Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 976-992 / Aktif Sayfa : 62
TASAVVUF METODU OLARAK RABITA Rabıta, nefsin tezkiye ve terbiyesinde kullanılan tasavvufî bir terimdir. Tasavvuf ehline göre rabıta, nefi s terbiyesinde en tesirli ve en faydalı bir metott ur. Öyle ki onsuz manevi terbiyede kemale ermek zordur. Çünkü rabıta, terbiye ve terakki için maneviyat yoluna adım atan hak yolcusunun, bu yolda kendisine ayna, şahit ve rehber olan kâmil mürşide kalben bağlanıp onun ruhundan akseden nurla aydınlanmak, ondan feyiz, sevgi, hal ve edep almak; bu ilâhî sevgi atmosferinde an
Tükendi
Hallâc-ı Mansûr, Bâyezîd-i Bistâmî, Ebu'l-Hasan el-Harak?nî, Ebû Sa?îd Ebu'l-Hayr ve Ahmed Gazzâlî gibi âriflerin söz ve görüşleriyle şekillenen ?Horasan tasavvuf mektebi"nin önemli özelliği, insanın Allah ve âlemle olan ilişkisini daha çok aşk, vecd, cezbe, cefâ, mihnet, fenâ vb. kavramlarla ifade etmesidir. İlâhî aşkın, geride başka hiçbir şey bırakmayacak şekilde sûfîyi eritip tüketmesi, vecdin tesirine girmiş ruhların fenâ' hâlinde ?bir"de kaybolmaları, ma?rifetin dilin ifade imkânına sığmayan yapısı ve
Tasavvuf Yolunda, İslam tasavvufunun bugün hak ettiği ilgi ve saygıyı görememesinden yola çıktı. Oysa tasavvuf bize katı bir din anlayışı ön görmemektedir. O şekilden çok öze dönüşü önemser ve kişiyi şartlanmalardan kurtarmaya yönlendirir. Ayrıca tasavvuf durağan olmaktan çok aksiyonerliği yeğler. İki günü eşit olan zarardır düsturu gereği insanı ilerletmeyi hesaplar. İslam'ın sevgi, hoşgörü, ötekine tahammül ve başkalarını kendine tercih etme hasletlerini hedef tutar. Tarih tasavvuf kurumunun hak ettiği şe
Tükendi
Du?nya oldukc?a sahteydi ve yeteri kadar gerc?ekti. Zaman tam anlamıyla eg?lence zamanıydı. Artık zamanı gelmis?ti. -?Bir c?ıkıs? yolu yok mu?" dedi insan. Ardından cevap gecikmedi. C?alılıklarınu?zerinden Musa ile konus?an Allah, s?imdi de Kur'an'ı Kerim ile insana seslendi: ?Hasbunallah!" ? ?De ki Allah bize yeter." Aniden yere yıg?ıldı ve ag?lamayabas?ladı insan. Yıllarca go?zu?neilis?en bir kitabı, ilk defa eline almıs?tı ve Allah'ı s?ah damarından bile daha yakınında hissetmis?ti. Ayag?a kalktı ve
Tükendi
Dertli ile dertlenir misin, onun derdine ortak olur musun? Tasavvuf, muhabbet ilmini marifete dönüştürebilme kemâlidir. Bunu öğretme metodolojisidir. Yolculuğun kaptanı ise bu yollardan geçmiş bilge bir kılavuz olan mürşittir. Dervişin Seyir Defteri'nde bu rolü Hz. Mevlânâ üstlenecek ve onun dili egemen olacaktır. Müridin yol haritası, Mesnevî-i Şerif'ten izlenecek; neyin, hangi sırayla yapılması gerektiği Cenab-ı Pir'in eşsiz beyitlerinden yararlanarak aktarılacaktır. Ne var ki, bu, Mevlevi yolunun ken
Tükendi
Din ve akıl üzerinde düşününce, kolayca görülür ki; "Akılsız din olmaz, dinsiz akıl da çok işe yaramaz.." Allah'ın kitabı "hala akletmez misiniz?" buyurarak, dinde aklı şart koşuyor. Sufiler ise "aklı bırakın, öyle gelin!" diyor. Din ve tasavvuf akıl konusunda tam bir zıtlaşma içinde.. Din akıl istiyor, tasavvuf istemiyor. Din akla gelmiş, tasavvuf akla soğuk. Din 'akılsız olmaz' diyor, Tasavvuf 'akılla olmaz' diyor. Din 'aklını başına al' diyor, tarikat ' aklını başından at' diyor. Din aklı göreve çağırı
Tükendi
İnsanoğlu, eşyayı ölçme girişiminin sonucunda sayıyıfark eder, daha sonra âlemin sayısal bir düzen üzerine kurulu olduğunu anlar. Her toplumun sayıyı düşünüp sembolleştirmesi, bu bilginin Allah vergisi olarak doğamızda var olduğuna işaret etmektedir. Sayılar, âlemin kozmik dilidir. Bu yüzden evrendeki varlıkların sırrı, bu dilin çözülüp anlaşılmasıylabilinebilir.Nitekim İbnü'l-Arabî de sayının ilâhî mertebeden sırlar taşıdığını belirtmekte ve sayının ilkelerinden hareketle varoluşun ilâhî sırlarının bilineb
Tükendi
* Allah'ın cenneti var. Cehennemi yok. Cenneti cehennem yapan sensin, üstelik cenneti ortaya koymak için var cehennem. Allah?ın olduğu yer cehennem olmaz. *Allah cehennem yaratmaz. Zira cehennem 'Onsuzluk' demektir. Cehennemi sen yaratırsın. *Hangi dinden ve mezhepten olurlarsa olsunlar, Allah'ın sevdiği ve Allah'ı seven kişiler aynı mezheptendir. *Ayrı gören ayrı kalır. *İnsanlığı ne kadar kucaklarsan, seni tahrik eden ''ego'' nun gerçek maksadına asıl, o ölçüde yaklaşırsın. *Ben ?ukba?yı bileyim dersin
Tükendi
Birbirinden farklı hayatlar, pişmanlıklar, tövbeler ve yeniden varoluşlar.. Farklı insanların nefes kesen ibretlik hidayet öyküleri ile Rabbim Ol Der Olur "Kün Fe Yekün" günümüz insanlarına ışık tutacak bir umut vaad ediyor. En iyi yalandır insanoğlu ve en iyi doğru! Peki ya doğru mu, yalan mı? Seçim senin... İnsan mı kalmak istiyorsun, yoksa şeytanın emir eri mi? Yalan bir hayat yaşamak mı amacın ne için nu dünyaya geldiğinin umursamazlığında, yoksa gerçek bir mümin gibi yaşamak mı kulluğun huzuruyla? K
Tükendi
Makdisi, tasavvufun hallerinin ve makamlarının, kalbin tanıdığı bir hak ilmi olduğu görüşündedir. Bunun yanı sıra tasavvuf, mutasavvıfın bağlı olduğu ve uygulaması gerektiği ibadetlerin zairi hükümlerini de kapsamaktadır. Buradan hareketle, Makdisi'nin, tasavvuf ilminin temellerini zâhiri ilim üzerine kurduğunu görmek mümkündür. Makdisi dünya hayatına önem vermeme-nin yanı sıra Hz. Peygamber'in metodunu takip ediyordu. Bu durum onu, filmin peşinde koşmaktan, kayıtsızlık ve tembellikle nitelenen, dünyanın i
Masum Bir Kalp! Mazlum Bir Hayat! Ve Mehdiyet Sırrı! Ey Aziz İstanbul! İnsan, mazlum bir hayat sürebilirse, masumiyetini koruyabilir... Mazlum olmak her türlü ?erk'i terk etmek ve Cenab-ı Allah'a kul olmaktır... İnsan, bu dünyada, şeytanın tüm ?haz' oyunlarına ancak böyle yapabilirse karşı koyabilir... Şeytan bir ?haz' canavarıdır! Ve devamlı olarak insanın kulağına, onun da bir ?erk' olduğunu fısıldar... Zalim bir erk! Zulmün sahibi şeytan, insanı böyle yoldan çıkarır işte! ?Haz' için zulüm! Evet, bu çağ
Tükendi
Elinizdeki inceleme, Orhan Pamukun Kara Kitap adlı romanından bir alıntıyla başlıyor: O ara biri en büyük egzistansiyalistin İbni Arabî olduğunu, Batıdakilerin yedi yüz yıl sonra, yalnızca ondan çalıp çırpıp taklit ettiğini yazmıştı. Bugün Batıda Herakleitos ve Augustineden Aquinasa, varoluşçuluğun öncüleri sayılabilecek şahsiyetler güncelliklerini korurken, Pamuk, Doğudaki İslamcı/milliyetçi odakların, Batının temelleri üzerindeki hak iddialarına bir örnek olarak İbni Arabîyi kullanmaktadır. Modern kültürü
Basit rastlantıların büyük fırsatlar getirdiğini iyi bilenlerdensin, kutlarım. Peki, bu gizemi elde etmeyi nasıl başardın? Bunu eskiden yaptığın bir iyiliğe mi, yoksa engel olduğun bir kötülüğe mi borçlusun? Yoksa bu sırrı hak edecek, harika bir şeyler mi yaptın? Aslında hayır... Çünkü bazı kapılar yalnızca içeriden açılır. "Ben ilmin şehriyim. Ali o şehrin kapısıdır." Milyarlarca insan geçti Allah Resulü'nün (s.a.v) sözünü ettiği bu kapının önünden... Kapının ardındaki sırrı merak edenlerden biri de se
Tükendi
Ölümsüz Ruhu ile tanışmak isteyenler bu kitabı ve Tüm Mehmet Rasim Mutlu kitaplarını okusun... "Besmele, farkında olsakta, olmasakta, her işte varoluşun amacı içinde dilekte bulunmaktır.Varoluşun amacının ise bilinmek olduğu şüphesiz.Öyleyse besmele ile, iman ehli "Seni görmek istiyorum" diye niyazdadır. Murat, asıl istek, besmeleyle başlanan işte Allah'ın varlığını müşahededir. Hikmet bakışına yaklaştığımız oranda bunun farkına varır, hikmetten uzak düştükçe de, küçük olay ve tutkuları istek haline getirir
İstanbul payitahtının en güzide semtidir, Fatih. Her şey bir yana Peygamber Efendimizin (a.s.m.) "Ne güzel kumandan!" buyurduğu Fatih Sultan Mehmet Han, ismiyle anılan bu semtte medfundur. Fatih Camii ve civarı İstanbul'un Mekke'si, Eyüp Sultan Camii ve Haziresi İstanbul'un Medine­i Münevveresi ve Hazreti Pir Yusuf Sümbül Sinan Camii ve Türbesi ise İstanbul'un Kerbela'sı olarak kabul görmüştür. Ancak Fatih Camii ve civarının İstanbul'un yüzünü aksettiren ve şehrin, hatta bu memleketin nasıl bir halde ol
el-Gli, elinizdeki eseri yazma nedenini şu şekilde açıklamaktadır: "Şeyh, izah edilen bütün ilimlerin manalarını bu kitapta (Fütûhât-ı Mekkiyye) topladığını ve onları beş yüz elli dokuzuncu bölümde ima ettiğini söyler. Bu güzel kokuyu biriktirip topladığı ve değeri yüce, önemi büyük olan bu ilmi harika bir telif, ilgi çekici ve güçlü bir üslupla sağlam bir şekilde sıkıca büktüğü ve bu bölüme yerleştirdiği şeylerin anlaşılması akıl sahiplerinden çoğuna, tamamen muğlak kaldığı için bu bölümü, kitabın bütün m
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 976-992 / Aktif Sayfa : 62