Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
The Eighteenth Century has been a century in which changes were experienced in every field in the world and especially in Europe, and the balance of power began to change. Military, social and economic changes in Europe caused the emergence of new empires and the weakening of the powerful empires of the period that could not adapt to this change. The subject of our book, Peter the Great, who founded the Great Russian Empire that marked this period, and Frederick the Great, who is referred to as the founder
Tükendi
Mitoloji: Kahramanın Yolculuğu, birçok kültürün mitlerindeki evrensel temalara vurgu yaparak mitoloji konusuna farklı ve etkili bir yaklaşım sunuyor. James Frazer, C. G. Jung, Karl Kerényi ve alanın önde gelen isimlerinin, mitlerin evrensel anlam arayışımızda bütün toplumlara nasıl hizmet ettiğini gösteren metinlerine yer veren bu antoloji, kahramanın doğumundan sınav ve arayışlarına, düşüş ve yükselişine, ölümüne ve yeniden doğumuna uzanan geniş kapsamlı bir mit araştırmasıdır. Anlatımına gerçek karakterl
Tükendi
Kostas Gavroğlu nun Bilimlerin Geçmişinden Tarih Üretmek kitabı bildiğim kadarıyla, bilim tarihi yazımı üzerine sadece Türkiye de değil, dünyada yayımlanan ilk kitap olma özelliğini taşıyor. Bilimin tarihini anlatan çok geniş bir uluslararası literatür var. Ama "bilim tarihi yazıcılığı nasıl bir uğraştır, ne tür soruları yanıtlamaya çalışır, bağımsız ve saygın bir disiplin olarak nasıl ve ne zaman ortaya çıkmıştır, bu disiplinin günümüzdeki durumu nedir?" gibi soruları yanıtlamaya çalışan bir kitap ilk kez
Tükendi
Bilge Kağan Türk tarihinin en önemli kişilerinden biridir. Tahtta kaldığı yıllarda iç ve dış düşmanlarla kuşatılmış devletini vezir Bilge Tonyukuk ve kardeşi Kül Tegin ile birlikte çetin mücadelelere girerek kurtarmıştı. Aslında onun devleti için çalışması babası ölüp amcası Kapgan kağanlık makamına oturduğunda şadlık gibi önemli göreve getirildiğinde başlamıştı. Amcası Kapgan'ın ölümü üzerine haksız yere tahta geçen İnel'i Kül Tegin bir ihtilal ile ortadan kaldırmış, ağabeyi Bilge'yi kağan yapmıştı. 731 y
Ünlü astrofizikçi Gott şaşırtıcı bir üslupla müşkülpesent eleştirmenleri bile zamanda yolculuğu düşünmeye yöneltiyor. Discover Zamanda yolculuk kavramının kusursuz bir anlatımı. Gott hem anlattığı konuya hakim bir bilim adamı hem de bilgisini açık seçik aktarabilen bir dil ustasıdır. Hugh downs Sıradışı bir araştırmacı olan Gott'un ortaya attığı fikirler herkesin anlayabileceği ve anladıktan sonra da afallayacağı türeden. Burada fanteziler astrofizik kanunları ve matematik ile dans ediyor ve okura zevk v
Mondros Mütarekesinin imzalanmasıyla başlayıp, saltanatın kaldırılmasına kadar geçen süreç (30 Ekim 1918 - 1 Kasım 1922) Osmanlı tarihinin son dört yılını kapsar. Bu, Birinci Dünya Savaşından yenik çıkan Osmanlı Devleti'nin mütarekenin imzalanmasının ardından yok olma korkusuna kapıldığı dönemdir. Yaşanan korku, siyasal ve düşünsel alanda bir karmaşayı da beraberinde getirir. Öncelikle yakın geçmişe karşı bir tepki ortaya çıkar. Gelinen noktanın sorumlusu olarak görülen İttihat ve Terakki Partisi yönetimine
Tükendi
1939 Eylül'ünde Alman tanklarının Polonya'ya girdiği haberleri tüm dünyada yeni savaşın ayak sesleri olarak duyurulmuştu ajanslardan. Herkes savaşın kısa sürede biteceğini söyleyebilirdi o günlerde. Ne var ki günler, aylar, yıllar birbirine bağlandıkça savaş alanları da genişliyor; bütün dünya korkunç bir felaketin içine sürükleniyordu. Görünürde savaş sınırların hatta denizlerin ötesindeydi ama savaşın etkileri Karadeniz kıyılarına çoktan ulaşmıştı. Trabzon, Giresun, Rize ve diğer kıyı şehirleri dünyanın e
Eğlenceli Bilgi'nin sevilen dizisi Eğlenceli Tarih sizi bu kez Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un hayranlık uyandıracak hayat hikâyesine götürüyor. Çoğu kişi Mehmet Akif Ersoy'u sadece İstiklal Marşı'nın şairi olarak bilir. Evet, gururla söylediğimiz, bağımsızlığımızın sembolü İstiklal Marşımızın şairidir. Peki, bu kadar mı? Oysa o bir şair olduğu kadar önemli bir düşünürdür. Kurtuluş Savaşı'nda konuşmaları ile binlerce insanı Millî Mücadele'ye katkı sağlamaya çağıran, hatta cephede askerlerimize konuşmala
Anadolu'nun fethi tarihin akışını değiştiren olaylardan birisidir. Çağrı Bey'in keşif seferiyle birlikte Anadolu'nun kendileri için elverişli bir yurt olduğunu anlayan Selçuklular devlet kurduktan kısa süre sonra bu ülkeyi ele geçirebilmek için faaliyete koyulmuşlardır. Tuğrul Bey ve Alp Arslan dönemindeki çabalar neticesinde Anadolu'nun siyasi hâkimiyeti Romalılardan Türklere geçmeye başlamıştır. Siyasi, sosyal, kültürel, dinî ve ekonomik bakımdan çehresi hızla değişen Anadolu o zamana kadar görülmemiş bir
19. yüzyılın sonuna yaklaşılırken sömürgeci güçlerin hedefindeki ilk yerlerden birisi olduğu için Trablusgarp'a özel bir önem veriliyordu. Bu yüzden bölgede görev yapan subaylardan raporlar isteniyor, bu raporlar çerçevesinde Kuzey Afrika'daki son kale olarak görülen Trablusgarp'ta yeni istihkâmlar kuruluyor, Hamidiye alayları oluşturuluyor, hükûmet konakları yenileniyor, silah depoları güçlendiriliyor ve yeni yollar yapılıyordu. Bu gayretin neticesi olarak 1912'deki Uşi Antlaşması'na kadar Trablusgarp'ın
Tükendi
Tâhirü'l-Mevlevî'nin İstanbul'a dair yazılarının derlenerek bir bütünlüğe kavuştuğu bu eser 1910 ile 1951 yılları arasında dergilerde kaleme aldığı 40 yıllık bir yazı birikimini okurlarımızla buluşturuyor. Tarih sırasına göre Beyânülhak, (1910, 1911), Sebilürreşad, (1914), Mahfil, (1921-1925), Yücel, (1936), Bilgi Yurdu, (1938, 1939, 1940), İslâm Yolu (1948-1951) dergilerinde yayımlanan bu yazıların bazıları tefrika halinde yayımlanmış, bazıları da münferit yazılar olarak dergi sayfalarında kalmış. Dergiler
Osmanlı aşk şiiri konusunda bilinen pek çok şeye rağmen, bu aşk şiirini üretenle¬rin ve tüketenlerin aslında nasıl bir kültür, ne gibi toplumsal koşullar ve ne tür bir duygusal ortam içinde âşık oldukları hakkında bildiklerimiz şaşılacak kadar azdır. Walter G. Andrews ile Mehmet Kalpaklı'nın ortak çalışması, 15. yüzyılın sonlarından 17. yüzyılın başlarına uzanan dönemde, Osmanlı İmparatorluğu'nun kentlerinde ve özellikle de İstanbul'da, bu uzun 16. yüzyılın, aşkın ve sevgililerin çağı olduğunu ileri sürüyo
Tükendi
Arif Emre Gündüz, Demir Ku­ş’ta hava harp sanayiinde fırsatlar ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir döneme ışık tutuyor. Gündüz, 1924-1949 yılları arasında havacılık endüstrisinde atılan ilk adımları, dönemin öne çıkan müteşebbislerinin cesaretini ve bürokrasinin tavrını arşiv belgeleriyle ortaya koyuyor. İmkânsızlıklara ve türlü engellemelere rağmen yaşadıkları çağın çok ötesinde işlere imza atan Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Selahattin Alan, Şakir Zümre ve Emrullah Ali Yıldız’ın ilham verici hikâyeler
Set İçerisindeki Kitaplar 1-Balkan Harbinde Neden Mağlup Olduk? 2-Balkanlarda İdari İnisiyatif 3-Balkan Harbi 4-Bulgaristan Ve Bulgaristan Türkleri 5-Belene Adası 6-Bulgaristan'da Türk Varlığı Ve Nüfusu 7-Rumeli Türkleri Ve Müslümanları 8-Rumeli'de Bizden Ne Kaldı? 9-Balkan Savaşı'nda Trakya Muharebeleri
"Buradakiler hayatımın belirli kesitleri çünkü hayatımın tamamının bazı kısımlarını unuttum, bazı kısımları da bana özeller. Geriye kalanlar ise biyografiden çok tarihi kronoloji mahiyetinde. Hayatımı takip eden hadiselere ilişkin hikayeler, gerçek şekilde, kendimize ait hikayeler ne kadar samimi ve doğru olabilirse o ölçüde anlatıldı. Hatıraların nasıl kaleme alındığını bilmiyordum. Meşhur Churchill'in eserini okurken edebiyatın bu türünde, Churchill'in kendisinin de ifade ettiği üzere, yazarın tarihteki
M. Çağatay Uluçay, geniş bir tarih yelpazesinde kalem oynatmış, pek çok konuda ilklere imza atmış bir araştırmacıdır. 1930lu yılların sonlarından itibaren vefatına kadar devam eden çalışmalarında yerel mahkemelerin kayıtlarıyla Osmanlı Arşivlerindeki belgelerden yararlanması onu özel ve öncü kılan yanlardan ikisidir. Uluçay, biyografiden menakıbnâmeye, kültür tarihinden kurum tarihine, yerel araştırmalardan Osmanlı Haremine, eşkıyalık hareketlerinden âyanların yönetim ve davranış biçimlerine, halk edebiyatı
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20 yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparator
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20 yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparator
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20. yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparato
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10