Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 181 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Sey­yid Ebu'l-Alâ Mev­dû­dî'nin ken­di­ne öz­gü bir üs­lûp ve me­tod­la ha­zı­la­mış ol­du­ğu me­âli­n diğerlerinden farkı, âyet­le­rin ke­li­me ke­li­me­ çe­vi­ri­si ye­ri­ne, an­lam­la­rı böl­me­den, âyet grup­la­rına bü­tün­cül bir me­âl ver­mek ol­muştur. Ay­rı­ca açık­la­yıcı dip­not­lar­la an­lam fark­lılık­la­rı ve zen­gin­li­ği oku­yu­cu­nun dik­ka­ti­ne su­nul­muştur. Bu me­âl -in­şa­al­lah- Kur'ân-ı Ke­rîm'i ori­ji­nal di­lin­de, Arap­ça ola­rak oku­yup is­ti­fa­de ede­me­yen­le­re Kur'ân'ı ta­nım
Tükendi
Ebû Süfyan devesine atlayıp hızla yola koyuldu ve Mekke'ye girdi. Avazı çıktığınca şu duyuruyu yaptı: ? Ey Kureyş topluluğu! Muhammed, karşı konulmaz bir orduyla geldi. Kim Ebû Süfyan'ın evine sığınırsa emniyettedir! Korku ve endişeyle atan yürekler, göğüs kafeslerine sığmaz oldu. Bütün gözler koşarak gelip kavmini uyaran, onları canlarını kurtarmaya davet eden Kureyş liderindeydi. Ebû Süfyan'ın sesi Mekke evlerinde yankılandı. Eşi Hind binti Utbe'nin kulağına kadar vardı. Sinirlenen Hind, yerinden fırlaya
Hava, Zehra Sarayı'nın bahçelerinden yayılan hoş ve güzel kokular ile doluydu. İlim talebelerinin sabah akşam Endülüs'ün iftiharı ve medeniyetin simgesi olan Büyük Kurtuba Üniversitesi'ne giderken geçtikleri sarayın geniş ve ferah meydanı ise muazzam bir düzen içerisindeydi. Daha yirmi üç yaşında bir genç olan ve halkın şikâyet ve sıkıntılarını yazarak geçinen Muhammed bin Ebî Âmir, saraya bakan küçük dükkânına girdi. Genç kâtip, alımlı vücut hatlarıyla, hoş tavırlarıyla insanları etkileyen ve daha ilk anda
Tükendi
Allah Elçisi (s.a.v) hareket emri verdi ve çadırlar sökülüp develere yüklendi. Kadınlar hevdeclerine bindirildi. İslâm ordusu yönünü Medine'ye doğru çevirdi. Geride Rıdvan ağacı ve yürekler acısı hâtıralar bıraktılar. En acısı da Beytullah'ı tavaf edemeden ihramlarını çıkarıp katlamaları oldu. Müslümanlar kederli yüzlerle sessiz kalmayı yeğlediler. Umre ibadetleri engellenmişti. Üzüntü ile karamsarlık arasında gidip gelirlerken akşam oldu. Ömer bin Hattab, Rasûlullah'a yaklaşarak ona bir şey sordu, cevap v
Tükendi
"Ey Nebi! Biz seni bir şahid, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Allah'ın izniyle seni bir dâvetçi ve nur saçan bir kandil yaptık. (Sana) inanmış olanları müjdele ki, Allah katında onlar için büyük lütuflar vardır." (Ahzâb Sûresi, 45-47) "Sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmaya inananlar ve Allah'ı çokça ananlar için Allah'ın rasukü gerçekten en güzel bir modeldir." (Ahzâb Sûresi, 21) "Ey iman edenler! Allah'a ve Rasûlü'ne itaat edin! İşitip de ondan yüz çevirmeyin." (Enfâl Sûresi, 20)
Yüzyıllar boyu yönetimden mahrum kalan Arap Yarımadasında, doğuda Fars, batıda Roma İmparatorluklarının arasında kabile ve boylara bölünmüş olarak sosyal, siyasî, iktisadî ve dinî bakımdan istikrarsızlık hüküm sürüyordu. Mekke´de de yerleşim merkezinin yönetimi Kureyş reislerinin elindeydi. Kabileler arasında sık sık çarpışmalar başgöstermekte ve müttefik güçlerin varlığında çatışmalar bütün bölgeye yayılmaktaydı. Kabileler arası ortaya çıkan kan davaları ise yıllarca süren bir mezalime dönüşmekteydi. İşgal
Tükendi
Towards Understanding Islam is one of Mawlana Mawdudis most popular books. The Urdu original, written in 1932, was intended as a first introduction to Islam for students and laymen and soon became a popular reader. Over a million copies have so far appeared in many of the worlds languages, including Arabic, English, Persian, German, French, Italian, Portuguese, Japanese, Swahili, Turkish, Indonesian, Bengali, Hindi, Albanian, Bosnian and Georgian. Towards Understanding Islam is a religious text with a diffe
Peygamberimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in sîreti, her zaman olduğu gibi bugün de İslâm dinini mükemmel şekilde anlamanın yegane yoludur. Bu yüzden insanlığa Hz. Muhammed (s.a.v)'in öğretisi, ahlâk ve hayat tarzını götürmek her şeyden önce gelen görevimizdir. Onun şahsiyeti, insan hayatını her yönüyle ve her sahada aydınlatır. Davranışları insanlar için mükemmel bir örnektir. O, hayatı boyunca, her insan gibi beşerî duygularla, arzularla, acı ve zorluklarıyla pek çok durumla karşılaşmıştır. F
Tükendi
Kur'ân-ı Kerîm'de ve Hadîs-i Şeriflerde geçen günlük hayatımız ile ilgili dualar: Abdest duası - Ağrı ânında yapılan dua - Ağzımızdan kötü bir söz çıktığında yapılacak dua - Aksırınca yapılan dua - Arafe günü yapılan dua - Başkasına gıyabında dua etmek - Başsağlığı (Taziye) duası - Beklenmedik bir şeyle karşılaşıldığında - Bir beldeye girerken yapılan dua - Bir topluluktan korkanın yapacağı dua - Borcun ödenmesi için yapılan dua - Camiden çıkarken yapılan dua - Camiye girerken yapılan dua - Cenaze namazın
Tükendi
İslâm'ın temel prensiplerinden biri olan şûra, son derece ehemmiyet arzettiği halde, üzülerek ifade etmek gerekirse Sahâbe-i Kiram devrinden sonra ona gereği gibi önem verilmemiştir. Onu, insanın ne kişisel hayatından ve ne devlet hayatından çıkarıp atmak mümkündür. Çünkü şûra, gerek fert, gerek cemaat ve gerekse devlet olarak hayatımızın siyasî, sosyal ve iktisadî bütün kesimlerini kapsamasına rağmen bu konuda şimdiye kadar ne Türkiye'de ne de diğer halkı müslüman olan ülkelerde ciddî bir araştırma yapılmı
Hemen herkesin en çok arzu ettiği şey "vahdet." Hem Kur'ân bizi vahdete çağırmıyor mu? "Ve topluca Allah'ın ipine yapışın, ayrılmayın..." "Allah ve Rasûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin." "Muhakkak mü'minler kardeştir. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki size rahmet etsin." Ve Peygamber buyurmuyor mu? "İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş sayılmazsınız." Bize ne oluyor ki, aynı Allah'a ve aynı Peygamber'e inanan ve aynı Kitabı hayat r
İslâm dünyasının her köşesinde en çok okunan hadis kitabı olma özelliğini taşıyan Riyazus-Sâlihîn; her müslümanın manevî hayatı için gerekli nebevî emir ve tavsiyeleri, ahlâkî ölçü ve ilkeleri özlü bir şekilde hadisler demeti olarak takdim etmektedir. Müellif Nevevî, kitabın telif amacını önsözünde şöyle açıklamaktadır: Sorumluluk taşıyan herkes, hayırlı kimselerin yolunu takip etmeli, olgun akıl ve basiret sahiplerinin izinden gitmeli, işaret ettiğim konularda hazırlıklı olmalı, uyardığım hususları önemsem
Tükendi
İslâm dünyasının her köşesinde en çok okunan hadis kitabı olma özelliğini taşıyan Riyazu's-Sâlihîn; her müslümanın manevî hayatı için gerekli nebevî emir ve tavsiyeleri, ahlâkî ölçü ve ilkeleri özlü bir şekilde "hadisler demeti" olarak takdim etmektedir. Müellif Nevevî, kitabın telif amacını önsözünde şöyle açıklamaktadır: "Sorumluluk taşıyan herkes, hayırlı kimselerin yolunu takip etmeli, olgun akıl ve basiret sahiplerinin izinden gitmeli, işaret ettiğim konularda hazırlıklı olmalı, uyardığım hususları ön
Tükendi
Sonu görülmeyen zifiri karanlık dünyayı baştanbaşa sarmaktadır. Sarhoş kahkahaları, zevk çığlıkları, açgözlü insanların arzuları; sefalet içinde yaşayan milyonların acı, ızdırap, kahır, hayal kırıklığı, ümitsizliği, dert ve iniltileriyle beraber etrafa yayılmaktadır. Bu dünya hiç değiştirilemez mi? Dehşette eşi görülmemiş savaşlar ile sarsılan insanlık, zâlim dünya süperlerinin peşi sıra sendelemekte, onların zulüm ve cinayetlerini çaresiz seyretmektedir. Nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Bu dünyada Müslüman
Tükendi
Hendek kazılırken önlerine çıkan dev kaya parçasını, balyozları kırıldığı hâlde parçalayamayan sahabe, durumu Hz. Peygamber'e bildirmişti. Hendeğe inen Allah'ın Rasûlü (s.a.v) balyozu kaldırarak kayaya indirmiş, her indirişinde kıvılcımlar çakarak kaya param parça olmuştu. Her vuruşta çakan kıvılcım bir fethin müjdesi olmuştu: "İşte Kisra'nın sarayları!" "İşte Bizans sarayları!" "İşte Sanâ'nın sarayları" diyordu Allah Rasûlü. Sahâbîler bunu, sıkıntıdan sonra zafer vaadi olarak görüyor ve Allah'a hamd ediyor
Tükendi
Mevzu (uydurma) hadisler konusunda Türkçe´de telif ya da tercüme muhtelif neşriyat bulunsa da Aliyyü´l-Karî´nin eseri ihtilâftan uzak, ittifakla uydurma olduğu kabul edilen hadisleri söz konusu etmektedir. Uydurma Hadisler; Peygamberimiz´e yamanan, uydurulmuş, asılsız sözler ya da onun mübarek sözü olmadığı halde ona nisbet edilen başka zevata ait güzel sözlerdir. Sahabe ve Tabiîn döneminden sonra dini lekeleme ve karalama amacıyla kasıtlı olarak hadis uyduranlar olduğu gibi, ticarî kazanç arzusuyla hadis u
Kesin zaferin rehavetine kapılmışlardı. Bir kısmı savaştan kopmuş ganimet topluyordu. Arkadan hücuma uğranınca yapılan hata anlaşıldı. Hemen toparlanmaya çalıştılar. Fakat Halidin hücumunu kaçmakta olan müşrikler de görmüşlerdi. Geri döndüler. Müslümanlar artık iki taraflı saldırı kıskacındaydılar. Şaşkınlık, dağınıklık, komutadan kopma tehlikeyi iyice büyütmüştü. Çok geçmeden savaş müslümanların aleyhine döndü. Şimdi tam bir kargaşa yaşanıyordu. Hz. Peygamberin çevresi açılmış, bir avuç müslüman onu kor
Tükendi
İslâm kültür ve medeniyetinin bütün birikimini, dünyada ilk defa bir atlasta toplayan bu eser; İslâm'ın dünya görüşünü, inancını, geleneklerini, müesseselerini ve köklerini saldığı kültürler içindeki yerini anlatmaktadır. Resim, tablo ve haritalarla bezenen çalışma, müslümanların günlük ibadetlerinden, ilim, sanat, hukuk, felsefe ve siyaset alanları gibi bir çok sahada, İslâm medeniyetinin özünün bir ifadesi olarak nitelenmektedir. Yazarlar, İslâm'ın öncüleri olan Araplar, Mezopotamyalılar, Kenanîler ve Yah
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 181 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4