Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 115 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Tefsir, hadis, siyer ve nakil olarak en emin kaynaklardan devşirili ve kaynaklarını tek tek göstermek tasasından uzak bu eser, "Başlangıç" yazısında da belirtildiği gibi, sadece iman sahiplerine hitap edici, hiçbir akli teftiş, tespit ve ispat gayretine düşmeyici, mutlak "doğru" üzerine hissi ve teessüri bir çatı kurucu ve eğer bir kıymeti varsa onu bu noktada toplayıcı bir denemedir; ve akla verdiği pay, onu bazı noktalarda yine akılla iptal etmekten ibarettir. Bu bir ilim değil, san'at eseridir ve ilmin i
Mezarlığı olmayan köyü bulmak için yola çıkan ve ilk bilgi olarak, ölümsüzlüğe giden yolun insanın kendi içinden geçtiğini öğrenen Derviş Yunus'un hikayesi...
Tükendi
Tiyatro eserleriyle Türk Tiyatrosunun kurucu müelliflerinden olan Üstad'ın, Tiyatro nedir? sualini, kuruluşundan günümüze tarihi bir perspektif içinde izaha kavuşturduğu eser, ilk olarak, 1964 yılında Aydınlar Ocağı salonunda konferans olarak verildi. "Sanat, tiyatronun da baş sermayesi olan kelâmın muhtelif formlarında, hikâye, roman, şiir vesâirede dâima bir, iki buudludur; üçe varmaz. Ve hayal ki, Allahın yarattığı muazzam sahnenin ismidir, orada kendisini hakikatteki, realitedeki katılığıyla tecessüm e
Hayatını, Abdülhakîm Arvasî Hazretleri´ni Tanıyıncaya Kadar ve Tanıdıktan Sonra diye iki ana bölüme ayıran Necip Fazıl, Efendisine doğru kendisini cezbeden hâdiseleri de mânâlandırdığı otobiyografik eseri O Ve Beni 1975´de şöyle takdim etmiştir:Bu eser, dünyaya gelişimden bugüne kadar en hususî renkleri, çizgileri ve sesleriyle hayatımın hikâyesi ve asıl O´nu tanıdıktan sonra mânasını anlamaya başladığım vücut hikmetinin bende tecelli eden yakıcı ifadesidir. Bu bakımdan, kendilerini görünceye kadar malik ol
Necip Fazıl, 1974'te yazdığı "Halimiz" isimli şiirinde şöyle hayıflandığını görüyoruz: "Ruhsal, parasal, soyut, boyut, yaşam, eğilim... Ya bunlar Türkçe değil, yahut ben Türk değilim ! Oysa halis Türk benim, bunlar işgalcilerim; Allah Türk'e acısın yalnız bunu dilerim." Necip Fazıl, Türkçe'nin devlet ve aydınlar eliyle katledilmesine sessiz kalmamış, bu kültür vurgununu hem şiiriyle hem de yazılarıyla çok defasında gündeme getirmişti. Özleştirme gayretinin yanlış olduğunu, bunun çok ciddi problemlere yol aç
"Çerçeve" başlığı altında kaleme alınan yazıların derlendiği serinin dördüncü kitabı...
(3 Perde) Olayın "ezeldeki mazi ve ebeddeki istikbalde" geçtiği ifade edilen piyes, ana hatlarını eski bir Türk masalından alır. 1940´da yazılan eser, 1947 senesinde açılan bir yarışmada C. H. P sanat mükafatını kazanmıştır. Ancak Juri´nin birincilik kararı, Parti ileri gelenleri tarafından iptâl edilerek piyes yarışma dışı ilân edilmiş ve olaydaki komedi(!) günün gezetelerine aksetmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek´in iki ayrı konferansı... Her konferans, farklı tarih ve şehirlerde çeşitli defalar binlerce dinleyiciye hitaben verilmiş olup büyük ilgi doğurmuştur. 1949´da Büyük Doğu Cemiyetinin kuruluşundan itibaren Anadolu´yu bir uçtan öbür uca sarsan Necip Fazıl için, mevzuu ne olursa olsun verdiği her konferans, "Tanzimattan beri gelen sahte inkılapların çürüttüğü ruh kökümüzü kurtarma, kainat çapında hesaba vurma, Türkün ruh ve madde dünyasını Batının da hayran olacağı ve içinde her derde dev
Dünya Bir İnkılap Bekliyor / Yolumuz, Halimiz, Çaremiz / Ruh Muvazenesi Her Cephesiyle Komünizma «Evet, İslâm, 16. Asır sonlarına doğru temsil kadrosunda zaafa uğramıştır. Ama daha sözünü söylemiş değil. Son sözünü temsil kadrosunda ve yeni telakkiler önünde henüz söylememiştir. Bu son sözü söyletecek nesli yoğurmaya çalışıyoruz.» N.F.K. Her konferans, bu çabanın eseri halinde, konu başlığının işaret ettiği meselelerde sosyal bir şuur zemini oluşturma teşebbüsüdür.
Büyük Doğu Yayınları, Esseyyid Abdülhakim Arvasî Hazretleri'nin "Bütün Eserleri"nin yayınına "Hal Tercümesi" ile başladı. Yaklaşık 90 sene önce, hayatı, eserleri ve ilmi şahsiyetine dair hususiyetlerin bilinmesi için kendisine yöneltilen suallere vermiş olduğu teferruatlı cevaplardan oluşan "Hal Tercümesi" eseri, büyük din âlimi Abdülhakim Arvasî Hazretleri'nin şahsi ve ilmi biyografisi için birinci dereceden kaynak niteliğinde. Kitabın önemli özelliği, doğrudan asli nüsha esas alınarak hazırlanmış olması
Baş eser... 1925'de «Örümcek Ağı», 1928'de «Kaldırımlar», 1932'de «Ben ve Ötesi», 1953'de «Sonsuzluk Kervanı» ve 1969'da «Şiirlerim» ismiyle yayınlanmış şiir kitaplarının bir çok bakımdan kendini ifadelendiremediğini söyleyen Necip Fazıl Kısakürek'in, 1923'de Yeni Mecmua'da yayınlanmış ilk şiirinden başlayarak bizzat kendisi tarafından süzülen, ayıklanan, düzeltilen ve bir araya getirilen bütün şiirleri... Ve Poetikası... Bir yanda belli başlı bir sanat anlayışından tüten şiirler, diğer yanda, bu sanat anl
Necip Fazıl Kısakürek’in, dergi ve gazetelerde yayınlanmış bütün şiir ve yazılarını, yayınlandıkları yer ve tarihleriyle tespit eden ve “Büyük Doğu” dergisinin “Fihrist”ini içeren “Bibliyografya”... üstad’ın ilk şiirini yayınladığı 1923 yılından, vefat tarihi 1983’e kadar geçen 60 senelik yazı hayatının bütün verimlerini tespit etmek gayesiyle hazırlanan çalışma, 3 ana bölümden oluşuyor:1) Dergi-Gazete Yazıları İndeksi2) Büyük Doğu Fihristi3) Özel İndeksler
Tükendi
Baş eser... 1925'de «Örümcek Ağı», 1928'de «Kaldırımlar», 1932'de «Ben ve Ötesi», 1953'de «Sonsuzluk Kervanı» ve 1969'da «Şiirlerim» ismiyle yayınlanmış şiir kitaplarının bir çok bakımdan kendini ifadelendiremediğini söyleyen Necip Fazıl Kısakürek'in, 1923'de Yeni Mecmua'da yayınlanmış ilk şiirinden başlayarak bizzat kendisi tarafından süzülen, ayıklanan, düzeltilen ve bir araya getirilen bütün şiirleri... Ve Poetikası... Bir yanda belli başlı bir sanat anlayışından tüten şiirler, diğer yanda, bu sanat anl
Geçirdiği büyük ruh çilesinin sahne destanı... İstanbul Şehir Tiyatrosunun 1937?38 sezonunda Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenip temsil edilen eser, ilk temsil gecesinden itibaren çok büyük yankı uyandırmış ve 1977 yılında sinemaya da aktarılmıştır. (Eserin tamamlandığı tarih: 8 Temmuz 1937, Perşembe, gece yarısı...)
«Eserimi... Her yıldızla her yıldız arası yollar ve yönler kadar çok ve dolaşık... Dünya yolları ve yönlerinden... Biricik ulaştırıcı yolu ve eriştirici yönü bana gösteren... Otuz yaşımdan sonraki hayatıma temel atan... «Altun Halka'nın asrındaki en büyük kutbu... Efendim, irşad edicim, can kurtarıcım... Esseyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri'nin yüce ruhaniyetine ithaf ediyorum...» 26 Mayıs 1972 / N.F.K.
Bu kitap, Necip Fazıl´ın Türk entellektüeller muhiti Bâbıâliyi, bizzat merkezinde olarak şahıs şahıs bir kıymet hükmüne bağladığı, kendini ise acımasız bir nefs muhasebesine tâbi tuttuğu otobiyografik eseridir. "O ve Ben"le birlikte Necip Fazıl mevzuunda anahtar olmak hususiyetiyle de ayrı bir değer kazanan eserde, "Bâbıâli, Tanzimat sonrası, her an oluş veya bir türlü olamayış buhranları içinde kıvranan Türk cemiyetinin boğaz anaforu; şahıslarsa aynı damga altında gelip geçen ve akıp giden dalgacıklar…"
Başmakâle dizisinin ikinci kitabı, 1956'da günlük ve 1959'da haftalık olarak yayınlanan Büyük Doğu dergilerinde yayınlanmış bütün makâlelerinin biraraya getirilmesiyle oluşmakta. Kaleme alındığı tarihî dönem ve özellikle Necip Fazıl - Menderes ilişkisi düşünüldüğünde makâleler ayrı bir önem kazanmaktadır. Hele ki, 1959 senesinin son aylarında yazılan ve birçok insan tarafından ibretle okunup saklanan «1960 Son Vade» başlıklı makâle, çok geçmeden gelen ve Menderes hükümetinin bütün vâdelerini dolduran İhti
1950'nin başlarından itibaren Necip Fazıl'ın bilhassa Büyük Doğu dergi ve gazetelerinde o gün veya o haftanın gündemini teşkil eden konular ve baş meseleler etrafında kaleme aldığı makâleler... Bu dizinin ilk kitabında, 1952-54 tarihleri arasında yazılmış başmakâleler derlenmiştir.
1960 ihtilâlinde zindana 74 kilo olarak girip oradan 57 kilo çıkan Necip Fazıl, ferdiyetine tam kapanmakla cemiyete tam açılmanın yol ayrımında, dış şartların bütün olumsuzluğuna rağmen kendini bulur bulmaz, Yeni İstiklal gazetesinde makalelerine başlamış, ardından da Büyük Doğu'yu tekrar çıkarmıştır. Başmakale dizisinin bu üçüncü kitabı, O'nun 1960 sonrası kaleme aldığı makâleleri içermektedir.
Necip Fazıl'ın, birçoğu film haline getirilerek sinemalarda gösterilmiş bütün senaryo romanlarından "Canım İstanbul"...
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 115 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2