Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20 yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparator
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20 yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparator
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20 yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparator
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20 yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparator
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20 yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparator
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20 yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparator
Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20 yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparator
Bu kitap H. Nihal Atsız hocanın 1933-1936 yılları arasında yazdığı makalelerin yine kendisi tarafından toplanıp yayınladığı bir toplamadır. Hocanın bunları, yaptığı çalışmalar henüz olgunlaşmadığı için, bir ön hazırlık olarak yayınladığını belirtmek maksadıyla Toplamalar ismiyle kitaplaştırdığını söylemek yanlış olmaz diye düşünüyoruz. Konuyu böyle ele alınca, konunun o günden bugüne muhtelif araştırmalar ve eserlerle zenginleşmiş olduğunu, onun için de kitaptaki bilgilerin yeni veriler ışığında değerlendir
Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi ve Çektiklerimiz, Atsız'ın, Büyük Doğu dergilerinin 6 Mart 1959 – 16 Ekim 1959 tarihleri arasında haftalık olarak 33 sayı neşredilen "IX. Dönem"inde tefrika edilmiş hatıratıdır. Askerî Tıbbiye yıllarından (1922-1925) Orhun dergisinin "II. Dönem"inin başına, yani Ekim 1943'e, kadar olan hatıralarını; ibretâmiz hâdiselerin içinde ve yakın tarihin mühim isimlerinin önünde cereyan eden hayat sergüzeştini, akıcı ve eşine az rastlanır bir mizah diliyle yazan Büyük Atsız, tek parti yı
"Spinoza, kutsal kitap eleştirisini sadece metnin muhtevası ile sınırlamamış; metnin yazarının da tartışmalı olduğunu belirtmiştir. Ona göre; Tevrat metninin yazarının hz. Musa olması mümkün değildir. Spinoza, metnin sahibinin şüpheli olmasından hareketle, söz konusu metinden otorite devşirmenin de mümkün olmayacağı sonucuna varır. Netice olarak Spinoza, siyasi ve dini makamların hiçbirisinin ‘Tanrı adına' otorite sahibi olduğunu iddia etmesinin doğru olmayacağı sonucuna varır. Yani, beşer ürünü olan bir ‘m
Tükendi
Aristoteles Antikçağ felsefesinin en önde gelen filozofudur. Benzer düzeyde bir felsefeye İlkçağda sadece Platonun erişebildiği kabul edilir. Antikçağa damgasını vurmuş olan Aristoteles pek çoklarına göre tüm çağların en büyük birkaç filozofundan biridir. Bilim ve felsefede onun başarmış olduklarıyla rekabet etme ümidi besleyebilen insan sayısının bir elin parmaklarını geçmediği hemen herkes tarafından kabul edilir. Aristoteles mantık doğabilimleri metafizik psikoloji etik ve siyaset felsefesi gibi pek çok
Tükendi
Her Kitabıyla Olay Yaratan ve Gündemi Değiştiren Kitapların yazarı EROL MÜTERCİMLERin Son Kitabı Onlar Bizim İçin Öldüler Bu vatan nasıl kurtuldu? 2005 yılında bu soruyu sorup yanıtını vermek çok kolay. Oysa 1920lerin koşullarını hayal ederek yaşamaya çalışalım, takalım neyle karşılaşacağız! Anadolu İngilizlerin kışkırtmasıyla Yunanlıların işgali altında. Üstelik, uluslararası kurallara aykırı olarak, kadınların kızların ırzlarına geçiliyor, her yer yağmalanıyor, yakılıyor, yıkılıyor, camilerde ezanlar
19 yüzyıl gibi hassas bir dönemde Osmanlı İmparatorluğu, Batı karşısındaki son ve en önemli hamlesini yapacak ve sanayileşme çabasına girişecektir. Osmanlılar için tek amaç muhtaç ülke olmaktan uzaklaşmak, sanayileşmiş ve kalkınmış bir ülke olmaktır. İdarecilerinin odak noktasında ise güçlü devlet rolünün muhafazası için yapılacak eylemler vardır. Bunun için de fuarlar kullanılmıştır. Fuar; Latince "festival, bayram, dini tören" anlamına gelen "feriae" kelimesinden türemiştir. Fuarların ilk oluşum sebebi, m
Parapsikoloji nedir? NSA binlerce insanın kişisel beyin haritalarını neden kaydedip şifreliyor? Bir istihbarat örgütü,gönderdiği kodlanmış radyo frekanslarındaki dalgalar ile bilgisayarınıza girebilir mi, bilgisayarınızdaki verileri değiştirebilir mi? Nazi karargahında Tibetli rahiplerin ne işi vardı? Hitler'le bağlantıları neydi? Kendisini önceden belirlenmiş bir geleceğin uygulayıcısı gören lider kim? Uzaktan kullanılan ve düşük psikolojik bozukluklardan ölüme kadar etkilere sahip silahları kimler, n
Dul kadının çocukları, muharref Tevrat'ı kaynak göstererek Yahudi ırkının dünya milletlerine yapması emredilen vahşet ve katliamı anlatır. Aynı zamanda da sinsice bir planla devletleri ve milletleri içten çökertmenin planlarını, yine tahrif edilmiş Tevrat'a atfederler. Dünya üzerinde her yönüyle bu kadar yayılmış olan Mason hareketlerinin gizli amaçları uzun yıllar içerisinde ortaya çıkmış ve nihayet beklenilen tepki gelmiştir. Osmanlı Devleti'ni zor durumda bırakmak amacıyla gerçekleştirilen bu hamleler,t
Tükendi
Yeni Dünya Düzeni", "Yeni Masonik Düzen", "Yeni Çağ" adına ne derseniz deyin. Kısacası yeryüzündeki Şeytan'ın hizmetkarları yani New World Order. Aslında "New LuciferOrder", yani "Yeni Şeytani Düzen" denmesi daha mantıklı olur. Bu düzenin ne zaman başladığı hiçbir tarihi kayıtta mevcut değildir. Amaç; vaadedilmiş toprakları ele geçirmektir. Bu topraklar; Tanrı'nın yürüdüğü topraklar, semavi dinlerin doğduğu topraklardır. İşin perde arkasında ise bu topraklarda var olan zengin su yataklarını ele geçirme he
Düsüncelerimizi düzenlemek, fikirlerimizi paylasmak, iletisimkurmak, sevmek, belki de düs kurmak için vazgeçilmez bir araç olan dil kesinlikle insanın ayırıcı niteligidir, öylesine dogal bir yetenektir ki biz onun ne kadar olaganüstüoldugunu unuturuz. Her insan konusmaya yatkın olarak dogar, ama bunu yapmayı ögrenmesi gerekir. Çok eski zamanlarda bir gün, evrimin hangi küçük onarımı dilin ortaya çıkmasına yol açmıstır? Atalarımız kendilerini nasıl ifade ediyorlardı? Eskiden bir tek, evrensel dil var mıydı?
Tükendi
Ateşin icadıyla birlikte demir eritilmiş ve böylelikle modern mimari gelişebilmiş, ateşli silahların icadıyla ortaçağın kaleleri yıkılmış ve medya sistemlerinin gelişmesi ile de modern dünya kurgulanabilmiş ve böylelikle egemenlik anlayışlarının gelişmesi söz konusu olmuştur. İletişim tarihi, bir bakıma bu tip araçların birer egemenlik mücadelesi olarak kullanılması gerçeğinin tarihsel süreçte nasıl bir gelişim çizgisi ortaya koyduğunu anlama çabasıdır. Akdağ, kitabında aktardığı bilgiler, çizdiği kavramsal
Tükendi
Kısa Dünya Tarihi ile başlayan KISA TARİH serisi Kısa Ortadoğu Tarihi ile devam ediyor... İlk insan, ilk tohum, ilk şehir, ilk din, ilk savaş, ilk imparatorluk... Sümerler, Akadlar, Persler, Mısırlılar, Romalılar... Yahudiler, Hristiyanlar, Müslümanlar... Mekke, Medine, Kudüs, Şam, Bağdat, Kahire... Türkler, İranlılar, Araplar, İngilizler, Fransızlar, Ruslar, Amerikalılar... Sünniler, Şiiler, Haşhaşiler, Maruniler, Batıniler, Hariciler, Yezidiler, Aleviler... Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail, Napolyon, Sult
Arkeologların ve paleoantropologların çalışmalarını kullanarak fiziksel kalıntıları yorumlamanın bizlere tarihöncesi perspektifler hakkında nasıl fikir verdiğini inceleyen W.M. Spellman, ölümü farklı zaman dilimlerinde, farklı mekânlarda, farklı kültürlerde ele alıyor. Ölüm kavramının tarihin akışı içindeki gelişimini hem dinsel hem de seküler-bilimsel yaklaşımlara bakarak anlatıyor: Mezopotamya ile Mısır'daki ölüm algısı nasıldı? Antik Yunan ve Roma filozofları ruh ve beden üzerine neler tartıştı? Budizm,
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11