Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Ian Kershaw'ın "Harika!" olarak nitelendirdiği bu kitap, savaş sırasında iki tiran arasındaki dramatik ilişkileri ve şok edici benzerlikleri gözler önüne seriyor. Laurence Rees'in otuz yıllık emeğinin doruk noktası olan Hitler ve Stalin dünya tarihinin en dehşetengiz savaşı olan İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya ile Sovyetler Birliği arasındaki mücadeleyi ve iki tiranı inceliyor. Rees, amansız rakipler olmalarına rağmen Hitler ve Stalin'in esasen aynı madalyonun iki farklı yüzü olduğunu gösteriyor. Hi
Tükendi
‘Arka bahçemizdeki’ coğrafyada paramparça edilmiş, yakın bir zamanda katliamlara uğramış, ülkeleri darmadağın olmuş, vekâlet savaşlarına kurban edilmiş vaktiyle bu coğrafyada yaşanan büyük göçleri yüzyıl sonra tekrar yaşamaya mahkûm ve mağdur edilmiş halklar kimlerdir?Bizimle aynı dili konuşan akraba, dindaş hatta soydaş olan bu halkları Arapları, Türkmenleri, Kürtleri nasıl bir gelecek bekliyor?Ya bugün, Irak ve Suriye’nin belli bölgelerinde azınlık olarak yaşayan ama vaktiyle Osmanlı’da Millet-i Sâdıka
Tükendi
Biz bu çalışmamızda Sevgi Pınarı Edebali'nin Osman Bey'e ve oğluna söylediği ve şimdiye kadar hiçbirine yorum getirilmemiş bu altın öğütleri, nasihatleri, tek tek ele alarak yapılmamışı yapmaya çalıştık. Gönül doktorunun her öğüdünü kendi çapımızda yorumlamaya çalıştık ve böylece ortaya ilginç bir çalışma çıkmış oldu. Osmanlı Devletine manevi güç veren, bu soylu devletin ilk kadısı ve müftüsü olan Şeyh Edebali; Osman Gazi'nin her hususta istişare edip danıştığı bu gönül adamının, Osman Bey'e nasihati, gerç
Tükendi
Binlerce yıllık sürekliliğe sahip Türk stratejik kültüründe, bir ince ayar niteliği taşıyan Atatürk'ün pragmatik eyleminin ruhu şu bileşik cümlede yer alıyor: "Maksadını doğru belirle, safhalı çözüm üret, cesaretle ve esnek uygula; Süreç boyunca maksadından sapma!"
Korsanlığın yüzlerce yıllık tarihi hakkında çığır açan bir kitap. Lehr, korsanlığın nedenleri hakkında ayrıntılı bir analiz yaparak eski zamanların çoğu zaman gözden kaçan korsanlık faaliyetlerini ortaya çıkarıyor. Malakka Boğazı'ndaki, Gine Körfezi'ndeki ve Somali'deki korsan saldırılarına ise tam bir uzman bakışı ile yaklaşıyor. David Cordingly, Under the Black Flag kitabının yazarı korsanlık hakkında şu ana dek okuduğum en kapsamlı metin. Son derece sürükleyici bir kitap. Adrian Tinniswood, Pirates of B
Sultan el-Melik ez-Zahir Rükneddin Baybars, İslam Dünyası'nın XIII. yüzyıldaki iki büyük düşmanı olan Haçlılar ile Moğollara karşı verdiği mücadelelerin en büyük kahramanı olarak temayüz etmiştir. Onun Kıpçak bozkırlarından bir Memlûk askerliğine ve oradan da Sultanlığa kadar uzanan serüveninin en belirleyici yönü; yetenekleri konusundaki farkındalığı, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, hakimiyeti altındakilere ve kendisine hizmet edenlere gösterdiği cömertliğidir. Bütün bunlara taktiksel dehası, düşmanları
Tarihin derinliklerinden günümüze ulaşma başarısı gösteren Türk boylarından Uygurların devirlere göre farklılık gösteren kaderleri söz konusudur. Önce bozkırlarda büyük bir kağanlık kuran Uygurlar, daha sonra din değiştirdikleri gibi yerleşik hayata da geçerek çok zengin kültür ürünlerinin günümüze kadar ulaşmasını sağladılar. Onların meydana getirdiği maddi kültür Türk tarihinin ilgi çekici bir temelini oluşturur. Uygurlar da Hunlar, Gök Türkler gibi Moğolistan bozkırlarında kağanlıklarını yükselttiler. Ön
Bir dönemin Osmanlı tebası Kürtlerin, bir kısım değişikle beraber, aşağı yukarı 1925'ten beridir tecrübe ettikleri mezkur statükonun iki büyük kurucu aktörü oldu: İngiltere ve Türkiye. Bu kitaptaki belgeler, İngiltere'nin Kürdistan siyasetinin nasıl adım adım ve önemli değişikliklerden geçerek şekillendiğini gösteriyor. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk, Kürdistan siyasetini "dediğim dedik, çaldığım düdük" prensibinden çok uzakta, epey pragmatik, zaman zaman çaresizlik içinde ve çok da dünyevi bir akılla
Tükendi
I. Dünya Savaşında komutanlık yapmış, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışına tanık olmuş, bu yıkıntılar arasından Atatürkle birlikte, onun en yakın arkadaşı ve yardımcısı olarak, çağdaş bir Türkiyenin kuruluşunu gerçekleştirmiş ulusal bir kahramanın; Türkiyeyi II. Dünya Savaşı yangın ve yıkıntısından kurtarmış uzak görüşlü bir devlet adamının; çok partili siyasal yaşamı başlatmış, seçimlerde kaybedince iktidarı uygarca devredebilmiş çağdaş bir muhalefet liderinin; Türkiyenin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönünün
Tükendi
En başarılı Osmanlı valilerinden biri olarak kabul edilen Midhat Paşa'nın Tuna Valiliği yaptığı yıllar (1864-1868) modernleşme tarihimiz açısından ayrı bir önem taşır. Devraldığı modernleşme mirasına kendine özgü denilebilecek birçok yenilik katan Midhat Paşa, dönemin taşra sorunlarına çözüm bulmak amacıyla ilan edilen Vilayet Nizamnamesi'ni Tuna'da başarılı bir biçimde uygulamakla kalmamış, yaygınlaşmasına öncülük de etmiştir. Osmanlı Devleti'nin yeniden yapılanmasını zorunlu kılan sosyopolitik ve ekonom
Tükendi
Bu çalışma İslam Rönesansı'nın iki önemli düşünürü İbni Sina'nın (980-1037) ve İbni Rüşd'ün (1126-1198) felsefelerinin belirlenimci olup olmadığını araştırmaktadır. İslam ve Avrupa Rönesanslarını şekillendirmiş bu iki düşünürün fizik ve metafizik görüşlerini inceleyerek doğadaki rastlantısal olayların yanı sıra, maddeye ve ilahi takdire dair fikirlerini tetkik eder. Bunun yanında İslam düşüncesindeki Aristotelesçi ve Yeni Platoncu felsefeler ve kelam gibi ilahiyat gelenekleri üzerindeki etkilerini ve bu düş
Tükendi
"Kâinatın doğuş tertibini Ukletü'l-Müstevfiz isimli eserimde zikrettim" diyen İbnü'l-Arabî'nin (ö. 638-1240) bu eseri, Tedbirât-ı İlâhiyye 'de ele aldığı meselelerin bir nevi tamamlayıcısıdır. Osmanlı Türkçesine Ali Salâhaddin Yiğitoğlu (1877-1939) tarafından kazandırılan eserin mevcut diğer tercümesinin müellifi bilinmemekle beraber, ilk kez yayınlanmaktadır. "Kelime-i câmia" ve "nüsha-i âlem" olan insanın hakikati ve kemali ne anlama gelmektedir? Varlıkların yaratılış sırası nasıl olmuştur? Akl-ı evvel,
Hamlet'i kim yazdı? Tolstoy ve Dostoyevski'nin en sevdiği roman neydi? Mark Twain nasıl rüyalar görürdü? Paul Klee için resmin tanımı neydi? Thomas Hobbes yatmadan önce ne yapardı? Özdemir Asaf, edebiyat matinesindeki ününü nasıl kaybetti? Masalcı Dede, Cemal Süreya'nın şiirlerini okur muydu? Ülkü Tamer'in çarpıcı anekdotlar, neşeli hatıralar, nazireler ve hicivlerinden oluşan kısa metinlerinde; keskin bir ironi, hınzırca bir bakış açısı, geniş bir perspektiften geçerek süzülmüş bir dikkatin izleri kolayca
Çevremizi bezeyen şekillerin mantıklı, inandırıcı açıklaması olmalı. Bunu bize verecek olan şey "anlam boyutu"dur.
En Doğruyu Seçmek İçin Hak Terazisi" olarak günümüz Türkçesine çevirebileceğimiz Mîzânü'l-Hakk fî İhtiyâri'l-Ehakk, kendi döneminde kısır çekişmelere dönüşmüş olan dinî ve ilmî tartışmaları ele alan bir eserdir. Kâtip Çelebi, bu tartışmaları belli bir usul dairesinde inceleyerek Osmanlı ilim ve kültür hayatında gözlemlediği aksaklıkları belirtmiş ve bunların sebeplerine inerek mevcut durumu eleştirel mahiyette bir eser kaleme almıştır. Eser, aklî ilimlerin gerekliliği konusunda yazarın düşüncelerini içeren
"Günümüzde yalan, artan oranda ampirik gerçekliğin yerini alıyor. ‘Uydurma haberler' gerçek diye önümüze konuldukça, bunlardan yola çıkılarak oluşturulan fikirler hükümet politikalarına dönüşüyor. Bugün ‘hakikat ötesi' hakkında konuşulanların siyasi ve düşünsel kökeni faşist yalanların tarihinde yatıyor. Bunu her daim hatırlamalıyız." Halkın bir bölümünün özgürlüğü ve refahının diğer bir bölümünün mutsuzluğuna ve yoksunluğuna endekslenmesi, içinde bulunduğumuz siyasi manzarada ilk göze
Tükendi
Bu çalışma, Türkiye'de Ortaçağ Türk tarihi araştırmalarının gelişmesine önemli katkılarda bulunan ve çok erken yaşlarda aramızdan ayrılan merhum Prof. Dr. Coşkun Alptekin (1942-1998)'in, Selçuklu, Atabeglikler ve Beylikler tarihi ile ilgili muhtelif dergilerdeki makaleleri, Millî Eğitim Bakanlığı İslâm Ansiklopedisi ve Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi'ndeki çeşitli maddeleri, yurtiçi ve yurtdışındaki sempozyumlarda sunulan bilimsel tebliğlerini ihtiva etmektedir. Selçuklu, Atabeglikler ve Beylikler
İstanbul bir aşktır, bir masaldır. İstanbul'u gören sevdasına tutulduğu aşkını ömrü buyunca unutmaz, arar durur. Eski bir İstanbul deyimi vardır: "Tophane Çeşmesi'nin suyunu içenin devası yoktur, ömrü boyunca sevda çeker" demektedir. Bu sevdayı Boğaziçi ve Kayıklar, İçecek Kültürü, Çevre ve Temizlik Kültürü, İstanbul'da Aydınlatma Kültürü gibi konular altında İstanbul'un gündelik hayatından kesitlerle bu eserde okuyabilirsiniz.
Türkiye Komünist Partisi'nin kuruluşunun üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçti. Türkiye'de komünist hareketin, bir siyasi akım olarak sosyalizmin ve işçi hareketinin kökleri bu 100 yılın da öncesine dayanıyor. Türkiye Komünist Partisi'nin bünyesinde kurulan Parti Tarihi Araştırma Grubu'nun çalışması, bu 100 yılı aşkın tarihin, barındırdığı süreklilikler ve kopuşlarla ele alınmasını amaçlıyor. Dört ciltte ele alınacak Parti Tarihi'nin ilk cildi Türkiye Komünist Partisi'nin Kuruluş Dinamikleri Osmanlı d
Tükendi
Cengiz Han'ın torunu, Tuşi (Cuçi) Han'ın üçüncü oğlu, Batu Han'ın kardeşi, Sertak ile Ulakçı hanların da halefi olan ve kaynaklarda adı Berke, Berkâ ve Berkây, bazen de Berke Oğul, Mengü Kaan Böreke (Berke) Han İbni Cuçi şeklinde geçer. Gençliği hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Ancak 13. yüzyıl tarihçisi Minhâcü'd-din Sirâc el-Cüzcâni, Tabakât-ı Nâsırî adlı eserinde onun doğumu, çocukluğu ve gençlik dönemi hakkında oldukça önemli bilgileri vermektedir. 1257 yılında Batu'nun kardeşi Berke, Altın Orda Ha
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8