Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 115 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Necip Fazıl'ın, birçoğu film haline getirilerek sinemalarda gösterilmiş bütün senaryo romanlarından "Deprem"...
Necip Fazıl Kısakürek'in, roman kalıpları içinde kaleme aldığı tek eseri... Roman, üniversitede felsefe asistanı olan Naci'nin hayatı etrafında gelişir... Bu hayat, Necip Fazıl'ın kendi hayatı değildir ama onun hayat hikayesindeki bir çok unsuru içinde barındırır. Naci, çevresine karşı davranışlariyle, kadın, cemiyet ve sanat anlayışiyle, hayata ve ölüme dair düşünceleriyle bir karakter bütünü halinde şekillendikçe hayalimizde bir Necip Fazıl portresi belirir gibi olur.
İmam Kastalanî´nin, Allah Resulü´nün hayatını anlatan "El-Mevahibü´l Ledüniyye" eserini, Gönül Nimetleri ismiyle, Şair Bâki çevirisinden kendi üslubuna dökerek günümüz diline aktaran Necip Fazıl, kitaba yazdığı takdimde, dikkatleri şu noktaya çekmektedir: "Okuyucuların Kainatın Efendisine ait bu eseri, benzerleri arasında en eminlerden biri tanımalarını diler ve bu mukaddes mevzu karşısında haşyetle susmaktan ve eseri tatmaya çalışmak tavsiyesinden başka söz olmadığını bildiririz…"
"Velîler Ordusu" kitabında hayatı anlatılan 333 Velînin içine, "Bir" sayısını Allah Resulüne verdikten sonra mukaddes emaneti O´ndan alıp günümüze kadar getiren, O´nunla beraber 33 büyük velî, esere bilhassa alınmamıştı. İşte, Necip Fazıl´ın kaleminden oraya alınmayan ve hususî bir kolu, "Silsile-i Zeheb-Altun Halka"yı oluşturan 33 mâna kahramanının kelâma bürünebildiği kadarıyla mukaddes hayatları...
Bir ansiklopediye geçmiş ifadeyle, «hapisleri üniversite yıllarından çok olan» Necip Fazıl, 1943'den başlayarak 1947-1950-1951-1952-1957-1959 ve 1960 senelerinde cezaevine girdi. Son mahkûmiyet kararı ise vefatı sebebiyle infaz edilemedi. 1955'de «Yılanlı Kuyudan» ismiyle yayınlanmış olan eser, hapishane günlerinin, «büyük sanatkâr»a has, derin ve duyarlı bir iç hayat üzerindeki müthiş tesirini yansıtan bir ıstırap ve gözyaşı günlüğüdür.
VAHİDÜDDİN OLMASAYDI TÜRK İSTİKLAL SAVAŞI OLMAYACAK VE KURTULUŞ SAĞLANAMAYACAKTI. Evet; milli şahlanışın başında 14 15 ve Cumhuriyetin ilanında 19 yaşında bir çocuk olan biz, bunca yıl boyunca gördüğümüz, işittiğimiz, okuduğumuz ve mânalandırdığımız şeylerin yekûnu olarak şu hükme varmış bulunuyoruz ki; Birinci Dünya Harbi felaketi ve İmparatorluk devletinin çöküşünden sonra Türk haklarını sağlamak yolunda milli bir şahlanışa ilk olarak meydan açma fikri, bu hareketin şefliğini yapan Mustafa Kemal Paşad
At'a olan sevgisini, «dokuz yaşında ata bindim ve yalan olmasın, bir daha inmedim.» diye belirten Necip Fazıl, belki de sahasında başka bir örneği bulunmayan bu eserinde, tarihi, felsefesi ve bütün estetiğiyle At'ı anlatır. O'nun gözünde At, insandaki maddî ve manevî fâtihlik cehdine Allahın en fazla yakıştırdığı bediî ifade içinde bir kahramanlık sembolüdür. Bu kitap ise bu sembolün, yani, ilk zamanlarında basit fayda planında her türlü yükü sırtlamış bir hizmetçi olarak gördüğümüz At'ın, ayıklana ayık
Kendisinden sonra ümmetinin 73 fırka olacağını, bu fırkalardan da sadece birinin nura yöneleceğini haber veren Allah Resulü'nün vefatlarından sonra ilk alâmetleri Hazret-i Osman zamanında görülmeye başlayan sapık itikad ve davranışlar, dallardaki bütün ihtilâflı manzarasına rağmen aynı illetli kökte birleşirler: Kuru akıl ve şeytanî hayal... Ümmetin temel yapısı olan Sahabi diyor ki: «O'nu dinlerken öyle olurdu ki, âdetâ başımızın üstünde, kirpiğimizi kımıldatsak uçup gidecek ışıktan bir kuş varmış gibi mı
"Dininizi Öğreniniz"kitabı,Üstad Necip Fazıl´ın Büyük Doğu dergileri ve"Ramazan Sahifeleri"nde Din ve Tasavvuf başlığı altında,hususen "gençler için"kaleme aldığı yazıları ve İslam büyüklerinden yaptığı sadeleştirmeler derlenerek hazırlanmıştır.
Necip Fazıl'ın 1960 İhtilalinden sonra girdiği hapishanede yazdığı ikinci piyes olan Ahşap Konak, giderek yozlaşan ve ahlakî değerlerinden uzaklaşan bir toplumu, çekirdeğinden gösteren bir temsildir. Ahşap Konak, her katında üç neslin ayrı ayrı fakat birarada ve aralarındaki korkunç anlayış ve yaşayış uçurumu içinde yaşadığı bir mekânı temsil ederken, zaman boyutunda, 1950 sonrası Türk cemiyetinin tezatlar içindeki içler acısı halini sembolize etmektedir. (Tamamlandığı tarih: Eylül 1960, Balmumcu Garnizon
Demokrat Parti, daha kurulduğu andan itibaren Necip Fazıl için bir muvazaa partisi olmaktan öte bir anlama sahip değildir. Adnan Menderes ise hep bir ümit mevzuu olarak kalmış, fakat bir türlü kendisinden beklenen «hep»çi ve «gözükara» tavrı takınamamıştır. Necip Fazıl bu eserinde, Adnan Menderes vasıtasiyle bir nevi kendi siyasi hal tercümesini kaleme almıştır. Adnan Menderes ile Demokrat Partiyi de kendi ruh aynasında biçimlendiği şekliyle anlatmıştır. Gerçeğe tam bağlı subjektif bir metod kullandığı ese
«Çerçeve» serisinin altıncı kitabı...
"Bu eser, bir mevlid mi?.. Hayır! Sadece O´na olan eritici aşkımın ve gevşemez bağlılığımın vecd destanı. " N.F.K. "Kıyamete kadar gelecek mukaddesatçı Türk gençliğine ithaf" edilmiş olan ve sonuna "Vasiyet" bölümü de eklenmiş bulunan, Peygamberler Peygamberinin mukaddes hayatının 63 Levhada manzum olarak anlatıldığı eser, 1960-61 hapsinde yazılmaya başlanmış, son şekline ise 1972 Ramazanında kavuşmuştur. 1973 senesinde kurulan b.d. yayınlarının 1. Kitabı olarak ilk defa o yıl yayınlanmıştır.
Necip Fazıl Kısakürek´in fıkra yazarlığı 1939 senesinde Haber gezetesinde başlamış, "Son Telgraf" gazetesinde devam etmiş ve çeşitli gazetelerde 1982 yılına kadar süregelmiştir. "Çerçeve" başlığı altında kaleme alınan yazıların derlendiği serinin ilk kitabı...
"Çerçeve" başlığı altında kaleme alınan yazıların derlendiği serinin beşinci kitabı...
Kitap, üç eserden müteşekkil… 1- EDEBİYAT MAHKEMELERİ: Bu başlık altında, 1945 Büyük Doğu dergilerinde neşredilmiş yazılarda, edebiyat dünyamızın ünlü isimlerinden Tevfik Fikret, Yahya Kemal, Mehmet Akif ve Nurullah Ataç, mizah üslûbuyla bir mahkeme mizanseni içinde kritik ediliyor. Ayrıca farklı zaman ve mekanlarda Necip Fazıl nezaretinde yapılan sohbet toplantılarında "Tevfik Fikret" ve ayrı bir bahis olarak "şiir" ele alınıyor. 2 - DOĞU EDEBİYATI: Doğu edebiyatına kısa ve genel bir girişten sonra, Ar
"Çerçeve" başlığı altında kaleme alınan yazıların derlendiği serinin üçüncü kitabı...
"Çerçeve" başlığı altında kaleme alınan yazıların derlendiği serinin ikinci kitabı...
1971´de Sıkıyönetimin ilaniyle 15´inci devresini kapatan Büyük Doğu dergisini dört-beş sene sonra tekrar çıkarmaya karar veren Necip Fazıl, daha hazırlık safhasında, genel bir akâmet, iktidarsızlık, fesat ve çürüme ortamiyle karşılaşınca; "Büyük Doğu çıkamaz! Ancak (Rapor 1-2-3..) diye yeni bir tarz düşünülebilir!" hükmüne varır. Raporlar, aylık yazılar şeklinde 1976 - 1980 yılları arasında 13 sayı çıkmıştır. Bu serinin birinci kitabında, ilk iki Rapor, ikinci kitabında 3´üncü, 4´üncü Rapor, üçüncü kitabınd
1971´de Sıkıyönetimin ilaniyle 15´inci devresini kapatan Büyük Doğu dergisini dört-beş sene sonra tekrar çıkarmaya karar veren Necip Fazıl, daha hazırlık safhasında, genel bir akâmet, iktidarsızlık, fesat ve çürüme ortamiyle karşılaşınca; "Büyük Doğu çıkamaz! Ancak (Rapor 1-2-3..) diye yeni bir tarz düşünülebilir!" hükmüne varır. Raporlar, aylık yazılar şeklinde 1976 - 1980 yılları arasında 13 sayı çıkmıştır. Bu serinin birinci kitabında, ilk iki Rapor, ikinci kitabında 3´üncü, 4´üncü Rapor, üçüncü kitabınd
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 115 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3