Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 261 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
İslam düşünce dünyasının zirve şahsiyetlerinden olan Teftâzânî İslâmî ilimlerin birçok alanında çok büyük eserler vermiş olup belâgat alanında da zirveyi tutmuş; Sekkâkî ve Kazvînî ile beraber Abdülkâhir el-Cürcânî ve Zemahşerî sonrası belâgat düşüncesini büyük oranda etkilemiş ve bu alanda çok kıymetli eserler vermiştir. Teftâzânî'nin belâgat ilmine dair üç eseri olup bunların ilki hâlihazırda tercüme edilen ve el-Mutavvel diye bilinen eseridir. Diğerleri ise el-Mutavvel'i ihtisar ettiği Muhtasaru'l-Meânî
Kitâbü'l-Mille/Din Üzerine, Fârâbî'nin felsefi sisteminin merkezî meselelerinden biri olan din konusuna tahsis edilmiş bir çalışmadır. Fârâbî, kitabın başlığında geçen "mille" kelimesinin din kelimesiyle nerdeyse aynı anlamı verdiğini belirtse de, din lafzını sadece bu eserinde değil diğer eserlerinde de hemen hemen hiç kullanmaz. Çünkü "din"den farklı olarak "mille", özellikle, din dediğimiz inançlar ve ameller manzumesini şartlara göre takdir edip belirleyen insana işaret eder. Bu da bize, sadece erdemli
İslam kültürel mirası ile ilgili çalışmalar bir amaca yönelik olmalı ve sosyo-politik gelişmeye katkı sağlamalıdır. Bu bağlamda ahlak alanı bu katkıya konu olabilecek en önemli alanlardan birisi olarak gözükmektedir. Dolayısıyla sosyo-politik gelişmenin önünde en önemli engel olarak görünen ahlak teorilerinin eleştirisine dair çalışmalar büyük önem arz etmektedir. Meryem Attar da bu çalışmasında bu sürece katkı sağlamak amacıyla İslam ahlak düşüncesinde ahlakî iradecilik veya teistik sübjektivizm teorisinin
Aristoteles'in metafiziği uzun asırlar boyunca felsefi düşünce geleneği içinde etkili olmuş ve değişik kültür ortamlarında paradigma kurucu bir unsur olarak yaşaya gelmiştir. Modern dönemlerde de felsefi araştırmaların temel konularından biri olmuş olan Aristoteles'in metafiziği çok değişik bağlamlarda mercek altına alınmış ve üzerinde binlerle ifade edilebilecek ciddi çalışmalar ortaya konulmuştur. Büyük İslam Filozofu İbn Rüşd, kendi telifi olan eserlerinin yanında Aristoteles külliyatına yazmış olduğu şe
Alanlarının öncüsü uygulayıcı bilim adamlarının hazırladığı bu eser, çocukların, ergenlerin ve onların ailelerinin ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla, titizlikle uyarlanmış veya özel amaçlara göre tasarlanmış deneylerle desteklenen müdahaleleri size takdim etmektedir. Her bölümde belli bir klinik sorunu konu edinen kaynaklar incelenmiş, ayrıca değerlendirme ve tedavi süreçlerini ayrıntılı bir şekilde gösteren vaka örneklerine yer verilmiştir. Sağlam kuramsal temellerinin yanı sıra, bilimsel ve pratik kapsa
İslam Felsefe ve ilim tarihinin en önemli simalarından birisi olan Nasîruddin Tusî bu eserinde "Seçilmişler" olarak gördüğü ariflerin yolculuğunu eşine az rastlanır bir fesahat ve dirayetle anlatmaktadır. Ona göre arifler, zâhir âlimlerin akıl ile ulaşamayacağı bir takım hakikatlere müşahede yoluyla ulaşabilmektedir. İşte Nasîruddin Tusî, bu eserinde hakikat yolunun menzillerini ve yolcunun makamlarını anlatmaktadır. Eserin, pozitif ilimlere katkısı bütün ilim âlemi tarafından teslim edilmiş bir bilginin ka
"İyi bir rejim bireysel özgürlüklere ne kadar fırsat tanıdığıyla anlaşılır." Belki de bu cümleyle, tarihte ilk defa bireysel özgürlüklerin ne durumda olduğu bir rejiminin değerini tespit sadedinde bahis konusu edilmiştir. Zira egemenin doğal yönetme hakkından daha ziyade yönetilenlerin doğal haklarının konuşulacağı bir çağın eşiğindeyizdir artık. Bu bağlamda egemenin görevi halkın bu doğal haklarını teminat altına almaktır. Halk içinse, hakları ödevlerinden önce gelmektedir. "Eylemlerimizin önünde kısıtlama
Eğer gençlerle çalışıyorsanız, kim olduklarını ve ne yapmak istediklerini bulma sürecinde, kendilerine özel baskı ve endişelerle karşılaştıklarını bilirsiniz. Okul, arkadaşlar, aile veya kimlikleri ile ilgili ergenlerin tecrübe ettiği belirsizlik ve zorluklar ezici olabilir. Genç bireyler sıklıkla bu stresle etkin bir şekilde baş etmeye yardımcı olacak psikolojik becerilere sahip değildirler. Durum böyleyken, güçlü taraflarını geliştirebilmeleri, olumsuz bakışın üstesinden gelebilmeleri, anda yaşayabilmeler
Ömer Fuâdî'ye ait el-Makâletü't-tevsîkiyyeve'r-risâletü't-tevhîdiyye adlı bu risale, harflerin edebî yönden işaretlerine ilişkin olup "beyân"ın güzelliğinin sûfî bilginin zevkleriyle mezcolmuş eşsiz bir örneği sayılabilir. Elinizdeki bu risale ilk defa tahkik ve tercüme edilmiştir.Yazar risaledeki amacının, kelime-i tevhidin zâhiren inceliklerine ve bâtınen manalarının hakikatlerine işaret etmek olduğunu açıkça belirtmektedir. Ayrıca, bu işaretlerde, kendisinden önce bu yöntemi takip eden ârif muhakkikleri
Çocuk Dili Sözlüğü, bu alanda Türkiye'de yapılmış ilk sözlük çalışmasıdır. Dilbilim çalışmalarında çocuk dili, üzerinde fazla durulmayan, "geçiştirilen" küçük bir ayrıntı olarak kalmıştır. Ancak bu çalışma, çocuk dilinin, oldukça zengin içeriğiyle Türk sözlükçülüğüne ve dilbilime yeni bir alan eklemeyi kaçınılmaz kıldığını göstermektedir. Bu sözlük, Türkiye'de bugüne dek çocuk diliyle ilgili yazılmış az sayıdaki makalede "atlanılmış" bir alandan, yani oyunlar ve oyuncaklardan da çocuk dili kavramlarını devş
Kur'an ve sünnet Allah'ın insana en büyük hediyesidir. Dolayısıyla problemlerin çözümünde son kitap ve son Peygamber'den başka mutlak bir otoriteden söz edilemez. Özellikle modern dönemde hadisler yorumlanırken, genelde indirgemeci, seçmeci ve keyfiliğe uygun bir tavır ortaya konmaktadır. Bir tarafta sünneti Müslüman yaşantısından dışlayan ve sadece Kur'an merkezli bir din algısını piyasaya süren kimseler bulunmakta; diğer yanda ise bilgilerin sıhhat derecesini hesaba katmadan Hz. Peygamber adına ne geldi i
Evrende kötülüğün var olduğu herkes tarafından kabul edilir. Ancak bu kötülüğün varlık sebebi tartışma konusudur. "Tanrı, biz insanlar için -cennet örneğinde olduğu gibi- içinde kötülüğün olmadığı bir dünya yaratamaz mıydı?" sorusu sıkça sorulmuştur. Bu tür soruları soranlar, âlemin kötülükle olan metafizik ilişkisini bilmek ister. Kötülüğün fizikî sebeplerini açıklamak zor değildir. Örneğin bir Tsunami dalgasının fizik kurallarına göre nasıl meydana geldiği bilim adamları tarafından açıklanmaktadır. Ancak
Örnekleriyle Mantık Sözlüğü mantık, felsefe, hukuk, ilahiyat vb. alanlarda lisans ve lisansüstü öğrencileri kadar mantık biliminin konularıyla ilgilenen herkese hitap etmek amacındadır. Klasik mantık konuları başta olmak üzere informel mantık, modern mantık, mantık tarihi, mantık felsefesi, mantık yanlışları ve mantık problemlerine yoğunlaşan maddeleri kapsayan bu sözlük, örneklerle, tablolarla ve şemalarla desteklenen anlatım tarzıyla dikkate değer bir kaynak eserdir. Mantık terimlerinin içeriği, çeşitli d
Tükendi
Dil, anlam ve doğruluk hakkındaki farklı kuramları bilmek farklı felsefî gelenekleri ve sosyal kabulleri doğru bir şekilde anlamak için önem arz etmektedir. Çünkü bu üç konu ve onlar arasındaki ilişki, felsefenin ve bilimin her dönem gündeminde olan temel bir mesele olmuştur. Fârâbî (870-950) ve W. V. Quine (1908-2000) farklı dönemlerde ve kültürel geleneklerde yaşamış olsalar bile, ilgili konularda mukayeseye olanak sağlayan ilginç ve önemli kanaatlere sahiptirler. Bu yönüyle bu araştırma öncelikle, bütün
İslam düşüncesi ve özelde kelamın köşe taşlarından olan Fahreddîn er-Razî, gerek yazdığı eserler gerekse doğrudan ya da asırlara yayılan tesiri üzerinden dolaylı talebesi ve takipçisi olan isimler vasıtasıyla bir "ekol"ün kaynağı ya da kurucusudur.Onun ilmî ve kelâmî kimliğinde Eş‘arîlik büyük ölçüde belirleyici olmakla birlikte, sayıları yüzlerle ifade edilebilen eserlerinde benimsediği çizgi ve metot açısından süreç içerisinde kısmi farklılıklar da gözlenebilmektedir. el-İşare fî usûli'l-kelam, Razî'nin
Ekberî ekolün en önemli temsilcilerinden birisi olan Saîdüddin el-Fergânî'nin İbnü'l-Fârız'ın Kaside-i Tâiyye'sinin şerhi olarak yazdığı kısaca Münteha'l-Medârik olarak bilinen bu eser, Anadolu tasavvufunun en önemli eserlerinden biridir.İbnü'l-Fârız'ın Tâiyyetü'l-Kübrâ olarak bilinen ve 760 beyitten meydana gelen bu eserine Dâvûd-i Kayserî, Abdurrezzak Kâşânî, İsmail Rusûhî Ankaravî gibi pek çok önemli şahsiyet şerh yazmıştır. Özellikle İbn Arabî mektebine mensup olanların İbnü'l-Fârız'ın şiirlerine ve öze
Psikoterapi alanının temel odak noktalarından olan travma, günümüze kadar birçok yaklaşım tarafından ele alınmış ve üzerine çok çeşitli tedavi modelleri geliştirilmiştir. Bununla birlikte, özellikle davranışçı psikoterapinin gelişimini takip eden süreçte maruz bırakma müdahalelerinin etkililiğinin, etkinliğinin ve verimliliğinin gösterilmesi, bilişsel-davranışçı müdahalelerin giderek daha fazla klinisyen tarafından benimsenmesine ve yaygınlaşmasına yol açmıştır. Yine de travma yaşantılarının hem birey hem
Bu çalışmada 12. yy filozofları arasında yer alan ve kendisi daha çok Aristo ve İbn Sina gibi Meşşai filozoflara yönelik eleştirileri ile tanınan Ebü'l-Berekat el-Bağdadî'nin görüşleri merkeze alınarak nefis, benlik ve bilgi arasındaki ilişki incelenmeye gayret edilmiştir. Ebü'l-Berekat'ın Meşşai felsefeye karşı eleştirel tavrı ve özgün felsefi duruşu açık bir biçimde bu konuda da takip edilebilmektedir. Kitapta sadece Ebü'l-Berekat'ın değil başta İbn Sina olmak üzere Müslüman Meşşai filozofların fikirleri
Büyük bilge Muhyiddin İbn Arabi'nin Muhteşem eseri Füsusu'l Hikem'in orijinal nüshası, tahkikiyle beraber Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç ve Doç. Dr. Abdurrahim Alkış tarafından titiz bir çalışmayla yayına hazırlandı. Bu çalışmanın önemi şimdiye kadarki neşirlerin kullanmadığı en eski nüsha sayılan Konevi nüshasına dayanıyor olması. Üç dilde yazılan önsözler, tıpkıbasım ve tahkikli metin bölümlerinden oluşan eser Litera Yayıncılık Tarafından neşre hazırlandı.
Tükendi
Tefeciden din adamı, korkaktan asker ve mütevazı bir adamdan şair olamaz. Sıkıcı bir gerçeklik romanın konusu olabilir, çünkü o gerçekten de hayata tutulan bir aynadır hâlbuki şiir sıkıntının üzerinde savrulan bir kırbaçtır. Şair öfke doludur, aşk doludur iştiyak doludur. O sonsuzu bile değiştiren adamdır; insanlara sonsuz adına yalanlar söyler ve dünya üzerindeki en büyük yalancılar şairdir. Ama ne güzel yalanlardır bunlar! Çünkü hakikat görebilen için bir şiirdir. Şairin büyüklüğü bu sahte hayata, hakikat
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 261 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3