Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 83 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Dünyada XIX. Yüzyılda modern tarih biliminin doğuşu ile birlikte gelişen kazanan askerî tarih çalışmaları, daha çok Batı merkezli perspektifle kaleme alınmıştır. Kendi içinde çok uzun bir tecrübeyi barındıran Türk askerî tarih ve kültürünün, Dünya literatüründe kendine hakkettiği yeri bulduğu söylenemez. Osmanlı son döneminden Cumhuriyete son birbuçuk asırlık sürede Batı dillerinden çeşitli çeviriler yapılmış olsa da, Dünya askerî tarihine dair genel ve kapsayıcı bir Türkçe telif eser de bugüne kadar yazıla
Türk okuyucusu için Türk Dünyası dendiğinde ilk akla gelen Orta Asya olduğunda, Türkistanla aramızda köprü olan Güney Azerbaycan nedense garip bir şekilde atlanır. Oysa, Kuzey Azerbaycanla birlikte, Türk Dünyasının tarihi, siyasi ve kültürel coğrafyamızın tabii bir parçasıdır Güney azerbaycan. Güney Azerbaycanla ilgili hafızadaki bu atlama, kısmen İran İslam Devriminden sonra yeni rejimin baskı ve takibatından bir yolunu bulup, Türkiye'ye sığınan Güney Azerbaycanlı kardeşlerimiz sayesinde haberdar olduk des
Karşılıklı değiştirme, değiş tokuş anlamına gelen mübadele kelimesi Lozan'da verilen karar gereği Türkiye'deki Hristiyan nüfusun Yunanistan'daki Müslüman nüfusla değiştirilmesi anlamına geliyordu. Her iki toplum açısından da olağanüstü bir dönüştürücü etkiye sahip olan bu nüfus değişimi, Yunan ordusunun İzmir'i işgaliyle başlayan süreç sonunda iki toplumun yüzyıllarca sürmüş ortak hayatının sonlanmasına yol açar. Mübadele, aslında ulusal kimliğini daha çok birbirine karşı kurmuş ve uluslaşma sürecindeki iki
Tükendi
Şair, romancı, hikayeci, denemeci, eleştirmen, mütercim, edebiyat tarihçisi ve akademisyen Ahmet Hamdi Tanpınar, modern Türk edebiyatının, edebi birikimi, fikirleri ve eserlerinin kıymeti açısından dikkate değer birkaç isminden biridir. Yüz elli yıllık modernleşme tarihimizin meselelerini edebi ve fikri metinlerinde dile getirirken meseleler hakkında kendine has yorumları ve tespitleri olan Ahmet Hamdi Tanpınar, teknik ve tematik bakımdan on dokuzuncu yüzyılın roman geleneğine bağlıdır. Bu yüzden Tanpınar h
Tükendi
İnsan zihninin işleyiş prensiplerinden birini ifade eden "metafor" kavramı, günlük dilde hem kişisel, hem de toplumsal bazda verilerin elde edilmesini sağlarken, aynı zamanda bize kültür ve medeniyet araştırmalarında da yeni kapılar açar. Yazılı bir metin veya konuşmada bir kişinin kullandığı dilsel ifadeler çözümlenerek, onun zihninde nasıl bir haritalamaya sahip olduğu anlaşılır. Bir nesneyi, düşünceyi, duyguyu nasıl ve ne ile kavramsallaştırdığı; yazar veya konuşanın bakış açısıyla, onun anlayışını ortay
Tükendi
Çarlık Rusyasının mirası olan güvenlik teşkilatları üzerinden bütünlük sağlamak, özellikle; Okhrana yenine Lenin'in kurduğu anayasal bir kurum olan OGPU ve OGPU'yu geliştirerek, devletin esas gücü haline getiren Stalin'in kurduğu ancak anayasada yer almayan KGB ile denenen zorlama bütünleştirme sonucunda çok sayıda insanın ölümüyle Rusya'ya özgü Sosyalizmin en çirkin yüzünün ortaya çıkması. Bu dehşetli duruma rağmen; (temel insan hakları, hukukun değil, ideolojinin üstünlüğü, kuvvetler ayrımının yokluğu v
Tükendi
Osmanlı Devleti'nin yelkenliden buharlıya geçişi bir sanayileşme sorunudur. İlk makine İngiltere'de 1760'larda fabrikalarda denenirken, Osmanlılar ilk makineyi 1820'lerde buharlı gemilerle tanımışlardı. Sorun basit bir buharlı gemiye sahip olup/olmama konusu değildir. Klasik dönemin bir teknolojisi olan yelkenli gemilere ait bilgiler daha hızlı edinilirken, buharlı gemiye ait bilginin kolayca hazmedildiği söylenemez. Çünkü Osmanlıların, 19. yüzyılın ikinci çeyreğinde karşılaştığı buharlı gemiler, Batı Avrup
Anlaşılmışlığın dışında sevgiyle büyüyen gelişen ve doğanın o vazgeçilmez güzelliklerini duyumsayıp yaşatan; Denizin maviliklerinden, iyot kokusuna çamların yeşilliklerinden reçine kokusuna, içi içe geçmiş hayatların özünde anlatımıdır bu kitap.
Tükendi
Eski Ortadoğu'nun halklarından Medlerin rahipler sınıfına, büyük adam anlamında Mag deniyordu. Maglarla başları belada olan Yahudiler, kötü kavimlere onların isimini verdiler: Gog ve Magog (Ye'cuc ve Me'cuc). Macarlar Mag eri, Moğollar ise Mog oğul olarak adlanıyordu. Ataları Ortadoğu'da yaşayan Türkler, bu kelimeyi bağ olarak korudular. Din adamlarına bakçı, yöneticilerine bag-beg, zenginlerine ise baş dediler. İranlılar, Hintliler ve Slavlar bu kelimeyi hem Tanrı, hem de zengin anlamında kullandılar. Türk
Tükendi
Türkiye´nin batılı mânâda ilk musıkî bilginlerinden olan Mahmut Ragıp Gazimihal, 1900 yılında İstanbul´da doğmuştur. Babası Dr. Yusuf Ragıp Bey´dir. Kumkapı Fransız Koleji´nde başladığı öğrenimini Vefa Ortaokulunda sürdürmüştür. Ancak geçirdiği kazaya yüzünden tahsiline ara vermiş ve lise öğrenimini sonradan tamamlamıştır. Küçük yaşta müzik ve halk bilimine ilgi duymaya başlayan Mahmut Ragıp Gazimihal, altı yaşından itibaren beş sene Türk Müziği çalışmış, daha sonra batı tekniği ile keman eğitimi görmüştür
Ünlü Rus arkeolog ve tarihçisi Tolstov'un Oğuzlar ve Oğuz şehirleriyle ilgili hacmi küçük, cürmü büyük çalışmasını sadece ve sadece konuyla ilgilenen kılıç artıklarının dikkatine sunuyoruz. Orta Asya erken dönem Türk Tarihi hakkında yapılan çalışmalar genellikle siyâsî tarihin konusu olmakla, sosyal ve iktisadi tarihin ikinci dereceden yeralması, bu çalışmalarda genel olarak ciddi bir eksiklik taşımaktadır. Bu durum tabii olarak Türklerin toplumsal örgütlenme biçimine bağlı; kabile ve boy teşkilâtlarından
Tükendi
1. Dünya savaşı öncesinde, dünya paylaşımı için Batılı devletlerin atağa geçtiği 19. yy'ın sonunda Avusturya-Macaristan imparatorluğunun Bosna-Hersek'i ilhak etmesi kısa bir süre sonra patlayacak olan 1. Dünya savaşının habercisi olur. Batı dünyasının "Doğuya Açılış" politikasının dönüm noktalarından biri olan Bosna-Hersek'in ilhakının ortaya çıkardığı krizle birlikte, çağlara damgasını vuran büyük imparatorlukların tasfiyesiyle başlayan dönem, Osmanlı siyasi ve sosyal tarihinde "Balkan Bozgunu" olarak anıl
Tükendi
Ruslada Kur'an ve İslam günümüze kadar üzerinde hiç durulmayan konulardan birisidir. Bu durum Batıda İslamın yüzyıllardan beri tartışma konusu olduğu halde, Rusya ölçeğinde ele alınmaması oldukça anlamlıdır. Rusların İslamla ilk temasları, İslamı ilk kabul eden Hazar İmparatorluğu ve onun ardılı olan Bolgar Hanlığı sayesinde olur. Müslüman Bolgarlar zamanında Rus-Türk ilişkileri o kadar derinleşir ki İbn-i Fadlan 921'de yaptığı seyehat izlenimlerinde birbiri içine geçmiş bölge halklarını tarif ederken "Türk
Tükendi
Hidropolitik, uluslararası siyaset literatürüne henüz yeni girmiş bir disiplin olmasına rağmen, genel iktisadî coğrafya ilişkilerinin çözümlemesinde çok ciddi akademik ve siyâsî bir rol üstlenmeye başlamıştır. Özellikle, 1989 Sovyet blokunun dağılmasının ardından, tarihsel Doğu-Batı çatışmasının Kuzey-Güney ekseninde küresel bir mücadeleye dönüşmesi, sıvı ve gaz enerji kaynaklarıyla, bu kaynakların nakil güzergahları ve pazarlanması dünya finans sektörünün hakim aktörlerini yeni bir dünya paylaşım mücadeles
Tükendi
Türkçe Sanatkarane üslubun en ihtişamlı misalleri "Orhun Kitabeleri"nde ortaya konmuştur. Bunlar Türk destan üslubunun ilk numuneleridir. Türk nesrinin en muteber simalarının bu edayı sahiplenerek 20. Asra kadar yaşattığı da bir gerçektir. Türkler, bilhassa Koço Uygur Kağanlığı zamanında Budizm, Maniheizm ve Hıristiyanlığa ait eserleri Çince, Soğdca, Sanskritçe, Toharca ve Tibetçe'den kendi dil zevkine göre aktarmıştır. Edindikleri edebi tecrübeler sayesinde birçok türe ait eser yanında "Körünç" denilen ve
Tükendi
Türkiyenin Almanya ile 1961 yılında imzaladığı « İşgücü Güçü » anlaşmasının üzerinden yarım asrı aşkın bir zaman geçti. Bu süre içersinde yüzbinlerce insanımız ekmek parası için Avrupaya göçtü. Zamanla oraya yerleşti.Yeni nesiller yetişti, sayımız milyonlara ulaştı. Yeni problemlerle birlikte, yeni imkanlar ortaya çıktı. Yeni roller biçildi,yeni yapılar oluştu. Çoğu bölümleri hüzünlü de olsa önemli bir tarih yaşandı, yazıldı. Bu çalışmanın konusu, Avrupa ülkelerine işçi olarak giden vatandaşlarımızın bu s
Tükendi
Türk düşünce tarihinde, kültleşen portresiyle en kuvvetli tesirleri bırakmış ve kendisinden sonraki nesillerin gözlerini, Ebüzziya Tevfik'in tabiriyle, "barika-i irfan" gibi ışığıyla almış olan Namık Kemal, aynı tarih içinde bir nevi Gogol'ün paltosu misali, farklı düşünce geleneklerinin öncülerinin pek verimli bir ilham kaynağı olmuştur. Vatan mefhumunu modern anlamında ilk defa onun kullanmış olması, Ernest Renan'a karşı "İslamiyet'in maarife mani değil, bilakis mürebbi olduğunu ispat için" hamiyet-i din
Tükendi
"Soğuk Savaş"ın böldüğü iki dünya tarihi açısından olduğu kadar, Türk siyâsî tarihi açısından nadir isimlerden biri, hiç şüphesiz Azerbaycan'ı bağımsızlığa götüren Ebülfez Elçi Bey'dir. Onun, Sovyet sisteminin yıkılmasında öne geçen birkaç isimden biri olmasına rağmen, kısa süren iktidardan devrilmesi, Doğu Türklüğünün uyandırılmasında bir rehber olması yanında, en önemlisi ABD ve Rusya başta olmak üzere tüm emperyalistlere karşı bağımsızlıkçı, milli bir politikayı kendine ilke edinmiş olmasıdır. Ancak on
Tükendi
Hristiyanlar, Kastilya kraliçesi 1. Isabel ile Aragon kralı 2. Fernando döneminde İspanya'da siyasi birliği gerçekleştirmiş, farklı dinlere mensup olan insanları Katolik inancı etrafında birleştirerek dini birliği de sağlamak istemişlerdir. Öncelikle Yahudiler ülkeden kovulmuş, sonra da Müslümanlar ile 25 Kasım 1941 tarihinde yapılan Gırnata antlaşmasının şartlarına uyulmayarak zorunlu vaftizlere başlanmıştır. Sonuçta Müslümanlar, sürülmek ya da zorunlu vaftizlere boyun eğip, takiyye yaparak vatanlarında ka
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 83 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1