Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 732 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Müslümanın, hem ferdi hayatında hem de toplumsal hayatında uyması gereken kuralları, taşıması gereken değerleri vardır. Elinizdeki eser fert ve toplum açısından Müslümanın nasıl bir şahsiyet ve karaktere sahip olması gerektiğini incelemektedir.
Tükendi
Bugün insanlık için nübüvvet kültürünü semâvî kitap olarak muhafaza eden tek kaynak Kur'ân-ı Kerîm'dir. Bu yüzdendir ki insan onun derûnî manalarına nüfûz ettikçe, Allah'ı düşünce, akıl ve his yoluyla duymaya, anlamaya, kavramaya ve O'na yakınlaşmaya daha fazla gayret göstermektedir. Bu anlamda Kur'ân-ı Kerîm müminler için bir nur, bir ışık ve bir yol göstericidir. Böyle olunca elbette ki Kur'ân'ın muhtevasını anlamaya çalışmak yanında onun tarihiyle alakalı hususlarda bilgi sahibi olmak da her Müslüman içi
Semûd toplumunun tarihsel bağlama oturtulduğu, Hz. Sâlih kıssasının bir mitos olmadığının gözler önüne serildiği bu eserde o zaman dilimiyle içinde yaşadığımız dönem arasındaki benzerlikler ve farklılıklar betimlenmektedir. Kur'an dışı kaynaklardan faydalanarak ancak onları paradigma düzeyine taşımadan, sadece vahyin dile getirdiği bilgi ve ipuçlarına odaklanan müellif, vahyî verilerle insanlığın sahip olduğu tarihsel bilgiyi yoğurup âdeta bir imbikten geçirmekte, geçmiş toplumlardan birine ışık tutarken, m
Kur'ân ayetlerinin, doğru anlaşılması çabalarına katkı mahiyetinde, bugüne kadar neşrettiğim makale ve tebliğlerim, "Dostlar alışverişte görsün!" kabilinden, suya sabuna dokunmayan uğraşılar değildi; hem rahatsız edici, hem de ezber bozucu sayılabilecek nispeten farklı yaklaşımlardı... Bu çalışmaların, toplumumuzu ilgilendiren yaklaşık yirmi beş tanesinin, İlahiyat meraklılarına derli toplu bir şekilde arz edilmesi düşüncesi doğunca, bu farklı konu ve kavramları mümkün mertebe uzlaştırıp, aralarında insicam
Bu kitâbda âlemlere rahmet Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in zuhûruna âdeta birer ikbâl ve bahar müjdesi olan nebîler silsilesinden; meleklerin secdeye mecbûr kılındığı Âdem (a.s.); semâvî İdrîs (a.s.); meşhûr tûfânı ile Nûh (a.s.); inkâr yurtlarını alt-üst eden Hûd (a.s.); küfür yuvalarını zelzelelerle kökünden sarsan Sâlih (a.s.); teslîmiyeti ile ateşleri gülistâna çeviren İbrâhim (a.s.); ihlâs, sadâkat ve tevekkülü ile sembolleşen İsmâîl (a.s.); neslinden peygamberler gelen İsh
Çalışmamızda hüküm âyetlerinin tefsîrine özel önem vermeye çalıştık.Mezheplerin farklı görüşlerine yer verdik. Bu yüzden çalışmamız ahkâm ağırlıklı fıkhî bir tefsir niteliğindedir.Bu çalışmamızda gerek meâl gerek tefsir kısmında عَ ayın duraklarını "BÂB1 2 3..." olarak gösterdik. Böylece okuyucunun konu bütünlüğü olan yerleri daha açık olarak görmesini sağlamayı hedefledik. Kur'ân-ı Kerîm İslâm'ın değişmez temel kaynağıdır. O her yüzyıla hitâb eden bireysel ve toplumsal sıkıntıların çözümüne ışık tutan hikm
‘Yaratma erki’ni kudretinde bulunduran yönetici, yasama, yürütme ve yargı erklerini de kudretinde bulundurabilir. Bu da, sadece Allah’tır. Yaratma erki elinde olmayan bir beşer, yasama, yürütme ve yargı erklerini kendinde toplayamaz. İşte, ilâhi siyaset ile beşerî siyaseti birbirinden ayıran temel farklardan biri, belki de en büyüğü budur. Kur’ân vasıtası ile Yüce Allah, siyasette bu devrimi yapmıştır. “Güçler birliği” ile “güçler ayrılığı” ilkelerini koymakla bu devrimi yapmıştır. Çağdaş siyaset, “güçle
‘Yaratma erki’ni kudretinde bulunduran yönetici, yasama, yürütme ve yargı erklerini de kudretinde bulundurabilir. Bu da, sadece Allah’tır. Yaratma erki elinde olmayan bir beşer, yasama, yürütme ve yargı erklerini kendinde toplayamaz. İşte, ilâhi siyaset ile beşerî siyaseti birbirinden ayıran temel farklardan biri, belki de en büyüğü budur. Kur’ân vasıtası ile Yüce Allah, siyasette bu devrimi yapmıştır. “Güçler birliği” ile “güçler ayrılığı” ilkelerini koymakla bu devrimi yapmıştır. Çağdaş siyaset, “güçle
Cenâb-ı Hak tarafından Cebrail vasıtasıyla Resûlullah Efendimize (s.a.s). yirmi üç sene zarfında ayet ayet indirilen Kur’an-ı Kerim, hitap tarzında indirildiği için taklidi imkânsız bir orijinalliğe sahiptir. Kur’an’ın mana ve muhtevasındaki zenginlik ve derinlik yanında, dil ve üslubundaki güzellik dinleyenlerin kalplerine kadar nüfuz eder. Eser, Kur’an-ı Kerim’deki elli sekiz sure ve yoğun mesaj yüklü bazı ayetlerin manzum mealidir. Kendi türünde ilk sayılabilecek olan eser, Kur’an’ın anlaşılmasına katkı
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla. "De ki "Benim namazım ibadetim hayatım ve ölümüm varlıkların Rabbi olan Allah içindir. O'nun ortağı yoktur. Ben Müslümanların en önünde olmam konusunda emir aldım." De ki "Allah'tan başka Rab mi ararım? O her şeyin Rabbidir"." (Enam 6/162-164). Ben babam Müslüman olduğu için Müslüman değilim. Nüfusunun çoğu Müslüman olan bir ülkede doğduğum için de Müslüman değilim. Ben Müslümanım çünkü bir tek ilah olduğuna kesin olarak kanaat getirdim Ve şahit oldum ki O ilahın kit
Tükendi
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde yıllarca ders kitabı olarak okutulan bu eser, Tecvid konusunda dilimizdeki en kapsamlı ve doyurucu kitaptır.
Bilindiği gibi Kuran, ne sadece vahye tanıklık etmiş toplumun örf, adet, yaşayış, zihni alışkanlık ve idrak biçimlerinin, nede onu tebliğ eden zatın hayatının bir yansıması ve onlar tarafından yönlendirilmiş güdümlü bir vahiy muhtevasıdır. O, bireysel ve toplumsal düşünce alışkanlıklarının bir ilk ateşleme malzemesi olarak sonsuz boyutları ve mekanları kucaklayan ilahi bir kitaptır. İşte bu kitap insanlığın yolunu aydınlatmak için içerdiği evrensel mesajını asli ve tali konuları iç içe bir düzen içinde sunm
Hayatın başlangıcından itibaren insanlar toplumda ekonomik açıdan eşit seviyede değillerdir. Günlük ihtiyaçlarını karşılayamayacak derecede fakirler, orta halliler ve zenginler toplumda her dönem var olmuştur. İnsanlardaki bu ekonomik farklılık Allah'ın takdiriyle birlikte insanların çalışmalarına, gayretlerine, kabiliyetlerine ve zamanın şartlarına bağlıdır. Kur'an'ın insanların birbirlerine ihtiyaç duyduğu işlerde çalıştırabilmeleri için gerekli gördüğü bu durum yiyecek, giyecek ve barınak gibi temel iht
Elinizdeki eser, kendi alanlarında, Kur'an'ın sunacağı rehberliğe erişmek isteyen iktisatçıların ihtiyaçlarına yönelik hazırlanmıştır. Bu çalışma, esas olarak, yaklaşık on yıl önce Ramazan ayında Kur'an tertil ederken yaptığım tefekkürlere dayanmaktadır. Kur'an yolculuğum esnasında dikkatimi çeken bazı noktaları o anda not etmekle büyük akıllılık etmişim. Ancak bu malzemeyi bir araya getirme arzusu, buna değeceğini düşünen Prof. Khurshid Ahmad'la yaptığım bir konuşma sonrasında netleşti. Kesin kararım, aklı
Yeryüzüne indirildiği andan itibaren anlam ve yorumlama faaliyetlerinin odağında olan Kur'an'ı doğru anlamak için tarihi süreçte teşekkül eden çeşitli ekoller, ona farklı açılardan yaklaşmışlar ve onu anlamak için farklı yöntemler ortaya koymuşlardır. Kendi içlerinde de farklılık arz eden bu yaklaşımlardan zahiri yaklaşıma sahip olanlar, Kur'an'ın manalarını sadece literal anlam ile sınırlayarak ona lafzi anlamın ötesinde bir mana verilemeyeceğini belirtmiştir. Çoğunluğu oluşturan diğer kısım ise asıl olanı
Tam adı Zâdü'l Meâd fî Hedyi'l-İbâd'dır. İbn Kayyım, bu eserinde Hz. Peygamber'in sîretinden hareketle akaidi, hadisi ve fıkhı birleştiren yeni bir telif türü denemiştir. Hz. Peygamber'in sîretinden bahsederken onun söz, fiil ve takrirlerini hayatıyla ilişkilendirip anlatmıştır. Eser ilk bakışta bir siyer kitabı gibi görünse de müellif ona bazen akaid, bazen fıkıh, bazen de âdâb kitabı hüviyeti kazandırmaya çalışmıştır. Eser uzunca bir mukaddimenin ardından Resullullah'ın (sav) biyografisiyle başlar. Eserde
Tükendi
Kur'an'ın temel amacı, insana rehberlik etmektir. Bu gerçek, Kur'an'da "hüden linnâs/insanlar için bir hidayet" şeklinde ifade edilir. Bu nedenle Kur'an, hem bir inanç, hem de bir bilgi objesidir. Kur'an'ın bilgi objesi oluşu, O'nun insanlara kılavuzluk eden bir "değer ölçütü" olduğunu gösterir. Çünkü "değer ölçütü"; hayatı, olayları, olguları, daha doğru ve daha sağlıklı tanımamızı, anlamamızı ve daha doğru tercihler yapabilmemizi sağlayan ana ilkelerdir. Kur'an bu ana ilkeleri, kuralları ve bilgileri insa
Klasik İslâm Modernizmi, ilham alma yönünden "Protestan", temel kaynaklara ve köklere dönme söylemi ve vurgusu ile de "Selefî" bir karakter taşımaktadır. Dolayısıyla o bir medeniyet projesidir ve İslâm dünyasındaki modernleşme çabalarına tekabül etmektedir. Amacı, çağın meydan okumalarına karşı nassı ve kültürel mirası -bağlamından koparmadan- vakıaya doğru yönlendirmektir. Elinizdeki bu eser, Klasik İslâm Modernizmi'nin gerçek İslâm'ı ortaya çıkarmaya yönelik tefsir faaliyetlerini, Kur'ân algılarını ve za
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 732 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4