Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-976 / Aktif Sayfa : 61
İnsanın yaratılış gayesi Yüce Allah'a kul olmak, emr olunduğu şekilde ibadet etmektir. Bu kitapta bedeni ve kalbi ibadetler mükemmel bir şekilde işlemiş, doyurucu bilgilerle ele alınmıştır. Maalesef içinde yaşadığımız toplum, ibadet denince ; genellikle bedenle yapılan namaz, oruç v.b. zahiri yanin görünenibadetleri anlamaktadır.
Tükendi
Şüphesiz ayıpları örten ve gaybı bilen Allah'a dönüş yapmak sûretiyle günahlardan tevbe etmek, sâliklerin yolunun başlangıcı, bu yolda başarıya ulaşanların sermayesi, dosdoğru yolda giden müridlerin ilk adımı, bâtıldan hakka yönelenlerin istikametinin anahtarı, Allah'a yakın olanların tercihi ve kısmeti, babamız Âde-m'in (a.s.) ve diğer tüm peygamberlerin yoludur. Bu konuda evlatların, babaları ve atalarına uymaları ise anılmaya değer güzel bir şeydir!
Mahbûbu'l-Kulûb (Gönüllerin Sevgilisi), Nevâyî'nin ölmeden hemen önce 1500/1501'de yazdı­ğı siyasetname-nasihatname türü bir eserdir. Prof. Dr. Vahit Türk tarafından Çağatay Türkçesinden büyük bir titizlikle Türkiye Türkçesine aktarılan eser, giriş kısmı­nın arkasından üç ana bölüme ayrılmış ve her bölüm de kendi içerisinde çeşitli başlıklarla oluşturulmuştur. Birinci bölüm ha­kandan başlayarak çeşitli devlet görevlileri ile meslek erbabını konu edinmiş ve olumlu-olumsuz örneklerle makam sahiple­rinin nasıl
Tükendi
İstanbul Tekkeleri ve Postnişinleri
Tükendi
René Guénon, eserlerinde sahih geleneğin aynasında çağın durumunu belirlemeye çalışan, geleneğin temel ilkeleri ışığında insanlığın çeşitli manevî formlarını araştıran, bunun yanı sıra sahte birtakım maneviyat biçimlerini gerçek olanlardan ayırt edici ölçüler getiren eserleriyle özellikle Batı'da iyi tanınan Müslüman bir ariftir. İslâm Maneviyatı ve Taoculuğa Toplu Bakış adlı bu kitabında Guénon'un, tasavvufla yani İslâm ezoterizmiyle ilgili bazı makaleleri bölümler hâlinde bir araya getirilmiştir. Bu maka
İki Derya Bir Deniz... Şems-i Tebrizi, Makalat'ta açık sözlülüğüyle; "Gerçek bir aşığın eski pabuçlarının tozunu, bu zamane şeyhlerinin, âşıklarının başına değişmem," diyordu. Neyzen Kudsi Erguner de aynı açık sözlülükle sözü tam da buradan devralıyor. Söyleşi boyunca elest bezminde tanışan iki dost, Mevlana ve Şems üzerine konuşurken bir yandan da günümüz halleri hakkında fikir beyan etmekten geri durmuyor. Tasavvuf musıkisi, iman, ebedi dostluklar ve neyin sadası üzerine akıcı bir sohbet... "Bazı ins
Tükendi
Bursa'nın manevi havasının her manada teneffüs edildiği ahşab bir tekke... Asırlar içinden süzülüp gelen Türk-İslâm tasavvuf ve vakıf geleneğinin muhafaza edilmeye çalışıldığı bir aile ocağı... Ve bu ruhaniyet içinde yetişmiş bir restoratör: Mehmed Safiyüddin Erhan... Yazar-restoratör, hususen Bursa'nın paha biçilemez kıymetlerinin tarih içinde eriyip gitmesinin ızdırabıyla ailesi vesilesiyle yakından tanıma imkanı bulduğu Bursa'daki dergahlar ve onların muhitinden aldığı maddi-manevi terbiyeyi yine
Tükendi
Ahmet Yaşar Ocak, "saptırılmış tarih geleneği"ne prim vermeden kaleme aldığı makalelerinde, Türkiye'nin tarihsel, toplumsal ve kültürel geleneği içinde şekillenmiş özgül haliyle İslam'ı tartışıyor. Türk Sufîliğine Bakışlar'ın özellikle yoğunlaştığı üç isim Mevlana, Hacı Bektaş-ı Velî, Yunus Emre ve üç konu Ahîlik, Alevîlik, Bektaşîlik... Popüler olma kaygısıyla değil, derinlik kaygısıyla ve araştırmacılık ruhuyla biçimlenmiş bir kitap...
Tükendi
Bu kitap, Cenan Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı Ken'an Rifâî Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen "Bir 20. Yüzyıl Münevveri: Ken'an Rifâî" Sempozyumu'nda sunulmuş olan bildirilerden oluşmaktadır. Bir maarifçi, mütefekkir ve mutasavvıf Kenân Rifâî hakkında düzenlenen ilk akademik toplantı olan bu Sempozyum'da; kendisinin hayatı, şahsiyeti, fikirleri ile yetiştirdiği talebeler üzerinden, çağın problemleri karşısında çözüm oluşturabilecek bir "insan" telakkisine, birleştirici ve evrensel bir t
Es-Selammm, Sevgiliden ikram edilen, gönül kütüphanesinin inşası verilen, idrak haline getirilen; nakkaşın nakışını hikmet ile sarmalayıp ruha "ŞİFA" olan, kelamı irfan arife "ADEM" olanlara müjdeler olsun... Hangimiz uzak kalmadı ki en çok kendimizden? Kim talip oldu kendi mektubatını aralamaya? O sayfalar ki -gayesi "erdem" ile kuşanmak olan- hayat kervanı yolunda rehber arayan ?er kişiye" ayna olacak... Er olmak sadece bir kromozom işi degil benim için! "ASL" olan; Yüce bir duruş ile durmak, tıpkı "RİC
Tükendi
Halvet celvet iklimlerinde insanları hep iyiye, güzele ve doğruya çağıran Aziz Mahmud Hüdâî Hazretlerinin hayâtına açılan bir penceredir bu kitab. Yâ Selâm!..
Tükendi
"Şeyh Efendi ve dervişlerinden birkaçı yerde kurulmuş bir halkanın içinde diz üstü oturuyorlar. Davet edilmiş değilim ama yine de hazretleri biraz kenara iteliyor ve aralarına oturuyorum. Zikir başlıyor ve Allah'ın esmasını tekrar ediyorum; salınıyorum, sallanıyorum, bunlar bana çok tabii geliyor. Hatta öyle ki zikir bir parçam hâline geliyor. Ruhum evine, ocağına kavuşmuş gibi" Shems Friedlander Boston, Massachusetts'te başlayan bir çocukluktan Sanat Okulu'nda geçen senelere, Boston Record-American'd
Asırlardan beri Osmanlı'da ve günümüz medreselerinde okutulagelen Arap diline dâir yazdığı Kâfiye şerhi dolayısıyla Anadolu coğrafyasında Molla Câmî adıyla meşhur olan Abdurrahman Câmî'nin hayâtı hakkındaki eserlerin sonuncusu, Hamid Algar'ın elinizdeki eseridir. Bu eser, dilciliğinin yanı sıra Nakşbendiyye Tarîkati'ne müntesib ve Şeyhu'l-Ekber Muhyiddîn İbnü'l-Arabî'nin fikirlerinin tâkipçisi olarak onun Füsûsu'l-hikem isimli eserine iki kez şerh yazmış bir muhakkik sûfî, daha hayatta iken şiirleri dilden
Evliya yalnızca Allah'a güvenen, onu dost edinen, o nedenle dünyevi herhangi beklentileri olmayan, tasavvuf literatürü içerisinde Evliyaların en büyük özelliği Allah'tan başkasını dost edi-memeleri ve ona tam tevekkül içinde olmalarıdır. Bu nedenle yarın için endişe taşımazlar, yarının rızkını bugünden düşünmezler. Bütün olayların yaratıcısı olarak Allah'ı bildiklerinden ve müşahade makamında olup sürekli Allah ile irtibat halinde olduklarından dünyadaki hiçbir olay karşısında endişeye kapılmazlar. Çünkü bi
Tükendi
Yaradan'ı tanımak şöyle olur: ALLAH birdir. Tektir. Hiçbir varlığa ihtiyaç duymaz. Herkes O'na muhtaçtır. Doğmamış ve doğurulmamıştır. O'nun hiçbir dengi yoktur. Hiçbir şey O'na benzemez. O işiten ve görendir. Hiçbir yardımcısı ve destekçisi yoktur, ortağı ve veziri yoktur. Cisim değildir, kendisine dokunulamaz. Cevher değildir algılanamaz. Araz değildir, yani varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı değildir. Son bulmaz. Parçalardan oluşmuş değildir. Kullandığı herhangi bir alet yoktur. O'nun hakkında en, b
Tükendi
"Ey derviş! Dervişlik hırkasını öyle giy ki, topluma karşı senin içindeki büyüklenmeyi ve böbürlenmeyi senin doğanda yaksın. Aksine, o hastalıkların ateşi alevlesin. Yemeği öyle ye ki, sen onu kolayca sindirip yararlanasın. Yani hepsi sana nur olsun. Aksine sana zorluk getirmiş olmasın." "Tanrı'ya karşı doğruluk, halka karşı insaf, büyüklere hizmet, el altındakilere sevecenlik, düşmanlara yumuşaklık, dostlara sevgi ve vefa, nefsine düzen, dervişlere cömertlik, bilginlere alçakgönüllülük, cahillere susku
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-976 / Aktif Sayfa : 61