Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 732 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah tarafından insanoğluna gönderilen son ilahi kitaptır. Kıyamete kadar yaşayacak olan tüm insanlara hidayet rehberi olarak varlığını sürdürecektir. Bir Müslüman için bu kitabın doğru anlaşılması ve gereklerinin yerine getirilmesi, hayati öneme sahiptir. Elinizdeki kitabın hazırlanmasındaki temel hedef, Kur’an’ın üzerinde durduğu en önemli konuları tespit etmek ve bunları okuyucuyla paylaşmaktır. “Kur’an’ın Ana Konuları” adlı bu çalışmada, genel olarak Kur’an’da geçen bazı temel konu
Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, amellerin karşılık göreceği günün Mâliki, öncekilerin ve sonrakilerin İlahı Allah’adır. Salât ve selam olsun, O’nun Rasûlü, nebi ve rasûllerin sonuncusu Muhammed’e ve O’nun temiz ailesine, saygı değer ve mübarek ashâbına da salât ve selam olsun. Onlar, mü’min, sâlih ve muttaki kullar için uyulacak birer örnektirler. O Rasûlü kendisine dost edinenlere, Ona yardım edenlere ve kıyâmete kadar onu rehber edinenlere de salât ve selâm olsun! “Ey iman edenler! ‘Allah’a saygılı
Tükendi
Bu kitabımızda hidâyetle tanışmamış olan ama kendilerini hidâyetteymiş gibi zanneden hasta bir topluluğu masaya yatırıp onları batıl bir inançtan kurtarmaya çalışacağız inşaallah... Bizim işimiz sadece ve sadece en güzel, en hikmetlice ve sünnete uygun bir şekilde yanlış yolda olduklarını anlatmak... Onları batıl inançlarından ne biz kurtarabiliriz ne de kendileri... Hidâyet ve delalet işine bizzat Allah’ın kendisi baktığı için biz sadece öğüt vermeye çalışırız. “Hayır, hayır, yüz çevirdikleri bu Kur’ân,
Tükendi
Bu kitâbda âlemlere rahmet Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in zuhûruna âdeta birer ikbâl ve bahar müjdesi olan nebîler silsilesinden; tevhîd sancağını maşrıka ve mağribe taşıyan Zülkarneyn (a.s.); muhabbet ve hasretle kavrulan ve sabırda âbideleşen Ya'kûb (a.s.); bir müddet kölelik sonra zindanda yalnızlık gariplik çile ıztırap meşakkat riyâzât ve nefs mücâhedesini müteâkib Mısır'a ve gönüllere sultân olan ve mehtapları solduran nûru ile Yûsuf (a.s.); hatîbü'lenbiyâ Şuayb (a.s.); z
Tükendi
İnsanoğlunun tarihi incelendiğinde, hiçbir insan topluluğunun din şuurundan yoksun olmadığı görülür. Ne var ki her insan toplumu insanoğlunun kendi varlığı ile eş olan bu dini durumu zaman ve mekân ile doğup büyüdüğü çevrenin şartlarına göre değişik suretlerde ifade ve tatbik etmiştir. Bütün bu şartları göz önünde bulunduran Kur'an, insanın doğruyu nasıl bulacağının yöntemini düşünsel ve eleştirel bir biçimde göstermeyi üzerine almıştır.
Kur'ân-ı Kerim harfleri sağdan sola doğru yazılır ve öylece okunur. Bu kitabda yazılı kelime, cümle, âyet ve sûreler de buna göre yazılmıştır. Kur'ân-ı Kerîm harfleri (28) harften ibarettir. Görüleceği gibi, gerek bu harflerin ve gerek bazı kelimelerin altlarında Türkçe harf lerle isim ve okunuşları her ne kadar gösterilmiş ise de bu, Kur'ân-ı Kerîm'i kendi harfleriyle okumayı öğrenmeye çalışanlara bir kolaylık olsun içindir. Yoksa yeni harflerle yazılan bu telâffuzlar hiç bir zaman tıpkı Arapçası gibidir,
Tükendi
Fert ve toplum olarak insanı dinî-ahlâkî anlamda en ideal seviyeye ulaştırabilecek bir potansiyele sahip Kur’an’a, manevî değerlerden yoksun modern hayatın girdabında kaybolmaya yüz tutan günümüz insanlığının her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu tartışmasızdır. Çünkü günümüzde insanlığın sahip olduğu teknik imkânlar ve maddî refah, onu gerçek anlamda huzurlu olmaya, hak ve adalet ölçülerine dayalı bir yaşamı inşa etmeye yeterli kılmadığı açıkça gözlemlenmektedir. Kur’an’ın ısrarla üzerinde durduğu gib
Tükendi
Özellikle son iki yüzyılda İslam dünyasında yaşanan en büyük krizin siyasî egemenlik alanında olması, müslümanları yitirdikleri hakikati yine Kur’an’da aramaya sevketmiştir. Bunun sonucunda Kur’an, siyasî bir yol haritasının hareket kaynağı olarak kabul edilmiştir. Ancak ‘öze dönüş’ anlayışının geleneği reddedip sadece Kur’an ile sınırlı kalması, doğal olarak çözümlerin de Kur’an’dan aranmasına ya da Kur’an’daki kimi kelime ve kavramlara zoraki bir anlam yüklenmesine neden olmuştur. Nitekim tağut, şûra, mus
Dua; yaratan yüce Rabbü’l-Alemîn Allah (cc) ile kulu arasında kurulan gönül bağı olarak, kişinin kul olduğunun idrakiyle üstesinden gelemediği, aciz kaldığı durumu her şeyin yaratıcısı olan Rabb’ine arzetmesi; O’na yönelerek sadece O’na sığınması, sadece O’ndan yardım dilenmesi, O’nsuz hiçbir şeyin gerçekleşemeyeceğinin imanıyla tam bir teslimiyet içerisinde durumun iç ve dış amillerini en iyi bilene arz etmesi; bir an sonrasının ne olacağını bilememesinin acziyyetiyle Hâkim-i Mutlak olan Allah (cc)’a iltic
Ebû Mansûr el-Mâtürîdî(Ö. M. 944), Ehl-i sünnet kelâmı ile dirayet tefsirinin kurucusu ve Hanefî fıkhının geliştiricisidir. Günümüze ulaşan ilk dirayet tefsirinin müellifidir. İmam Mâtürîdî, Te'vîlât'ında, sahabe, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn neslinden intikal eden açıklamaları da nakletmiştir. Böylece, muhtemel anlamları akıl yürüterek belirlemeye çalışmak suretiyle te'vil yöntemini uygulamıştır. Eserde, itikadî mezheplere dair bilgilere yer verildiği gibi, fıkhî mezheplere, özellikle Şafiî fıkhına ilişkin bilg
Kur’an-ı Kerim bütün Müslümanlar için baş tacı, gönül sevinci, huzur ve saadet kaynağıdır. Onu öğrenmek, yaşamak ve hayat haline getirmek dünya ve ahiret için ebedî bir mecburiyettir. Bu çalışma ile kutsal kitabımızdaki kırk dua ayeti seçilerek bir güldeste hazırlanmıştır. Eser içinde peygamberlerin, meleklerin, salih kimselerin ve nihayet mü’minlerin duaları vardır. Bunlar kıyamete kadar en kıymetli kandiller olarak yolumuzu
Kelime-i Tevhid İsmi Azam Duası Şifa Duaları Hacet Duaları Nazar Duası Sofra Duası Afetlerden Korunmak İçin Dua Kederli Zamanlarda Okunacak Dua Yatarken Okunacak Dua İftar Duası Ramazan Duası
Henüz tercümesi bitmeden okuyucusu tarafından merakla beklenen muhteşem eser MÜFREDAT, beklenen ilgiyi hak edecek biçimde hazırlandı. Ragıp el-İsfehaninin çağlar ötesinden bugünü aydınlatan ve zamanın eskitemediği kıymetli eseri, titiz tercümesi, dipnotları ve tetkikleriyle Kuran okuyan herkesin başucu kitabı olmayı hak etmektedir. Çevirisini ve tetkiklerini Yusuf Türkerin yaptığı Müfredat bütün kütüphalerin vaz geçilmez eseri... Arka Kapak Yazısı Râğıb el-İsfahani, Müfredâtında zengin bir bilgi birikimin
Mevlid Hikayesi Geyik Hikayesi Güvercin Hikayesi Hazreti İsmail ve Hazreti İbrahim Kıssası Kesikbaş Hikayesi Hazreti Yusuf Kıssası Fatımatü'z-Zehra'nın Vefatı İslam ve Yahudi Hikayesi Deve Hikayesi İlahi Kaside Mevlid ve Hatim Duası
Tükendi
Her Müslüman, Kur’ân’ı okurken veya dinlerken Rabbinin sözlerini anlayabilmeyi hayal eder. Bu kitabı, hiç Arapça bilmeyenlerin bunu gerçekleştirme yolunda büyük bir adım atmasına yardımcı olmak için tasarladık. Bu kitapta toplam 214 kelime yer almaktadır. Bunlar geçiş sıklığına göre tanıtılmış, Kur’ân’daki geçiş şekilleri, manaları ve Türkçede kullanılan türevleri verilmiştir. İçinde geçtiği bir ayet paylaşılmıştır. Bu kelimeler Kur’ân’daki bütün kelimelerin %80’ini oluşturmaktadır. Bunların çoğ
Tükendi
Yüce kitap Kur'ân-ı Kerîm'i tefsir eden, peygamber vârisi büyük âlimlerden biri de Şeyh-i Ekber Muhyiddin İbn Arabî hazretleridir. Çeşitli eserlerinde yaptığı atıflarla kendisine ait iki farklı tefsirin bulunduğunu kesin bir şekilde bilmekteyiz. Bunlardan biri olan Îcâzu'l-beyân fi't-tercemeti ‘ani'l-Kur'ân isimli tefsirin Fâtiha sûresinin ve Bakara sûresinin başından bir bölümünün (1. cüzün) tefsirini ihtiva eden miktarı elimize ulaşmıştır. Daha büyük bir tefsir olan el-Cem‘u ve't-tafsîl fî ma‘rifeti me‘ân
Ebû Mansûr el-Mâtürîdî(Ö. M. 944), Ehl-i sünnet kelâmı ile dirayet tefsirinin kurucusu ve Hanefî fıkhının geliştiricisidir. Günümüze ulaşan ilk dirayet tefsirinin müellifidir. İmam Mâtürîdî, Te'vîlât'ında, sahabe, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn neslinden intikal eden açıklamaları da nakletmiştir. Böylece, muhtemel anlamları akıl yürüterek belirlemeye çalışmak suretiyle te'vil yöntemini uygulamıştır. Eserde, itikadî mezheplere dair bilgilere yer verildiği gibi, fıkhî mezheplere, özellikle Şafiî fıkhına ilişkin bilg
"Hayatını incelediğimizde, yeryüzüne rahmet yaymak için gönderilen son elçi olan Hz. Muhammed'in (s.a.v.), insanlığın vicdanını temsil ettiğini rahatça görebiliriz." "Hz. Muhammed'in (s.a.v.) engin affediciliği, hoşgörüsü ve anlayışı çağımız Müslümanlarınca yeterince doğru değerlendirilmiş midir, bilemiyorum! Eğer Hz. Resul yeterince tanınıyor, değerlendiriliyor ve okunuyor olsaydı Müslümanlar, aralarındaki problemlerin birçoğunu çözmüş olurlardı. Dahası radikal okumaların önü de kapanmış olurdu. Dünya b
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 732 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2