Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 83 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Dini yönden olduğu kadar, siyasî yönden de insanlık âleminin önemli mekanlarından biri olan Kabe, gerek yüzyıllardır insanların ibadet için gittikleri manevi çekim merkezi, gerek dünya kutup merkezlerinden dinî bir güç merkezi, gerekse kutsal metinlerde verilen haberle, ilâhi bir mekan hüviyetindedir. Her yıl dünyanın değişik yerlerinden milyonlarca inanan müslümanın bir ibadet şartını yerine getirmek için geldikleri bu yer, her türlü fenalığın, düşmanlık ve kavganın yasaklanıp, haram kılındığı kutsal bir
Tükendi
Türk dili ve edebiyatının 7.yy'dan itibaren bilinen ilk yazılı metinleri Türklük coğrafyasının çeşitli kültür çevrelerinde sayısız edebi eserlerle, günümüze kadar kesintisiz bir şekilde devam edegelmiştir. Bu dil, 20.yy'ın başlarında modern lehçelere ayrışarak, günümüzde yirmibeşi aşkın yazı dili ile dünyada en çok konuşulan dillerden biridir. Bu dil, Anadoluyu mesken tutan batı Türklüğü ile, anayurtta kalan doğu Türklüğünün ortaya koyduğu sayısız edebi zevk, heyecan ve fikir mahsuleriyle, bu mahsullerin mü
Tükendi
Tür denildiği zaman genellikle ortak ya da belirli konuları, özellikleri, biçimleri, teknikleri, kural ya da ilkeleri olan edebî eser çeşitleri anlaşılır. Tür tasnifleri edebî eserlerin konularından ve ortak özelliklerinden yola çıkılarak yapılır. Divan edebiyatının türleri ve tasnifleri için de benzer bir durum söz konusudur. Ancak henüz divan edebiyatına ait bütün türlerin tanımlanıp tasnif edilmediği düşünüldüğünden divan edebiyatının türleri, tanımları ve nasıl tasnif edileceği tartışmaya açıktır. Divan
Ravzatü'ş-Şühedâ Hüseyin Baykara'nın yakınında bulunan ve Osmanlı coğrafyasında da ilgi ile takip edilen Hüseyin Vâiz-i Kâşifî'nin 908/1502 yılında yazdığı, Kerbelâ olayı merkezinde Ehl-i beyt imamlarının şehâdetlerini anlatan bir eserdir. Eser yazıldıktan hemen sonra şöhret bulmuş ve Türkçe'ye de tercüme edilmiştir. Bu tercümeler içinde Fuzûlî'nin Hadîkatü's-Sü?adâ'sı en meşhur olanıdır. Meşâ?irü'ş-Şu?arâ adlı tezkiresi ile Türk edebiyatına damgasını vuran Âşık Çelebi aynı zamanda önemli bir mütercimdir. F
Tükendi
Toplumsal ilişkilerin dinamikleri içerisinde, bütüncül olarak ele alınması gereken şiddet olgusuna gençlerin nasıl maruz kaldığı ve şiddet olgusunu nasıl anlamlandırdıkları analiz edilmiştir. Serbest zamanlar sosyolojisinin temelini oluşturan serbest zaman aktivitelerinin şiddet ekseninde gençlerin kişilik gelişimlerini ve sosyalleşme pratiklerini nasıl şekillendirdiği, sosyolojik perspektiften incelenmeye çalışılmıştır. Bu açıdan eser, insanların toplumsal yaşamda şiddetin azaltılmasında nasıl davranmaları
Tükendi
İslâmdan sonra teşekkül eden ve Derî Farsçası olarak da isimlendirilen Yeni Farsçanın oluşumundan sonra meydana gelen Fars şiirinin hem oluşumu hem de gelişimi üzerinde şiire ilgi duyan ve şâirlere hâmilik eden Türk asıllı sultanlar ile Farsça şiir söyleyen Türk dilli şâirlerin önemli bir yere sahip olduğu ve Fars şiirinin muhtevasını belirledikleri bir gerçektir. Bundan dolayı, bu dönemlerde kaleme alınan edebî metinlere, Türk edebî zevkinin sirayet ettiği görülmekte, hâtta bu metinlerin özünde Türk
Klasik Türk Edebiyatı araştırma ve tarihleri sahasının mümtaz simalarından biri olan Meserret Diriöz, klasik edebiyat metin tahlillerine mukayese metoduyla getirdiği bakış biçimiyle sahasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Ona göre tam bir edebiyat tarihinin yazılabilmesi, edebiyat metinlerinin özellikle de İran edebiyat örneklerinin titiz bir karşılaştırılmasıyla mümkündür. Bu yolda telif eserlerinin yanında, pek çok makale, bildiri metni, tercüme ve ansiklopedi maddesi kaleme alan Meserret Diriöz, Nisyana
Ahmet Hamdi Tanpınar Türk edebiyat tarihçiliğinde olduğu kadar, kaleme aldığı edebî eserlerle Türk fikir ve düşünce hayatında bıraktığı derin tesirle günümüzde geç de olsa kendisinin göremediği bir aktüaliteyi yaşamaktadır. Eserlerinde ele aldığı Doğu-Batı düalizminin günümüzde biçim değiştirerek toplumsal ve bireysel kimlik bağlamında varlığını koruması, bir anlamda bu çelişkinin kökenleriyle, her şeyin nasıl başladığına dair bilgi ve çözümlemeler dikkatleri yeniden Tanpınar üzerine çekiyor. Hiç şü
Tükendi
Üç bin yıldır bu topraklardayız; Daha eski de olabilir. Milyonlarca can, ummanlar gibi kan vererek ve dağlar gibi kemik yığarak bu toprakları yurd edindik. Anadolu, bin yıllık anayurdumuz oldu. Sayısız devlet kurduk. Sayısız devleti tarih sahnesinden sildik. Papaya üzengimizi öptürdük. Halifeler arkamıza saklandı. Tanrı'nın kırbacı diyen de oldu; Seyfullah veya Cundallah diyenler de... Bin yıldır, Haçlılar'a göğüs gerdik. İla-yı Kelimetullahı, Sarı Deniz'den Atlas Okyanusu'na, Baltık'tan Sudan'a kadar taşıd
Tükendi
16. yy. Endülüs devletinin son bakiyelerinin Kastilya-Aragon Katolik ittifakı tarafından temizlenmesi, doğu-batı ilişkileri tarihinde İber Müslümanları için olduğu kadar, Yahudi cemaati içinde bir dönüm noktasıdır. Katolik krallar tarafından zorunlu din değiştirme ve sürgüne mecbur edilen Endülüs Müslümanları Kuzey Afrika'ya göç ederken, 2. Beyazıd'ın fermanıyla İspanya'dan sürgün edilen Seferad Yahudilerine Osmanlı devletinin sığınma hakkı vermesiyle, Osmanlı toprakları önemli bir Yahudi cemaat merkezi olu
O gün Hz. Ömer (ra) Şam Valisi'ne ?adaleti yık, camiyi yıkma" demedi... ?Camiyi yık, adaleti yıkma" dedi. Biliyordu çünkü, adalet yoksa din de yoktu.
Tükendi
Tarih boyunca spor ve spor etkinlikleri, etnik kimliğin gelişimi başta olmak üzere, farklı sınıf ve toplumların kimlik oluşturma ve seslerini duyurma noktasında önemli bir araç olagelmiştir. Bu haliyle spor ve spor alanlarının salt bir spor olmaktan çıkıp, sosyal ve siyasi hareketlerde bir muhalefet odağı olarak, birlik, beraberlik ve biz/aitlik duygusunun teşekkülünde olağanüstü bir güce sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Futbolun taraftar, kitle ve uluslar üzerindeki olağanüstü etkin gücü hatırlattığında
Göçebe ve göçebelik olgusu ülkemiz akademik çevrelerinde üzerinde hemen hemen hiç durmadıkları konulardan biridir. Bunda antropoloji kürsülerinin zayıflığının rolü elbette tartışılmazdır. Ancak diğer tarafta bu eksiklik, tarihe yapılan vurgularda ?imperatorluklar kurma" geleneğine sahip söylemle de çelişki oluşturmaktadır. Zira, tarihin oluşumundan, coğrafyanın vatanlaşmasına, nüfus hareketlerinden, iskan politikalarına, halk kültüründen, vergi sistemine, sınıfsız toplumdan, sınıflı topluma geçişe kadar ?de
Tükendi
Son yüzyılda insanlığın yaşadığı değişim, muhtemelen son yüzyıla kadar insanlık tarihindeki değişimlerin hepsinden fazladır. Üretim sistemlerindeki ilerlemeler, bilgiye ulaşma ve paylaşmadaki gelişmeler, sağlık ve ulaştırma alanlarındaki yenilikler baş döndürmektedir. İş yaşamındaki şartlar da bu değişimlerden etkilenmiştir. Günümüzde işletmelerin ortalama yaşam süreleri eskisine oranla çok daha kısalmıştır. Bununla birlikte bazı küçük ölçekli işletmeler, kısa süre içinde, uluslar arası pazarda söz sahibi f
Tükendi
Türkiye dünyanın merkezi coğrafyasında yer alan ülkelerden birisidir. Avrupa'nın doğusu ile Asya'nın batısının bir araya geldiği merkezi bölgenin coğrafya itaplarındaki adı Avrasyadır. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Türkiye ve Avrasya bölgesi arasındaki bağlantıları incelemek üzere hazırlanmıştır. Dünya hızlı bir değişim süreci yaşarken, Avrasyanın çeşitli bölgelerinin geleceği Türk devleti ile birlikte ele alınarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Yarım yüzyıl kapıda bekletildikten sonra Avrupa Birliği'
Osmanlı İmparatorluğu'nun yavaş yavaş duraklamaya başladığı bir dönemde, batılı kaynakların ?Uzun Türk Savaşları" adını verdiği 1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşının kırılma noktalarından biri 1601'deki Kanije müdafaasıdır. Kanije Beylerbeyi Tiryaki Hasan Paşa'nın bu savunması, uzun savaş sürecinde Osmanlı askerinin maneviyatını yükselttiği gibi düşman ordusunun da savaş gücünü kırmıştır. Bu zafer üzerine İstanbul'da şenlikler yapılmış ve ?Kanije Kahramanı" Hasan Paşa vezirlik makamına getirilmiştir. Osmanl
Suç ve sapma, günümüz toplumlarının çözüme kavuşturmak için yoğun çaba harcadıkları problemlerin başında gelmektedir. Sapma ve suç kavramaları genelde birlikte kullanılır. Birlikte kullanılmaları tesadüfî olmayıp, her suç aynı zamanda bir sapma teşkil eder, fakat her sapma suç teşkil etmez. Sapma davranışını izah etmeye çalışan sosyoloji teorileri, belli bir toplumsal yapıyı dikkâte almaktadırlar. Sosyal sistemin işleyiş özellikleri, kurumsal yapı, rol ve statü yapısı, yaşanan sürenin ortaya çıkardığı özell
Osmanlı Devletinin olduğu kadar, Osmanlı tarihinin son yıllarında üzerinde en çok tartışılan padişahlarından biri Sultan II. Abdülhamit'tir. Bu tartışma, II. Abdülhamit'in saltanat yıllarına tekaddüm eden Osmanlı Devletinin büyük çöküş yıllarıyla, bu çöküşe yol açan dönemin siyâsî ve toplumsal şartlarıyla doğrudan ilgilidir. Bu dönemin günümüzde bile tartışılıyor olması, sadece Osmanlı Devleti'ni değil, aynı zamanda dünya siyasetinin en dağdağalı devrinde iktidarda bulunan Sultan Abdülhamit ve dönemini dah
Tükendi
12 Eylül 1980 Geceyi çeyrek geçe, yolların tutulup, barikatlar kurularak, Amerikan Jiplerinden inen Sten tabancalı adamların, insanları derin uykularından uyandırarak, Amerikan arabalarına doldurup, meçhul yerlere götürüldüğü o meş´um Eylül gecesi. Türkiye´nin geleceği üzerine anlaşmaya varılmakla son bulan 80 darbesiyle, cuntacılar görevlerini tastamam bitirip, geleceği İMF ve uluslararası emperyalizmin işbirlikçilerine teslim ettiklerinde, on yıldan beri devam eden örtülü iç savaş da son bulmuştu. Bunu
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 83 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2