Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 561 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Avrupa'daki dini yapılanma ve toplumsal oluşumlara ilişkin sosyolojik tahlilleri ile tanıdığımız yazar, din ve laiklik başlığıyla kaleme aldığı yazılarında günümüzde yoğun bir şekilde tartışılan bu iki kavramın din, toplum ve siyaset üçgeni içerisindeki yerini tespit etmeye çalışır. Mukayeselerine Türkiye'deki durumu tespit ederek başlayan yazar, buna Avrupa'daki anlayışı ve doğu geleneklerindeki görünümünün ne olduğunu da katarak meseleye geniş bir yelpazede yaklaşmayı denemektedir.
Tükendi
René Guénonun ve onun, La Gnose -kendisi tarafından 1909da kurulmuş olan dergi- dönemindeki takma adı olan Palingéniusun belirli bir sayıdaki makalelerini, bir kitap haline getirmek ve böylece okurların uzun süreden beri tükenmiş olan dergi sayılarını aramak zorunda kalmalarını önlemiş olmak için, Karışımlar (Mélanges) başlığı altında bir araya getirilmiştir. Tradisyonel öğretinin kuramsal sunusu planında Demiurgosu derin anlamını değiştirmeksizin bazı noktalarda farklı bir tarzda sunmuş olması muhtemeldir.
Muhyiddin İbn Arabî, Mevlâna Celâleddin Rûmî, Ömer Hayyam, Dante Alighieri, Angelus Silesius, çağımızda Sezai Karakoç, Frithjof Schuon ve daha nice büyük şairler, eşsiz güzellikteki eserlerinde hep Hakikati terennüm etmişlerdir. Jean Biès tarafından "20. yüzyılın büyük metafizikçisi" olarak değerlendirilen Frithjof Schuon da eserlerinde hep Hakikati terennüm etmiştir. Hemen hepsi religio perennis'i, kadim dinî geleneği ele alıp inceleyen, pek çoğu Fransızca kaleme alınmış ve birçok dillere çevrilmiş yirmide
Yeşeren kötülüğe direnen kahraman Şu baobap ağaçları... Küçük Prens onları her gün düzenli olarak, kararlılıkla temizler. Yoksa bu ağaçlar büyüyüp tüm gezegeni kaplayacaktır. Kökünü kurutamayacağını bilir. Zaten onun amacı da bu değildir. ?Kötülük" tür işte bu... Kötü tümden kurumaz ama onunla kendi benliğinizde de dış dünyada da her gün uğraşmanız gerekir. Aksi hâlde kötülük de baobap ya da bizim topraklarımızda çok rastladığımız bir ayrık otu gibi yaşadığımız yeri, bağımızı bahçemizi sarar. Küçük Prens,
Tükendi
"Başlangıçlar, nihayetlerin tecelli ettiği yerlerdir. Kimin bidayeti Allah ile olursa nihayeti de O'nunla O'na doğru olur." der bir arif. İyi bir başlangıç yapabilmek ya da manevi bir yolun yolcusu olabilmek ise ilimle mümkündür. Ancak ilim kendi başına yeterli değildir. Çünkü Mevlânâ'nın ifade ettiği üzere gül ve dikenin topraktan gelmesi gibi, hidayetin yanı sıra dalalet de ilimden kaynaklanır. Bu noktada bir rehber niteliğinde olan bu eser; ilmi, kuru bir yük olmanın ötesinde amelî bir boyuta taşımak ve
"Gayrimeşru olan profan bakış açısıdır, zira o, eşyayı sanki bunlar tüm ilkelerden bağımsızmış gibi kabul eder ve onları hiçbir müteal ilke ile bağıntılandırmaz. Modern bilim bütünüyle gerçek bir bilgi olarak kabul edilemez, zira bazen doğru olan şeyleri ifade etse bile, onları sunuş tarzı yanlıştır ve her halükârda bunların doğruluk nedenlerinin ancak ve ancak ilkelere bağımlılıkları olduğunu belirtmeye kabil değildir." Yarım asır sonra, bugün, Guénon'un son uyarılarının doğruluğunu inkâr etmek güçtür. Kuş
Yüce kitap Kur'ân-ı Kerîm'i tefsir eden, peygamber vârisi büyük âlimlerden biri de Şeyh-i Ekber Muhyiddin İbn Arabî hazretleridir. Çeşitli eserlerinde yaptığı atıflarla kendisine ait iki farklı tefsirin bulunduğunu kesin bir şekilde bilmekteyiz. Bunlardan biri olan Îcâzu'l-beyân fi't-tercemeti ‘ani'l-Kur'ân isimli tefsirin Fâtiha sûresinin ve Bakara sûresinin başından bir bölümünün (1. cüzün) tefsirini ihtiva eden miktarı elimize ulaşmıştır. Daha büyük bir tefsir olan el-Cem‘u ve't-tafsîl fî ma‘rifeti me‘ân
Yüce kitap Kur'ân-ı Kerîm'i tefsir eden, peygamber vârisi büyük âlimlerden biri de Şeyh-i Ekber Muhyiddin İbn Arabî hazretleridir. Çeşitli eserlerinde yaptığı atıflarla kendisine ait iki farklı tefsirin bulunduğunu kesin bir şekilde bilmekteyiz. Bunlardan biri olan Îcâzu'l-beyân fi't-tercemeti ‘ani'l-Kur'ân isimli tefsirin Fâtiha sûresinin ve Bakara sûresinin başından bir bölümünün (1. cüzün) tefsirini ihtiva eden miktarı elimize ulaşmıştır. Daha büyük bir tefsir olan el-Cem‘u ve't-tafsîl fî ma‘rifeti me‘ân
Ezelî hikmet kendisini sürekli kutsal kitaplar, doğa ve insanın içsel tecrübesi yoluyla tezahür ettirir, ancak farklı dillere, renklere, kültürel kalıplara, bilişsel şemalara, dinsel formülasyonlara bürünerek. Dolayısıyla o, tüm farklılıkların gerisinde duran birliktir. Ne var ki modern tecrübe doğada ve insanların dünyasında güvenilir, doğru ve gerçek sayısız keşfin ve inşanın aracı olan aklı ve bilimi istisnasız en güvenilir rehber ve nihai ve tek hüküm sahibi kılarak ve böylelikle görünenin gerisindeki a
Hadîslere yönelik tenkîd faaliyeti yeni değildir. Geleneğimizde hadîsleri anlama yönünde büyük gayretlerin ağırlık kazandığı söylenebilirse de çeşitli etkilerin, bazen de haklı gerekçelerin eşliğinde öteden beri hadîslerin Kur'ân'a, akla, sahîh sünnete, tarihe aykırı olduğu ileri sürülerek tenkîdler yapılmıştır. Şüphesiz bu tenkîdlerde en çok göze çarpan husus, hadîslerin Kur'ân'a aykırılığıdır. Kur'ân'a aykırılığı ispat etmede kolaya kaçıldığı bir vâkıadır. Zira Kur'ân'a arz işleminde de ortaya çıkabilece
Bu kitapta, İslâm'da tasavvur olunduğu şekliyle hayatın en temel esaslarıyla ilgili tanımlamalar ve açıklamalar açık bir şekilde izah edilmektedir. Bu izahlar Din ile, İnsan ile, Bilgi, Hikmet, Adalet, Doğru Amel (edep), Akıl ve Akletme ile (nutk); dilin, düşüncenin, anlamın (mana), bilginin ve eğitimin İslâmîleştirilmesiyle; Kur'anî yorumlamalar (tefsir ve te'vil) paralelinde tabiatın incelenmesi ve bilimsel olarak araştırılmasının yöntemiyle; Arapça dahil tüm Müslüman hakların dillerinin İslâmîleştirilmes
İslam tarihinde siyasi ve idari yönde düğüm noktası sayılabilecek Hz. Ali dönemi daha ziyade ihtilaf ve iç kargaşalarla geçmiştir. Hz. Ali döneminde iç karışıklıklar, onun halife olmasıyla başlamıştır. Gerçek Cemel ve gerekse Sıffin'deki muhalifleri, öncelikle halifeye biat etmeyi reddetmiş olanlar veya biatten sonra muhalefet edenlerde. Dolayısıyla Cemel ve Sıffin hadiselerinde muhaliflerin halifeye karşı tutumu önem arz etmektedir. Hz. Ali döneminde yaşanan kargaşalar kendinden sonra da devam etmiş, Haric
Kuantum teorisinin bulgularının felsefi anlamlarının peşine düştüğümüz anda kendimizi zorlukların ve kafa karıştırıcı unsurların içinde buluruz. Bir açıklamayı gerektiren "tuhaf olaylar" listesinin başında, kuantum fiziğinin merkezî bilmecesi diye tanımlanabilecek, durum vektörünün çöküşü olgusu bulunmaktadır. Bu, fiziksel evrenin doğası ve onun diğer ontolojik düzlemlerle ilişkisini anlamak isteyen kimsenin atlayamayacağı veya göz ardı edemeyeceği bir sorunsal içermektedir. Fakat bütün bu zorluklar ve düşü
Bu kitap, İslam medeniyetinin tematik bir değerlendirmesini içermektedir. İçerisindeki on dört kısmın her biri, bu medeniyetin ayırt edici özelliklerine dair ana temalardan birini değerlendirmektedir. Tüm kitaba nüfuz eden, tekrar eden bir tema, İslam dininin merkezî öğretisini teşkil eden ve tevhit ilkesinde vücut bulan birlik temasıdır. Tevhit, diğer tüm temaları ihtiva ve idare eden temel tema olarak görülmektedir. Tevhit teması; insan medeniyeti ya da insan yaşamı ve düşüncesi alanının bütününde, bu di
Elinizdeki eser, Fransız felsefe tarihçileri Paul Janet ve Gabriel Séailles'ın beraber hazırladıkları Histoire de la philosophie: Les problèmes et les écoles isimli felsefe tarihinin metafizik ve ilahiyat kısımlarının tercümesidir. Büyük İslâm âlimi Elmalılı M. Hamdi Yazır, bu eseri Türk okur-yazarlarının ve bilhassa da İslâm âlimlerinin Batı düşüncesine âşina olmalarını sağlamak amacıyla ve Allah rızası için tercüme ettiğini ifade ediyor. Elmalılı'nın kitabın başına eklediği zengin muhtevalı "Dibace" kısmı
İbn Kayyım el-Cevziyye'nin Medâricu's-sâlikîn beyne menâzili iyyâke na‘budu ve iyyâke nestaîn adlı bu eseri, inanç meselelerini inceleyen bir kitaptır. Burada şunu belirtmemiz uygun olur ki, günümüzde akîde dinin temel rüknü olmasına rağmen Müslümanların kalbinden silinmeye yüz tutmuştur. İşte bu kitapta, İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'ân'a dayanarak imanın gerçek manalarını ve ibâdetin sağlam esaslarını açıklamaktadır. Zaten kitabın konusu da Kur'ân ayetleri çevresinde dönüp dolaşır. Medâricu's-Sâlikîn adını
İbn Kayyım el-Cevziyye'nin Medâricu's-sâlikîn beyne menâzili iyyâke na‘budu ve iyyâke nestaîn adlı bu eseri, inanç meselelerini inceleyen bir kitaptır. Burada şunu belirtmemiz uygun olur ki, günümüzde akîde dinin temel rüknü olmasına rağmen Müslümanların kalbinden silinmeye yüz tutmuştur. İşte bu kitapta, İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'ân'a dayanarak imanın gerçek manalarını ve ibâdetin sağlam esaslarını açıklamaktadır. Zaten kitabın konusu da Kur'ân ayetleri çevresinde dönüp dolaşır. Medâricu's-Sâlikîn adını
İbn Kayyım el-Cevziyye'nin Medâricu's-sâlikîn beyne menâzili iyyâke na‘budu ve iyyâke nestaîn adlı bu eseri, inanç meselelerini inceleyen bir kitaptır. Burada şunu belirtmemiz uygun olur ki, günümüzde akîde dinin temel rüknü olmasına rağmen Müslümanların kalbinden silinmeye yüz tutmuştur. İşte bu kitapta, İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'ân'a dayanarak imanın gerçek manalarını ve ibâdetin sağlam esaslarını açıklamaktadır. Zaten kitabın konusu da Kur'ân ayetleri çevresinde dönüp dolaşır. Medâricu's-Sâlikîn adını
İbn Kayyım el-Cevziyye'nin Medâricu's-sâlikîn beyne menâzili iyyâke na‘budu ve iyyâke nestaîn adlı bu eseri, inanç meselelerini inceleyen bir kitaptır. Burada şunu belirtmemiz uygun olur ki, günümüzde akîde dinin temel rüknü olmasına rağmen Müslümanların kalbinden silinmeye yüz tutmuştur. İşte bu kitapta, İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'ân'a dayanarak imanın gerçek manalarını ve ibâdetin sağlam esaslarını açıklamaktadır. Zaten kitabın konusu da Kur'ân ayetleri çevresinde dönüp dolaşır. Medâricu's-Sâlikîn adını
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 561 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7