Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 152 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
"Afrika´da bugün bir kültürler savaşı yaşanıyor" diyor Mazrui. "Afrika´nın yerli ve özgün kültürleriyle Batı uygarlığının güçleri arasında süren bir savaş bu." Mazrui, işte bu kültür savaşının arkaplanını; ele almakta. Kitapta, yerli kültür ve sonradan oluşmakla birlikte Afrikalılaşan İslâm kültürünür Afrikalı kimliğini nasıl belirlediği; bunların dayandığı farklı geleneksel, tarihsel ve toplumsal yapılara rağmen sergiledikleri ortak özellikler oldukça çarpıcı örneklerle anlatılıyor. Mazrui, çözümleyici bir
Tükendi
Kızılderili, gerçek Amerikalıydı. Kızılderili ırkı neredeyse tamamen yok oldu,ancak asla unutulmayacak. Ülkeleri için verdikleri savaşın tarihi kanla yazılmıştır ve bu, zamanın asla yıpratılmayacağı bir gerçektir. Tanrıları güneş, tapınakları dünyaydı. Tek kitapları ise doğaydı ve tüm sayfaları ezbere bilirlerdi. - Charles M. Russell (Arka Kapak´tan)
Tükendi
Okurlarımız Laborit`yi "İnsan ve Kent"te tanımışlardı. Laborit o incelemesinde canlı varlıkların insan türünün belli bir yere yerleşmesini; köyler, kasabalar, kentler kurmasını; makinayı ve işleyimi bulmasını; kısacası, "canlı kalabilmek" için yanını yöresini düzene koyuşunu, örgütleyişini anlatıyordu. "Yaratıcı İnsan"daysa, bizi öbür canlılardan, yakın akrabamız maymunlardan bile ayıran temel niteliğimize parmak basıyor: "düşgücü, imgelem." İnsan, beyninin özellikle alın yöresinde toplanan hücre ve dizgele
Tükendi
Bachofen`in aileyi toplumsal bir kurum olarak tarihsel gelişimi içinde bilimsel bir yaklaşımla incelediği bu kitabı, toplumsal insanbilime temel bir katkı olarak kabul edilmektedir. Bachofen`e göre, analık hukuku tarihte babalık hukukundan önce varolmuş; insanlık önce annenin toplumsal konumunun belirleyici olduğu bir dönem yaşamıştır. Bu dönemde ad ve mülkiyet anne tarafından kuşaktan kuşağa geçmektedir. İlkel toplumlara ilişkin belgeleri araştıran ve bu toplumların efsanelerini inceleyen Bachofen, bu döne
Tükendi
Antropoloji günümüzde ritüel tutkusu ve şamanizmden Silicon Valleye kadar çalışma alanını genişletmektedir. Kavram ve yöntemlerini gözden geçirmekte, farklılıkların ve engellerin kaldırılmasıyla birlikte ortaya çıkan çelişkiler içinde çağdaş dünyanın karmaşıklığını değerlendirmeye çalışmaktadır. Bu kitap, tercih ettiği çalışma alanından araştırma sonuçlarının yazıya geçirilmesine, disiplinin belli başlı teorik hipotezlerine, alan soruşturmlarına, kullanabileceği kavramalara kadar antropolojinin etkinlikleri
Tükendi
Türk Dili, edebiyatı, folkloru, etnoğrafyası ve tarihiyle meşgul olan araştırmacıların, çeşitli Türklehçelerini öğrenme zahmetine katlan(a)masalar bile, Katanov`un Türkiye Türkçesine tercüme edilen makalelerini ve derlediği materyalleri mutlaka okumaları gerekmektedir. ... (Arka Kapak`tan)
Tükendi
Kirayı denkleştirmelerle, evden işe koşturmalarla, dağılıp gitmeler veya toparlanmalarla, aşk arayışları veya onu bulup yitirmelerle, başını belalara sokup, belalardan sıyrılmalarla, umutlar, arzular ve pişmanlıklarla, dışlanmalar veya kabul edilmelerle doludur sıradan hayat. Hem kendisinden kaçtığımız hem de yalın, huzurlu bir hayat hayalidir. Hem canlılıkların hem de bitip tükenmişliklerin sahnesidir. Bu sahne, belirip kayboluveren her türlü etkileme ve etkilenmelerle, yani sıradan duygulanımlarla devin
Tükendi
Soylu At sürünerek içeri girdiğinde, sinirleri çok gergin olduğundan hızla atan kalbini duyabiliyordu; kalbinin hızla atması, içerideki yaşlı insanları uyandıracaktı sanki. Ama korktuğu olmadı ve bir süre sonra sırımları kesmeye başladı. Kestiği her sırım ´pat´ diye ses çıkarıyor ve oda ölecekmiş gibi oluyordu. Ama işi de iyi gidiyordu. Kızın kalçalarının geçebileceği genişlikteki bütün sırımlar kesilmişti. Sinirleri iyice gerildiği bir sırada bıçağı kaydı ve kıza saplandı. Büyük, tiz bir feryat kopardı kız
Tükendi
Ortadoğu, insanlığın evriminde özel bir rol oynadı. Paleolitik dönemde bu bölgede önemli biyolojik ve toplumsal değişikliklerin ortaya çıktığına pek kuşku yoktur. Bununla birlikte bölge, besin üretici ekonominin ortaya çıkarak yayılması ile daha önemli hale gelmiştir. Buğday, Arpa, koyun, sığır, domuz ve muhtemelen köpek, Ortadoğu'da evcilleştirildiler. Gordon Childe'in deyişiyle Ortadoğu, "Neolitik Devrim" bakımından kilit bir bölgeydi. Daha sonraları ilk şehirler ve yazının ilk biçimlerini doğurmasıyla uy
İlkel insan konusunda yapılan spekülasyonlarda, aşırılıktan aşırılığa doğru bir gelgitin olduğu görülmektedir. Önce o fakirlik, şiddet ve korku içinde yaşayan küçük bir hayvandan az öte bir şeydi; daha sonra zenginlik, barış ve güven içinde yaşayan bir beyefendi oldu. İlkin o, yasasız idi; sonra o yasa ve örgün bir kölesi oldu. Başlangıçta o, herhangi bir dini duygulanım veya inançtan bağımsız idi; sonra tümüyle kutsalın egemenliği altında ve ritüele gönüllü hale geldi. İlkin o zayıf ezen bir bireyselci idi
Devletin evrenselleşmesinin bölünmeye, anarşiye ve kaosa yol açabilen "merkezkaçlı güçler"i engelleme gibi, şefliklerin çözemediği yaşamsal bir soruna kurumsal çözümler getirmesine dayandığı sonucuna ulaşılan The Early State, kolektif bilimsel çalışmanın ender karşılaşılan başarılı örneklerinden biri olarak, Lahey'de, Paris'te ve New York'ta aynı anda yayımlanmıştır. Devletin kurumlarının doğuşunun, yapısının ve işleyişinin ortaya çıkarılabilmesi için, İ. Ö. 3000'den İ. S. 1850'ye kadar uzanan bir zaman
Tükendi
Robert Briffault´nun, Analar adlı yapıtı 1927 yılında yayımlandığında, çok geniş kapsamlı araştıramları ve köktenci yaklaşımıyla, çağdaş toplumsal evrim kuramlarının, özellikle de toplumu oluşturan ilk birimin tekeşli aile olduğu savının yanlışlarını ortaya koymuştu. Briffault, ilkel bir anaerkilliğin, evrensel olarak ataerkillikten önce var oludğunu öne süren bir başka kuram oluşturmaya çalışmış, anaerkilliği, genel kapsamıyla, kadınların toplumsal olarak üstün ve egemen olduğu bir dönem olarak tanımlamış,
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 152 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8