Harabinin divanındaki şiirleri müsvette gibi yazılmıştır. Bu çalışma ile Harabinin 570 sayfalık divanının tamamı ilk kez tarafımdan yeni yazıya çevrilmiştir. Yazdıklarından eski yazının imlâ kurallarına son derece vâkıf olduğunu görüyoruz. Şiirlerinde ayet, hadis ve kibarı kelâmları çok yerinde kullandığını görüyoruz.
Bu kitap, Şah İsmail'in hayatını, "Mezhepler Tarihi" çerçevesi içinde ele alıyor. Bu noktadan sonra olup bitenler ise tarihtir.
"Sultan Selim Anadolu'da binlerce Alevi halkı öldürttükten sonra İsmail'e birbiri ardınca düşmanca mektuplar yazdı."
"1514'te Osmanlılar, iyi eğitilmiş ve ateşli tüfek ve toplarla donanmış ordularıyla, Kuzeybatı İran'ı zapt ettiler."
"İsmail, sefere çıkmış bulunduğu Orta Asya'dan, zapt olunma tehlikesi içinde kalan başşehri Tebriz'e yardım için aceleyle geri döndü."
Alevilik-Bektaşilik, Türkiye'de son yirmi yılın en fazla tartışılan konularının başında gelmektedir. Tarihsel, kültürel, dini, siyasi ve toplumsal pek çok yönü bulunan bu olguyla ilgili, yüzlerce eser ve makale yazılmış, onlarca televizyon programı yapılmıştır. Ancak yazılan eserler ve makaleler içerisinde, konuyu tarafsız ve bilimsel yöntemlerle ele alanların sayısı, maalesef arzulanan düzeyin çok altında olmuştur. Ehil olmayan insanların sebep olduğu bilgi kirlenmesi, Alevilik-Bektaşiliği sorunlar yumağın
Fakr dünyasında nişansızlık üstündür
Aşk kıssasında dilsizlik üstündür
O kimseyi ki varlık sırlarının zevkine sahip değil
O'na tercümanlık biçiminde söylemek üstündür.
-Rübai-
Hazret'ten (Bulunduğu gizem kutsansın) sordular ki tarikattan söz etmek kimin hakkıdır?
Buyurdu o kimseye ki, eğer onun zahirini yer ehline sunsalar hiçbir ayıp onda görmesinde ve eğer batınını gök ehline sunsalar onun batımında hiçbir eksiklik bulmasınlar.
-Faide-
Beni "Alevi İslam İnançları ve İbadetleri" konusunu işlemeye zorlayan sebeplere değinmek istiyorum.
Hz. Muhammed'in ölümünden sonra, devir Kureyş ulularına geçtikten sonra, ilk iş olarak Hz. Muhammed'in yazılı hadislerini yok etmekle işe giriştiler. Bunların tamamını yok ettikleri gibi, bu hususta bir de fetva çıkardılar. Çıkartmış oldukları fetvanın mahiyeti şu şekildeydi: "Her kim ki Muhammed'e tapıyor ise bilmiş olsunlar ki o da bizim gibi bir insandı. Doğdu, yaşadı, ömrünü tamamladı ve öldü. Ve her kim
Alevilik-Bektaşilik konusunda derinliğine araştırma yapmadan önce, bu kadar sayıda yazılı kaynağın varlığından haberdar değildim. Özellikle sahaya inerek, dede ve babalarla görüştükten sonra, çok sayıda Osmanlıca yazılı kaynağın var olduğuna insanlarımızın Osmanlıca bilmediklerinden dolayı bu eserleri okuyamadıklarına, ama orjinal olmalarından dolayı bu kıymetli eserleri muhafaza ettiklerine şahit oldum.
Doç. Dr. Osman Eğri
XIX. asrın ikinci yarısından itibaren Bektaşiler kendilerini kısmen de olsa tanıtan risaleler ve kitaplar yazmaya başlamışlardır. Bu teşebbüsün ilk örneklerinden biri de Ahmet Rifat Efendinin Mirâtül-mekâsıd fî defil-mefâsid adlı eseridir. Müellif burada, içeriden biri olarak, mensubu bulunduğu kurumu ve geleneği tanıtmayı, çoğu zaman mesnetsiz iddialarla yapılan aleyhte propagandaya engel olmayı ve bu yola yeni girenleri ya da Bektaşi olduğu halde tarikatının esaslarından bihaber olanları bilgilendirm
Nedir Alevilik? Alevi kimdir? Bu anlayışın İslâmdaki yeri nasıldır? Elinizdeki kitapta, bu soruların cevapları aranmış. Mevzu, kendisine zorla yakıştırılmak istenen siyasi, ideolojik, felsefi ve hayali paslarından arındırılarak dikkatle incelenmiş: Meseleye muhabbet ve samimiyetle yaklaşıldığını anlamak için kitabı bir parça mütalaa etmek yeterli.
Alevilik konusundaki yanlış bilgileri düzeltecek, doğruları gösterecek ve istismar kapılarını kapatacak olan bu değerli eseri, saha-i irfanımıza arzeden muhtere
Anadolu Alevisi kendini yaratan "toplumsal gereksinmenin" dışına taşınarak kimliğinin ipuçlarını, İslamın "özkaynaklarında" aramaz. Tam tersine, toplumsal bilincin yerine yerleşen köktendinci "ilahi ideolojiyi"; bu ideolojinin "yere indiril mesiyle" nesnelleşen "kul kimliğini"; nesnelleşen kul kimliğinin siyasallaşmasıyla iktidara uzanmaya çalışan "teokratik kolektif kimliği" kırmak; demokrasi ve laikliği kurmak için İslamın özkaynaklarını "batini" bir sorgulamaya "yatırır".
Bir aydın, her türlü idealizmle
Işık bilgidir. Bazı bilgiler vardır ki çarpıcıdır, sudur, akıcıdır. Zor günlerden geçilmektedir. Şehirlere çıkan halkımıza karanlıklar dayatılmaktadır. Halkımızın gittiği yol sorgu-sual üzerinedir. Sorgu-sualin ne olduğuna Mürşit/Pir işaret etmektedir. Bilgi ve bilinç Mürşit/Pir´den geliyor. O davanın sahibidir. Sırrı Hakikat Kapısı´ndan geçen Başköylü Seyyid Hasan Efendi, insan var oldukça var olacak olan Yolu aydınlatıyor.
İçindekiler
Benim Kıblem İnsandır
Avrupa Kenti Selanik
Bektaşi Dedeleri Torunu
Selanikte Bir Sokak Kızılbey
Paşam Arkandayız Meraklanma
Kurtuluş Savaşımızın Şerefine
Mustafa Kemal Ayin-i Cem´de
Alevi Önderler Meclist´te
Atatürk Bektaşilik İddiasını Reddetmedi
Kemal Paşa´nın Adayına Oy Verin
Ekler:
Nuri Dersimi´den
Doç. Dr. Bedri Noyan´dan
Bir Bektaşi İcazatnamesi
Atatürk ve De Gaulle
Kemalizm ve Gelişmekte Olan Ülkelerde İlerici Askeri RejimlerS
Belli günler vardır hayatımızda, unutamadığımız günler. Mutluluk duyduğumuz, önümüzde yeni bir ufkun açıldığı günlerdir bunlar, Irène Mélikoff´la tanıştığım gün de benim için böylesi günlerdendir işte.
Daha önce, Türkçeye çevrilen bir-iki incelemesini okumuştum Mélikoff´un. Özellikle Alevîlik-Bektaşîlik konusunda dünyanın önde gelen Türkologlarından biri olduğunu biliyordum. ()
Makaleler okunduğunda, Irène Mélikoff´un, Alevîlik-Bektaşîlik olgusunu derin bir bilgi ve görgüyle değerlendirdiği; sahip olunan b
Ben canlıya eğilirim
Mecbur etmeyin taşa beni
Ne sığırım ve de körüm
Kullanmayın maşa beni
Kıble diye döndüm yüze
Yatar kalkar gelmem dize
Bu tanrıyı inkar ise
Yazsınlar ta başa beni
- Mahmut Erdal
(Arka Kapak)
İnsanı ve insan emeğini merkeze alan bir felsefi anlayıştan köklenen Alevilik-Kızılbaşlık, bu özelliğinden dolayı, kadim çağlardan bu yana inançsal ve yönetimsel düzlemdeki egemen ortodoksilerin hışmına uğramış, Kızılbaşlığın tarihi neredeyse sürekli olarak yaşanan kaçgunlarla özdeş hale gelmiştir.
Günümüzdeyse, ortaklaşmacı/eşitlikçi/özgürlükçü bir toplumsal düzeni öngören Kızılbaşlığın (Aleviliğin) İslamlık-Türklük çerçevesi içerisine hapsedilmeye, muhalif öğelerinin törpülenerek ehlileştirilmeye, folk
Bu kitapta Tasavvuf, Tarikatlar ve Alevilik gibi üç gizemli konu, değişik kesitleriyle ele alınıp, gözlem, deneyim ve ilmî verilere dayanılarak incelenmiştir. Kuran ve hadîsteki dayanaklarıyla, Peygamberimizin zahidane hayatının bu disipline etkisi de belirlenmiştir.
Ahmet Yesevî Ocağından günümüze kadar özel bir ekol olarak süregelen Alevilik de bünyesinden Bektaşi tarikatini filizlendirerek, bir yönüyle tarikatleşme sürecini yaşamıştır. Ancak birçok tarihî sebepten dolayı, bazı değişmelere uğramakla b
Yeni Osmanlı, Jön Türk ve İttihat-Terakki Hareketi
Siyasal ve Düşünsel Akımların Merkezi Olması Bakımından Balkanlar
Balkanlar'da Alevilik-Bektaşilik
Yeniçeri-Bektaşi Kırımı Olayı ve Düşündürdükleri
XIX. Yüzyılda ve XX. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Alevilik-Bektaşilik Alanında Yapılan Yayın Çalışmaları
Osmanlı'nın Son Yüzyılında Yönetimler ve Siyasal Hareketler Karşısında Alevi-Bektaşiliğin Niteliği ve Tutumu
Bektaşi Olanların Tespitinde Yöntem ve Yaklaşımlar ve Bektaşi Olasılığı Yüksek Olan Kimseler
Değerli Dostlarım ve Sevgili Canlar;
Kendi çabalarımla, varolan kültür birikimimi ve yeteneklerimi kullanarak; birçok kaynaklardan yararlandım ve bu kitabı derledim. Alevilik - Bektaşilik ve Ehl-i Beyt'i; Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'nin ser erlerini, Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin 12. yüzyılda getirmiş olduğu Aleviliği, ilkeleri, yenilikleri; Kerbela olayını, Ebu Müslim, Şah İsmail ve Cemevleri konularını uzmanların kitaplarından, bazı dergilerden okudum, inceledim, araştırdım... Ve "İnançsal Bazda Alevilik" kita
Toplam 339 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 260-280 /
Aktif Sayfa : 14
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.