Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 301 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Günümüzün en temel problemlerinden birisidir, anlamadan fikir sahibi olmak ve hüküm vermek. Bu kitap anlamayı merkeze alan sosyal bilim mantığıyla yazılmış. Psikoloji ve din psikolojisi alanına giren kimlik, dindarlık, dini başa çıkma, dini dönüşüm, yabancılaşma ve erdemler gibi konularda anlamayı hedefleyen bir kitap. Yazarın gündelik hayatı anlama çabasını gösteren küçük öyküler eklemesi kitaba akıcılık kazandırmış. Severek okuyacağınız bir kitap. Prof. Dr. Ali KÖSE Ali Ayten kuşağının çalışkan ve v
Modern Türkiye`nin temelleri inşa edilirken, din ve dine dair kurum ve oluşumlar paranteze alınmıştı. Sorunlar da şimdilerde paketlenmiş halde kaldırılan bu parantezden sökün etti. Kültürü besleyen ana damar din, kuşkusuz kurutulamazdı. Bastırıldıkca, engellendikçe, merdiven altı dindarlığı oluştu. Ancak bu illegal oluşumların yavaş yavaş sekulerlesmeyi beslediği gerceği gözden kacırıldı. İntisap edenleri tatmin etmeyen, dine mesafeli olanları iyice uzaklastıran `sahte dindar kimlikler` coğaldı. Bu dönemeçt
Tükendi
"Güçlü mitler tarafından yönetilen bir dünyada,bağlı olduğumuz mitolojik sistemlerin, sosyal kurumların ve akımların birbirlerini nasıl beslediklerini daha dikkatli düşünerek, hem kendimizi hem de başkalarını kavrayışımızı derinleştirmek zorundayız. Yves Bonnefoy'un Mitolojiler'i sadece bu doğrultuda yapılmış olan ilerlemeyi özetlemekle kalmıyor, aynı zamanda önümüzdeki güç işin de temellerini atıyor." -Mark C. Taylor, New York Times "Yalnızca mitler ve kutsal anlatılar hakkında bir kitap değil ... Yalnı
Kur'an'da kelime olarak yirmi defa, kök olarak da yüzlerce kez geçmekte olan hikmet kelimesi, Kur'ânî kavramların en önemlilerinden biri olmasının yanı sıra aynı zamanda en çok yanlış anlaşılanlardan biridir. Bu sebeple bu kavramı incelememize konu edindik. Hikmet kelimesinin Kur'an'da, geçtiği ayetlere göre birçok manada kullanıldığını gördük. Müfessirlerce çok değişik manalarda yorumlanan bu ifadeleri sonuçta birkaç manaya indirgememizin mümkün olduğu kanaatine vardık. Kur'an'ın hikmete atfettiği bu birka
İsa'nın dönüşü, Kur'an, Sahih Sünnet delilleriyle bizce kesindir ve gerçek ilim sahiplerinin kavrayacağı düzeyde sabittir. Ancak İsa'nın gelmeyeceğini ve bunun İsrailiyat olduğunu söyleyen ilimsiz kimselerin ya da bilginlerin bu görüşleri, şayet gerçek anlamda Müslüman iseler onları İslam'dan çıkarmaz. İsterlerse, efendilerini ve nefislerini tatmin etmek için "İsa'nın dönüşü yalandır" da diyebilirler. "Mehdiyyun-Mehdi" kavramına; yani beklenen "kurtarıcı yapay bir lider"e, Kur'an'da yer yoktur. Sahih Sünne
Tükendi
İblis tarih boyunca "Hak Dinler"i bozmak ve kavimleri "helak"a sürüklemek için elinden geleni arkasına koymamıştır. "Kadim Planı"nı işleten ve ademoğlunu cehenneme sürüklemek için intikam hırsıyla tutuşan İblis ve köleleri, son bir hamle daha yapmışlardır. İnsanlığın en son kurtuluş reçetesi olan Kur'an'a ve Kur'an'daki İslam'a, "şirk kanalları" açarak; "İslam potansiyeli"ni, bugünkü küresel çağdaş "New Age pis suları"nın "havuz"una kanalize ederek, dünyayı ele geçirmenin bir manivelası yapmak amacındadırla
Tükendi
Elinizdeki kitap, bir din olarak Yahudiliği; kendi kaynaklarından ya da kendi kaynakları dikkate alınarak dinler tarihi disiplini geleneği içinde ortaya konulan çalışmalardan hareketle -akademik alanda burada ele alınan konularla alakalı yaşanan tartışmalara yer vermeksizin- ihtisas sahibi olmayan okuyucuyu bilgilendirmeye yönelik, ancak ihtisas sahiplerinin de yararlanabileceği bir çalışma olmayı hedeflemektedir... Bu yüzden, kısa da olsa bir din olarak Yahudilik diye isimlendirilen dini oluşturan temel k
İnsanoğlunun yaşam serüveni ilk yaratılış Lâhut âlemi, dünya âlemi ve ahiret âlemi olmak üzere üç aşamadan meydana gelir. Günümüzde dünya ve ahiret alemiyle ilgili birçok eser kaleme alınmasına rağmen ilk yaratılış Lâhut âlemini anlatan kaynak sayısı yok denecek kadar az. İslam dinini ve diğer inançları kıyaslayarak ayetler ve hadisi şerifler doğrultusunda İnancın temelini ve kaderin oluşumunu anlatan bu eser kaynak kitap olacak niteliktedir. İnsanları ve dünyayı daha iyi anlamanızı sağlayacak bu eser, ilk
Tükendi
Deizm, bir dini anlayış olarak son günlerdeki tartışmalar sebebiyle gündeme geldi. Aslına bakılırsa Deizm, Batı dünyasında Rönesans ve Aydınlanma felsefesi ile ortaya çıkan bir arka plana sahip. Kuşkusuz, Batı modernleşmesini izleyen Batı dışı toplumlarda, deizm, bu projenin uygulanmasının felsefi alt yapısını oluşturmuştur. Deizm, soyut bir Tanrı'nın varlığını kabul etmesine karşın dini kabul etmez. Tanrı'nın varlığa ve insana müdahale etmediğini savunan Deizm, insana yeni bir toplumsal düzen kurma imkânı
Tükendi
Bu kitap; "Vahiy-Akıl Işığında; Dini Doğru Yaşamağı" anlatmaktadır. Bu bağlamda; Vahiy olmayınca akıl şaşkınlığa düşer, akıl olmayınca da vahiy yararsız kalır. Akılsızlar yalnız akıldan yoksun oldukları için değil, aklı kullanmadıkları için de akılsızdırlar. İnanç konusu kesinlik ister, akıl ve kalpte kuşku olamaz. Allah, düşünüp anlamamız için bizlere ayetler indirmiştir, "niçin akıl etmiyorsunuz?" uyarısını onlarca tekrar eder. "Aklını kullanmayanlar üzerine Allah pislik yağdıracağını" belirtir. (10/100)
Tükendi
Bu kitap; "Vahiy-Akıl Işığında; Dini Doğru Anlamağı" anlatmaktadır. Bu bağlamda; Vahiy olmayınca akıl şaşkınlığa düşer, akıl olmayınca da vahiy yararsız kalır. Akılsızlar yalnız akıldan yoksun oldukları için değil, aklı kullanmadıkları için de akılsızdırlar. İnanç konusu kesinlik ister, akıl ve kalpte kuşku olamaz. Allah, düşünüp anlamamız için bizlere ayetler indirmiştir, "niçin akıl etmiyorsunuz?" uyarısını onlarca tekrar eder. "Aklını kullanmayanlar üzerine Allah pislik yağdıracağını" belirtir. (10/100)
Tükendi
Bütün medeniyetlerde özellikle Sümer, Mısır, Babil ve Yunanda felsefi ve bilimsel çalışmalardan önce bilgi olarak sadece mitolojik veriler var. Bu mitolojik veriler için bazıları hayali hikayeler; bazıları hurafevari inançlar diyor. Bazıları da bu mitolojik metinlerin gelişmiş parçalarını tarihi bilgi sanıyor. Birçok yazarın Gılgamış ve Troya destanlarını tarih sanması gibi... Benim kanaatim (ki bu kanaatimi ilmi analizler ile isbat edebilirim) bu mitolojik metinler, ne hayali hikayelerdir, ne hurafevari i
Tükendi
Yüce Rabbimiz, lütuf ve merhametinin bir eseri olarak insanoğlunun manevi arayışında bir rehber olsun diye kitaplar göndermiştir. Bu kitapların sonuncusu kendisinden öncekileri de bünyesinde toplayan ve kıyamete kadar tüm insanlara kılavuzluk edecek olan Kur'an-ı Kerim'dir. Yaradan'ın insana muhabbetinin eseri Kur'an, bizleri kâmil insan mertebesine yükselterek itaat ve imanın nasıl olması gerektiğini gösteren muhteşem bir kaynaktır. Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e –âcizane bir kul olarak– farklı
Tükendi
Şunlar Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak ile okuyoruz. Öyleyse Allah ve O'nun ayetlerinden sonra hangi hadise inanıyorlar? Casiye / 6
Tükendi
Şunlar Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak ile okuyoruz. Öyleyse Allah ve O'nun ayetlerinden sonra hangi hadise inanıyorlar? Casiye / 6
Tükendi
Bu kitabın konusu ve amacı bir din felsefesi yapmak değildir. Burada üzerinde durmak istediğimiz şey, din felsefesi denen disiplini tanıtmaktır. Dolayısıyla akla gelebilecek şu ilk sorulara cevap aramaktır: Din felsefesi nedir? Ayrı otonom bir disiplin midir? Ayrı bir disiplin ise, doğrudan felsefî bir disiplin mi yoksa dinî bir disiplin midir? Din felsefesinin kendine has bir metodu var mıdır? Din felsefesi konusunda farklı anlayışlar var mıdır? Varsa, bunlar nelerdir? Dinler tarihi, din sosyolojisi, din
Time dergisinin gerçekleştirdiği "20. Yüzyılın En Önemli Kişileri" (The Most Important People of the 20th Century) anketinin "En Önemli Bilim Adamları ve Islahatçılar" (The Most Important Scientists and Healers) listesinde, dünya kamuoyunca belirlenmiş 100 ismin ilk 10'u arasında yer alan Yaşar Nuri Öztürk, 1951 yılında Bayburt'ta doğdu. İlk Arapça ve Farsça eğitimini, aynı zamanda en büyük hocası olan babasından aldı. Lisans eğitimini Hukuk ve İlahiyatta, yüksek lisans ve doktor
Tükendi
Biz rahat yaşayalım diye canlarını, bedenlerini bedel olarak ödedi onlar... Kimisi zalim bir dağ başında çarpışarak şehit düştü. Kimisi hain bir kurşunla hayattan koptu. Kimisi düz bir asfalt yolda kahpece kurşunlanarak sakat kaldı. Korku dağları onları sürekli kayalara çarparak canlarını acıtsa da, bu korkularına canları pahasına yenik düşmediler... Ölümün kaçınılmaz olduğu çatışmalara ölümüne koştular. Vatan için; gözlerini, bacaklarını ve kollarını verdiler. Bedenlerine, bir ömür boyu iyileşmeyecek yaral
Gençlerle bir yandan hasbihal edip, bir yandan da onlara yaratılışımızın ve varoluşumuzun sırlarından bahsetmek kolay değil. Gençlik çağı, dünyaya karşı tavır ve duruşumuzun yapılanmaya başladığı; biraz naif, biraz deli, saf ve temiz ama daha çok yüzeysel duyguları tatmaya başladığımız dönem... Asiye Türkan; bu çalışmasında, genç okurlarımızın, fıtrat, vicdan, şahitlik, şuur, merhamet, bakışın sınırları gibi kavram ve konular üzerinde tefekkür etmesini sağlıyor. Kitabında ahlâk sorunlarına eğilen Yazar; ayn
Allah (cc), insanı bu dünyada imtihana tabi tutar. Hastalık ve musîbetler ise, bu imtihanın gereğidir... "Hastalık neden bana isabet etti?" sorusunu hemen hemen kendisine hastalık yahut başka bir bela isabet eden herkes sorabilmektedir. "Neden ben?" sorusunu ise hasta olmayanlar da sorabilmekte ve Allah'ın varlığı ile ilgili tartışmalara konu olduğu için felsefi bir yönü bulunmaktadır. Siz de başınıza gelen hastalık ve musîbetler için bu soruları soruyorsanız; elinizdeki bu eser, bela ve musîbetlerin başa g
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 301 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5