Dünyada belki de hakkında en çok şarkı bestelenen şehir olan İstanbul'un kendisi aslında başlı başına bir müzik... 'İstanbul için bestelenen, içinde İstanbul geçen veya dekorunu İstanbul'un teşkil ettiği acaba kaç şarkı vardır?' diye bir araştırma yapılacak olsa, elde edilecek sonuç bizi neredeyse bütün Türk Musikisi'nin repertuvarını oluşturan eserlerin sayısına götürür. Zira Türk Musikisi bir bakıma "İstanbul Musikisi"dir.
"Sikke"lerdeki İstanbul!...
İlk icadından günümüze "para"lar ya da namı diğer "sikke"ler, sadece ekonomik döngünün bir değişim aracı olarak kalmamış, dönemin tarihini, kültürünü yansıtan bir yüz olarak da gündemde kalmıştır.
İstanbul denince akla gelen ilk ağaç kuşkusuz erguvandır. Özellikle Boğaz'ın güneyindeki yamaçlarda oldukça sık rastlanan erguvan, aynı zamanda Bizans hanedanlığının da resmi ağacı gibidir; zira hanedana doğan her bebek "erguvanlar içine doğdu" diyerek karşılanır. Diğer ağaçlarla kıyaslandığında erguvanın en önemli özelliği, tıpkı dişbudakta olduğu gibi yapraklanmadan önce çiçeklenmesidir; mayıs ayında diğer ağaçlar henüz yeni yeni yeşermeye başlamışken erguvan göz alıcı çiçekleri ve rengiyle diğerlerinin a
İstanbul'un bahçeleri...
Bazı şehirler vardır; insanın eli değmiş değişmiştir... Teknolojinin, modern dünyanın isterleri doğrultusunda başka ve yeni bir kimlik belgesi ile görünür. Geçmişin izini bulmak zordur; her şey "yeni"dir ve "hafıza"sız... Bazı şehirler vardır; insanın eli değse de güzelliğinde hep bir artı değer hissedilir.
İstanbul'un köşk ve konakları...
Deniz ile karanın lebalep bir araya gelişinin ender güzelliğine şahitliğimizin ismidir İstanbul... Göğün ve denizin mavisi ile boğazın yeşili, erguvani ve sair renklerin albenisinin resmidir İstanbul!.. İmbat ve meltemlerin aşk aşk nağmelerine ulaklık ettiği şehrin cismidir İstanbul!.. Her dem bu şehirde bir başka "oluş"un izlerini sürmek mümkündür. İnsanoğlu da kadim zamanlardan bu yana, bu "oluş"tan nasibini alır, öykünür gördüklerine... Güzel gören güzel düşünür, İstanbul
Osmanlı toplumunda kuşlara olan sevgi ve ilgi mimariye de yansımıştır. Bunlara ait uygulamalar taş ve ahşap binalarda görülebilir. Kafeste kuş beslemek, cumbalı ahşap evli, arnavutkaldırımlı ve dar sokaklı eski İstanbul mahallesinin ayrılmaz bir parçasıydı.
Önsöz'den
Açık havada namaz kılmaya mahsus yer.
Farsça namaz ve gâh kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen namazgâh, namaz kılmaya yarayan ve kıble yönünde mihrap yerine bir dikili taş bulunan meydan, üstü açık mescit manasında Türkçe'de karşılık bulmuştur.
Bu çalışmada, en azından iki bin yıldır dünyanın önemli kültür ve medeniyet merkezlerinden biri olan İstanbul'un su eserlerini ele almak suretiyle, suyun şehirdeki serüveni konu edilmiştir. Bu yapılırken de, kentin böyle bir konum kazanmasında ayrı ayrı katkıları olan Roma, Bizans ve İstanbul, hayranlık uyandıran bir "su medeniyeti"nin bütün unsurlarıyla kendini gösterdiği bir şehirdir ve bunda kuşkusuz Roma, Bizans ve Osmanlı'nın payları vardır.
Seramik çalışmalarına 1958 yılında başlamış, İstanbul Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu'ndan mezun olduktan sonra eğiticiliği sevmiş ve aynı okulda göreve başlamıştır. Almanya'da Selb şehrindeki Krautheim Porselen Fabrikası'nda ihtisas yapmış, geleneksel Çanakkale atölyelerinde en son ustalarla çalışmıştır.
Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi, Klasik Arkeoloji Ana Bilim dalında tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi programında "19. yüzyıl İstanbul'da Rum Ortodoks Kliseleri" üzerinde yaptığı çalışmayla yüksek lisans yaptı ve aynı üniversitede "Post-Bizans Dönemi İstanbul Kiliselerinde Duvardan Bağımsız İkonalar" adlı çalışmayla doktor derecesi aldı.
Objeler, heykeller, salkımlar, ortaya çıktıkça insanı daha bir içine çeken, haz veren güzellikler, bunların hepsi camdan. Üretenler, İstanbul'un cam sanatçıları.
Topkapı Sarayı'nın kültür hazinelerinden Nakkaş Osman'ın ünlü düğün kitabı Sürname-i Hümayun'da, Sultan III. Murat'ın oğlu Mehmet için 1528 yılında yaptırdığı sünnet düğününde, Sultanahmet At Meydanı'ndaki muhteşem gösteriyi izleyenler, Camger'lerin geçiş sahnesini hatırlayacaklardır.
Minyatürde yer ala, işte o günlerin Cam Loncası Ocağı'nın usta
İstanbul'un 100 Romanı başlığını taşıyan bu çalışma, başlangıçtan günümüze kadar İstanbul'un romancılarımız tarafından ana hatlarıyla nasıl ele alındığının tespitine yöneliktir. Bilindiği üzere Türk romanı başlangıçtan Cumhuriyet'e kadar büyük ölçüde İstanbul'u mekan olarak kullanmıştır. Yazarlar Cumhuriyet sonrasında Anadolu'ya açılmakla beraber İstanbul'a olan ilgilerini kaybetmemişler, sosyal hayatımızı, fikri, siyasi ve kültürel dünyamızı şekillendiren bu şehir etrafında roman yazmaya devam etmişlerdir.
İstanbul'u dünyanın en güzel şehirlerinden biri yapan ve hiç kuşkusuz dört bir yanına inşa edilen ve şehrin hafızasını her daim diri tutan tarihi eserlerdir. Özellikle Osmanlılar'ın Bizans'tan Harabe olarak aldıkları ve mutluluk kapısı şeklinde adlandırdıkları bu şehri adeta adım adım, sokak sokak cami, medrese, çeşme, subyan mektebi, hamam ve daha birçok sosyal müessese ile tezyin ederek adeta yeniden inşa etmeleri dikkat çekici bir husustur.
Gravürler, fotoğrafın icadından önce kullanılan en önemli görsel materyal olarak bizlere kaynaklık etmektedirler. Gravürlerin önemi sadece bu kentin geçmişteki görünümünü hafızamıza kazırmakla da sınırlı değildir mutlaka. Bu bağlamda gravürler dikkatle incelendiğinde, onların aynı zamanda birer tarihi vesika olduğu anlaşılacaktır.
Her köşesinde bir hikayenin anlatıldığı bu görsel kaynakların hangi köşesine baksanız, İstanbul ahalisinden birinin hayatına dokunmamanızın mümkün olmayacağını anlarsınız.
Bahs
İstanbul esnafı Bizans döneminden itibaren halkın ihtiyacı, yaşama koşulları ve teknolojik gelişmeye paralel olarak çeşitli değişikliklere uğradı. Örnek olarak mumculuk her iki imparatorlukta da en önemli mesleklerden biriydi. Ancak sonraları gözyağı ve elektriğin yaygınlaşmasıyla beraber önemini yitirdi. Vapur seferlerinin başlamasıyla kayıkçılık sekteye uğradı; sigara kağıdının yaygınlaşmasıyla lülecilik fincan yapımına yöneldi; bir esnafın iş alanının daralmasına neden olan bu durum, diğer taraftan ağızl
Toplam 123 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 80-100 /
Aktif Sayfa : 5
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.