Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 115 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Yeniçeri´yi dünyanın ilk teşkilatlı ve meslekî ordusu olarak gören ve gösteren Necip Fazıl´a göre, Yeniçeri, kuruluşundan sonraki ilk iki asır içinde ideal askerdir ve devletinin gayesine ve ahlakına bağlıdır. Tanzimata kadar sürecek olan sonraki üç asır içindeyse bizzat devlet süikastçısı bir âsidir. Yeniçerinin bu çöküşü, ruhî ve sosyal bir müessire, iman vecd ve aşkının gönüllerden uçup gitmesine bağlıdır ve Yeniçeri, bu korkunç ve hazin tecelliyi göstermekte sadece bir vesiledir. Bu eser, müellifin
"İrşad edicim, Kurtarıcım ve Efendim Abdülhakîm Arvasî Hazretleri´ne ait, dışından öğretici mahiyette bu son asrın en büyük din eserini, en titiz sadakat, en derin dikkat ve en keskin haşyetle sadeleştirirken, kendimden ekleyeceğim biricik ölçü, Büyük Veli´nin muazzez ruhaniyetine sığınmak ve affını dilemektir." / N.F.K. Kitapta, tarifinden başlayarak, Tasavvufun gayesi, konusu ve terimleri; Nakşî Yolunun Hususiyetleri ve ayrıca Sufî, Mutasavvıf, Melamî ve Fakir gibi tabirler izah edilmektedir.
"Önüne gelenin din eseri çıkardığı ve Kutsî eşyayı işportalaştırdığı bu perişanlık devrinde, hemen hiç kimsece riayet edilmeyen muazzam bir din ölçüsüne uyarak, içindeki âyet ve hadîsleri ve mübârek kelâmları asıllariyle vermediğim, böylece onları ticaret vesilesi olmaktan ve asla uyuşamayacağı ifade çerçevelerine sokulmuş bulunmaktan korumaya çalıştığım bu eser, vecd kaynağımızdan hayat iksiri değerinde bir damlacıktır ve Büyük Doğu ideâlinin tâcıdır." / N.F.K. Necip Fazıl´ın, "her kelimesi üzerinde beyni
Evliyâ menkıbeleri… Ebu Hâşim Sofi´den başlıyarak, herhangi bir silsile ve tarih endişesine kapılmadan, kol kol, karmakarışık ve umumî şekilde yüzbinlerce namsız ve nişansız velî arasından 333´ünün; "aklın patladığı ve hesabın kül olduğu sınırdan ilerideki âlemde meclis kuranlar"ın hikayesi… Kitabın son bölümünde, "Kadın Erenler"den bir kısmı şu ölçü altında levhalaştırılmakta: "Kadın, velîlik şartlarına büründüğü zaman, fazl bakımından erkeği geçer." 1945 Büyük Doğu dergilerinde tefrika edilen ve "Hal
Necip Fazıl Kısakürek´in, 1934 yılında D Grubu Resim sergisinde yaptığı "Beklenen Sanatkar" adlı konuşmasından, 21 Mayıs 1983 Cumartesi günü (vefatından 3 gün önce) Basında 50. yılını dolduranların Şilt Törenine gönderilmek üzere yazdırdığı satırlara kadar, her biri kesif ve keskin bir fikir ve aksiyon ruhu ifade eden, muhtelif yerlerde verdiği kısa konferans ve hitabeler..
İmam-ı Rabbânî Hazretlerine ait Mektubat´ı, "Allah ve Resulünün kitaplarından sonra dinin en büyük eseri" ifadesiyle takdim eden Necip Fazıl´ın bu kıymetli eserden sadeleştirdiği mektup parçalarından bir demet… Vaktiyle Büyük Doğu dergilerinde yayınlanmış mektuplar, 1´den 24´üncü mektuba kadar eksiksiz olarak sadeleştirilmiş, daha sonrakiler ise konularına göre bir tercihe tabi tutulmuştur.
Necip Fazıl Kısakürek´in 1925 yılından başlayarak çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmış ve bir bölümü 1933´de "Bir Kaç Hikâye Bir Kaç Tahlil", bir kısmı da 1965´de "Ruh Burkuntularından Hikâyeler" ismi altında kitaplaşmış, bütün hikâyeleri… 1983´de "b.d. yayınları" tarafından eksiksiz olarak bütünleştirilmiş ve son şeklini almıştır.
Eserin içeriğini oluşturan yazılar, 1943 ve 1945 Büyük Doğu dergilerinde "Tanrı Kulundan Dinlediklerim" başlığı altında kaleme alınmıştır. Başlıktaki nisbetlendirmenin de ifadelendirdiği gibi eser, Necip Fazıl´ın Efendisinden aldığı feyzin bereketiyle, tarih, fikir, sanat, şiir, roman, hikaye, tiyatro; hâsılı el attığı her mevzuda, "O kapı"ya bağlı "kıymetlendirme ölçüleri"ni billurlaştırdığı bir eserdir.
Bu eser, 1962 yılının Ramazan ayında üç gece teravihten sahur vaktine kadar konferans şeklinde verildikten 20 sene kadar sonra bizzat Necip Fazıl tarafından kitaplaştırılmış ve İdeolocya Örgüsü´ne bağlı olarak en başa alınması gereken verimlerinden biri olarak gösterilmiştir. İki ana bölümden oluşan kitapta, "Batı Tefekkürü" başlığı altında İlkçağ felsefecilerinden başlayarak günümüze kadar ulaşan Batı düşünce çizgisi kısa ve kalın hatlariyle ele alınmış ve hükme bağlanmıştır. İkinci bölümde ise İslam
Necip Fazıl, mücâdele tarihinin bilançosunu kalabalıklar önünde "Hesaplaşma" konferansiyle çıkarırken, "Tarihte Yobaz ve Yobazlık" isimli konferansında, en ulvî hakikatleri kendi basit anlayışı içinde hapseden, donduran ve "ahmakça inanışla aptalca reddediş" arasında gezen Yobazın ruhi portresini çizer, vasıfları üzerinde durur ve tarihi örneklerini verir. "Türkiye ve Komünizm" ise, bir antitez olarak gördüğü Marksizmin fikri tahlili yanında, komünizmin Türkiye macerasına dikkatleri çeker.
Tasavvufî hikmetleri ve evliyâ menkıbelerini anlatan temel eserlerin önde gelenlerinden biri olan, Mevlana Safiyüddin Hazretlerine ait Reşahat isimli eserin, "Necip Fazıl üslûbu" ile sadeleştirmesi ve özleştirilmesi… Eserde Silsile-i Zehebe bağlı velîlerin menkıbeleri yanında, Abdülhalik Gücdevanî Hazretlerinin sistemleştirdiği Yolun Temel Ölçüleri ve Hoca Ubeydullah Ahrar Hazretlerinin hayatı anlatılmaktadır.
Tükendi
Hayat hikâyesini bazı eserlerinde gereğince yazmış olduğunu, ancak asıl ruh hayatını, ruhunun kafa kâğıdını resimlendirmek istediğini dile getirirken, bu eseriyle geçmiş, özellikle çocukluk günlerinin perdesini bir daha aralar. Kafa Kâğıdı, olayların dış tezahür çizgilerinden ziyâde, onları doğuran ruhî oluşları tesbite yönelik bir otobiyografidir. Yarım kalmışlığı ile ayrı bir "hususiyet" kazanan eser, Ocak 1984´de Milliyet gazetesinde tefrika edilmiş ve daha sonra kitaplaşmıştır.
"Mazlum, her dinde, her inanış tarzında bulunabilir. Hatta hiçbir şeye inanmayan insanda, insan şöyle dursun, hayvanda bile… Mazlum, kendi haline göre değil, zulmediciye nisbetle sıfatlanandır" N.F.K. İşte, "Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar", bu ölçüye uyan, her millet ve her cinsten mazlumun bir araya toplandığı, dünya edebiyat tarihinde örneği pek bulunmayan eser… Büyük Yunan Filozofu Sokrates´ten başlayarak, İsa dininin mazlumları, İslâmın ilk kurbanları, Peygamber torunu iki şehit Hazreti Hasan ve Hü
1973 yılında Hac mükellefiyetini yerine getirmek üzere Kutsal topraklara yüz süren Necip Fazıl´ın, o mübarek iklimin çizgi, renk ve sesleriyle örülü seyahat intibâları… Ayrıca, kitabın "Veliler Diyarı" bölümünde, Van´ın Arvas köyünde medfun Seyyid Fehim Hazretlerini; "Vatanımı Buldum" bölümünde ise, kabri, Hakkari´nin Şemdinli kazasında bulunan Seyyid Taha Hazretlerini ziyaret yolculuklarının hikayesi var.
Eser, Habil-Kabil vak´asından başlar ve birinci bölümde mutlak inkılapçılar olarak Nuh Peygamber, İbrahim Peygamber, Musa Peygamber ve İsa Peygamberle beraber, Peygamberler Peygamberinin mutlak inkılâplarını anlatır. Ötesi, insanoğlunun Hak gördüğü ve bildiği yollardaki ayaklanışlarının, mâna, ilim, ve usûl bakımlarından ders çıkarılması gereken romanımsı hikâyeleridir. Eski Yunandan Amerika İstiklal savaşlarına kadarki ihtilâller ikinci bölümde; Büyük Fransız İhtilali üçüncü bölümde; Napolyon Bonapart v
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 115 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6