Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-980 / Aktif Sayfa : 49
İş Dünyası İletişim Rehberi'nde, öncelikle iletişimin ne olduğu, niteliği ve kayıpları/sorunları nelerin teşkil ettiği vb. hususların tartışıldığı bir giriş bölümü oluşturulmuş; sonrasında da iletişim, yazılı ve sözlü olmak kaydıyla iki ana başlığa ayrılarak, incelenmiştir. Bu bağlamda yazılı iletişimde meselelerin ekserisini teşkil eden rapor iş mektuplarında ikna ediciliğin nasıl temin edileceği, e-posta vb. sanal iletişim kanallarında hedefe yönelik etkili söyleme nasıl ulaşılacağı, metinler aracılığıyla
Alman edebiyatı sadece dahi şairler, büyük edebiyatçı ve romancılar çıkardığı için büyük değildir; aksine bu edebiyat aynı zamanda büyük edebiyat teorisyenleri, filologları, mütercimleri, edebiyat bilimcileri ve uzmanları çıkardığı için de büyüktür. Hiç şüphesiz elinizdeki eserin yazarı Katharina Mommsen, bu meyanda bütün fikri mesaisini Goethe'nin sanat ve düşünce dünyasına hasretmiş yetkin uzmanların başında gelir.
Duyduğum derin fikrî ve dinî kaygıyla yaptığım araştırmadan şu sonucu çıkardım: İnsan hürriyeti konusunda teolojik geleneğin dilini konuşan bir anlayış kaçınılmaz olarak topluma tahakküm eder. Özgürlüğü esaretin, demokrasiyi otoriter, totaliter sistemin diline çevirir. Baskıyı din adına meşrulaştırır. Tanrı'nın kendilerini insanların başına bekçi olarak görevlendirildiğine inanır ve bu görevi kendi anlayışını benimseyenlere dönük her türlü bühtan, iftira ve fişleme adına kullanır. Çünkü belirtilen anlayışta
?Benim gazeteciliğe başladığım 1967 yılında Kahraman Bapçum bir efsaneydi. Televizyonun olmadığı yıllarda unutulmaz maç yazıları yazardı. Onun yazılarını okuduğunuz zaman maçı seyretmiş gibi olur, o coşkuyu yaşardınız. O eşsiz kalemi ve tertemiz Türkçesiyle maçı gazete say­falarında yaşatırdı. Yalnız futbol mu? Örneğin atletizm yarışmalarını o kadar canlı anlatırdı ki ipi göğüsleyen atletle birlikte koşardınız sanki. Basket maçları, güreş karşılaşmaları, yüzme yarışları da öyle... Hepsini okuruna kalemiyle
Meyveli ağaç taşlanır; ama bu cehalet (başka bir kelime kullanamıyorum) ağaca dönük, ağacı yaralıyor, varlığına kastediyorlar. Batıda yazılmış her cümleye, sorgusuz sualsiz, mal bulmuş Mağribî gibi sarılan ve hemen millî varlığımıza saldırıya geçenlere halkımızın cevabı çok sadedir: kanı bozuklar, sütü bozuklar Biz eli kalem tutanlar halkımızın ne dediğini çok iyi anlıyoruz, yürekten de katılıyoruz; ama sorumluluklarımız var; anlatmak, açıklamak, savunmak görevimiz var; başka türlü bu milletin aydını olamay
Azerbaycan Edebiyatının günümüzdeki en güçlü kalemlerinden Elçin'in Gölge başlığıyla sunduğumuz bu kitabında yedi hikâye bulunuyor: Gölge, Kaşçey'in Akıbeti, Kırmızı Karanfiller Pera Palas Oteli'nde Kaldı, Kurt Ailesi, Karabağ Şikestesi, Bayraktar, Gece Pencereden Görünen Dağlar. Uzun süren Rus tahakkümünün neticelerinden belki de en önemlisi yozlaşarak kendi toplumuna ve kendi duygularına yabancılaşan insan tipidir. Elçin tıpkı diğer hikâye ve romanlarında olduğu gibi burada sunduğumuz yedi hikâyesinde de
Sosyal güvenlik, kişilere, insan şeref ve haysiyetine uygun yaşayış seviyesi için gerekli ve yeterli mali imkânlardan yoksun kaldıkları işsizlik, hastalık, analık, sakatlık, yaşlılık gibi kanunla düzenlenen belirli hallerde, kanunda hak olarak öngörülen karşılıksız, katkı karşılığı veya ödünç şeklindeki desteklerin kamu kurum ve kuruluşlarınca sağlanmasıdır. Prof. Dr. Fehim Üçışık, bu kitabında, ülkemizdeki primli ve primsiz sosyal güvenlik mevzuatının, anahatlarıyla ve olabildiğince, uygulamaya ilişkin, y
Uzun yıllardır Yedi İklim, Türkü, Dergâh, Kilim, Açaray gibi dergilerde şiirleri yayınlanan Ercan Ata, 1993 yılında Cahit Zarifoğlu Şiir Birinciliği ve 1995'te Altın Koza Dadaloğlu (Altın Koza Film Festivalinde şiir dalında) Özel Ödüllerinin sahibi oldu. Ercan Ata, Ten ve Gölge başlığı altında topladığı şiirlerinde Türkçenin en hassas, en buğulu kelimeleriyle çıkıyor karşımıza. Ahmet Haşim'den İsmet Özel'e uzanan çizgide, insanî duyarlılıklar ile muhayyilemizin ürünü olan semboller arasındaki gerilimli iliş
Bu kitapta yer alan yazılar ?Allah bizden ne istemektedir?" sorusunun cevabını arayan yazılardır. Bu yazılar yazılmak için kırk yıldan fazla beklediler. Bir başka ifade ile bu yazılar kırık yıldan fazla bir süredir demlenen yazılardır. Süleyman Eryiğit'in insanı anlamaya dönük sorular sorduğu ve her bir cevabın bizi yeni yeni sorulara sevk ettiği bu kitabı dört ana bölümden oluşuyor: ?Din, Anlam ve İnsana Dair", ?Din ve İdeolojiye Dair", ?Din ve Devlete Dair" ,?İnsan ve İdeolojiye Dair". Her bir bölüm, hadd
Cengiz Dağcı, O Topraklar Bizimdi romanında bizleri yine mahzun Türk ülkesi Kırım'a götürüyor. Bu kez başkent Akmescit'in Çukurca köyüne... Onlar da İnsandı romanından tanıdığımız Çilingir?in oğlu Selim, Kızıltaş sürgününden kurtulduktan sonra Akmescit?te Rus eğitimi almış ve Çukurca köyüne Kolhoz reisi olarak dönmüştür. Toprağına can-ı gönülden bağlı Kırımlı köylüler Rus devletinin baskısından ve Kolhoz teşkilâtından öyle bezmişlerdir ki artık vatanlarından sürgün edilmemek ve hayatta kalabilmek adına sade
Tükendi
Tarih düşüncesinin değişmesini izlemek, bir bakıma toplumsal değişimi izlemekle aynı anlama geliyor. Tarih karşısında takındığımız nihaî tavır, gerçekte hakikat duygusu karşısında almış olduğumuz tutumdan farklı olmadığı için felsefî bir boyut da taşımaktadır. Türklerin tarihî zaman içinde yapıp ettiklerinin hikâyesi ile bu tahkiyenin kâğıda aksetmiş hali arasındaki muhtemel benzerlik veya farklılıkların doğurduğu problemleri anlamaya ve tashih etmeye çalışmak, ancak mümkün olduğunca bütüncü bir yaklaşımla
Gece bitiyor ve serin bir yaz şafağı söküyor usulca. Birazdan, sihirli bir el değmiş gibi birden uyanacak şehir. Yeniden başlamanın sevinci alıp yürüyecek. Taze bir günün ilk ışıklarıyla dirilecek her şey. İlk kuşlar yuvalarını terk edecek, ilk çocuk ağlayacak, ilk pencere açılacak, ilk ezanlar okunacak, ilk sigara yakılacak, bir fırının tezgâhına ilk ekmekler düşecek. Yaşadığımız günler kasvetli, boğucu Bugünün içinde kararıp kalmak istemiyorsak, yeniden başlamanın müziğine kulak vermeliyiz her sabah. Yarı
Tükendi
Klâsik sıfatını gerçekten hak eden, Daniel Defoenun en meşhur romanı olan Robinson Crusoe, çok yönlü okumalara imkân veren; egzotik bir macera romanı olmasının yanında, hem yalnızlık psikolojisini yansıtır, hem ekonomik bireyciliğin, şifrelenmiş gizli bir özgeçmişin izlerini taşır, hem de emperyal bir genişleme hayalini ve kehanetini içinde barındırır. Gene de bunların hiç biri onu tümüyle ifade etmeye yetmez. Robinson Crusoe, okumaya başlayınca elinizden bırakamayacağınız, her olayı adeta kahramanı ile bir
Tükendi
??Eskiden insanlar için akıllı delilik vardı, şimdi ise çılgın delilik var. Selami Mete Akbaba'nın Bir Merasime Hazırlık'ı hakkında tereddüt etmeden şunu diyebilirim: 16. yüzyıl akıllı deliliğiyle, çılgın delilik hakkında yazılmış bir edebi-arkeoloji kitabı. Eskiden bütün Flaman kanallarında seyreden deliler gemisinde tutulan deliler şimdi hastanelerde yatıyor. Deliler ve normaller arasındaki bütün iletişim kopmuş bir vaziyette; işte deliliğin geldiği hüzünlü son. Deliler gemisinde, bütün işsiz güçsüzler ve
Toplumsal ilişkilerde, uyum ve birlikteliği sağlayacak normlar ve mekanizmalar bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış, iktidarlar tarafından düzenin sağlanabilmesi için de tarih boyunca gözetim etkinliklerini ve enformasyon tekniklerinin gelişmesine yol açmıştır. Buna bağlı olarak, gündelik yaşam ve toplumsal ilişkiler, elektronik gözler veya popüler deyimle "Büyük Ağabey" tarafından sürekli izlenir hale gelmiştir. Bentham'ın hayalini kurduğu, Foucault'nun kuramsallaştırdığı ve Orwell'in karşı-ütopya şeklinde
Tükendi
En eski çağlardan beri çeşitli kuş adları Türk düşüncesinde, dil, yaşayış ve kültüründe şu veya bu ölçüde ve önemde pek çok varlığa isim olmuş veya unvan olarak kullanılmıştır. Ni­tekim Türkler arasında soy, boy, kişi adları, unvanları ile yaşadıkları çevrelerdeki şehir, dağ, ırmak, göl gibi yerlere verilmiş adlar içinde kuşlara ait bulunanlar oldukça fazladır. İslamlık öncesi Türk inançları içinde bazı tanrı ve ruh adları bile kuşlarla ilgilidir. Zamanın derinliğinde, hayalin, düşü­nüşün ve kurgunun alabil
Tükendi
Mihail Bahtin şöyle der: Karnaval, kutsalı cismanî olanla, yüceyi aşağı olanla, önemliyi önemsizle, bilgeliği aptallıkla bir araya getirir. Metin Savaş'ın kaleminden, İstanbul'un görünenlerine ve görünmeyenlerine, bilinenlerine ve bilinmeyenlerine dair heyecan dozu yüksek bir roman.Dört dörtlük bir sosyolog olmayı hedefleyen ve çiçeği burnunda bir araştırma görevlisi olan Tatar Adnan, bunaltıcı yaz sıcaklarının hüküm sürdüğü 2014 Temmuz'unda Şebboy Sokağı'ndaki Suna Apartmanı'nın teras katını kiralar. Ne va
N. Hikmet Polat, çiçek kültürümüzün üstadı Cevat Rüştü'nün dönemin muhtelif gazete ve mecmualarında kaleme aldığı Türk çiçek kültürüyle alakalı yazılarını bir araya getirerek hem kültür varlığımızın zarafetini hem de medeniyetimizin enginliğini gözler önüne seriyor. Kitapta ayrıca, bugüne kadar hakkında çok fazla bilgi bulunmayan, ziraatçılığının yanı sıra üslupçuluğuyla da bilinen Cevat Rüştü'nün hayatı, kendi aile efradının sağladığı bilgiler ışığında ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Hiç şüphe yok ki, ç
Ali Muzaffer'in "Kitab-ı Matbuat-ı Osmaniyenin dibâce-i iftiharı Ahmet Mithat Efendi'dir." cümlesin­deki mukaddime, önsöz ya da başlangıç anlamına gelen "dibâce" kelimesi, mübalağalı olmaktan daha çok, bir gerçeği ifade etmekte­dir. Matbaa kurması ve işletmesi, her alanda sayısız kitap ve risale neşretmesi ve Osmanlı toplumunu okumaya alıştırması gibi büyük emekleri düşünülünce, Ahmet Mithat Efendi'nin Osmanlı yazı hayatını içeren bir kitabın önsözü olarak nitelendirilmesi hiç de abartı olarak algılanmaz. A
Bu kitap, Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükân'ın kelâm tarihi ile ilgili bir çalışmadır. O, burada, Hz. Ali zamanında çıkan dinî ayrılıklardan bu yana meydana gelen fikir hareketlerini, bunlardan bilhassa Selef akîdesini, Hasan-ı Basrî meclisinde başlayan fikir ve akîde münakaşalarını, Emevîlerin yıkılış ve Abbasîlerin kuruluş devirlerinde ortaya çıkan gelişmeleri, vücuda gelen dinî hareketleri araştırmaktadır. Yani, kelâm tartışmalarının en yoğun bir şekilde yapıldığı mezhepleri, özel- likle Sünnî akaid sistemind
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-980 / Aktif Sayfa : 49