Sirius Sonsuzluk varlık olduğunda Ve zamanın tükenmez kumu Akmaya başladığında Işığın ilahi tohumu Yedi büyük güçle parladı Varlık, sonsuzlukta yansıdı.. Büyük bir sütun damladı Merkezde.. Varlıklara haberciler göndermeye başladı. Ne gider, ne gelir Ne sağa ne sola sallanmazdı. Yukarılardan alır Aşağılara aktarır Zerreleri ışıkla kuşatır.. O mesut ve yüce anne İlahi olan görünce Dokunmadan hiç kimse Gerçek oldu mucize..

x

"Aşk, yepyeni kalabilen eski bir masaldır." Adam, bir dizeydi. Kadın, bir imge, tastamam bir şiir, öykü niyetine bir şarkıydı. Kendine akan bir ırmaktı kadın. Seviyesizliğin ve şarlatanlığın baş tacı edildiği ve kalitesizliğin adeta ödüllendirildiği bu tuhaf ülkede her şey eksik, yarım ve yalnız bırakılmıştı. Yitirdiğimiz değerler o kadar çoktu ki, hem insanın hem dünyanın canına okuyorlardı. İnsanın kendisine ve aşka sığınmaktan başka elinden bir şey gelmiyordu. Her an ihanete uğrayacak kadar kırılgan ve

Yedi İklimden, Özkan Mert´in İsveç´de yaşadığı sürede dünyanın önemli şairlerinden yaptığı çevirilerle hazırladığı bir seçki. İsveç´in büyük şairi Gunnar Ekelöf ile Elmar Diktonius, Thomas Tranströmer, Lars Forssell, Joseph Brodky, Kurt Tucholsky, Jannis Ritsos, Osip Mandelstamm ve daha bir çok ünlü isim seçkide yer alıyor. Seçkinin başında ayrıca Özkan Mert´in Ekelöf´ü çevirmek başlıklı bir yazısı yer alıyor.

Bahçe yapıyorum bahçesizlere Daha çevremde belli Biraz merdivenli, onlarla üç adım ifadelerimden bahçe yapıyorum Tahta çokj sarı ev, Peru, Rusya Çiçekler böcekler kuşlar ve kullar ifadelerim özümdür şapkalarım gibi Doğanın tuttuğu günlüğü oku Ah, onbeş dakikaya yakalandım Yaşamak aynı şey

HAYAT YENİLE BENİ Ey esirgeyen ve bağışlayan hayat senin yumuşak kollarına doğdum mutluluk masalları emdim memenden ateşini, toprağını ve suyunu sevdim dans ettim rüzgârında saçlarımı göğüne uzattım sesimi uçurdum kuşlarınla beraber kaç mevsim aşırdım sırtımdan bana biçtiğin gömlek soldu, eskidi güneşinden fire verdi gözlerimin feri yenile beni

Sanatçının Atölyesinin 4. kitabı yine dopdolu.Ekrem Kahramanın danışmanlığında hazırlanan seçki, zengin bir içerikle okurlarıyla buluşuyor.21. Yüzyılda Batı Düşüncesinin Durumu/Sefaleti ve Durum Karşısında Entelektüelin Pozisyonu konulu tartışma dosyası başta olmak üzere; Tzvetan Todorov, Slajov Zizek, James Petras, Ahmet Oktay, Prof. Dr. Kemal Özmen, Celâl Fedai, Barış Acar, Gültekin Çizgen, Nazan Azeri, Cavit Mukaddes, Cezmi Orhan, Ekrem Kahraman, Faruk Atalayer, Ümit Gezgin, Savaş Çekiç, Özdemir İnce ve

I TOO WENT TO THE HUNT OF A DEER, Lale Müldür´ün şiirlerinin İngilizce çevirisi. Lale Müldür´ün şiirlerini çeviren Donny Smith, İndiana Üniversitesi´nde doktora tezi olarak Lale Müldür´ün şiirini ve sanata bakışını araştırıyor.

Sincabın Gölgesi, Mustafa Köz’ün şiir üzerine düşünceleri, saptamaları ve aforizmaları. Şiir meraklıları için elden düşürülmeyecek bir başucu kitabı.

Hayvanları sevmek ve onları korumak bir insanlık gereğidir. Yaşayan her canlıya saygı duymak, doğayı daha yaşanır kılacaktır. Aç, susuz kalmış hayvanlara ve hayvan barınaklarına yardımcı olalım ve unutmayalım ki hayvanlar bizim dostumuzdur. İnanın hayatımız hayvanları sevince daha da güzelleşecek, içimiz daha da huzurla dolacaktır. Bu sevgi başka bir sevgiye benzemiyor. Bu sevgiyi ancak yaşayan anlar ve bilir. Koşulsuz sevgi. Bir tek hayvanlar da vardır bu sevgi. Bu sıcacık, insanı hiç üşütmeyen sevginin ku

İkbal Kaynar’ın şiir ve şarkı sözlerinden oluşan son yapıtı Ebruli Şarkılar.Türkülerde tanıdım seni Kara tenli ak tenli çocuk Adın Ayşe, Jose ne fark eder Bir türkü de sen söyle Şarkılarda buldum seni Kanayan yürek, coşkulu yürek Makamın neva, saba ne fark eder Bir şarkı da sen söyle Şiirlerde duydum seni Sevda, hasret, kavga, hürriyet Ülken İspanya, Afrika ne fark eder Öyleyse bir şiir de sen söyle

H. D. keskin ifade tarzıyla, zorlayıcı hayal gücüyle, kısa satırları ve serbest ölçüyle yazdığı imgeci şiiriyle tanındı. Onun imgeleri çoğunlukla doğayla ilgilidir. Deniz, rüzgâr ve kum, çiçeklerin, deniz kabuklarının, değerli taşların egzotik biçimleriyle zıtlık oluştururlar. Onun lirik sanatı, içsel duygularına yoldaşlık eder. H. D. hayatı boyunca Yunanca yla ilgili her şeye hayranlık duydu ve Avrupa'ya yaptığı gezilerden ilki Yunanistan'a oldu. Birçok şiirinde Yunan mitolojisinin ve mistisizminin etkisi

Ziya Mısırlı çocukluk anılarımızdan bir addır. Elinde kemanı okulumuza gelen, küçük kitaplar dağıtan, gözleri görmeyen adamdır. O adam yıllarca, yaşamın önüne çıkardığı görme engeline önce müzikle, giderek yazdığı şiir, öykü, roman ve gezi notlarıyla karşı koymuş; onlarca kitabı kendi bastırıp yurt gezilerinde dağıtmıştır... Yazılarında ve şiirlerinde Cumhuriyet'in ilk kuşağının coşkulu bir aydını olarak dil devrimi başta olmak üzere Atatürk Devrimleri'ni inada savunur. Kitaba, okumaya, öğrenmeye tutkundur.

Hayatın yanında hep bir yedek olarak intiharı taşıyanları, intihar e-derek onların belirlemeyeceği bir zamanda gelecek olan ölümü reddedenleri ve arkalarında uzun bir şiir gibi ölümü bırakan şairleri bir araya getirdik. Bu kitabı hazırlarken sık sık kendimize sorduğumuz soruyu, sizin de okurken kendinize soracağınızı düşünüyoruz. Yazdıkları şiirlerle milyonlarca insanı, dünya edebiyatını etkileyen sanatçılar, neden intiharı seçtiler? Bu sorunun yanıtını ölümün karşı kıyısından, yaşamın içinden yanıtlamamız

Çünkü suyla dönen bakraç taşlara çarpınca anlar: herkesin içinde eksik bir yusuf vardır. çünkü su ve ateş kuyu ve dağ birdir: bazı çocuklar kalır bazı çocuklar bıçak içindir Kemal Varolun şiiri, tümüyle bireysel bir ses ile atavist bir yönsemenin birbirine sarmalanarak ve birbirini çelerek ilerleyişi. Kıvılcımlar çaktırarak Orhan Koçak