Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 944-960 / Aktif Sayfa : 60
Marifet Hazinesi isimli eser, Şark-İslâm edebiyatı nın büyük şairlerinden olan Sâib-i Tebrîzî'nin bazı gazellerine yapılan şerhlerden oluşmaktadır. Yaşadığı dönemden iti baren birçok şair onu örnek almış ve onun yolundan gitmişti r. Türk edebiyatı nda Sâib'in yolundan giden büyük şair Nâbî'dir. Nâbî de Sâib gibi hikmetli şiirler yazmış, halkı doğru yola sevketmeye çalışmıştı r. Türk edebiyatı nda yakından tanınan Sâib-i Tebrîzî'nin şiirlerine şerhler de yazılmıştı r. Sâib'in şiirleri yaklaşık dokuz farklı ş
Tükendi
MANTIKU'T TAYR KUŞ DİLİ Büyük mutasavvıf ve mütefekkir Ferîdüddn Att âr, kaleme aldığı eserleriyle asırlardır insanlara yeni ufuklar açmış ve şahsına has üslubuyla büyük kitleleri kendine hayran bırakmıştı r. Yaşadığı dönemde zâhirden bâtı na yönelmenin büyük fethini gerçekleşti ren Att âr; Mevlânâ, Sa?dî, Hâfı z ve Molla Câmî gibi kendisinden sonra gelen birçok mutasavvıf şair etklemişti r. Özellikle Mevlânâ'nın Att âr'ı âşıkların önder sayması, tasavvuf yolunda kendisini küçük, onu büyük görmesi ve eserle
Tükendi
Ferîdüddin Attâr ya da tam adıyla Ebû Hâmid Ferîdüddin Muhammed bin Ebî Bekir İbrâhîm-i Nîsâbûrî, İran´nın en önemli dört şehrinden biri olan Nişabur'da 1136 yılında doğmuş 1221 yılında vefat etmiş ünlü bir İranlı şair ve mutasavvıftır. Hekim ve eczacı olmasından dolayı Attâr (aktar) olarak anılır. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Şeyh Galip ve diğer mutasavvıflar tarafından yüceltilen Attâr, çoğu günümüze kadar ulaşan pek çok eser bıraktı. Attâr küçüklüğünde Nişabur civarındaki Şadyah´ta babasının attar dükkanın
Tükendi
UZATILMIŞ YOL İbnü'l-Arabî, ?Allah'a giden yol çok kısadır, lâkin biz görelim diye uzatılmıştır."der. Yol kısadır, çünküO (c.c)bize şah damarımızdan daha yakındır. Uzatılmıştır, çünkü O'na (c.c) ulaşabilmek ve insan olabilmek için bu yolda yürümemiz gerekmektedir. İşte ?Şems'in Dili Mevlânâ'dan İbnü'l-Arabî Şârihesi Sittü Acem'e ve Türkiye'de Kadın Velîlere" ithafıyla başlayan bu eserde; her dönemde hak yolda yürüyüp ?er" makamına ulaşmış kadın yahut erkek zatlar tarafından bu yolun bizim için aydınlatılmış
Tükendi
18 yıl Londrada modern dans dersleri aldıktan sonra New Yorkta bir sufi merkezinde İslamiyetle tanışan Rabia Christine Brodbeck, İslam diniyle tanışmadan önce hayatımın bir amacı, bir gayesi yoktu. Duanın özü, ibadetlerin iç zenginliği ve zikrin bereketi sayesinde tüm hayatım tükenmez bir zenginliğe kavuştu. Her gün ibadet yoluyla Yaratıcıya yönelirken keşfettiğim en büyük hikmet şuydu; içimizde ilahi bir cemal hazinesi var diyor. Rabia Brodbeck, Sonsuz Kulluk kitabında namaz, oruç, hac ve zekâtın ruhunda
Tükendi
Her köşesinden ilim, irfan ve sanat fışkıran devâsâ bir dergâh gibidir Anadolu. Asırlar boyunca, gönlü yaratılmıştan Yaratan'a çeviren, halk içinde Hak ile beraber olmanın talimini yaptıran ruhsal tecrübenin ışığında yol almıştır bu topraklarda yaşayanlar. Cihan Padişahı Kanûnî bile; Padişah-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş Bir velîye bende olmak cümleden âlâ imiş diyerek Osmanlı'nın dinî, fikrî ve ilmî varlığını besleyen bu manevî otoritenin önünde diz çökmüştür. Anadolu Tasavvuf Tarihine Notlar, Pro
Tükendi
İnsanı benlik veya şahsiyet olarak temsil eden nefistir. Nefis isteklerin merkezidir. Sorumluluk konusunda Allah (c.c.) bu nefsi muhatap almıştır. İnsan, cisim ve manevi cephe sayılan ruhtan meydana gelir. Hayatın devamı için bedenin bazı şeylere ihtiyacı vardır. Nefis bu ihtiyaçların şekillendiği ve çıktığı yerdir. Nefsin istekleri hayatın devamı için gereklidir. Ancak nefis başıboş bırakıldığı zaman, aşırı istekler gündeme gelir... Kitabımız bu gerçeği manevî bir terbiye ile sizlere sunmaktadır.
İmâm-ı Rabbânî Unutmayalım ki bizler, bu fânî âlemden ebedî âleme intikâl eden Bahâüddîn Nakşibend, Abdülkâdir Geylânî, Mevlânâ, Yûnus Emre, Hüdâyî ve İmâm-ı Rabbânî gibi, irşadlarıyla cihâna yön veren Hak dostlarının, bugünkü evlâtları, talebeleri ve dostlarıyız. Cenâb-ı Hak'tan niyâzımız odur ki; bizler de fânî hayatımızdan sonra kabrimizde kıyâmeti beklerken, yeryüzünde bizleri hayırla yâd ederek ruhlarımızı şâd edecek dostlarımız olsun. Bizden sonra gelecek nesle, bugünden hoş bir sadâ bırakabilmek,
Ahmed Câhidî-i Uşşâki; XVI.-XVII. yüzyıllar arasında yaşayan büyük Uşşâkî azîzlerinden biridir. Silsilesi Gelibolulu Ömer Garibî ve Saruhanlı Memi Can vasıtasıyla Hazret-i Pîr Hasan Hüsâmeddin Uşşâkî'ye bağlanır. Dolayısıyla kendisi, Hz. Pîr'den sonra posta oturan üçüncü zâttır. Aynı zamanda Ahmed Câhidî, "Câhidiyye" adıyla anılan kolun kurucu pîridir. Her mürşid-i kâmil gibi, kendisini "insan" yetiştirmeye adayan Hz. Câhidî, aynı zamanda eser veren bir müelliftir. Kitâbu'n-Nasîha, Tevhîd-i Zât ve Dîvân-ı
Tükendi
İçlerinde büyüttükleri sırları anlayan olmadı. Onların sırları gözyaşlarından toprağa düştü ve yaşlar sırrın hikmetini yeşertip anlamlandırdı. Denir ki, Mevlana şunu vasiyet etmiştir: "İnsanların en hayırlısı, insanlara yararı olandır. Sözün en hayırlısı, az ve anlaşılır olandır." Gize doğru yolculuk başlamıştır. Denir ki, Hayyam'ın Hasan Sabbah'a söylediği; ?bu insanlar cennet için yaşıyorlar, ancak onlara bir cennet verebilirsen onları yönetirsin" sözü, Hasan Sabbah'ın hayatının sözü olmuştur. Bu söz sö
16. asır Osmanlı sufilerinden biri olan Köstendilli Ali el-Halvetı Efendi'nin tasavvufî vecizelerinin ve arifane sözlerinin yer aldığı Telvîhat-ı Sübhaniyye ve Mülhemat-ı Rabbaniyye adlı elinizdeki eser, dervişi Bursalı Şühudi Mehmed Efendi tarafından derlenmiştir. Eser, ilhamlar, varlığın birliği (vahdet-i vücud), tevhidin mertebeleri, hakîkat-i Muhammediyye, insanın hakikati, insanı hakikat bilgisine ve kamil ahlaka ulaştıran yöntem, tasavvuf erbabının vasıfları, seyr u sülukun esasları, şeriat, tarikat,
MEVLÂNÂ HÂLİD-İ NALŞİBENDÎ VE HÂLİDÎLİK Hâlidîlik tarikatı , 19. yüzyılın başlarında Nakşibendî-Müceddidî olan Mevlânâ Hâlidi Bağdadî'nin (k.s) önderliğinde tüm Ortadoğu'ya yayıldı. Mevlânâ Hâlid ve halifeleri sayesinde Ortadoğu'nun birçok bölgesinde yayılma imkânı bulan Hâlidîlik, klasik tarikat anlayışının dışına çıkarak toplumu değişti ren ve dönüştüren bir aktör haline geldi. Bu konumuyla Hâlidîlik, tasavvufî etkinliklerinin yanı sıra Ortadoğu'da gündemi etkilemeyi başardı. Elinizdeki bu çalışmada ise M
Tükendi
Her insan en az bir kıssanın içinden geçer. Kıssaların serin gölgesinde büyür insan düşleri. Kıssaların başucunda uyur gerçeğin acısı. Kıssaların çağlayanından dökülür insanlığın gözyaşları. Kişisel menkıbesinin yatağını dolduran nehirdir insanın nefesleri. Güzel'e akıyor insan. Bulansa da Güzel'e varıyor, Güzel'e doğru duruluyor. Yıllarca suskun kalmış bir yazarın kıssalara b/akışının duru kayıtlarını tutuyor Güzelgâh. Yolu güzel eyleyenin yoldan yürüyenlerin güzelliği olduğunu fısıldıyor satır aralarınd
Tükendi
15. yüzyıl, Türk dili ve edebiyatı açısından son derece dikkatli incelenmesi gereken bir hazırlık devresidir. Her büyük hareket, evvelinde sağlam bir inanç ve irade gerektirir. Osmanlı, bir devlet olarak; divân edebiyatı ise edebi bir akım olarak bu irade, inanç ve çabayı bu yüzyılda ortaya koymaya başlamıştır. Hummalı bir hazırlıkla 16. yüzyılda dünyanın en büyük devleti ve buna paralel olarak en büyük edebiyatı olma sürecinin ilk adımı bu devredir. İşte Mihri gibi taşra şairleri, bu dönemin ne kadar sağla
Tükendi
Bir gönül eğitimcisi olan Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, huzurun, sevginin, barış ve hoşgörünün sembolüdür. Sadece Anadolu'daki değil, Doğu'dan Batı'ya hemen her coğrafyadaki manevi rehberliğiyle o, kendisine yönelenlerin gönüllerini aydınlatmakta, ruhlarını özgürleştirmektedir. Hz. Mevlâna, akıl ve ruh sağlığı bozulan insan ve toplum için bulunmaz bir panzehir, şifa kaynağıdır. İnsanın dünyadaki serüvenine ve Allah'a olan yolculuğuna dair hemen her konudaki hikmetli sözlerinin yer aldığı Mesnevî'si ise tasavvu
Allah'ı sevdikçe daha çok tanıyan tanıdıkça daha çok seven Hz. Mevlana (1207-1273), gönül dili sayesinde dünyada yüzyıllardır insanları etkilemekte olan bir İslam mutasavvıfıdır. Kaleme aldığı, tasavvuf edebiyatının şaheseri olarak kabul edilen Mesnevi-i Şerifi ise bu doğrultuda yazılmış; aklı çıkmaza düşmüşlere yol gösteren, gönlü kırılmışlara şifa olan, ruhu arayış içindekileri huzura kavuşturan bir kılavuz kitaptır. Türkçede "Mesnevi Hikâyeleri", "Mesneviden seçme Hikâyeler",adları altında epey çalışma y
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 944-960 / Aktif Sayfa : 60