Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 173 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Hz. Fatıma'yı tanımak bir anlamda İslam'ı tanımaktır, tanıtmak da İslam'ı tanıtmaktır. Hz. Fatıma İslam'ın ete kemiğe bürünmüş şeklidir. Hz. Fatıma'yı öğrenmek ve öğretmek İslam'ın ve Kuran'ın daha doğru anlaşılmasına vesile olacaktır. Çünkü o, babası gibi yaşayan bir Kuran'dır. Hz. Meryem iffeti ve adanmışlığı ile, Hz. Asiye direnişi ve mücadelesi ile, Hz. Hatice cömertliği ve fedakârlığı ile öne çıkmışlardır. Hz. Fatıma'da ise Meryem'in iffeti ve adanmışlığı, Asiye'nin mücadelesi, annesi Hatice'nin cömert
Tükendi
08/12/1965 İstanbul doğumlu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim fakültesi iş idaresi 1991 mezunu. Yazmaya olan ilgisi Orta okul sıralarında başlar. İş hayatı içinde amatörce dergi ve gazetelere köşe yazarlığı ve röportaj yaparak güvenini artırır. İlk hikayesini 2009 yılında yazarak bir yayınevi ile paylaşılan hikayesi yayınlanmaz. 2019 yılında wattpad ile tanışarak hikayelerini paylaşmaya başlar. VENEDİKLİ NİKOLA PAŞA BALKANLARDAN ESEN RÜZGAR BENİM DİANA'M YENİ DÜNYA Sizin ile paylaşmak istediği hi
Tükendi
Arap Baharı devrimleri Arap ülkelerini bir orman yangını gibi çepeçevre sarıvermişti. Bir anda yayılan bu devrimlerin en belirgin vasfı, halkların altında inim inim inledikleri baskıcı rejimlerden kurtularak özgürlüklerine kavuşma hayali ve mutlak doğallığa erişme isteği idi. Gel gör ki bu doğallık ve safiyet, güzelliğine ve tatlılığına rağmen hiçbir zaman devrimcilerin yararına sonuç vermedi. Bu insanlar için ne gerçek bir devrim ideolojisi ne de dümeni ele geçirip gemiyi sahil-i selamete çekme hedef ve az
Tükendi
"Yaşlanıyoruz, hayalleri olmayan kadın ve erkeklerin arasında, aynı zaman diliminde yaşayan yabancılarız, genişliğe harcadığımız enerji bizi her şeyden alıkoyuyor. Toplumun sunduğu en iyi şeyler (kariyer, gösteriş, zahmetsiz kazanç, aşk dedikleri) artık bizi ırgalamıyor. Emir vermekten de, almaktan da nefret ediyoruz. Olmak istediğimiz ve olduğumuz, her şeyimiz “hayır” ile başlıyor. Herkes gibi sömürülüyoruz ve buna bir son vermek istiyoruz. Hayatlarımız ellerimizden akıp gidiyor, bunun uğrunda olmayan her
Tükendi
Çoğumuzun hayatında aklından silemediği ve her zerresine yerleş- tirdiği ve hatta onunla yaşamaya alıştığı bir olay vardır. Yaşamımızı bu olayın üzerine kurarız. Kendimizi o olayla bütünleştirip o olayın izlerini taşırız. Ben de öyle yaptım. Hayatımı, sevincimi, umudumu bu yaşam üzerine kurdum. Bu hikâyeyi yazarken zorlandım. Göz yaşlarım, her bir satıra yağmurun toprağa düştüğü gibi düştü. Yaprakları gözyaşlarımla ıslatıp, her bir satıra yıllardır içimde beslediğim duygularımı ektim. Çıkmayan sesimle yankı
Tükendi
Okuma yazma bilmeyen biri bu kitaba baksa ne görür? Harf yığını ve madde. Bu kişi hiç okuma yazma öğrenmese yıllarca baksa yine de bu kitaba bir anlam veremeyecek ve bu durum sadece maddesine bakmaktan ibaret kalacaktır. Peki ya anlam ve mânâ? Maddeye bakmakla mânâ okunabilir mi? Maddenin özellikleri anlamı verebilir mi? Bizler, şu evrene bakarken okuma bilmeyen birinin bakışı gibi mi bakıyor muyuz sadece? Evren bir kitap gibidir. Bu kitabının ne kadarını okuyup anlamlandırabiliyoruz? “O, yedi göğü tabaka t
Tükendi
Dürüstlük bir hazineye benzer, ortaya çıktığında taraftarları çoğalır; Yalan ise yanan ateşe benzer, yanmaya başlayınca kötülükler ortaya çıkar demişlerdir ya işte bu romanda bu sözün doğruluğunu bir kez daha mülahaza edeceksiniz. Kara Halil zorluklar ve yokluklar içerisinde büyümesine rağmen ömründe yalan söylememiş, hayatı boyunca dürüstlüğü kendine şiar edinmiş çevresindeki kötülere rağmen çizgisini bozmamış, sevgiyi ve aşkı en saf hali ve en temiz duygularla yaşayıp, kalbinin ve vicdanının sesini dinlem
Tükendi
Kalkmaya yeltenirken kulak zarındaki çınlamaların acıtıcı sesini yanağında hissetti. Osmanlı tokadı; yok, yok, Helen- Yunan tokadı. ‘’Ontoloji, ontoloji. Kaç kere söyledim ulan, sırayla soracaksın soruları! Önce var mısın lan, var mısın, duyuyon mu beni ha! var mısın, var mısın, var mı… var…?’’ diye seslenirken öfkesine hakim olamayacağını anladığından, diğer şamarı atmadan söylene söylene uzaklaştı Aristo.
Tükendi
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla... Babam annem kardeşlerim ve abim Muhammed'e... İslam'a uymanızı indirilen Kitap'la amel etmenizi ve Allah (cc)'tan korkmanızı tavsiye ediyorum. Sizleri Allah'a ısmarladım. Sedat haddini aşıp tağut haline geldi. Ümmetin ondan kurtulması ancak öldürülmesiyle mümkün olabilir. Anacığım! Hiç mahzun olma! Çünkü biz Allah'ın izniyle şehidiz. Size mektubum ulaştığı zaman biz ahiret dünyasında olacağız. Kardeşlerim Enise'ye Sümeyye'ye ve abim Muhammed'e özen göstermenizi
Fırtına bunun adı; an geliyor derin bir sessizliğin ardından volkanları patlıyor, gelgitler yaşatıyor insana... Simsiyah oluyor her yer, yıkımlara bırakıyor kapıları, öyle sinsi, öyle sessiz yapıyor ki bunu, insanlar gibi... İnsan diyoruz ya hani, insanın fırtınası hiç bitmiyor. Öyle insanlar var ki hayatta; fırtınanın yarattığı yıkımlardan daha çok yıkım bırakıyor insana, öyle acımasız, öyle iğrenç...Bunu öyle sessiz yapıyorlar ki üstelik, fırtınalar dışarda değil insanın içinde kopuyor. Ve ben bir manik d
Tükendi
Bazı kitaplar iyi ki vardır. Onlar ile oturup konuşulur birlikte susulur ve ıssız gecelerin yalnız yolcusu olunur. Duygularınızın tercümanı hislerinizin anlatıcısı ve yüreğinizin yerenidir. Adı konulmamış bir şey vardır içinizde. Açtığınız bir sayfada size onun anlatıldığını görür ve sevinirsiniz. Belki biraz da hüzünlenir ağlar ve dalıp gidersiniz bir başınıza... Sevdiğine Yenilmek Bir Mehmet Deveci kitabı... İçinizdeki duyguların iki kapak arasında karşınıza çıkması sizi çok şaşırtacak.
Tükendi
Öğretmen olma hayalini gerçekleştirmeye çalışan Yasemin kitaplar arasında sabahlarken üst komşusunun ona bir anahtar emanet etmesiyle farklı bir dünyanın kapısını aralar. Hem başka birinin hayatını hem de kendi iç dünyasını keşfe çıkar. Kardeşi Ceren'le eskiden beri devam eden sorunlarıyla ve geçmişiyle hesaplaşır. Ekonomik krizler askeri darbeler şaibeli sınavlarla dolu kişisel tarihimize Ankara'dan ışık tutan roman; çocukluk komşuluk ve kardeşlik üzerine sürükleyici bir okuma serüveni sunuyor.
Tükendi
Hastalarımızın bel fıtığı ile ilgili suallerine cevap teşkil edecek tarzda bir kitapçık hazırlamayı uzun zamandır düşünüyordum. Neticede mesleki hayatımda elde ettiğim basit, ama insanlara faydalı olacağına inandığım tecrübeleri kağıda döktüm ortaya bu kitap çıktı.Gaye, öncelikle insanların yararlanacağı pratik bilgileri kendilerine sunmak olduğundan akademik takdim ve Latince kelimeler yerine sadece ve şekillerle desteklenen, anlaşılması kolay bir üslubu tercih ettim.Harvard Tıp Okulu’nun duvarında bulunan
Tükendi
“Hayattan Anlar” adlıyla kaleme aldığım bu çalışma isminden de anlaşılacağı gibi yaşanmışlıkları ya da yaşanması mümkün olan hayat hikâyelerini içermektedir.Hayatıma dokunan ve bana huzurun, sükunun, umudun, başarının, sabrın, sebatın ve mutluluğun yolunu gösteren bu hikâyeleri sizlerle de paylaşmak istedim.Özellikle kendini ve hayatı sorgulayan ilim, irfan ve hikmet arayışı içinde olan, hakikat meraklısı gençlerimizi ve gönlü genç kalanları bu ziyafete davet ediyorum.Gül yaprağı nezaketi ve zarafeti ile si
Tükendi
Ne yolu tanıyoruz ne yolcu olan kendimizi. Zaten amaç da bu: Tanışma; hem kendimiz hem yol ile. Ancak bu yol dümdüz ilerlemiyor, daha başından anlıyoruz. Keskin virajları var yolun, çukurları, kıyısında uçurumları. Yetmezmiş gibi bir de diğer yolcuları... Her biri biz kadar sağlam birer yolcu... Ancak asıl engel bu da değil. Asıl engel, tüm bunların yanında taşımak zorunda olduğumuz yükler, heybemizdekiler. Heybesinde iyiye ve güzelliğe dair nice yükler taşıyanlar virajları ustalıkla alıyor, diğer yolculara
Tükendi
İnsan, vicdanındaki kulluk bilincinin düsturlarını travmaya uğrattığında, bedenini nefsani arzularının hevâsı ile ihata ediyor, adım adım.. Zihnindeki bitmek bilmeyen düşünceleriyle, bağrında dindiremediği kor soluğuyla ve diğer yakasının dirliğini bulma kanaati ile sahralara atıyor varlığını, gün geçtikçe.. Arzda ve gökte dirliğini gaflet perdesiyle ararken, mihnet duygusuyla billurlaşmış adımlar, iki seçenekli yolculuğa çıkıyor, aheste aheste.. Ya çapraşık bir hayata ya da bir rönesansa atılıyor bu adımla
Tükendi
Bir ağaç Ve gölgesi... İnsanın ömür sermayesi; Bir anlık nefesi... Gölge ile oyalanma! Ömrü; Güneşin akşam mesafesi... Toprağa aldanma; Varlığı; Rüzgarın esmesi... Otur, Ağacın dibine. Gölgenin en serin yerine: Hisset! Düşün! Ve anla! Sen yolcusun, Oyalanma. Varlığa kanma, Nefsine aldanma. Ey yolcu! Yola düş! Yol varmak için değil, Gitmek içindir. Yolda durdu isen, Yol bittiği için değil, Yolda durduğun içindir.
Tükendi
içini okumadan sonunu okumayın eğer okuduysanız engelleri çoktan aşmışsınız demektir ve bu son size sonsuzluğun başlangıcı olan sona dek yetecektir
Tükendi
Kabul etmelisin ki her cümle fazlalıktır Her taş biraz balıktır ırmakların koynunda Tutmaya çalışsan da kayar gider avucundan Damla damla düşerken gözünden yalan dünya Sana bir umut verebilirim istersen ama söz Veremem çünkü sözümü kesmiştir hayat Hüsrana uğramıştır duadan dönen ellerim Ben suskunlukla doldururken içimdeki boşluğu Sana bir sır vereceğim unutmazsam hatırlat
Tükendi
HAKKA KUL OLMAK Kula kul olmaz asla Hakka kul olan. İyyakenabüdü ve iyya kenestain Diyor durmadan, Sure-i Fâtihan.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 173 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1