Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 329 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Günümüzde insanlığın çektiği temel sıkıntılara bakıldığında, bunların daha çok ahlâkî içerikli olduğu görülür. Bu sıkıntıların başında savaş, katliam, kıtlık, yoksulluk, hırsızlık, çeşitli adaletsizlikler vb. gelmektedir. Özellikle ilim adamlarının bu sıkıntılara ahlâkî temelli çözüm aradıklarını, en azından bu yönde teorik çalışmalar yaptıkları bilinen bir gerçektedir. Biz Müslümanların görevi ise Kur'anî çerçevede bu sıkıntılara nasıl çözüm getirildiği üzerinde ciddi bir şekilde düşünmektir. Çünkü Kur'ân-
Kur'an'ın en temel kavramlarından biri olan ?îman"ın mânâsı ve onun amel ile ilişkisi hakkındaki tartışmalar, hicri birinci yüzyılın ilk yarısında Haricîlerin büyük günah işleyen bir Müslümanın kafir olduğunu ilan etmesiyle başlamıştır. O zamandan bugüne kadar, bu kavramlarla ilgili olarak çok farklı görüşler ortaya konulmuştur. Bu kavramlar, günümüzde de aynı önemi korumaktadır. Çünkü dün olduğu gibi, bugün de bu kavramlar hakkındaki bazı yanlış yaklaşım tarzları birtakım sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Pr
Sıra Bizde, Peygamber Efendimizin(s.a.v) Hendek Harbi bitiminde, değişen şartları, görünen İslam ufuklarını tesbit ve tescil eden bir kutlu beyanıdır: Şimdi, sıra bizde... Artık Mekkeli müşriklerin üzerimize gelme gücü kalmamıştır. Şimdi biz onların üzerine gideceğiz...(Buhari, Meğazi 29) Bu tesbit, İslam aksiyonunun asıl şimdi devreye girmekte olduğunu bildiriyordu. Önceleri koruyucu olan Ensar; şimdilerde kurucu nesil konumunda tarihteki yerini alıyordu. Müslümanlık ve Müslümanlar, gündemdeydi. Sıra Bi
Bu dersler nur deryasından alınan berrak katreler ve hidayet güneşinden süzülen billur hüzmelerdir. Yani Bir Katre Denizdir. O katre hakikate o denizden dökülüyor.
Tükendi
Çok veciz bir değerlendirmeyle doğu-batının en temel farkı; doğu, süje/insan merkezli bir medeniyettir, batı da, obje/eşya merkezli bir toplumdur. Doğunun değerler sistemi insan eksenli gelişirken, batı merkeze nesneyi oturtmuştur. Bu perspektif birine insanı üretme misyonu yüklerken, diğeri bütün enerjisini eşyayı üretme yolunda tüketmiştir. Bir medeniyet projesinin en temel unsuru ?'elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği'' Duyarlı, misyonu, vizyonu ve aksiyonu belirlenmiş erdemli bir insandır. Bu
İmam hatip ortaokullarında Cuma namazlarının genellikle okul içinde kılındığı ve bu namazlar esnasında çoğunlukla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan hutbe metinlerinin okunduğu gözlenmiştir. Bu metinler öğrencilerin yaş özellikleri dikkate alındığında hedef kitlenin ilgi ve ihtiyaçlarına uygun düşmemektedir. Elinizdeki kitap bu probleme bir çözüm olarak kaleme alınmıştır. Cuma hutbelerini bir eğitim fırsatı olarak değerlendirmeyi hedeflemektedir. Alanında ilk olan bu çalışma öğrenciler için bi
Allah Teâlâ'ya hamd, Resulüne ve Resulünün aile ve ashabına salat-u selam olsun Bir taraftan farklı meşguliyetlerle Müslümanı oyalayan, diğer taraftan dini bilgiden uzaklaşan bir toplumun bilgi karmaşasını çocuk ve gençlerimize sunan bir zamanda çocuklarımız İslami bilgilerden mahrum olarak yetişmektedir. Sosyal medya ağlarıyla karma karışık her türlü bilginin çocuklarımızın önüne serildiği bu çağda onlara dinlerinin İslam olduğunu bildirmekten öte, İslam dinini öğretmemiz gerekir. Maalesef günümüzde bu, he
Hicri 459 (Miladi 1066-67) senesi, İslam eğitim tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Zira bu yılda Sultan Alparslan'ın emir ve direktifi ile Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk (öl. 485/1092)'ün inşa ettirdiği medreseler manzumesinin ilki, Bağdad'da açılıyordu. Bu başlangıçtan sonra artık her tarafta hatta her köy ve kasabada benzer medreseler kurulmaya başlandı. Birçok hükümdar ve devlet adamı ile birlikte maddi durumu iyi olan birçok kimse Nizamülmülk'ü örnek alarak kendi adına medreseler kurmay
İstiklâl Marşı Derneği olarak hem Kur'an okumayı hem de Türkçe okuma yazmayı öğrenip ve öğretebileceğimiz bir kitap hazırladık. Çünkü hem Kur'an-ı Kerim ve Türkçe hem de öğrenmek ve öğretmek birbirinden ayrılamaz. Türkçeden İslâm'a Giriş serimizin bu yedinci kitabına da Anadile Eğilim ismini münasip bulduk. Zira bizim anadilimiz Hatice anamızın, Ayşe anamızın, Fatıma anamızın dilidir. Anadilimize eğilmek yazımızı geri almamızı, yazımızı geri almamız da kaybettiğimiz her şeyi geri almamızı sağlayacak. Gayre
Türkçe Tercümesi ve Osmanlıca Aslı ile Abdullatif Harputi (1842-1916), dirayetli bir kelâm âlimidir. İlk derslerini, Harput Müftüsü Ömer Naimi Efendi 'den almıştır. Sonra Istanbul'a giderek Fatih medre-selerine devam etmiş, devrin müderris ve âlimlerin huzurunda icazet almak sure-tiyle erken bir yaşta "Beyazıt Medresesi " dersiamlığına atanmıştır. Onun bu ilmi otoritesi, Medresetü'l Vaizin ve Osmanlı Dârül Fünfın gibi devrin önemli ilim merkezlerinde müderrislik yapmasına imkân sağlamıştır. Hayatı 19. Asr
Bu çalismanin amaci Islami kimligin bütüncül bir tarzda kavranilmasi ve pratik zeminde tasinmasi, sürdürülmesi çabalari esnasinda karsilasilan bu tür eksiklere, zaaflara dikkat çekmektir.Kimligimizi dogru tanimlamakla, kendimizi gelisen hadiseler karsisinda dogru konumlandirmakla ve eylemlerimizi sahih bir perspektif ve tutarli bir tavirla icra etmekle yükümlü oldugumuz gerçeginden hareketle öncelememiz ve kaçinmamiz gerekenbazi hususlarin hatirlatilmasi hedeflenmistir. Burada dile getirilen hususlari Islam
İnsan yaşam serüveni içerisinde evren tasavvurunu oluşturma, hayatını anlamlandırma, sürekli bir sorgulama içerisindedir. Ancak, kendini bulan insan evren tasavvurunu oluşturabilir. Kendini bulmak ise vahyi odak noktası olarak alan zihin için gerçekleşebilecek bir süreçtir. Vahiy beşerin hayatını şekillendiren ve ona şahsiyet kazandıran tek odak noktasıdır. Şahsiyet oluşturacak sağlam bir eğitim süreci vahyin bize sunduğu tedrisat ve Resulün örnekliğiyle mümkündür. Zehra Türkmen, "Çocukluktan Yaşlılığa Vahi
Elinizdeki bu çalışma ne bir ilmihal kitabı, ne de bir din kitabıdır. Dinin nasıl anlatılması gerektiği üzerine bütüncül bir yaklaşımla "Niçin" sorusuna "Nasıl" cevabı vermeye çalışan, yol aralayıcı bir çalışmadır. Bu yol aralamada ilk maddenin eğitim olduğu kaygısını taşıdığı için, belki bir eğitim kitabı diyebilirsiniz ama bir akıl verme kitabı değildir. Biz haddimizi bilerek sadece sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeye çalıştık. "Allah razı olsun" diyecek anne babaların sayısını çoğaltmak ve a
Tükendi
-YA Rabbi! Yarılayım da bu günahldrı içime alayım mı? Gökyüzü de: -YA Rabbi! Bu günahkArın üzerine yıkılayım mı? der. Allahü TeAIA ise şöyle buyurur: -"Kulumdan çekilin! Ona müsaade edin, mühlet verin. Onu siz yaratmadınız! Eğer siz yaratmış olsaydınız ona merhamet ederdiniz. Bekleyin. Belki teybe eder, günahlarını bağışlarım. Belki tevbesine iyilikler ikiye eder de günahlannı hasenata çeviririm' Işte Yüce Yaratıcının merhameti. Işte Rabbimizin kullarına nimeti. 'Şüphesiz ki Allah gökleri ve ye
İnsanoğlu toplumdaki yerini ve başarısını anlatım gücüyle sağlayabilir. Dâva ve idealler anlatılarak toplumlara mal edilir. Eğitim-öğretim büyük ölçüde hitabete dayanır. Yazılmış kitaplar yetmez, ayrıca öğretmenin, hocanın ve hatibin konuşmasına ihtiyaç duyulur. İnsan nasıl konuşma ihtiyacında ise, dâvalar da güzel anlatılma, aktarılma ve savunulmaya muhtaçtır. Ses sanatı olan musikî parçalarının usûlüne uygun icra edilmesi ne kadar önemli ve gerekli ise, söz sanatı demek olan hitabetin de usulünce kullanı
Din Eğitiminde İlk Adımlar Kitabı, din eğitimini sevgi üzerine inşa etme niyetiyle okuyucusunun karşısına çıkıyor. Semerkand Aile'nin çocuk ve din eğitimi konusundaki yazılarından oluşturulan kitapta,çocuğa yaklaşımımızın nasıl olması gerektiğinden Allah sevgisini aşılamaya, namazdan oruca, Kur'an'dan dua bahsine kadar pek çok başlık altında küçük yaşlardan itibaren çocuklara sağlam bir bilinç kazandırmanın yolları anlatılıyor. Ahlak ve adab-ı muaşeret gibi gündelik hayatın inceliklerini de atlamayan kita
- Elinizdeki bu çalışma I. Siyer Çalıştayı'nın tebliğ ve müzakerelerini içeren bir çalışmadır. Söz konusu çalıştayın kitaplaştırılmış hali olan bu eser, oturumlar, müzakereler, röportaj, sonuç bildirisi ve eklerden oluşmaktadır. - Eserde ortaokul ve orta öğretim düzeyindeki sorunlara ve gelecekte bizleri bekleyen muhtemel problemlere karşın çözüm önerileri sunan çalıştaylar dizisidir. - I. Siyer Çalıştayı iki tebliğ ve bunların müzakerelerinin yapıldığı üç oturumdan oluşan çalışmaların metinlerini içerm
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, bu kitap bir ilmihal kitabı değil, ama din denince bir çocuğa öğretilmesi gereken şeylerin, psikolojik olarak ve çocuğun anlayacağı şekle formüle edilerek, nasıl anlatılması gerektiğine yer veren bir çalışmadır. Din deyince sadece Allah inancı, ya da sadece yapılması gereken ibadetler, ya da salt ahlak akla gelmeyeceği için, tümünü bir bütünlük içinde ele almaya çalıştık. İman olmadan ibadet, ahlak olmadan muamelat ve hayata aktarımda kullanılmayan, davranışa yansımay
Tükendi
Okurlarımız, bu kitapta şu sorulara cevap bulacaklardır: Manevi danışmanlık ve rehberlik uygulaması, ilahiyat, psikoloji ve tıp gibi ilgili disiplinler tarafından ne kadar tanınmakta ve nasıl algılanmaktadır? Manevi danışmanlık ve rehberlik uygulamalarının içeriği nasıl olmalıdır? Kapsamı ve sınırları nelerdir? Karşılaşılan sorunlar, eksiklikler ve hastanelerdeki kabul durumu nedir? Hasta, hastane çalışanları ve hasta yakınlarının manevi danışmanlığa yönelik tutumları nasıldır? Yakınlarını kaybedenlere,
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 329 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11