Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 201 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Arka bahçemizdeki' coğrafyada paramparça edilmiş, yakın bir zamanda katliamlara uğramış, ülkeleri darmadağın olmuş, vekâlet savaşlarına kurban edilmiş; vaktiyle bu coğrafyada yaşanan büyük göçleri yüzyıl sonra tekrar yaşamaya mahkûm ve mağdur edilmiş halklar kimlerdir? Bizimle aynı dili konuşan akraba, dindaş hatta soydaş olan bu halkları; Arapları, Türkmenleri, Kürtleri nasıl bir gelecek bekliyor? Ya bugün, Irak ve Suriye'nin belli bölgelerinde azınlık olarak yaşayan ama vaktiyle Osmanlı'da Millet-i Sâdıka
Tükendi
“Abdi İpekçi cinayeti henüz aydınlanmış değildir. İpekçi’yi kimlerin öldürttüğü açıklığa kavuşmamıştır. Şimdilik anlaşılan tek gerçek, Türk basınında İpekçi’nin bıraktığı boşluğun büyüklüğüdür. O’nu her gün okumaya alıştığımız köşede, bugün daha çok arıyoruz. İpekçi’nin bütün yazılarına katılıyor ve altına imza atıyorum! ...okuduğum her yazıyı, Zincirlikuyu’daki mezarının başına, yeni açmış güller gibi yerleştiriyorum...” Uğur Mumcu – 8 Haziran 1982 “Babamın, 15 Temmuz’da yaşananları ve meslektaşların
“Sekülerleşmiş Kürtler mi daha milliyetçi, yoksa dindar Kürtler mi? Sol-seküler Kürt siyasi hareketinin popülerlik kazanması Kürt milliyetçiliğinde bir artış anlamına mı geliyor? Dindar Kürtler arasında da milliyetçilik artıyor mu?”Halime Kökce, Kürt etnik milliyetçiliği ve din-sekülerleşme ilişkisini, milliyetçilik, etnisite kavramlarını ve Kürt siyasi hareketinin tarihsel evrelerini incelediği bu çalışmasında saha analizleriyle sorulara ve sorunlara yaşayan cevaplar arıyor.
Uzun yıllar Amerika’da gazetecilik yapan Anıl Sural, bu çalışma sayesinde ABD'de yerleşik bulunan ancak hayat hikâyeleri yakın çevreleri dışında pek fazla bilinmeyen önemli isimlerin dikkat çeken hayatlarını okurla buluşturuyor. Bir anlamda Türkiye’nin kültür elçisi olan, bilim insanlarından başarılı sporculara, önemli müzisyenlerden farklı meslek erbaplarına pek çok insanın ABD’deki hayatını konu eden Sural’ın ortaya koyduğu bu eserle, hem bilinmeyen hikâyeleri öğrenecek hem de göçmenlerin dünyasıyla tanış
Tükendi
"Gazetecilik fikri takip işidir. Ercan Öztürk, Aslı Baş dosyasını bir muhabir olarak bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalıp baştan itibaren takip etti. O tarihte Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım Akşam Gazetesi, kamuoyunun çok merak ettiği bu konuda Ercan Öztürk’ün haberlerini yayımlayarak görevini yerine getirmişti. Ercan Öztürk’ün gazeteci titizliği ile yaptığı araştırma ve attığı manşetlerin perde arkasını anlatan bu kitap ilgiyle okunacak."İsmail Küçükkaya - Gazeteci“Medyada bir bozulmadan söz ettiğimizde
Recaîzade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası, 1896 yılında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmiş, 1897’de de kitap olarak yayımlanmıştır. Eser, Ekrem’in romantizmden realizme geçişini göstermesi bakımından önemlidir. Bu bakımdan Araba Sevdası’nı sadece dönemin ‘alafranga züppe tipi’nin alaya alındığı mizahî bir roman olarak değil, aynı zamanda romantik sanat anlayışının hayalciliğini yeren bir eser olarak değerlendirmek gerekir.
Tükendi
“Aceleci olup hızlı sonuçlar bekleme ve küçük menfaat peşine düşme”Konfüçyüs (MÖ 551 – MÖ 479)“Bir kişinin kollarını etrafında kavuşturamadığı ağaç da bir zamanlar küçük bir fidandı”Laozi (MÖ – 6. Yüzyıl)“Toprak biriktikçe dağ; su biriktikçe deniz oluşur”Xunzi (MÖ 3. Yüzyıl)“Depolarda yeteri kadar yiyecek varsa halk görgü kurallarını bilir; karınları doyar ve giysileri olursa onur ve utancı bilirler”Guanzi (MÖ 7. Yüzyıl)“Dünyanın temeli devlet, devletin temeli aile; ailenin temeli insandır”Mengzi (MÖ 372 –
Tükendi
İnsanın kendi varoluşu hakkında düşünce geliştirmesi, onun anlam arayan, anlam üreten ve anlam atfeden bir varlık olarak, aynı zamanda bir yaşama kültürü inşa etme çabasıdır. Yaşama kültürü, çağlara, toplumlara ve sonuçta bireylere dek uzanan farklılıklarıyla renkli bir dünya sunuyor. Bu renkli dünyada, herkesin yaşam algısı ve yaşam tarzı kendince olabileceği için, felsefenin öznel ve kişiye özel bir alanı üzerinde düşünce geliştirmeye çalıştığımız söylenebilir. “Yaşama” derken bir eylemi, “hayat” derken i
Tükendi
Günümüzde Batılı devletlerin, özellikle de ABD’nin “beyaz egemen dünya” projesi, pandemi sürecinde giderek daha da güçlenmeye devam etmektedir. Batı dünyasının değerlerine “ters düşen” dünya halklarını imha etme yoluyla ‘beyazlaştırma’ operasyonu, Batı/ABD ile Öteki ekseninde süregelen siyasi bir projedir. Tarihsel akış içinde, sömürgeci güç ilişkilerinin ırkçı mantığını Batı Avrupa devletlerinden devralan ABD, kendi toplumsal düzeninde beyaz egemen dünya siyasi projesinin pratiklerini normalleştirmektedir.
Tükendi
“Bireysel-ruhbilimdeki araştırma ve tecrübeler eşcinselliğin, cesareti kırılmış insanın yenilgi olasılığını bertaraf etmek amacıyla, yani eşcinsellik durumunda karşı cinsi devre dışı bırakmak amacıyla, aşk sorusunun normal yoldan çözümünden kaçınmak için çocukluğundan beridir uyguladığı bir antrenman olduğuna ilişkin ileri sürdüğüm bulguyu bütünüyle doğruluyor. Çalışmamın birinci baskısından bu yana geçen on üç yılın zengin birikimine dayanarak, eşcinselliğin ortadan kaldırılması meselesinde bugün de, çocu
Tükendi
Ali K. Metin, şairliği ve eleştirmenliğinin yanı sıra düşünce yazılarıyla da özgünleşme iddiasını gösterebiliyor. Gelecek Arayışı, onun kültür ve düşünce dünyamızın önemli meseleleri üzerine kaleme aldığı ufuk açıcı yazılardan oluşmakta. Metin’in mevcut anlayış ve yaklaşımları tekrar etmekten hoşlanmayan karakteri, aynı zamanda bir aydın sorumluluğuyla düşünce üretme konusundaki hassasiyetiyle bu yazılarda olabildiğince tebarüz ediyor. Fikri tutarlılığı kadar tarihsel ve evrensel dinamiklere yönelik dikkati
Tükendi
Farzet ki Dönemedim, Sazkaya'nın memleketinde geçen çocukluğunun ve ilk gençliğinin izlerini sürerken geleneksel yaşamın, gurbetçiliğin, gidenlerin, geride kalanların, yayla göçlerinin, eski konakların, deli horonların, yağmurlu eski günlerin hüznüne çağırıyor okuru. Artık bir daha geri gelmeyecek olan zamanları, modernliğin yok ettiği geleneksel yaşamları yeni kuşaklara aktarma gayesini taşırken beraberinde derin bir umutsuzluğu da hissettirir bizlere.Kitap baştan sona bir ağıt diliyle sarmalar bizi. Öyle
Tükendi
Midhat Paşa’nın Bağdat’ta kurduğu sanat okulları için yazılan Hâce-i Evvel (1871), Osmanlıdaki ilk modern ders kitaplarındandır. Sekiz cüzden oluşan ve ilk müzecimiz ressam Osman Hamdi Bey’in katkılarıyla hazırlanan bu eserde cebir, geometri, coğrafya, tarih, astronomi ve fen bilimleri derslerine ait konular, bu konuların öğretmenlerce öğrencilere nasıl öğretilmesi gerektiğine dair bilgiler, sorular ve şemalar vardır.Ahmet Midhat Efendi, hâce-i evvel unvanına bu eseriyle lâyık bulundu. Türk eğitiminin moder
Tükendi
Nasıl sonbahar yaprakları çınar ağaçlarının altından süpürülürken üzülüyorsam, onların rüzgârda bir sağa bir sola gidişleri, arada yağmurun üzerlerine yağması, yürürken birden birinin başına düşmesi bir şiir gibi geliyorsa, içimdeki karmaşa da sanki bir müddet bekleyebilir toparlanmadan, arada yağmur yağabilir “nasıl yapsam” sorularıma.Dur böyle olmadı deyip devirdiğim ama neyi nereye koyacağımı asla bilemediğim kalbimin odalarında bir gidip bir gelebilirim...Genç bir yazarın çekmecelerde sakladığı duygular
Tükendi
“En sonunda... Bugün artık atalarımın yüzyıllardır yaptığı gibi ruhumu temizleyeceğim, çocukluğumu bir tarafa atıp erişkinliğe ulaşacağım. En güzel tarafı da hep merak ettiğim o sırlara artık erişeceğim ve dansın en güzel bölümünde, büyük dedemin anlattığı kutsal hikâyelerin en can alıcı bölümünde dışarı çıkarılmayacağım. Tek başıma ava çıkacağım. Artık izin almak, hesap vermek yok!”" ‘Artık sünnet olabilirim.’ dedi küçük çocuk.Ben de rahatlamıştım. En rahat ve konforlu bir şekilde bu işlemi atlatmasını ist
Deniz kokusu! Evet evet, bu hikâyelerin çoğunda insanın başını döndüren bir deniz kokusu var. “Denize Doğru”nun kahramanı, sanki Orhan Veli’nin deniz ve İstanbul sevgisini dile getirir. Bir olay var mıdır? Yok! Bir mesele? Yok! Hayat böylece akar gider, rüzgâr dalgalara vurur, meyhanede sözler sözlere karışır, gailesiz, dertsiz! “Hoşgör Köftecisi”, “Öğleden Sonra” ve“Denize Doğru” böyle hikâyeler…Ama sanatkâr da bir insandır, dönemin eğilimlerinden kaçamaz! Orhan Veli de kaçamıyor. “Kan”, “Baharın Ettikleri
Sezai Karakoç, modern Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biridir. Çıkardığı Diriliş dergisi, düşünce ve edebiyatta birkaç kuşağa mektep olmuştur. Şiirleriyle bir öncü, yazılarıyla bir düşünür ve yaşantısıyla çağdaş bir derviştir. Bir tavır adamı ve bir ahlâk abidesidir. Bir gönül adamı ve aşk eridir. Bir üstattır, herkesin üstadıdır. O, aşağılık kompleksi olmayan, namuslu, özü sözü bir, dava sahibi, çile çekmiş, zamanını kuşatan ve hep ileriye bakan bir Müslümandır. Örnek bir Müslüman düşünürdür. İslâm
Mitolojik dönemde söz ile varlık birdi. Felsefenin doğuşuyla beraber bu birlik kırıldı. Söz varlıktan, onu temsil etmek üzere ayrıldı. Temsile en uygun dil, kuramsal dil olarak kabul edildi. Dil Orta Çağ’a ulaşıp da daha geniş bir alanı “uygun” bir şekilde temsil etmek zorunda kalınca, “uygun dil” de çerçevesini, edebi dili ve onun sembolik parçası olan metaforları içine alacak kadar genişletti. Aydınlanma projesi metafiziği felsefeden elemek istediğinde ise, çerçeve tekrar daraldı metaforlar dışarıda kald
Tükendi
Ömer Seyfeddin, Türk hikâyeciliğinin 2. Meşrutiyet’ten sonraki önemli köşe taşlarından biridir. Hikâyelerinde Türkçülük fikri öne çıkar. Eserlerine Balkan ve Birinci Dünya Savaşının siyasî-sosyal atmosferi yansımıştır. “Beyaz Lale”, “Kütük”, “Vre”, Ferman”, “Başını Vermeyen Şehit” millî duyguları işleyen tarihî hikâyelerdendir. Yazarın bunun yanı sıra insanların zaaflarını ince alaylarla anlattığı mizahî hikâyeleri vardır.Gizli Mabed, mizahî hikâyelerden oluşuyor. Bu hikâyelerde kurnazlıkları, zaafları ve k
Tükendi
Edebiyatımızın unutulmuş yazarlarından biridir Bekir Fahri İdiz.Jön Türklere katılmış bir Zolaperest! 1910’da Mısır’da kaleme aldığı Jönler adlı romanında Jön Türklerin Mısır’daki faaliyetlerini gerçek olaylara ve kişilere atıflarda bulunmak suretiyle anlatır.Mesela romanda Vedat Bey, Mizancı Murat’ı Kemal Bey, Namık Kemal’i, Dobrucalı, Tunalı Hilmi’yi Avni, Tarsusizade Münif’i Muallim Mesut, Hoca Kadri Nasıh’ı Damat Hamdi Paşa ise, Mahmut Celâlettin Paşa’yı temsil eder. Bu bakımdan tarihî bir belgesel
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 201 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2