Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 480-500 / Aktif Sayfa : 25
Bu kitapta, Osmanlı'nın kuruluş tarihi kabul edilen 1299 yılından Kurtuluş Savaşı'nın başladığı 1919 yılına kadar meydana gelen askeri isyanlar ve darbelerin perde arkası her yönüyle incelenmiştir. İncelemenin temellerini sağlam oluşturabilmek için ilk Türk devletinden Osmanlı'ya kadar geçen dönemdeki önemli gelişmeler ile dinler tarihi ve masonluk da konuya dahil edilmiştir. Kitapta askeri isyan ve darbeler, oluşma sebepleri ile devlete verdiği zararlar açısından iki ayrı bölüm hâlinde ele alınmıştı
Sinop'un tarihine dair bugüne kadar çok az sayıda çalışma yapılmış olup, yapılan çalışmalar da belirli dönemler ile sınırlı olduğundan, ilk çağlardan günümüze Sinop tarihini anlatan temel başvuru kaynağı niteliğinde bir araştırma ve inceleme eseri mevcut değildir. Mevcut çalışmalarda, arşiv kaynakları ve ana kaynakların kullanımı çok sınırlıdır. Bu çalışma Sinop'un tarihini; 1214'te Türk hâkimiyetine girişinden, 1923'teki Cumhuriyetin ilanına kadar olan zamanı ele almaktadır. Belgeler ve ulaşılabilen bütün
Tükendi
Osmanlı askeri tarihinin belki de en az bilinen unsurlarından olan Deliler Ocağını, yerli ve yabancı kaynaklardan araştırarak gün yüzüne çıkarıyor Onlar kartal kanatlı, gözü kara savaşçılardı. Onlar Kafdağını yerinden oynatacak kadar pervasız, düşmana belayı gökten yağdıracak kadar korkunçlardı. Onlar delilerdi Evliya Çelebinin Mehabetli ve şeci askerlerdir diye tarif ettiği deliler hakkında ünlü Bizanslı tarihçi Chalcondyles de Öyle görünüyor ki doğa onlara, herkesin üstünde bir güç ve vücut kuvvetini ve
Tükendi
Bu çalışma, gayet basit ve hâlis bir niyete bağlıdır; Mektûbât-ı Rabbânî'de ele alınmış "tevhîd" ve ilgili bahislerin yer aldığı birçok farklı mektûbu, 3 cild içinden süzüp ayıklayarak, müstakil bir eser bütünlüğü içinde derlemek... Belki böylece, Ahmed Fârûkî Hazretlerinin "tevhîd" ve "vücûd" bahsi etrafında, gerek Muhyiddin İbnü'l-Arabî ve tâbi‘lerinin "vücûdun birliği" görüşüne karşı yönelttiği eleştirel ve tashih edici düşüncelerinin; gerekse "Zât ve Sıfatlar, Vücûd – Adem, A‘yân-ı Sâbite, Âlem-i Vehim
Tükendi
Doğu ile Batı, Haçlı Seferlerinden önce de pek çok kereler karşı karşıya gelmişti. Ancak bu kez bu çatışmanın taraflarından Batı, Hristiyanlığı, Doğu ise Müslümanlığı temsil ediyordu. Yani çatışmanın görünen boyutunda inanç belirleyici bir görünüm arz ediyor gibiydi. Fakat acaba durum gerçekten böyle miydi? Bugüne dek özellikle Batıda yapılan Haçlı Seferleri ile ilgili çalışmaların büyük çoğunluğunda inanç faktörü neden hep ön planda tutulmaya çalışıldı? Özellikle batılı tarihçiler niye bunu tercih ettile
İdris-i Bitlisî, Yavuz Sultan Selîm gibi tâvizsiz bir cihan pâdişahının dostluk ve güvenini kazanmış büyük bir şahsiyettir. Şah İsmail´in inanç ve siyaset olarak ortaya koyduğu tehlikeyi Yavuz Sultan Selim gibi İdris-i Bitlisî de önceden fark etmiş, bu iki büyük siyasi güç arasındaki hâkimiyet mücadelesinin çekişme sahasındaki 25 Kürt beyinin kendi rızalarıyla Osmanlı´ya bağlanmalarını sağlamış, böylece Anadolu´daki Müslüman Türk Birliği daha fazla tehlikeye girmeden, İdris´in ilmî ve siyasî yol göstericili
Türk millî mefkûresinin en önemli sembolü olan Kızıl Elma, en kısa tanımıyla Türk milleti ve devleti için daimi bir hedeftir. Türkler ve özellikle de Oğuz Türkleri için Kızıl Elma, düşünüldükçe uzaklaşan, uzaklaştıkça da cazibesi artan ülkülerin simgesidir. "Türk'ün kendisinden başka seveni olmaz" düşüncesiyle ömrünü Türk milleti ve kültürü için hâlisâne çalışmalarla geçiren Orhan Şaik Gökyay, 1986 yılında Tarih ve Toplum Dergisi'nin Ocak ve Nisan ayları boyunca yayımlanan sayılarında Kızıl Elma üzerine o
Kudâme b. Cafer el-Bağdadi (ö.948) tarafından kaleme alınan bu kitap İslam tarihinin en eski kaynaklarındandır. Maalesef sadece ikinci yarısı bize ulaşmıştır. Bu kısımda İslam tarihinin ilk üç asrındaki fetihlerden, devlet idaresinden, coğrafyadan, vergi sahalarından, her sahadan alınan vergilerden, devletin gelir kaynaklarından, şehirler arasındaki masraflardan, devlet dairelerinin (divanların) bir kısmından bahsedilir. Vergiler, diğer hukuki konular, vergi miktarları hakkında da değerli bilgiler verilir.
Osmanlı İmparatorluğunun son yılları ele alınırken öne çıkan komutanlardan Ömer Fahreddin Paşa, Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki destansı Medine savunmasından dolayı tarih yazımında kahramanlığı ile öne çıkmıştır. Ümmet-i Muhammed'in ruh dünyasında "Medine Müdafii" olarak yer edinmesi bundandır. Abdullah Yıldız, Fahreddin Paşa ve Medine Savunması adlı eserinde, Osmanlı'nın dağılma sürecinde düşmanlarınca dahi "çöl kaplanı" yahut "kaburgalarına kadar tam bir askerdir" denilmek suretiyle kahramanlığı kabul
Bu eser, Osmanlı idarî sisteminde çok önemli bir yere sahip olan kadılık teşkilatına dair XVII. yüzyılın ikinci yarısında yapılan kapsamlı düzenlemeyi içerir. 1078/1667-1668 tarihli bu düzenlemeyle Rumeli ve Anadolu kazaskerlerinin yetkisi altında bulunan kazalara yeni bir nizam verilmiştir. Böylece imparatorluk dâhilinde Mevleviyet seviyesinin altındaki Rumeli, Anadolu ve Mısır kazaları sınıflandırılarak gruplandırılmış ve belirli rütbeler altın-da toplanmıştır. Yapılan bu düzenlemeyle kaza teşkilatında gö
Tükendi
Anadolu kültürel değerleri arasında önemli bir yere sahip olan Gaziantep kilimcilik sanatı, zengin objelerle varlığını bugüne kadar muhafaza etmiştir. Kültürümüzü yansıtan, şekil desen ve dokuma özelliği ile sanatsal değer taşıyan, göz nuru, el emeği kilim dokumalarımız, geçmişte zengin motifleri ile kendine ülke bazında yer bulmuş bir değerimizdir. Gaziantep kilimcilik sanatı, sanayileşmenin hızla devam ettiği çağımızda maalesef eski önemini yitirmeye başlamış, günümüzde sadece meraklılarının kullandığı bi
Tükendi
İnsanlar inançları ve sahip oldukları kültürel kodları çerçevesinde şehirlerini kurarken, kurulmakta olan bu şehirler yeni bir hayatın yapıtaşlarını oluşturur. Birlikte yerleşme ve yaşama biçimleri olarak bir sosyal hayat tarzını ancak şehirde görmek mümkündür. Dolayısıyla sosyal kurumları ve bunlarla ilişkili olarak siyasal yöntemleri analiz edebilmek için şehir ve onun kökeni üzerinde durmak gerekir. Bu alana ilişkin hakim paradigma Batı şehrinin merkezi ve biricik olduğunu empoze eden oryantalist zihniy
İnsanlarda tarih merakı insanlık tarihi kadar eskidir. Her ne kadar tarihini tespit etmek mümkün olmasada. İnsanların ilk ilgilendiği tarih, masal ve efsanelerden oluşuyordu. Halk kendinin bilincine vardığı zaman, tarih bilinci yavaş yavaş gün ışığına çıktı. Tarihle ilgili genel kabul görmüş yargılar şöyledir. Tarih, evrenin vicdanıdır. Tarih bilinci öncelikle bilgi ve zihniyet meselesidir. Tarihsiz toplumlar talihsiz toplumlardır. Tarih milletlerin hafızasıdır. Tarihini kaybeden milletler, hafızasını kaybe
Tarihte terör, korku, dehşet ve suikasttan bahsedildiğinde akla gelen ilk isim Hasan Sabbah ve cennet fedaileridir... Mekânsa elbette ki şimdilik yeryüzünde var olmayan Alamut Kalesi... Hasan Sabbah'ın liderliğinde tam 33 sene devam eden, ancak aradan geçen yüzyıllara rağmen dünyada milyonlarca insanın zihninde aynı korku atmosferini yayacağı endişesi yaşatan Haşhaşiler'in sırrı neydi? Hz. Muhammed'in torunu İmam Cafer'us-Sadık'ın oğlu İsmail'i imam kabul eden İsmalîyye Mezhebi'ni yaymak için Alamut Kales
Tükendi
Ey milletim! Sen bundan tamam beş bin yıl evvel Altaylarda yaşarken Tanrım sana dedi ki: "Ey Türk ırkı, bu yerden Güneşlere süzülen kartal gibi uç, yüksel! Senin her bir kuvveti râm edici ellerin Bütün mağrur başlara yıldırımlar saçacak, Sana Çin'in, İran'ın, Hind'in, Mısr'ın, her yerin Er isteyen tahtları kollarını açacak." Sen bu sesin önünde rüzgâr gibi dolaştın; Sert yelesi dikilen aslan gibi savaştın. İlk erleri tanıyan Buzlu Alpler, Kafkaslar Tufanlarla çağlayan Coşkun Niller, Araslar Se
Tükendi
Birinci Bölüm; Geçmişte Ve Günümüzde Tarih Yazma Şekilleri İkinci Bölüm; Tarihte Çağ Kavramı Üçüncü Bölüm; Türk Tarihinin Çağ Taksimatı Dördüncü Bölüm; Tarihin Kaynakları Beşinci Bölüm; Osmanlı Döneminin Tarihi Kaynakları Altıncı Bölüm; Tarihin Metodu Yedinci Bölüm; Bir Araştırmanın Kaleme Alınması Sırasında Dikkat Edilecek Hususlar
Tükendi
İkinci Dünya Savaşı´nın1945´de bitmesi ve Türkiye´nin de aralarında bulunduğu 50 ülkenin savaş sonrası duruma çözüm bulmak amacıyla Birleşmiş Milletler Örgütü´nü kurmasıyla tüm devletler savaş yaralarını sarmaya ve rahat bir nefes almaya başlamıştı. Ancak, 1947´de başlayan Soğuk Savaş dönemiyle birlikte dünyanın batı ve doğu olmak üzere iki kutuplu bir duruma evrilmesi Türkiye´nin de bir tercihte bulunmasını gerektirmiştir. Türkiye´nin tercihi Batılı ülkelerin bir araya gelerek oluşturduğu NATO´ya katılmakt
Tükendi
Karaçayların anayurtları, Kafkasya'nın en yüksek dağı olan Elbruz Dağı etekleridir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hem Rusların baskısı hem de dinî, ekonomik, sosyal ve siyasi nedenlerle Kafkasya'dan dünyanın değişik yerlerine göç eden/ettirilen Karaçayların bir kısmı da uzun bir göç yolculuğundan sonra Tokat iline yerleşmiştir. Kitapta Tokat il sınırları içinde (Tokat, Turhal, Arapacıkaraçay köyü ve Çilehane köyü) yaşayan Karaçayların etnik kökenleri, tarihî süreçleri ve Kafkasya'dan Anadolu'ya gö
Kitabın ilk baskısı PAPA 16. BENEDİKT / AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE adıyla yayımlanmıştır. Benedikt adını alan papaların başına gelen ilginç olaylar ve 16. Benedikt'in çocukluğundan günümüze özel yaşamı, Nazilerle işbirliği yapması daha önce hiç yayımlanmamış resimler ve belgelerle bu kitapta yer alıyor. Benedikten Tarikatı'nın kurucusu Nursia'lı Benedikt'ten en çok etkilenen Müslüman tarikat liderinin kim olduğu, 16. Benedikt'i papa olarak kabul etmeyen Katoliklerin gizli papası tartışmaları ve Vatikan'ın yü
Parvus´un koruyucuları -hatta ortakları- politik iktidar çevrelerinden kimlerdi? Enver Paşa mı, Talat Paşa mı, daha sonra maliye bakanı olan Cavit Bey mi? Bunu kimse bilmiyor, zaten bu bilginin herhangi bir önemi de yok. Önemli olan Parvus´un iktidarın güçlü isimleriyle kurduğu yakın ilişkilerden yararlanmış olmasıydı. Bir devletin koruması altında bulunma ayrıcalığının tadını almış, nüfuz ve güç sahibi olunca, hedeflerin daha kolay gerçekleştirildiğini görmüştü. Doğru: O, sadece yarı resmi bir danışmandı,
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 480-500 / Aktif Sayfa : 25