel analiz kategorisi olarak ele alan v
Tükendi
1300-1500 arası Mağrib bölgesine odaklanan David S. Powers İslâm hukukunun uygulanışını müftünün rolü üzerinden analiz etmektedir. Yazar, İslâm hukukunun inceliğini ve ileriliğini gözler önüne sermek için Merînîler döneminde babalık davası, zina, su kullanım hakkı, aile vakıfları, [Hz.] Peygambere hakaret ve mirastan mahrum bırakma gibi birbirinden oldukça farklı konularda vuku bulan altı yaşanmış olayı ele almaktadır. Bu tartışmaların kaynağı müftülerce verilmiş fetvalardır ve yazar bunları her bir olayı t
Küçük bir sınır beyliğinden kısa bir sürede büyük bir imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti, XVI. yüzyılın ortalarına gelindiğinde her alanda altın çağlarını yaşamaktadır. Bu dönemde yapılan hukuki düzenlemeler, sonraki dönemlere de ilham kaynağı olmuş, Sultan Süleyman kanun koyucu anlamında "Kanûnî" lakabıyla ünlenmiştir. Şeriatla kanunun uyumlu hale getirildiği ve ideal bir hukuk sistemi ortaya konulduğu iddia edilen bu dönemin en önemli temsilcilerinden biri olarak hiç şüphesiz İbn Kemal öne çıkmakta
Tükendi
İslâm'ın siyasî felsefe ve hukuku, bir bilim ve bir sistem olarak dakik ve kapsamlı bir biçimde analiz edilmemiş; ne yazık ki bu konu hakkında bağımsız kapsamlı bir kitap yazılmamıştır. Şüphesiz, hukukî ve felsefî açılardan çeşitli siyasî meseleler, eskiden beri bireysel kayıt dışı ilgilerle araştırma konusu kılınmış ve bu bağlamda çok sayıda telifler gerçekleştirilmiştir. İslâm'da siyasete ilişkin çeşitli meseleler, hukukî açıdan fakîhler tarafından çok sayıda fıkıh kitabında araştırılarak ortaya konmuşken
Tükendi
Nerede bir ahlâkî çöküs, heva ve heveslerin pesinden gidis, sehevî arzulara tapınıs olursa, orada toplum ya da millet gerçekten korkunç bir tehlikeye ulasmıs demektir. Evet, bir toplumun kadınıyla erkegiyle, yaslısı ve genciyle durumları bu olur ve hayvani arzularına esir olurlarsa, böylesi bir çirkefe bulanırlarsa; bu cinsel asırılık onları ister istemez öylesine bir uçuruma yuvarlar ki, sonuçta dogal olarak o toplum ya da millet içinde helâkin, yok olusun ve ortadan kalkısın tüm nedenleri de var olur. Ist
Tükendi
Literatür çalışmaları, geçmişte yapılan yayınların mahiyet ve şeceresini ortaya koyma yanında, gelecekte üretilecek bilgiye kaynaklık ve rehberlik etme, bilginin daha sıhhatli bir zeminde üretilmesine katkı sağlama konusunda önemli bir işlev görmektedir. Her alan için söz konusu olduğu gibi, Fıkıh/İslâm hukuku alanında araştırma yapanlar için de bu anlamda bir literatüre duyulan ihtiyaç izahtan vârestedir. Ancak, hukuk teorisinden hukuka, siyasetten ekonomiye, ibadetlerden ceza hukukuna, borçlar hukukundan
Tükendi
İslam Öncesi Uygurlarda Toprak Hukuku gibi kapsamlı bir başlık altında dikkatlerinize sunduğumuz bu kitap, esasta eski Uygurlardaki toprak hukukunu, o dönemden kalma toprakla ilgili çeşitli tasarrufları içeren sözleşme metinleri temelinde incelemeyi amaçlamaktadır. Bugün İslamiyetten önceki eski Türk hukuk düzeniyle ilgili en önemli kaynakların başında Uygurlara ait sivil belgeler gelmektedir. Bu kitabın inceleme alanına giren toprakla ilgili sözleşmeler de Uygur sivil belge külliyatı içinde yer alır. Orta
Hemen her fikri geniş tartışmalara yol açan Slavoj Zizek'in Karikatür Krizi üzerine yazdığı yazılardan yola çıkan bu derleme, bir yandan filozofun İslam konusundaki perspektifine bir bakış sunarken, diğer yandan yaşanan krizi bugün yorumlamak için önemli arşiv malzemelerini, o dönemde yazılmış Flemming Rose ve Amir Taheri makaleleri gibi farklı perspektifleri bir araya getiriyor. İfade özgürlüğünün temel bir hak ve sorun olduğu günümüzün küresel dünyasında, bu özgürlüğün sınırlarının nasıl belirleneceği v
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 227 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10