Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 193 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Osmanlı siyaset düşüncesinin temel metinleri arasında yer alan Usûlü'l-hikem fî nizâmi'l-âlem (Nizâm-ı Âlemi Sağlayan Sebeplerin Temelleri), Hasan Kâfî Akhisârî'nin, on altıncı yüzyılda, Osmanlı siyasi yapısı ve devlet yönetimine dair gözlemlediği sorunlara çözüm olarak kaleme aldığı bir eserdir. Genel olarak siyasetnâme türü içerisinde kabul edilen bu eser, diğerlerinde de olduğu gibi doğrudan ve kendinde bir siyaset metni olarak incelenmekten ziyade Osmanlı tarihine ilişkin "gerileme ve çöküş" söyleminin
Modern dönemde İslam düşüncesi çalışmalarının en popüler konularının başında Gazâlî ve onun düşünce serüveni gelmektedir. Ömrünün sonlarında kaleme aldığı otobiyografisi el-Munkız mine'd- dalâl'de sunduğu portreye göre Gazâlî, kelâm disiplinini yetersiz bulmuş, felsefeyi reddederek bu amaçla Tehâfütü'l-felâsife'yi kaleme almış ve hakikati, dinin sınırlarının dışına çıkmayan bir tasavvuf anlayışında bulmuştur. Onun kelâm ve felsefeden geçerek tasavvufta son bulduğunu belirttiği yolculuğunun merkezinde ise şa
Tükendi
Bir hadisin sahabeden tâbiûna geçiş hikayesi çoğu zaman o rivayette yer alan ancak yeterince dikkat çekmeyen ayrıntılardandır. "Sebebü îrâdi'l-hadîs" olarak adlandırılan bu duruma dair örneklerin sistematik olarak incelenmesi, döneme ilişkin birçok bilgilerin yanı sıra hadis rivayeti hakkında önemli ipuçları sunmaktadır. Hadislerin I/VII. asırda sahabîler (veya tâbiûn) tarafından aktarılmasına sebep olan şey, ilgili hadisin rivayet bağlamı hakkında oldukça önemli bilgiler içerir. Bundan dolayı sebebü îradi'
Tükendi
Bu çalışmanın asıl amacı, ikinci hicrî yüzyılda Hz. Peygamber'in geniş ailesi olan Hâşimoğulları içindeki imamet mücadelesi ortamında yaşanmış savaşları, isyanları klasik tarih perspektifiyle ele almak değildir. Araştırmamızın ana konusunu, "meşru" liderin (imamın) kimliği üzerinde karşılıklı yapılan argüman atışmaları ve spekülatif izah tarzları oluşturmaktadır. Âdeta savaş alanlarının dışında bambaşka bir savaş yaşanmıştır. Mektup satırlarında, minberlerde okunan hutbelerde veya sarayda yapılan münazarala
İslâm dünyasında felsefî düşüncenin teşekkülünde Yunancadan Arapçaya yapılmış tercümelerin mühim bir rolünün olduğu bilinmektedir. Ancak tercümelerle aktarılan kavram, teori ve yaklaşımların İslâm düşüncesindeki serüveni pek çok açıdan hâlâ incelenmeyi beklemektedir. Elinizdeki eser, ahlâk felsefesini merkeze alarak doğrudan doğruya Yunanca ve Arapça metinleri mukayese etmek suretiyle söz konusu intikalin doğasını keşfetmeyi hedeflemektedir. Bu çerçevede klasik dönemin önde gelen filozofları Kindî, Ebû Beki
Tükendi
Özgün Adı : er-Risâletü'n-nizâmiyye fi'd-devleti'l-İslâmiyye 129 Sayfa Türkçe + 91 Sayfa Arapça Kendisinden "duâgû" ve "vâiz" olarak bahseden kimliği meçhul müellif er-Risâletü'n-nizâmiyye fi'd- devleti'l-İslâmiyye [İslâm Devletinde Nizamın Sağlanmasına Dair Risale] başlıklı eserini 1099/1687 yılında tahta çıkan Sultan II. Süleyman'a ithaf etmiştir. Rüşvet, zulüm ve liyakatsizliğin yaygınlaşması başta olmak üzere devletin işleyişindeki bozulmalardan ve bunları düzeltme yollarından bahseden bu risalenin k
Kavram mantığı, bileşik bir nesnenin özcü bir yaklaşım içinde nasıl tanımlanması gerektiğine odaklanan ve bu amacı gerçekleştirmek için gerekli olan alet kavramları, ayrımları ve kuralları inceleyen klasik mantığın temel bölümlerinden biridir. Kavram mantığında bileşik yapılı şeylerin aklî parçaları olduğu varsayılarak bu parçaların beş tümel kavram altına yerleştirilerek nasıl tanımlanacağı, yani kısaca “tanım teorisi” incelenmektedir. Zira klasik mantıkçılara göre tanımlamak bir düşünme türüdür. Düşünmek
Fatih Sultan Mehmed'in sohbet halkasına dâhil olan kimliği meçhul bir müellifin II. Bayezid'e ithaf ettiği bu kitap "kimsenin ilgi göstermemesi sebebiyle unutulmaya yüz tuttuğundan şikâyet edilen pratik felsefe/amelî hikmet alanının siyasetle ilgili kısmını ihya etmek amacıyla" kaleme alınmıştır. Fatih'i ideal sultan olarak belirlemesi, devletin devamlılığının sağlanması için şeriata uygun davranmanın gerekliliği ile cihad vazifesinin ifasına esaslı bir vurgu yapması ve Osmanlı devlet ricalininin Memlük ida
Fakihlerin ve siyaset düşünürlerinin, meşru bir iktidarın kurulması için gerekli gördükleri biat akdinin taraflarında (devlet başkanı – seçici kurul) aradıkları ilim, adalet, akıl gibi şartlara, özellikle on birinci yüzyıldan itibaren, güç, kudret, şevket (nüfuz gücü) ve menea (caydırıcı güç) sahibi olma nitelikleri eklenmiştir. Bu değişimin yaşandığı dönem, Abbâsî iktidarı yıllarıdır. Zira Abbâsî devletinin başlangıç yıllarından itibaren birbirinden farklı zaman aralıklarında ve bölgelerde de facto egemen
Günümüzde İslâm felsefesi araştırmalarının yoğunluk noktasını Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd gibi isimler oluşturmaya devam etse de bu felsefe geleneğinin mahiyetinin tam anlamıyla ortaya çıkabilmesi için bu gelenek içinde eser vermiş bütün isimlerin katkılarının gün yüzüne çıkartılması bir gerekliliktir. Bu çerçevede "gölgede kalmış" filozoflardan biri de Âmirî'dir (ö. 381/992). Kindî ekolünün bir temsilcisi olarak değerlendirilebilecek olan Âmirî'nin bütün eserleri günümüze gelmese de mevcut çalışmal
Erken Abbasi dönemi katip ve ediplerinden Sehl b. Harun'un kaleme aldığı Kaplan ve Tilki, Kelile ve Dimne'den sonra klasik Arap edebiyatında fabl türünde verilmiş ikinci eserdir. Eserde kaplan, kurt ve tilkinin diliyle bilgili ve tecrübeli bir katibin sultana isyan eden bir valiyle yaşadıkları anlatılır. Sembolik bir anlatım kullanılarak siyaset, ahlak, savaş, toplum, akıl, bilgi vb. konularda mesajlar verilir. Eserin yazılmasındaki amaçlardan biri de okuyucunun dil ve edebiyat bilgisini geliştirmektir. Bu
Tükendi
Bilinci biçimler dünyasına yansıtmaktır, yapmak istediğim İdrak ve İnşa, mimarimizin büyük ustası Turgut Canseverin özellikle düşüncesine ve eserlerine yoğunlaşan bir çalışma. Mimarın söylediklerine dikkat kesilen, inşalarını gören Düzenli, Canseverin kırk yedi projesine dair görsellerle hazırladığı proje açıklama tablolarıyla, eserleri farklı açılardan mukayeseli olarak analiz ettiği tablolarla bir Turgut Cansever Kitabı sunuyor okuyucuya. Ahmet Davutoğlunun aidiyet ve medeniyet ben-idraki kavramsallaştırm
Bu kitap, George Makdisi'nin ölümünden sonra öğrencilerinin yayımladığı Law and Education in Medieval Islam: Studies in Memory of George Makdisi adlı eserde yer alan İslâm eğitim tarihiyle ilgili 6 yazının tercümesinden oluşuyor. Osmanlı öncesi dönemdeki eğitim üzerine yoğunlaşan bu yazılar, sırasıyla, ilköğretim kurumlarını; Memlük dönemi Mısır ve Şam bölgesinde fıkıh ihtisasını; Abdüllatif el-Bağdâdî'nin (ö. 629/1231) hayat hikâyesi üzerinden ulemanın şer‘î ilimler ve tıp eğitimini nasıl bir süreçte aldığ
Yazarlar Mustakim Arıcı, Ömer Türker, Eşref Altaş, Mansur Koçinkağ, Ali Ertuğrul, Cahid Şenel, Mehmet Çiçek, Şükran Fazlıoğlu, Ali Kürşat Turgut, Abdullah Taha İmamoğlu, Ahmet Kamil Cihan & Salih Yalın, Sümeyye Parıldar, Tuncay Başoğlu, Hatice Toksöz, Yasin Apaydın, M. Cüneyt Kaya. İslâm entelektüel geleneğinin mahiyetine nüfuz edebilmemizin bir yolu da bizatihi bilgiyi ve (b)ilimleri konu edinen eserlerden geçmektedir. Bu literatür yüzyıllar boyunca Bağdat'tan Kahire'ye, Dımaşk'tan Fas'a, Semerkan'tan Şi
İslam felsefesi geleneğinde din ile felsefe arasındaki ilişkinin mahiyetine dair tartışmaların tarihini, felsefî etkinliğin İslam dünyasındaki başlangıç dönemlerine kadar geri götürmek mümkündür. İlk defa Kindî (ö. 252/866) tarafından ele alınan bu ilişki, çeşitli filozoflar tarafından farklı açılardan yorumlanmıştır. Nihayet Gazzâlî (ö. 505/1111) bilhassa Tehâfütü'l-felâsife ve el-Munkız mine'd-dalâl ve'l-mufsıh bi'l-ahvâl adlı eserlerinde bu sorunu felsefe ve filozoflara yönelik eleştirel bir yöntemle inc
Tükendi
Osmanlı İmparatorluğu'nda ulema sınıfının oluşumunu ve imparatorluk idaresiyle ilişkisinin dönüşümünü anlamak isteyen araştırmacılar için önemli bir kitap... Karen Barkey, University of California, Berkeley Abdurrahman Atçıl sultanın gücü ile ulemanın maharetini perçinleyen Osmanlı idari mekanizmasının oluşumunu özlü bir şekilde anlatıyor. [...] âlim-bürokratları Osmanlı sisteminin en güçlü yönlerinden biri hâline getiren sosyo-politik düzenin özelliklerine odaklanarak şimdiye kadar bildiğimizi zannettiğimi
Tükendi
İslami desenlerin göz kamaştırıcı karmaşıklığı, İslam sanat ve mimarisinin en belirgin özellikleri arasındadır. Kendini tekrarlayan desenlerin taşa oyularak, tavanlara resmedilerek veya canlı renklerde çinilerin döşenmesiyle süslediği güzel ve tarihî anıtlar, Orta Asya'dan Kuzey Afrika'ya ve Güney İspanya'ya kadar uzanmakta olup incelikli ve anıtsal biçimler meydana getirirler. Yine de geleneksel zanaatkârların bu büyüleyici eserleri oluşturmak için kullandıkları geometrik teknikleri veya bu desenlerin nası
Tükendi
Elinizdeki bu eser, çok uzun bir aradan sonra, geleneksel siyasetname literatürünün üslup ve yaklaşımıyla modern bilimin rehberliğinde yazılan bir siyasi öğüt kitabıdır. Daha açık ifadesiyle, geleneğin izinden giden modern bir siyasetnâmedir. Bu nedenle kitaba Kamu Yönetimi Adabı adı verildi. "Kamu Yönetimi" modern dünyaya ve yönetim bilimine ait bir kavramdır. Daha çok siyasetnâmeler ve ahlak kitaplarında yer alan "Adab" kelimesi ise geleneklere vurgu yapmaktadır. Bu nedenle kitap iki farklı paradigmayı ba
Tükendi
Bugün kafamızda oluşan Osmanlı imajının, büyük ölçüde oryantalist çalışmalarla ve aralarında diplomat, yazar, ressam ve hatta casusların yer aldığı Batılı gözlemcilerin anlattıklarıyla şekillendiğini söylemek mümkün. Oysa Batı-dışı dünyada da Osmanlı’ya dair geniş bir hatırat, gözlem ve inceleme külliyatı bulunuyor. Osmanlı’nın son döneminde İstanbul’da görev yapan ve İran’ı Osmanlı payitahtında temsil eden son büyükelçi olan Han Melik Sasanî’nin hatıraları; Doğulu bir diplomatın, Osmanlı’nın çöküş yıllar
Tükendi
Fahreddin er-Razi (ö. 606/1210) kelâm, felsefe, tefsir ve usul-i fıkıh alanlarına dair çalışmalarıyla felsefi ve dini ilimlere yeni bir yön vermiş ve bu nedenle "el-İmam" olarak tanınmıştır. Bu çalışmada orijinal metniyle birlikte tercümesine yer verilen el-Muhassal Razi'nin yaşadığı döneme nispetle önceki ve sonraki alimlerin, filozofların ve kelâmcıların görüşlerinin özetini veren, başka bir ifadeyle kelam ve felsefenin temel meselelerini karşılaştırmalı inceleyen bir eserdir. Razi eserde farklı düşünce
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 193 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2