Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 83 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Ünlü Fin ilim adamı Harva'nın bu eseri, Rus Çarlığı adına Altaylar/Sibirya bölgesine yaptığı Altay ve Türk halklarının inançlarına dair araştırma ve incelemeleri içermektedir. Bu eser, başta Türkler olmak üzere, Türklerle akraba ve onlara komşu kavimlerin, topyekun bozkır/göçebe/avcı dünyasının kadim inançları, gelenekleri, dinleri, efsaneleri, ritüelleri ve evren tasavvurlarına kadar bilinmeyen veya asıl kökeninden koparak unutulan zengin bir antropolojik malzeme sunmaktadır. Harva bu çalışmasında günümüz
Tükendi
İngilizler için Şekspir ne ise bizim için de Fuzûlî en az odur. Bir farkla ki, İngilizler, üniversiteleriyle, eğitim kurumlarıyla, özellikle adına kurdukları enstitüleriyle ona "millî bir hazine" gibi sahip çıkarlarken biz Fuzûlî'yi -tıpkı yaşarken olduğu gibi- kendi hâline bırakışmışız. Şekspir üzerine yapılan çalışmalar, başlı başına bir kütüphane oluşturacak kadar zengin bir külliyata sahip iken bizim Fuzûlî'miz gerçek değeriyle mukayese dahi edilemeyecek derecede az araştırılmıştır. Gerçi Fuzûlî ve eser
Tükendi
Yunus Emre'nin bu eserdeki şiirleri; Doğu Türkistan'dan başlayarak Batı Türkistan, Kafkasya, Kırım, Macaristan, Balkanlar, Kosova, Bosna ve Arnavutluk'a kadar geniş bir coğrafya sathının gönül insanları tarafından sizlere değişik Türk lehçe ve akrabalarımızın dillerinde sunulmuştur. Bu aktarmalar ve çevirilerin daha da çoğaltılmasını düşünmekteyiz. Yunus Emre'ye ait olan bu gönül zenginliği tüm dünya uluslarıyla da buluşturulmalıdır. Bu Türkiye Türklerinin Yunus Emre'ye vefa borcudur. Şiirleri okuyan Türk t
Tükendi
Rusya ve Osmanlı İmparatorlukları tarihi-coğrafi kaderin komşu yaptığı çok milletli, çok dinli ve çok dilli iki devlettir. İçlerinde barındırdıkları Rus-Hristiyan-Müslüman-Türk ile diğer taraftan Türk-Müslüman-Hristiyan unsuru, bu iki devletin vasfı olduğu kadar aynı zamanda bir iç çelişkisi olarak birbirlerine benzer. 19.yy sonlarında İmparatorlukların tarihten çekilme aşamasında çekilmeyi veya yıkılmayı belirleyen en önemli husus bu imparatorlukların iç çelişkilerinde ortaya çıkar. Bu çelişkilerin o
Bu çalışma, Osmanlı İmparatorluğu ve Çingeneler dediğimizde bu ikilinin hukukun neresinde kesiştiği üzerine bir giriş amacını gütmektedir. Bir imparatorluk dendiğinde onun tarihsel süreci ve belgeleri, başvurulacak temel kaynaklardır. * * * İlk hukuki düzenleme ile sondan bir önceki arasında neredeyse amaç ve yaklaşım açısından bir farklılık pek göze çarpmaz, birbirini takip eder ve geliştirir. Son düzenleme ise Tanzimattan sonra yapıldığı için hem daha detaylı, hem de geçmiştekilerin sorunlarını da gideric
Tarihin Coğrafî Kalbi, Sir Halford John Mackinderın muhtelif zamanlarda kaleme aldığı beş makalesinden derlenmiştir. Kitaba adını veren Tarihin Coğrafi Kalbi başlıklı makale, ilk kez 1904 yılında Kraliyet Coğrafya Topluluğunda okunduğunda coğrafyacılar dışında çok fazla kişinin dikkatini çekmemesine rağmen on yıl içinde İngiliz iç siyasetinde ve dünyada cereyan eden olaylar hem Mackinderın hem de makalenin kaderini değiştirmiştir. Mackinderın İngiliz bürokrasisinde ve siyasetinde akademik kariyerine paralel
Tükendi
12 Mart ve 12 Eylülü, TBMMde bir milletvekili olarak yaşayan ve 12 Eylül sonrası siyasi yasaklı olan Sami Kumbasarın anılarını okurken, 1961 anayasasının sağladığı hak ve özgürlükler ortamında demokrasimizin imkanlar, sınırları ve bu ortamda yetişen fakat 12 Eylül yönetimi tarafından yasaklanan örnek bir siyasetçi tipi ile karşılaşacaksınız. 1961 anayasasında demokrasimiz için çizilen sınırlar, 12 Mart döneminde daraltılmış, ancak bu yeterli olmamıştı. Ateşe yeni odunlar atıldı, kazanlar yeniden kaynatıldı
Tükendi
Osmanlı Devleti'nin nizam-ı âlem mefkuresinin önemli bir ayağını oluşturan Balkan ve orta Avrupa coğrafyası, bilindiği gibi uzun bir hakimiyet döneminin ardından önce tedricen, daha sonra I. Dünya savaşına müteakip tamamen terk edilecektir. Balkanlara ve orta Avrupaya ayak basmakla, yeni bir dünya barışının (paix Ottoman) kurucusu olan Osmanlı Devleti, Balkanlardan çekilirken, bölge için olduğu kadar, kendi için de günümüze kadar devam edegelen uluslararası bir kaos siyasetinin kurbanı olacaktır. Ancak, u
Tükendi
Elinizdeki kitap (Milli Türkistan Birlik Komitesi) MTBKnın Arabistan teşkilatı üyelerinden Zuhuriddin Türkistaninin kısmen anılarından, büyük ölçüde de Veli Kayyum Han ve Dr. Baymırza Hayıt gibi MTBK önderleriyle olan yazışmalarından oluşan bir çalışmadır. Kuşkusuz Zuhuriddin Türkistaninin çalışma alanı Arabistan ile sınırlı olduğu için anıları da söz konusu coğrafyadaki gelişmeler ve çalışmalar çerçevesinde kalmıştır. Diğer taraftan MTBK liderleri Veli Kayyum Han ve Dr. Baymırza Hayit, yazışmalarında, MTBK
Asırlar boyunca ziyaretçilerini büyüleyen Ayasofya, Türkçesiyle "Kutsal Bilgi" Doğu Roma Osmanlıya, Osmanlı modern Türkiye'ye dönüşürken, hakkında yüzlerce efsane anlatılan esrarengiz yapı... Ayasofya, Efes Artemis Tapınağı sütunlarının XII. Yüzyıl mozaikleriyle, mozaik ve mermer işçiliğinin hat sanatı ile buluştuğu yerdir. Hz. Muhammed ile Hz. İsa burada yan yanadır. Bunların ötesinde Ayasofya, Nika isyanı, inşasında çalışan on bin işçi ve Latin istilasıdır. Taç giyen imparatorlar, imparatorları aforoz ed
Elinizdeki sohbetler, bir bakıma dört yıllık üniversite tahsilinin üstüne bir de Cemil Meriç Hoca'nın rahle-i tedrisinden geçmek bahtiyarlığına erişen, onun çilesini paylaşmış tomurcuk halindeki bir tecessüs sahibinin karınca kaderince onun dünyasından derleyip sunmaya çalıştığı çeşit çeşit dikenlerle dolu bir bukettir. Okuyucu burada fotoğraf çektirmeye hazırlanan bir Cemil Meriç ile değil, sabah yatağından yeni kalkmış terlikleri ayağında pijaması üzerinde tıraşını dahi olmamış, makyajsız bir Cemil Meriç
Tükendi
Türkler, Uygurlar döneminde temelini atıp şiirlerinde kullandıklar? ve "aa, bb, cc" şeklinde kafiyelendirdikleri şiir yapısıyla Arap edebiyatında gördükleri mesnevî formu arasındaki paralellikten dolayı, bu tarz şiiri hiç yabancılık çekmeden kullanmışlar, hatta daha da geliştirip olgunlaştırarak tam bir sentez oluşturmuşlardır. Bu da Türklerde mesnevî formunun Fars mesnevîlerinden değil, bizatihi Uygur dönemi Türk şiiri ile Arap şiirinden esinlenerek kullanılmış olabileceğini göstermektedir. Çünkü İslâmiyet
İlk çağlardan beri çeşitli kavim ve medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Yozgat havalisi, 15. yüzyılın başlarında tamamen boşalmış haldeydi. Bu dönemde Dulkadirli Beyliği'ne bağlı Bozoklu Türkmen oymakları tarafındandan iskan edilmiştir. Coğraf'i y apısı itibariyle hem hayvancılığa hem de tarıma müsait olan bölge, 18 yüzyıla kadar kırsal özelliğini korumuş, yüzyılın sonlarına doğru ise Çapanoğulları yönetiminde değişmeye başlamıştır. Kısa zamanda inkişaf ederek önemli bir idari, kültürel ve ticari merkez
Tükendi
Etnisite, günümüz toplumlarının çözüme kavuşturmak için yoğun çaba sarfettiği problemlerin başında gelmektedir. Modern toplum yapılanmasında özellikle, farklı etnisitelerin kendilerini ifade edebilmek ya da gerçekleştirmek adına yaşadıkları toplumda yer bulma isteği her geçen gün kendisini daha fazla hissettirmektedir. Toplumsal yapı içerisinde farklı etnisitelere mensup bireylerin kendisine birçok kurumda istenilen düzeyde yer bulmamasına rağmen, daha rahat hareket edebilecekleri spor kurumunda yer bulmala
Türkiyat araştırmaları geleneğinin teşekkülünde üstlendikleri öncü rolleriyle Finliler ve Macarlar, özel bir konuma sahiptirler. Harva'dan başlayıp, Castren, Kellgren, Snellman ve Mannerheim ile devam eden bu gelenek, uzun bir süre kesintiye uğramıştır. Ancak, çağdaş Finli Türkologlardan Atilla jorma, memleketimizde Türk Dünyası ve Türkiyat alanında yapmış olduğu ve halen devam ettiği dil, tarih ve kültür çalışmalarıyla yeni bir ivme kazandırarak, Fin-Türkiyat geleneğinin yeniden kurulmasında müstesna bir
Tükendi
Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadeleye katılan Atilhan, Edirne Müdafaasında gösterdiği kahramanlık ve cesaretten dolayı Bulgarların bile takdirini kazanarak esir tutulduğu Soya'da kendisine "Bulgar İmtiyaz Madalyası" takdim edildi. Filistin-Suriye Cephesi'nde Mersinli Cemal Paşa'nın yaverliğinde, Birinci ve İkinci Gazze savaşlarına katılarak, İkinci Gazze savaşında İngiliz ordusuna karşı yaptığı taarruzla savaşın Türkler lehine gelişmesinde büyük rol oynadı. 1916'da Yahudiler tarafından kurul
Tükendi
1. Dünya savaşı arefesinde siyaset literatüründe adından sıkça sözedilen "Turan" kavramı, savaşın müttefikler aleyhine sonuçlanmısa ve yeni Cumhuriyet Türkiye'sinin kurulumasıyla unutulmaya terk edilir. Ermeni Nalbantyan kardeşlerin "İstanbul"dan hareketle, İran platosu, Çin Türkistan'ı, Tanrı Dağlarından kuzey-batıya çizilen bir yayla Ural-Altay, Finlandiya, Baltık kıyıları ve Macaristan'dan İstanbul'a dönüş olarak tanımladıkları tarihin coğrafi kalbi olan bu mekan "Turan" burada yaşayan Osmanlı Türkleri,
Tükendi
Osmanlı tarihi ve tarihçiliği konusunda yerli ve tartışmasız otorite olan İsmail Hami Danişmendin İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi 40 yıl aradan sonra yeni baskısıyla tarih meraklıları, öğrenciler, araştırmacılar ve tarihçilerin karşısına çıktı. Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu olan Osman Gaziden başlayıp, son padişah Sultan Reşata kadar İmparatorluk tarihinde cereyan eden; Osmanlı padişahlarının saltanat ve süreleri, Kazanılan zaferler, kaybedilen savaşlar, Şehzade mücadeleleri, Yeniçeri isyanları ve seb
Tükendi
Bu eser küreselleşme olarak nitelendirilen bütün toplumlar gibi, bizim de yakın zaman sosyal ve kültürel hayatımızı etkileyen olguyla ilgilenmektedir. Konunun farklı yönleriyle ele alınıp, yedi uzman tarafından sorgulandığı kollektif bir çalışmanın ürünüdür.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 83 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3