Osmanlı siyaset düşüncesinin temel metinleri arasında yer alan Usûlü'l-hikem fî nizâmi'l-âlem (Nizâm-ı Âlemi Sağlayan Sebeplerin Temelleri), Hasan Kâfî Akhisârî'nin, on altıncı yüzyılda, Osmanlı siyasi yapısı ve devlet yönetimine dair gözlemlediği sorunlara çözüm olarak kaleme aldığı bir eserdir. Genel olarak siyasetnâme türü içerisinde kabul edilen bu eser, diğerlerinde de olduğu gibi doğrudan ve kendinde bir siyaset metni olarak incelenmekten ziyade Osmanlı tarihine ilişkin "gerileme ve çöküş" söyleminin
Modern dönemde İslam düşüncesi çalışmalarının en popüler konularının başında Gazâlî ve onun
düşünce serüveni gelmektedir. Ömrünün sonlarında kaleme aldığı otobiyografisi el-Munkız mine'd-
dalâl'de sunduğu portreye göre Gazâlî, kelâm disiplinini yetersiz bulmuş, felsefeyi reddederek bu
amaçla Tehâfütü'l-felâsife'yi kaleme almış ve hakikati, dinin sınırlarının dışına çıkmayan bir tasavvuf
anlayışında bulmuştur. Onun kelâm ve felsefeden geçerek tasavvufta son bulduğunu belirttiği
yolculuğunun merkezinde ise şa
Bir hadisin sahabeden tâbiûna geçiş hikayesi çoğu zaman o rivayette yer alan ancak yeterince
dikkat çekmeyen ayrıntılardandır. "Sebebü îrâdi'l-hadîs" olarak adlandırılan bu duruma dair
örneklerin sistematik olarak incelenmesi, döneme ilişkin birçok bilgilerin yanı sıra hadis rivayeti
hakkında önemli ipuçları sunmaktadır. Hadislerin I/VII. asırda sahabîler (veya tâbiûn) tarafından
aktarılmasına sebep olan şey, ilgili hadisin rivayet bağlamı hakkında oldukça önemli bilgiler içerir.
Bundan dolayı sebebü îradi'
Bu çalışmanın asıl amacı, ikinci hicrî yüzyılda Hz. Peygamber'in geniş ailesi olan Hâşimoğulları
içindeki imamet mücadelesi ortamında yaşanmış savaşları, isyanları klasik tarih perspektifiyle ele
almak değildir. Araştırmamızın ana konusunu, "meşru" liderin (imamın) kimliği üzerinde karşılıklı
yapılan argüman atışmaları ve spekülatif izah tarzları oluşturmaktadır. Âdeta savaş alanlarının
dışında bambaşka bir savaş yaşanmıştır. Mektup satırlarında, minberlerde okunan hutbelerde
veya sarayda yapılan münazarala
İslâm dünyasında felsefî düşüncenin teşekkülünde Yunancadan Arapçaya yapılmış tercümelerin
mühim bir rolünün olduğu bilinmektedir. Ancak tercümelerle aktarılan kavram, teori ve
yaklaşımların İslâm düşüncesindeki serüveni pek çok açıdan hâlâ incelenmeyi beklemektedir.
Elinizdeki eser, ahlâk felsefesini merkeze alarak doğrudan doğruya Yunanca ve Arapça metinleri
mukayese etmek suretiyle söz konusu intikalin doğasını keşfetmeyi hedeflemektedir.
Bu çerçevede klasik dönemin önde gelen filozofları Kindî, Ebû Beki
Özgün Adı : er-Risâletü'n-nizâmiyye fi'd-devleti'l-İslâmiyye
129 Sayfa Türkçe + 91 Sayfa Arapça
Kendisinden "duâgû" ve "vâiz" olarak bahseden kimliği meçhul müellif er-Risâletü'n-nizâmiyye fi'd-
devleti'l-İslâmiyye [İslâm Devletinde Nizamın Sağlanmasına Dair Risale] başlıklı eserini 1099/1687
yılında tahta çıkan Sultan II. Süleyman'a ithaf etmiştir. Rüşvet, zulüm ve liyakatsizliğin yaygınlaşması
başta olmak üzere devletin işleyişindeki bozulmalardan ve bunları düzeltme yollarından bahseden bu
risalenin k
Kavram mantığı, bileşik bir nesnenin özcü bir yaklaşım içinde nasıl tanımlanması gerektiğine odaklanan ve bu amacı gerçekleştirmek için gerekli olan alet kavramları, ayrımları ve kuralları inceleyen klasik mantığın temel bölümlerinden biridir. Kavram mantığında bileşik yapılı şeylerin aklî parçaları olduğu varsayılarak bu parçaların beş tümel kavram altına yerleştirilerek nasıl tanımlanacağı, yani kısaca “tanım teorisi” incelenmektedir. Zira klasik mantıkçılara göre tanımlamak bir düşünme türüdür. Düşünmek
Fatih Sultan Mehmed'in sohbet halkasına dâhil olan kimliği meçhul bir müellifin II. Bayezid'e ithaf
ettiği bu kitap "kimsenin ilgi göstermemesi sebebiyle unutulmaya yüz tuttuğundan şikâyet edilen
pratik felsefe/amelî hikmet alanının siyasetle ilgili kısmını ihya etmek amacıyla" kaleme alınmıştır.
Fatih'i ideal sultan olarak belirlemesi, devletin devamlılığının sağlanması için şeriata uygun
davranmanın gerekliliği ile cihad vazifesinin ifasına esaslı bir vurgu yapması ve Osmanlı devlet
ricalininin Memlük ida
Fakihlerin ve siyaset düşünürlerinin, meşru bir iktidarın kurulması için gerekli gördükleri biat akdinin taraflarında (devlet başkanı – seçici kurul) aradıkları ilim, adalet, akıl gibi şartlara, özellikle on birinci yüzyıldan itibaren, güç, kudret, şevket (nüfuz gücü) ve menea (caydırıcı güç) sahibi olma nitelikleri eklenmiştir. Bu değişimin yaşandığı dönem, Abbâsî iktidarı yıllarıdır. Zira Abbâsî devletinin başlangıç yıllarından itibaren birbirinden farklı zaman aralıklarında ve bölgelerde de facto egemen
Günümüzde İslâm felsefesi araştırmalarının yoğunluk noktasını Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd
gibi isimler oluşturmaya devam etse de bu felsefe geleneğinin mahiyetinin tam anlamıyla ortaya
çıkabilmesi için bu gelenek içinde eser vermiş bütün isimlerin katkılarının gün yüzüne çıkartılması
bir gerekliliktir. Bu çerçevede "gölgede kalmış" filozoflardan biri de Âmirî'dir (ö. 381/992). Kindî
ekolünün bir temsilcisi olarak değerlendirilebilecek olan Âmirî'nin bütün eserleri günümüze gelmese
de mevcut çalışmal
Erken Abbasi dönemi katip ve ediplerinden Sehl b. Harun'un kaleme aldığı Kaplan ve Tilki, Kelile ve Dimne'den sonra klasik Arap edebiyatında fabl türünde verilmiş ikinci eserdir. Eserde kaplan, kurt ve tilkinin diliyle bilgili ve tecrübeli bir katibin sultana isyan eden bir valiyle yaşadıkları anlatılır.
Sembolik bir anlatım kullanılarak siyaset, ahlak, savaş, toplum, akıl, bilgi vb. konularda mesajlar verilir. Eserin yazılmasındaki amaçlardan biri de okuyucunun dil ve edebiyat bilgisini geliştirmektir. Bu
Bilinci biçimler dünyasına yansıtmaktır, yapmak istediğim
İdrak ve İnşa, mimarimizin büyük ustası Turgut Canseverin özellikle düşüncesine ve eserlerine yoğunlaşan bir çalışma. Mimarın söylediklerine dikkat kesilen, inşalarını gören Düzenli, Canseverin kırk yedi projesine dair görsellerle hazırladığı proje açıklama tablolarıyla, eserleri farklı açılardan mukayeseli olarak analiz ettiği tablolarla bir Turgut Cansever Kitabı sunuyor okuyucuya. Ahmet Davutoğlunun aidiyet ve medeniyet ben-idraki kavramsallaştırm
Bu kitap, George Makdisi'nin ölümünden sonra öğrencilerinin yayımladığı Law and Education
in Medieval Islam: Studies in Memory of George Makdisi adlı eserde yer alan İslâm eğitim
tarihiyle ilgili 6 yazının tercümesinden oluşuyor. Osmanlı öncesi dönemdeki eğitim üzerine
yoğunlaşan bu yazılar, sırasıyla, ilköğretim kurumlarını; Memlük dönemi Mısır ve Şam
bölgesinde fıkıh ihtisasını; Abdüllatif el-Bağdâdî'nin (ö. 629/1231) hayat hikâyesi üzerinden
ulemanın şer‘î ilimler ve tıp eğitimini nasıl bir süreçte aldığ
Yazarlar
Mustakim Arıcı, Ömer Türker, Eşref Altaş, Mansur Koçinkağ, Ali Ertuğrul, Cahid Şenel, Mehmet Çiçek,
Şükran Fazlıoğlu, Ali Kürşat Turgut, Abdullah Taha İmamoğlu, Ahmet Kamil Cihan & Salih Yalın,
Sümeyye Parıldar, Tuncay Başoğlu, Hatice Toksöz, Yasin Apaydın, M. Cüneyt Kaya.
İslâm
entelektüel
geleneğinin
mahiyetine nüfuz edebilmemizin bir
yolu da bizatihi bilgiyi ve (b)ilimleri
konu edinen eserlerden geçmektedir. Bu
literatür yüzyıllar boyunca Bağdat'tan
Kahire'ye,
Dımaşk'tan
Fas'a,
Semerkan'tan
Şi
İslam felsefesi geleneğinde din ile felsefe arasındaki ilişkinin mahiyetine dair tartışmaların tarihini, felsefî
etkinliğin İslam dünyasındaki başlangıç dönemlerine kadar geri götürmek mümkündür. İlk defa Kindî (ö.
252/866) tarafından ele alınan bu ilişki, çeşitli filozoflar tarafından farklı açılardan yorumlanmıştır. Nihayet
Gazzâlî (ö. 505/1111) bilhassa Tehâfütü'l-felâsife ve el-Munkız mine'd-dalâl ve'l-mufsıh bi'l-ahvâl adlı eserlerinde
bu sorunu felsefe ve filozoflara yönelik eleştirel bir yöntemle inc
Osmanlı İmparatorluğu'nda ulema sınıfının oluşumunu ve imparatorluk idaresiyle ilişkisinin
dönüşümünü anlamak isteyen araştırmacılar için önemli bir kitap...
Karen Barkey, University of California, Berkeley
Abdurrahman Atçıl sultanın gücü ile ulemanın maharetini perçinleyen Osmanlı idari mekanizmasının
oluşumunu özlü bir şekilde anlatıyor. [...] âlim-bürokratları Osmanlı sisteminin en güçlü yönlerinden
biri hâline getiren sosyo-politik düzenin özelliklerine odaklanarak şimdiye kadar bildiğimizi
zannettiğimi
İslami desenlerin göz kamaştırıcı karmaşıklığı, İslam sanat ve mimarisinin en belirgin özellikleri
arasındadır. Kendini tekrarlayan desenlerin taşa oyularak, tavanlara resmedilerek veya canlı
renklerde çinilerin döşenmesiyle süslediği güzel ve tarihî anıtlar, Orta Asya'dan Kuzey Afrika'ya ve
Güney İspanya'ya kadar uzanmakta olup incelikli ve anıtsal biçimler meydana getirirler. Yine de
geleneksel zanaatkârların bu büyüleyici eserleri oluşturmak için kullandıkları geometrik teknikleri
veya bu desenlerin nası
Elinizdeki bu eser, çok uzun bir aradan sonra, geleneksel siyasetname literatürünün üslup ve yaklaşımıyla modern bilimin rehberliğinde yazılan bir siyasi öğüt kitabıdır. Daha açık ifadesiyle, geleneğin izinden giden modern bir siyasetnâmedir. Bu nedenle kitaba Kamu Yönetimi Adabı adı verildi. "Kamu Yönetimi" modern dünyaya ve yönetim bilimine ait bir kavramdır. Daha çok siyasetnâmeler ve ahlak kitaplarında yer alan "Adab" kelimesi ise geleneklere vurgu yapmaktadır. Bu nedenle kitap iki farklı paradigmayı ba
Bugün kafamızda oluşan Osmanlı imajının, büyük ölçüde oryantalist çalışmalarla ve aralarında diplomat, yazar, ressam ve hatta casusların yer aldığı Batılı gözlemcilerin anlattıklarıyla şekillendiğini söylemek mümkün. Oysa Batı-dışı dünyada da Osmanlıya dair geniş bir hatırat, gözlem ve inceleme külliyatı bulunuyor.
Osmanlının son döneminde İstanbulda görev yapan ve İranı Osmanlı payitahtında temsil eden son büyükelçi olan Han Melik Sasanînin hatıraları; Doğulu bir diplomatın, Osmanlının çöküş yıllar
Fahreddin er-Razi (ö. 606/1210) kelâm, felsefe, tefsir ve usul-i fıkıh alanlarına dair çalışmalarıyla felsefi ve dini ilimlere yeni bir yön vermiş ve bu nedenle "el-İmam" olarak tanınmıştır. Bu çalışmada orijinal metniyle birlikte tercümesine yer verilen el-Muhassal Razi'nin yaşadığı döneme nispetle önceki ve sonraki alimlerin, filozofların ve kelâmcıların görüşlerinin özetini veren, başka bir ifadeyle kelam ve felsefenin temel meselelerini karşılaştırmalı inceleyen bir eserdir.
Razi eserde farklı düşünce
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.