Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 335 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Metin Kaya; hayatı, heybetli bir değişim-dönüşüm seyri içinden görüyor. Böyle olunca bu değişim-dönüşümü çağrıştıran sözcükler yön veriyor şiirine. "mavi kanatlı gece, Küba mavisi, erguvan gözlü turna, çöl sıcağı öfke, infilak taşır sokağa, güneşi besler özlemim" bu duyguyu vermek için kullanılan sembolik imgeler. Değiştirilmek istenen hayatın, reel durumu karşısındaki bireyin gelecek arzusu, okuyucuya her dizede yoğun bir biçimde duyumsatılıyor. Eğer şiir söylendiği gibi muhalif bir dil ise, Metin Kaya'y
Tükendi
Bugünün fotoğrafını çeksem Ve hiç solmasa Yıllar geçse üstünden Gözlerim ıslak, Saçım siyah kalsa
Tükendi
Bu roman; İstanbul ve Londra'da yaşanmış bir aşk öyküsü etrafında gelişen sosyal, kültürel siyasi olayları akıcı bir dille anlatmaktadır. Ayşegül ile Mişel aşk ve mantık arasında denge kurmak gerektiğinin bilincinde iki entelektüel gençtir. Okuru heyecana sürükleyen güçlü bir kurguya sahip bu romanda aşk, tecavüz, öfke, sürgün, gelenekler ve hoşgörü uyum içinde ele alınmıştır. Biri İstanbul'a diğeri Londra'ya sürgün edilen gençlerin yaşadığı bu güzel aşk hikâyesinin tadına doyulmaz olma nedeni, onların
Tükendi
"Fırtınaların saati, aynı zamanda şiirin de saatidir." -John Berger- Gezi direnişi üzerine çok şeyler yazıldı ve yazılmaya devam ediliyor. Onun yaratmış olduğu toplumsal başkaldırı sadece bugüne ait değil; yarınlara da ayna tutacak bir nitelik taşıyor. O halde sanatın ve edebiyatın her türü, Gezi'yi kayıt altına almalıydı; aldı, alacak da Gezi üzerine yazılan birçok şiir, edebiyat-sanat dergilerinde ve sosyal medyada yer aldı. Ancak bu şiirlerin birçoğunu bir araya getirmek, bir kitap (antoloji) altında t
Tükendi
Ben Anadolu' da sevimli, biraz haylaz, biraz hırçın bir çocuktum. Avrupa'nın en güçlü devletinde ise bir yıldızdım. Işığından faydalanılması gereken bir yıldız. Henüz çocukluk yaşlarındaydım. Dokunulmaya, sevilmeye, hoş görülmeye, aileye ihtiyacım vardı. Ama yıldızlara dokunulamaz. Ya da öyle sanılır.
Tükendi
Hani o merakın bakma ve donma hali, öylece kalakaldım. Gaz bombaları, plastik mermiler uçuşmaya başlamıştı.Korkunun anlayamama haliyle, çelik kuvvetin, onlarla birlikte ilerleyen toma ve akreplerin birkaç fotoğrafını çekip sağımdaki ilk sokağa yöneldim. Parmak arası terliklerle zor durumdaydım. Direnişçilerle birlikte yüz adım sürüklenirken Alman Hastanesinin yakınına Geldim Polis araçlarıyla, akrepler insan avına çıkmıştı. Beyaz gömlekli sopalılar, palalılar hazırlanıyordu dükkân önlerinde. Parmak arası
Tükendi
Kelimeler dizilir boğazına zamansız, cümleler kurulur hislerinin körfezinde, bir ilham gelir duygularına apansız, kalbinin dili çözülür dökülür vecizeler, dizelerinde markizinde demlenir bütün şarkılar terfi eder yüreğindeki acılardan kalma sancılar, hayatta herşeyin mizahı olmaz kimini güldürür, kimini hırpalar, yazdıkça erir buzları karlı dağlarının kanı pırtılaşmış bir duygunun analizi olmaz bir mızrap gibi mısralar kalbinden geçer yazarın her şair bir şiirbaz
Tükendi
Turgut Toygar, şiirinden söz açmak isteyenin elinden 'tuhaf' sözcüğü tutar; 'tuhaf'ın her türlü hâlini, çiçekleri, hasreti, aşkı, merhameti dolaşan duygusunu yaşatır bize şair. Gördüğünü ve duyduğunu aracısız bir dille, yaşamışlığın diliyle söyler. Şiirleri, 'yapılmamıştır'; sentetik ve kuru değildir; söylenmiştir. İçten ve kederli bir iklime sokar bizi yazdıkları. Kendi üzerine çökmüş siyah hikâyeden, bronzlaşmış bir ses eşliğinde- evet, bronzlaşmış- kalıcı dizeler taşır şiir antolojimize. Şiirlerinde; dar
Tükendi
İlya Kaminsky, 1977 yılında Odessa'da, günümüz Sovyetler Birliği Ukrayna'sında dünyaya geldi. 1993 yılında ailesiyle beraber Amerika'ya göç etti. Kaminsky, 4 yaşındayken işitme duyusunu büyük ölçüde yitirmiştir. Sesleri işitememek onun şiirinde işitsel, görsel, hissel ve düşünsel imgelerin olabildiğince canlı ve yoğun bir anlatım zenginliğine sahip olmasına yol açar. Bu kitapta, sessel çağrışımları 5 algı duyusunun da ötesinde, farklı bir varoluşsal farkındalık düzleminde algılamaya yüreklendiriliyor okuyuc
Tükendi
"Ben doğduktan sonra, babam annemi daha çok sevmiş. Sevgi ile büyüdüm. Karakış, bora, fırtınalarda, yaylalarda, dağlarda büyüdüğüm için soyadımı Borandağı Dağı'ndan aldım. Doğanın, o güzel büyüsünde doğduğum için, zorlukları, meşakkatleri, fakirliğin ne olduğunu bilirim. Ailece çevrenin en zengini, en varlıklısı olduğunu biliyordum. Sevgi ile büyüyerek, en büyük zenginliğin gönül zenginliği olduğunu öğrendim. Dünya büyüktü, ama benim dünyam daha büyüktü. Bir an öncede büyümek istiyordum. Büyüdükçe, okumaya
Tükendi
sevgiye durmak ova çiçeğe dağ börtü böceğe durur ovada ıslık dağda çığlık olur da yine bana döner sesim yapraklarımı değil kalbimi okur yedi dağın fırtınası güneşten ve evrenden daha öte birışık sızar sonra çiçeğe durur akasyalar, erguvanlar ben sevgiye dururum yüzümü usulca
Tükendi
Ben bir harfim Beni içinde oku Dilin o harfimle doğsun Ellerinde keşfedileyim
Tükendi
"Annemi babamla anlatamam/ hayat babamdan önce geldi/ o da bir erkekti" şiirin birkaç dizesi şairin kitabının ortak sorunsalını verir. "Annenin yazgısı kızına çeyiz" algısındaki babadan önce gelen erkek egemen yaşam sorgulanır. Şairin kendinden başlayan sorgulama bizi; gecekondulara, eğitim sistemine, 2 Temmuz Yangınına, Katledilen aydınlar, kadınlar, katledilen doğaya, pasaportlar, haritalar ve sınırlara, kapitalist sistemin yalnızlığından, Direnişin İstanbul Denizleri'ne çağırır. Bu alevli ve kanlı yolc
Tükendi
İstanbul'un Gözleri, büyük sessizliklerin, "yaralı geçmişimizin evrensel konusu"nun (Aşk Mektubu) yükü altında sızlanan bizlerle karşılaştırıldığında "Yeni Yaşam" gerçeğini bulmanın endişesiz törensel beklentisi olarak ortaya çıkarılan ve ifade edilen bilgilerin kitabıdır. Bu, yaşamın ve insanın tanımıdır, sevilme konusunda büyük gereksinimimizle kendi kendisini betimlemesidir. Bu, siyah güllerle dolu ucu bucağı bulunmayan bahçede en ileri noktada yaşanan bir aşkın düşüdür. Bu, kendi kendini keşfetmenin tam
Tükendi
Büyükşehirin, küçük kenar semtlerinden biriydi Yukarıbağlar. Aşağısı var mıydı, vardı ise nerdeydi, yoktu ise neden orası yukarı ismini almıştı, hiçbir fikrim yoktu. Yollarının çoğu hala çamurdandı. Tek katlı, yığma evlerin yerini yavaş yavaş apartmanlar alsa da, çok kalabalık olmayan, çocukları için oynayacak alanı çok olan bir semtti. Orda yaşayanların çoğu gibi, biz de köyden gelmiştik oraya. Kendini yerli sayanlar ise, sadece daha eski oldukları için öyle sanıyorlardı kendilerini. Yıkık açık hava sinema
Tükendi
Genel yayın yönetmenliğini Volkan Hacıoğlunun yaptığı, uluslararası çok-dilli karşılaştırmalı edebiyat dergisi Rosetta World Literaturanın 3üncü sayısı özel bir dosya olarak yayımlandı: Dünya Genelindeki Edebi ve Entelektüel Yansımalarıyla Gezi Parkı Direnişi Özel Sayısı. Gezi Parkı eylemlerinin edebi, kültürel, estetik ve felsefi boyutlarını tartışan, irdeleyen, araştıran yazılardan ve şiirlerden oluşan bir sayı. Yazıların ve şiirlerin İngilizce ve Türkçe olarak iki dilde yayımlanması hem yerli hem yabancı
Tükendi
Volkan Hacıoğlu; İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü (2000) mezunu. Aynı bölümde Yüksek Lisansını tamamladıktan sonra, 2006da New York Eyalet Üniversitesi, Sanatlar ve Bilimler Koleji, Ekonomi Bölümünde burslu doktora programına başlar. Çalışmalarını İstanbul Üniversitesinde sürdürmektedir. Şiirleri ve çevirileri 1997 yılından bu yana birçok dergilerde yayımlandı; yayımlanmaya devam ediyor. Duvarlarda Gözlerim Üşüyor adını taşıyan ilk şiir kitabı 2006da, bir sonraki şiir kitabı
Tükendi
Ben sözcükleri severim arkadaşımdır kapısı en çalınmaz olanlar bile bir de çiçekleri yalnız sunmak için değil sevilene ufalamak için de acılarımın üstüne Ben kadınları severim ayyüzlerini tutarım yüzüme eğilip gözlerinden bengisu içiririm şiirlerime Ben çocukları severim soluğumu rüzgâr ederim uçurtmalarına birer torba şiir şekeri veririm duraksamaksızın katılırım oyunlarına Ben hayatı severim tam ortayerinden kılavuz yaparım onu şarkılarıma alıp yerden taze tomurcuğunu şiirle tuttururum yakama
Tükendi
Tarık Günersel; Kadıköy Maarif Koleji'nde okurken kazandığı AFS Uluslararası Bursu ile liseyi ABD'de bitirdi; İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. 1974'te 'ömür boyu gelişecek çok türde bir mozaik' projesini oluşturdu. 12 Eylül döneminde eşi Füsun ve kızları Barış ile dört yıl Suudî Arabistan'da kaldı, Aramcoda İngilizce öğretmenliği yaptı (1982-86). 1991den beri İstanbul Şehir Tiyatrosu sanatçısı, bir dönem başdramaturgu. 1992'de Türkiye'nin ilk şiir at
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 335 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4