Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3
“Önümüzde hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk.” “Sarnıç” adlı öyküden. *Sarnıç *Kalorifer ve Bahar *Beyaz Altın *Bir Karpuz Sergisi *Mavnalar *Gece İşi *Hancının Karısı *Loğusa *Ormanda Uyku *Kim Kime *Park *Gaz Sobası *Plaj İnsanlar
“Önümüzde hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk.” “Sarnıç” adlı öyküden. *Sarnıç *Kalorifer ve Bahar *Beyaz Altın *Bir Karpuz Sergisi *Mavnalar *Gece İşi *Hancının Karısı *Loğusa *Ormanda Uyku *Kim Kime *Park *Gaz Sobası *Plaj İnsanlar
“Geçsin diye beklediklerimizin toplamıyız aslında. Beyhude bir iç çekiş.” Yalnızlıkla sınanan bir hayat ezberinin farklı köşelerinde, farklı sebeplerden dolayı kaybolmuş bir adamın ve bir kadının romanı Bütün Ateşler Söndüğünde; karanlığı koyultan büyük bir yasın ve köksüzlükle birleşince en az o yas kadar yaralayıcı olan karşılıksız bir aşkın gölgesinde, tam da söz bitti derken kurulmaya başlanan yepyeni bir cümlenin, tesellinin ve telafinin, kaderde açılan o gediğin hikâyesi... Beklemek bittiğinde belire
En büyük hayalini gurura, vicdanını aşka yenik düşürme! Gidemezsin! Aşkın seni elleri ceplerinde, karşı kaldırımda beklerken, sen binlerce kilometre öteye uçamazsın. Seni ona sarılmaktan alıkoyan çok daha başka, büyük bir şey yoksa eğer... Vazgeçemezsin! Hayatının en büyük hayaline kavuşma ümidin varsa, o yoldan geri dönemezsin. Gururun seni ele geçirmediyse eğer... O hatayı yapamazsın! Karşı Penceredeki Kadın’san, sadece başkasının hayatını yaşamaz, gönüllü köleliğe evet demez, seni sen olmaktan alıkoyan ş
Tükendi
Hayatında her şey yolunda giderken bir insan iz bırakmadan ortadan kaybolabilir mi? Onlarca ipucu ve görgü tanığı olmasına rağmen bir kişinin duman olup uçması mümkün müdür? Suç dosyaları araştırmacısı Sezgi Aksu tarafından gerçek olaylardan derlenen, çözülemeyen kayıp vakalarını hayretle okuyacaksınız. Sırlarla dolu her hikaye sizi meraklandıracak, teoriler üretmeye ve sorgulamaya teşvik edecek. Sırra kadem basan kayıp insanların gizemi, tecrübeli dedektifler, yetenekli ajanlar ve donanımlı uzmanlar tarafı
Yedisine gelince okula gönderilmemek, dokuzunda dağlarda çobanlık yaparken akrabalarının tecavüzüne uğramak. On ikisinde yetmiş yaşında birine üçüncü eş olmak, on üçünde anne olmak, kendi gibi talihsiz kız çocukları doğurduğu için aşağılanmak… İtilmek, kakılmak, bir varile atılıp yakılmak. Erkek arkadaşı tarafından parçalanıp valize konulmak. Reddettiği patronu tarafından camdan atılmak. Dövülmek, sövülmek, yaftalanmak, satılmak, töre cinayetine kurban gitmek. Çocuğunun gözleri önünde boğazı kesilerek öldür
Medarı Maişet Motoru Sait Faik’in kaleminden bir ilk romandır. Henüz Yeni Mecmua’da tefrika edildiği sırada (1940-41) dönemin baskıcı siyasi ortamında sakıncalı bulunup roman olarak yayımcı bulmakta zorlanacak ve Sait Faik’in annesinin maddi desteğiyle Ahmet İhsan Basımevi’nden 1944’te yayımlanacaktır. Ancak dağıtılmaya başlanmışken bakanlar kurulu kararıyla toplatılan roman, kimi paragrafları çıkarılarak Birtakım İnsanlar adıyla 1952 yılında okuyucusuna kavuşur. İş Bankası Kültür Yayınları olarak Medarı Ma
Medarı Maişet Motoru Sait Faik’in kaleminden bir ilk romandır. Henüz Yeni Mecmua’da tefrika edildiği sırada (1940-41) dönemin baskıcı siyasi ortamında sakıncalı bulunup roman olarak yayımcı bulmakta zorlanacak ve Sait Faik’in annesinin maddi desteğiyle Ahmet İhsan Basımevi’nden 1944’te yayımlanacaktır. Ancak dağıtılmaya başlanmışken bakanlar kurulu kararıyla toplatılan roman, kimi paragrafları çıkarılarak Birtakım İnsanlar adıyla 1952 yılında okuyucusuna kavuşur. İş Bankası Kültür Yayınları olarak Medarı Ma
Tükendi
Özel nesnelere fazlasıyla hevesli, farklı alanlara meraklı, biriktiren, irdeleyen, çok okuyan, çok araştıran, yetmedi bir o kadar deneyen mimarlık fakültesi dekanı hatta rektör adayı Mustafa Ayas Ofyaz kendi kendine bir zekâ oyunu kurgular. Amacı ise bellidir: Tutkunu olduğu Şehri İstanbul’un 1800’lü yıllarını ziyaret etmek. Her detayı düşünür, planlar, bir araya geleceği tarihi kişileri uzun uzun inceler, dönemin tüm siyasi ve tarihi durumunu hatmeder, ayrıca açık rüya ile ilgili çalışmalarını da derinleşt
“Toynakların sesi yükseldi. Dağ taş, yaratılmış tüm mahlukat gözünü kapattı manzaraya şahit olmamak için, nafile. Biri gebe üç yavrusunu boynuzlarına takmış, tüyleri kırmızı-siyah ve yapış yapış bir dişi geyik yaklaştı kendinden emin... Boynuzlarından sarkan cesetler ve kan yağmurundan, geyiğin yüzünü seçmek mümkün değildi. Yine de gözlerinden müebbet bir karanlığın kendilerine doğru aktığı anlaşılıyordu.” Kimsenin bilmemesi gereken bir şey yaptılar. Elif, Ayşegül ve Cemi
Tükendi
Bugüne dek gazete ve televizyonda haber olmaması geçtiğimiz yüzyılda yaşanmış mendebur olayı değersiz kılmaz, tam aksine, ayrıntılara itina göstermeyip duyulmasını istemeyen birkaç insanın kabahati sayılmalıdır. Sözü edilen yerin, zamanın ve olayın aslı astarı var mı diye sonraki yıllarda köyü ziyaret eden az sayıdaki meraklı insan sayesinde, doğruluğu konusunda şüphe edenlere kulak asmayıp tüm insani, dünyevi ve uhrevi isteklerden sıyrılınca, şehirden uzaklaşarak buraya, bu köye yerleşen büyücü Tölge Ailes
Senaryo baştan yazılmıştı, herkes rollerini oynuyordu. Kimisi ağlıyor, kimisi gülüyor kimisi de alkışlıyordu. Hayat denilen bu oyunda herkes kendi kaderini yaşıyordu. Melike, kaderini değiştirmeye zorladıkça, battıkça batıyordu. Bütün çıkmaz sokaklar sanki ona çıkıyordu. Hüznü derinden derindi. Aile hayatı, ummadığından daha beter oluyordu. Çırpındıkça kaderine, kederine bir çözüm bulamıyordu. Aile binasının tuğlaları bir bir eksiliyordu. Bu sarsıntılı aile hayatında Melike artık ipleri yavaş yavaş koparıyo
Aynı şehirde aşka yelken açan üç kız arkadaşın şaşırtan, tutku dolu ve benzersiz aşkları! Aşkın adresi Paris! Esra Kalkavan, etkileyici kurgusuyla okurlarını Seine Nehri’ne, Eyfel Kulesi’ne, Ritz Paris’e götürüyor. Kendinizi şehrin sokaklarında dolaşır gibi hissedeceğiniz romanda, yakalanan aşklar, kaybedilen aşklar kadar tutkulu! “Verandanın tahta sütunlarında bulunan Hint esintili süslemedeki kırık aynalardan yansıyan güneş birden gözünü aldı. Sütuna iyice yaklaştı, süslemedeki aynalar ancak gözbebeğini g
-Günün sonunda genç kız not defterine su cümleyi yazmıştı, "İnsanoğlu varken görmeyip, yokken aramaktan ibarettir." - "Müziği Müzik Yapan Ses Değil Sessizliktir. Hayatta Aynı Şekilde Yaşananlardan Değil Yaşanamayanlardan İbarettir.'' - "Her ses bir nota, sessizlik müziğin kendisidir, her ışık bir aydınlık, karanlık ise güneştir. Var olanlar yok olduğundan emin olduklarımızın fedakarlıklarıdır." -. Haksız olduğunu biliyordu, pişmanlığının acısını çekerken çektiği acıların pişmanlığını duyuyordu. - "insanın i
Tükendi
Bana Bir Varmış... de! Bir Varmış Bir Yokmuş... deme! İçime dokunuyor... *Alavara *Bata-Çıka *Dingin Görünüm *Güz Afroditi *Günün Yüzü * Kartal’ın Akkartalına * Sone *Uzayda *Uzaktan-Yakından *Murakabe *Ars Longa Vita Brevis Est *Karşı-Saldırı *Kendi Kendinin Türbedârı *6 Mart *Bu Rüzgâra Bir Rüzgâr da Benden *Güneşle Güneş Banyosu *Piç Ali’nin Matitası *Aganda * Finito Della Musica * Ağrılı Cima *Yazla Yetinmek *Tomografi *Tühh Bize! *Requiem I *Paradoks Tersyüz *Ne ise Fâlim O Çıksın Hâlim *Doktor
Bana Bir Varmış... de! Bir Varmış Bir Yokmuş... deme! İçime dokunuyor... *Alavara *Bata-Çıka *Dingin Görünüm *Güz Afroditi *Günün Yüzü * Kartal’ın Akkartalına * Sone *Uzayda *Uzaktan-Yakından *Murakabe *Ars Longa Vita Brevis Est *Karşı-Saldırı *Kendi Kendinin Türbedârı *6 Mart *Bu Rüzgâra Bir Rüzgâr da Benden *Güneşle Güneş Banyosu *Piç Ali’nin Matitası *Aganda * Finito Della Musica * Ağrılı Cima *Yazla Yetinmek *Tomografi *Tühh Bize! *Requiem I *Paradoks Tersyüz *Ne ise Fâlim O Çıksın Hâlim *Doktor
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3