Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 105 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Arapçada salât, ateş mânâsına gelen ?salye" kökünden alınmıştır. Eğri bir ağaç (odun) doğrultulmak istendiği zaman ateşte ısıtılarak düzeltilir. İnsanda da nefs-i emmârenin mevcudiyetinden dolayı birtakım eğrilikler ve bozukluklar vardır; onların da düzeltilmesi gerekmektedir. Namaz sayesinde tecellî eden ilâhî, Rabbânî azamet nurları, namaz kılanın nefsindeki eğrilikleri eriterek yok eder. Kul bununla kalmayıp aynı zamanda namaz sayesinde mânevî mîrâcını gerçekleştirir. Demek ki namaz kılan kimse, ateş
Tükendi
Eserde; tasavvufla tanışması, zamanın velîleriyle karşılaşması, Endülüs ve Şam seyahatleri, Mekke'ye yolculuk gibi İbn Arabî'nin hayatındaki pek çok önemli olay ele alınıyor. Çalışmalarına dair detaylı analizler yapılarak varlığın Bir'liği, Hâtemü'l-Evliyâ, peygamberlik ve velîlik, peygamberlerin mirası, hayal âlemleri gibi ana doktrinlerine derinlemesine bir bakış atılıyor. Bununla birlikte, İbn Arabî'nin 19. yüzyıla kadarki ana takipçileri ve halifeleri okurlara sunulurken onun hem tasavvuftaki etkisi he
Tükendi
?Her nereye yüzünüzü çevirseniz Hakk'ın bir vechi (yüzü) oradadır."(Bakara 115) Büyük mutasavvıf İbnü'l-Arabî Fusûsü'l Hikem'in Hz. İshak fassında bizi yeni bir isimle ; Hakk ismiyle hakikat yolculuğuna çıkartıyor. Hayal ve misal âlemi ile rüyadan bahsettiği bu fassda, varlıgın Gerçek ve Hayal olmak üzere ikiye ayrıldığını, gerçek varlığın Allah, hayal olanın ise Allah'ın dışındaki herşey olduğunu, dolayısıyla alemin bir vehimden ibaret olduğunu söylüyor. Bu durumda rüya, hayal mertebesine ait bir semboldür
Tükendi
Velîlerden birisi, bir gün câminin avlusunda otururken yanına bir zat gelir. Kendisine "İçeride Abdürrezzak Hoca Efendi güzelce vaaz veriyor, sen niye dinlemezsin?" diye sorar. Velî cevap vermez... Oturup kendi halinde tefekkürle hemhal olurken zat ısrar eder. Sonunda velî yerinden doğrulur ve zâta dönüp "Sen Abdürrezzak Efendi'den işitirsin, ben ise doğrudan Rezzak'tan!" der. Zat tekrar sorar: "O zaman buna delilin nedir?" O da "Delilim senin Hızır (a.s) olduğunu bilmemdir." der. Zat şaşkındır... Hızır (
Tükendi
"Biliniz ki kalpler ancak Allah'ı zikretmekle huzur bulur." (Ra'd, 28) Zikir... Aşk yolunda ilk adımdır, bir şükürdür. Âhireti hatırlatır, şeytanın yaklaşmasına engel olur. Kalbi nurlandırır, yüzü aydınlatır, bedeni güçlendirir. Ve bir kalbe girdiğinde orada başkasını istemez... Şâzeliyye tarîkatının büyük velîlerinden büyük İslâm âlimi İbn-i Atâullah İskenderî ZİKİR-Kurtuluşun Anahtarı Ruhların Kandili adlı eserinde zikrin mânâsını, âdâbını, faydalarını ve her zikirde farklı bir hikmetin olduğunu sade b
Tükendi
"Mülk Sûresi'ni okuyan kimse Kadir gecesini ihyâ etmiş gibi olur." Mekke döneminde nâzil olan Mülk Sûresi, Kurân-ı Kerîm'in adeta özetidir... O hem baştır hem de sondur. Hem idraktir hem de îmandır. Öldükten sonra toprağa girene kadar altı yönde okunması gereken tek sûre olması belki de bu yüzdendir Öyle bir sûredir ki idrak etmek ya da anlatmak bir yana, sadece Arapçasından okumak bile kalplerimizin içindeki mânâyı açar. Onu okuyan mümin ölümü sever, cenneti bekler olur. Yapan ve yaptıranın yalnız Allah
Tükendi
İBNÜ'L ARABÎ - GİRİŞ KİTABI Vâris-i Enbiyâ "Halk ayn-ı Hak'tır, gözün varsa... Hak ayn-ı halktır, aklın varsa..." İslam geleneğinin seyrinde Muhyiddin İbnü'l Arabî'nin ana bir unsuru temsil ettiği hiç şüphesiz bir gerçek. Yüzyıllardır sadece kitapları değil, hikmetinin nüfuz ettiği gelenek de Müslümanların dünyasını şekillendirmekte. Onu okumak başkadır, anlamak ise bambaşka Amerikalı İslâm profesörü William Chittick, dünyadaki en önemli İbnü'l-Arabî uzmanlarından birisi olarak İbnü'l-Arabî'nin dipsiz h
Tükendi
Sıddık, nebî, resûl, imam Ve Allahın halîli (dostu) bir peygamber Fusûsul-Hikemin Hz. İbrâhim fassındayız. İbnül-Arabî Allah, İbrâhimi dost edinmişti. (Nisâ, 125) âyetinden yola çıkarak dostluğun arkasındaki mânâya işaret ediyor: Aşk, aşırı sevgi ve yaratılmışın hatalarını, özellikle kendine kötülük yapanı Yaratana olan muhabbetiyle affetmek İşte Halillik, yani Allahın tecellîsi Hz. İbrâhimde bu şekilde zuhur ettiği için Hz. İbrâhim dostluk makamına ulaşır. Hakkın aynası olur. Mübârek vücudunda Allahın is
Tükendi
De ki: Göklerde ve yerde neler var, bakın (da ibret alın!) (Yûnus, 101) Güneş, Ay, bitkiler, hayvanlar ya da hava, su, ateş neden yaratıldı? Yaratılmasalardı ne olurdu? Ve biz neden yaratıldık? İnsan, ev sahibi gibidir. Bu âlemin içindeki her şey ona hizmet etmeye hazırdır. Peki, kaçımız varlıkların yaratılmasındaki hikmetleri düşündü? Hâlbuki Allahı bilmek için bu hikmetleri kavramak gerekiyor... Batı düşünce dünyasının dönüşümünde de etkisi olan büyük İslâm âlimi İmam Gazzâlî, yaratılışımızın sırla
Tükendi
Tasavvufta insan "âlem-i kübrâ"dır. Çünkü insan kâinata göre çok küçük olduğu halde her şeyi kendinde toplar, âlemlerin aslı ve yaratılış sebebidir. Bu yüzden gönül, yere ve göğe sığmayan Cenâb-ı Hakk'ın insanda tecellî ettiği yerdir, ilâhî nazargâhtır. İslâm tasavvufunun en önemli âlimlerinden Abdülkerîm Cîlî, el-Menâzıru'l-İlâhiyye isimli eserinin tercümesi olan Âriflerin Mertebeleri: İlâhî Nazargâhlar 'da 'beşer'likten çıkıp 'insan' makamına doğru yol alanların hangi duraklardan geçtiğini tasavvufî açıda
Tükendi
Cemalnur Sargutla Açık Denize Yolculuk Mutasavvıflar Kehf sûresinin 109. ayetini şöyle yorumlar: Bütün ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa Allahın kelimesi olan insân-ı kâmilin bir tek vasfını bile anlatamaz. Cemalnur Sargutla Açık Denize Yolculuk sizi sizden görünerek avlayan bir insân-ı kâmile, Muhammedî hakikat ve ahlâkının yüzyılımızdaki büyük temsilcisi Kenan Rifâî Hazretlerinin mana denizine doğru yolculuğa davet ediyor. 2009, 2011 ve 2012 yıllarında Sadık Yalsızuçanların Cemalnur Sargut ile Açı
Tükendi
İlk emri Oku! olan Kuran üzerinden yapılacak her anlama yolculuğu olmak ile ölmek arasında gidip gelen ve ucunda hayatlarımızın sallandığı bir sarkaçtır adeta Oldum! derken ölmeye ve Öldüm! derken olmaya dönüverir maceramız. Derler ki: Aslolan ölmeden olmakmış ve olmadan ölmek beyhude yaşamakmış! Sohbetleri, kitapları ve öğretisiyle geniş bir muhabbet halkası üzerinden takip edilen mutasavvıf yazar Cemâlnur Sargutun son çalışması, Kuran ile Var Olmak. Çalışmasını var olmak ve Kuran kavramları üzerine i
Tükendi
"Nür-i Muhammedi'yi gönülden gönüle akıtan vazifeli insanlardan biriydi benim güzel anam. Rıza olmanın, Rabb'ine teslim olmanın sanatını yaşadı ve öğretti. Fırtınalarla sarsılmayan çınar ağacı misali, Ashab-ı Kehf gibi aşırı üzüntü ve sevinçten etkilenmeyen mübarek gönlü mürşidi ile aydınlanmıştı. İri siyah gözleri ışıl ışıl, hep mesut, hep güzeldi. Ne mutlu Allah'a dost olana ve ne mutlu seçimi Allah olana... Ölen hayvan imiş, aşıklar ölmüyor." -Cemalnur Sargut-
Tükendi
Kadim gelenek, hâl ehlinin izlerini takip ederek menzil aşırmış taliplisine. Sözlü anlatımla beslenen bu irfani anlatım sürüyor, sürecek Bu defa ilim kapısından destur istesek ve Kanada'dan ses veren bir akademisyenin İslam Tarihi'ndeki adımlarını izlesek. Hayatlarını bu konulara vakfeden öncülerin yüzyıllar ötesinden gelen seslerine kulak versek Sülemî marifetten bahis açsa, İbnü'l Arabî kurbiyetten söz etse, Dâvud el-Kayserî'den tefekküre davet alsak, Mevlânâ ile kalp şehrine kapı aralasak ve tefekkür
Tükendi
Osmanlı Devleti'nin ilk müderrisi Ekberî ekolün önemli temsilcilerinden Dînî ve aklî ilimlerin önemli kilometre taşlarındanSade Osmanlı'da değil, pek çok kültürde de derin etkiye sahip İbnü'l-Arabî'yi anlamak için başvurulacak en önemli isimlerden "Dâvûd Kayserî'de Varlık, Bilgi ve İnsan" başlıklı bu çalışma; hayatını yeni bilgilerle tekrar yazıp,kapsayıcı bir yöntemle bütün eserlerini inceleyerek Kayserî'nin tasavvufî düşüncesini akademik metodolojiyle tahlil ediyor. Dâvûd Kayserî'nin ilm-i ilâhînin t
Tükendi
Bu âleme gelmekten maksat, maddeden mânâya, kuldan Hakk'a doğru alınan yolda idrakli olmak, nereden gelip nereye gittiğini bilmektir. Bu seyahat hem kulun içinde hem de kulun dışında gerçekleşir. Yaşamak, idrak etmek demek olduğuna göre kul, bu yolculukta bir yandan aczini ve yokluğunu anlar, bir yandan da kendindeki Yaradan'ın kıymetini bilir ve "Nefsini bilen Rabbini bilir" lütfuna mazhar olur. Hele bir de ölmeden evvel ölme seviyesine ulaşırsa cenneti burada yakalar, sonsuz huzur ve mutlulukla hakîkî k
Tükendi
Hz. İdrîs, Allah'a olan büyük aşkıyla güneş makamına yükseltilmiş ve bu makamın daim temsilcisi olmuştur. İlk kez kalem ile yazı yazan, remil(kehanet) ilminin sahibi, hesap, kâinat ve felek ilmini ilk bilen, hey'et, tıp ve bitkilerin sırrını ilk bilen, ilk elbise diken, ilk kez ibâdethâne yapıp orada ibâdet eden, ulvî ve arzî şeyler hakkında ilk vezinli kaside ve şiir yazan, şehircilik yöntemini iyi bilen, ölçü ve tartı âletlerini ilk kullanan () ve insan cinsinin genel kutbu olan yüce peygamberdir" "Sonr
Tükendi
"Peygamberi Tanımak"; İslâm öncesi toplumlardan internet çağı toplumuna; sadece tarihi değil, günümüzü de şekillendirmeye devam eden Muhammedî Devrim üzerine, bilinenlerin dışında bir yolculuk çağrısı... ...kültür, gelenek ve inançların; savaş/barış, nefret/sevgi, ayrışma/birleşme, korku/cesaret, çatışma/uzlaşma gibi kutuplaşma kültürünü benimsemelerinin sebepleri üzerine kafa yormak isteyenlere bir çağrı! 1400 yıldır dünyanın çeşitli bölgelerinden Hz. Muhammed'e (s.a.s.) kişisel/kitlesel hakaret ve saldı
Tükendi
Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurdular: "Her şeyin bir şerefesi var. Kur'ân-ı Kerîm'in şerefesi de Bakara Sûresi'dir. Bu sûrede bir âyet vardır ki Kur'an âyetlerinin efendisidir: Âyetü'l-Kürsî" Bakara Sûresi'nin 255. âyetinin adı olan ve tevhid akîdesini anlatan Âyetü'l-Kürsî, Allah'ın yüce zâtı ile ilgili temel ilâhî meseleleri kapsamaktadır. Adını, âyetin içinde geçen ve taht, hükümranlık, ilim, kudret gibi mânâlara gelen kürsî kelimesinden almıştır. İlâhî saltanatın ve hükümdarlığın son derece açık v
Tükendi
"Allah kozmosu altı günde mekân olarak yaratmaktadır"... Peki ya zaman olarak? "Sûfî mütefekkirler, maddî zamandan mânevî zamana geçerek zamanın hakîkatini anlamanın ancak Hak yolunun sâliki olup ân-ı dâim'e ermekle mümkün olacağını söylerler. Evvel, âhir hepsi aslında bir ân-ı dâimdir. Nitekim Hz. Muhammed: Rabbinizin katında sabah ve akşam yoktur. demiştir. Bu dereceye ve bu makama erişen kimse isterse bir saatte bin yıllık yol gider ve gelir..." -Mahmud Erol Kılıç- "F. Capra'nın Tao of Physics'i gibi s
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 105 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4