Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 530 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Bir insan düşünün... Yaptığı her eylem, söylediği her söz insanlar ve olaylar üzerinde derin etkiler oluştursun. Ve bu insan bir hareketiyle binlerce insanı harekete geçirebilsin veya durdurabilsin... Doğal olarak bu kişinin söylediği her söz büyük bir öneme sahiptir... İşte bu kişi Malcolm X... 20. yüzyıl tarihine silinmez izler bırakmış bir isim... Hakkında onlarca kitap yazıldı, filmler çevrildi, makaleler yazıldı. Bu kitaplar onlarca dile çevrildi. Hakkında bilinmedik ve yazılmadık şey yok neredeyse...
Tükendi
1960'larda başlayan İslamcılığın Türkiye serüveni 1980'ler ve 2000'lerle birlikte sürekli bir gelişim dinamiğine sahiptir. Aslında bu, Türkiye'nin gelişim ve değişim dinamiğine bağımlı olarak gelişen ve değişen bir dinamizmdir. O yüzden Türkiye'nin 60'lardan bu tarafa yaşadığı siyasal ve toplumsal değişim, doğal olarak İslamcılığı da ciddi bir şekilde etkilemektedir. Tabii ki soğuk savaş koşulları ve uluslararası dinamikler ile bugün arasında da belirgin bir fark yatmaktadır. Türkiye dinamiklerini doğrudan
Seyyid Kutup, 20. Yüzyıl İslam toplumu ve gençliğinin şekillenmesinde büyük etkisi olan bir düşünürdür. Onun fikirlerinin İslam dünyası üzerinde büyük etkileri olmuş ve olmaya devam etmektedir. İslam'ı 20. Yüzyılda ortaya çıkan fikir akımlarına karşı müdafaa etmiş olan SeyyidKutup'un düşüncelerini bilmek ve anlamak bugünün Müslümanları için de son derece önemlidir. SeyyidKutup'un en çok bilinen ve okunan kitabı olan Yoldaki İşaretler isimli eseri, günümüz insanına Nasıl bir insan ve Müslüman olunması noktas
Tükendi
Son dönemde empirist geleneğin evidensiyalist temsilcileri bazı metaforlara başvurarak Tanrı'nın insanlarla kişisel ilişki kurması gerektiğini, insanların Tanrı'nın varlığına ikna olmak için bunun önemli olduğunu ancak Tanrı'nın bu imkânı insanlara vermediğini iddia etmektedirler. Bu düşüncenin savunucuları bazı misaller vererek insanların zor duruma düştüklerinde Tanrı'yı aradıklarını ama bulamadıklarını belirtmektedirler. Din felsefesinde bu sorun "ilahi gizlilik" sorunu olarak ifade edilmektedir. Batı dü
Geçmişinde İbn Haldun gibi bir büyük ilim adamı ve toplum meselesiyle ilgilenen birçok mütefekkir bulunmasına rağmen, müslüman toplumlarda sosyolojiye yabancılık gözden kaçmıyor. Bir ölçüde ilgi duyan bazı aydınlar ise sosyolojiyi siyaset ve ideolojiyle karıştırabiliyor. Oysa bu saha, "olması gereken"den önce "olan"ı araştırır. Din sosyolojisi ise din ve toplum denilen iki gerçeğin buluştuğu sahayı inceleme konusu yapar. Profesör Sezen'in İslâm'ın Sosyolojik Yorumu adlı eseri, genelde sosyoloji, özelde din
Tükendi
Gerçekliği sahip olduğumuz duyularla değerlendiriyoruz. Oysaki son yüzyıldaki bilimsel gelişmeler gerçekliğin sandığımızdan çok daha zengin ve karmaşık bir doğasının olduğunu ortaya koydu. Bilim insanları gelecek on yıl içinde gerçekliğin varlıkla olan ilişkisinde kurgusal olmayan ve yanlışlanamayacak bir seviyenin yakalanabileceğine inanıyorlar. Fakat modern bilimin bize sunduğu manzara daha şimdiden şaşırtıcı, ürkütücü ama bir o kadarda olağanüstü. Hassas ve çok titiz bir denge üzerine kurulu sistem. Her
Eren Erdem bu kitabında, "din elbisesini tersten giydirenleri", dini kullanarak kapitalizme eklemlenenleri, dinci akımın ekonomi-politiğini ele alıyor. Bu felsefenin önde gelen temsilcisi ise, bugün gündemin en çok anılan kişisi olan Fethullah Gülen ve onun başını çektiği örgütlenmedir. Daha o zamanda, "dokunanın yandığı" dönemde, Eren Erdem Gülen cemaatinin İslam dinini kullanarak ABD'nin desteğiyle nasıl da devlet içinde örgütlendiğini örnekleriyle gösteriliyor. Nurjuvazi, aynı zamanda Fethullahcıların to
Tükendi
Modern dünyada Müslümanların karşılaştığı farklı türde meydan okumalara ilişkin tartışmalarda temel felsefi değerlendirmelerden çok yalınkat değerlendirme biçimlerinin zaman zaman egemen hale geldiği gözlemlenir. Bu tür tartışmalarda İslami dünya görüşünün merkezî kavramları ve asli unsurları hakkındaki eksik, yetersiz, tutarsız, müphem, mefhuma değil lafza dayalı bilgiler sıklıkla kullanılır. Alana temel felsefi katkılar sunan eserlerin sayısı ise çok fazla değildir. Prof. el-Attas'ın elinizdeki çalışması
İslâm ve demokrasi konusu yaklaşık yüz elli yıldır İslâm dünyasının Batı karşısında geri kalmasına yol açan gelişmeler üzerine kafa yoran İslâmcı düşünürlerin gündeminin mühim bir boyutu. Meşrutiyet devri İslâmcılarının ele aldığı meseleler arasında meşveret/şûranın bulunması da esasında bununla bağlantılıdır. 1960 sonrasında ise demokrasi, İslâm'a zıt kabul edilmiş Allah'ın hâkimiyetimi halka veren bir yönetim şeklinde tanımlanmıştır. Ancak demokrasiye karşı olan bu yaklaşım, 28 Şubat darbesi sonrasında ve
Çağdaş şarkiyatçıların ünlülerinden olan Henri Laoust'un yazdıkları uzun ve yorucu araştırmaların ürünleridir. Müellifin İslâm'da Ayrılıkçı Görüşler kitabı İslâm'ı öncelikle bir din görmekte; medeniyetini ise Müslüman iman ve amelinin çeşitli alanlara yansıması saymaktadır. Laoust'a göre değişik İslâmî akımların, toplulukların ve kurumların varlığı tevhit eksenli bu medeniyetin farklı yansımalarıdır. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, İslâm, çok erken bir dönemden itibaren, pek çok fırkaya ve mezhebe a
Tükendi
Bu eserde, müslümanlar için örnek bir nesil olan Ashab-ı Kiram'ın din uğrunda karşılaştıkları zorluklara ve eziyetlere nasıl katlandıkları, sahabedeki Allah korkusu, sahabenin birbirleriyle yardımlaşmaları ve mallarını Allah yolunda harcamaları, onların cesaret ve kahramanlıkları, ilme düşkünlükleri, Peygamberin emirlerine itaatleri gibi konular akıcı bir dille anlatılmaktadır. Kitapta ayrıca İslam'ı tebliğ etmenin önemi ve usulü, Kur'an-ı Kerim'in müslümanın hayatındaki yeri, Resulullah (s.a.) ve ashabının
Tükendi
İslam`ı bir yaşam klavuzu olarak benimseyenler için, yaşadığımız dünya "bir oyun ve eğlenceden ibarettir". Hayatlarının merkezine Allah ı (c.c.) koyanlar için fani bir alanda yaşamak, ancak O nun rızasını kazanmak, hudutlarına riayet etmek ve O na kavuşma çabalarından müteşekkildir. Mü minler için, hayat da ölüm de ancak alemlerin rabbi olan Allah (c.c) içindir. Belki de bu inanç ikliminin kaçınılmaz sonucu olarak mü minler dünyevi olanı küçümser ve rabbleriyle bağlantısı olmayan her bir işi sadece zorunlu
Tükendi
İslam dünyasının en büyük düşünürlerinden biri olan İkbal'in temel hedefi, Batı kültürünün Müslüman toplumlar üzerindeki zayıflatıcı, hatta yok edici etkilerine karşı entelektüel düzeyde mücadele öğretisini toplumun her kesimine yaymaya çalışmak olarak özetlenebilir. İslam dünyasında yüzyıllardır süregelen durağanlığın kırılmasını zorunlu gören İkbal'in öncelikli amacı, İslami düşünce yapısını derinlemesine inceleyip çağın şartlarına göre yeniden yapılandırmanın yolunu açmaktır. İkbal'in çeşitli zamanlarda
Kur'an'ı Nasıl Okudular Kur'an'ı Nasıl Anladılar Kur'an'ı Nasıl Yaşadılar
Tükendi
Günümüzde İslam alemindeki tartışmalardan hareketle farklı bir düşünme biçiminin geliştirilmesine nasıl katkıda bulunabilecegini araştırmanın önemiş yadsınamaz. Bu baglamda elinizdeki kitap, Hasan Hanefi, Abdulvehab Messiri, Muhammed Abid Cabiri ve Raşid Gannuşi'nin yaklaşımlarından kesitler sunuyor. Çağdaş İslam Düşüncesinin Sorunları'ndaki yazarlardan her birinin fikri yönelimi, sorunların tespiti ve sorunlara çözüm üretme şekli birbirinden oldukça farklı. Elbet bütünüyle birbirine zıt şeyler ifade etmiy
"İslam'da Dini Tefekkürün Yeniden Teşekkülü" adlı eseri önemli kılan ilk sebep, düzyazı türünden kaleme alınmış olmasıdır. İkincisi ise Muhammed İkbal'in öteki bütün eserlerinden daha güncel, geniş kapsamlı ve büyük yankı uyandıran bir nitelik taşımasıdır. Bu kitap, İkbal'in din, tasavvuf, düşünce dinamizmi ve çağdaş dünyada Müslümanların durumu konularında neler düşündüğünü bize doğrudan ve herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlatmaktadır. Ayrıca bu eser, çağımızda İslam'ın metafizik sisteminin
Tükendi
Seyyid Kutub ve Yoldaki İşaretler için pek çok şey söylenebilir. Her şeyden evvel Yoldaki İşaretler, Kutub'u tanımak için tek başına yeterli bir kaynaktır. Genellikle kabul edildiği üzere de, Kutub'un en önemli eseridir. Ayrıca okuyucu, sadece bu kitabını okumakla, müellifin düşünce yapısı hakkında genel-geçer bir değerlendirme yapabilecek malumata da sahip olabilir. Eser, sadece, bu yönüyle değil, çağdaş İslâm düşüncesine hatırı sayılır katkısı olması açısından da önemlidir. Yoldaki İşaretler'in dikkate de
Tükendi
Bu kitap İslâm'ın fikrî ve manevî mirası ile bu mirası inceleme araçlarını tartışmak, hem Doğu'daki hem Batı'daki modern insanın açmazlarını çözme konusunda İslâmî geleneğin öğretilerini sunmak amacıyla yazıldı. Bununla beraber modern insanın karşı karşıya bulunduğu ana sorunları gündeme getirmeye çalıştı. Batı'da birçok insanın İslâm medeniyetinin başarılarıyla her geçen gün daha fazla ilgilendiği şu zamanda, bunlara İslâm geleneğinin canlı yapısını ve bugünkü sorunlarıyla olan ilgisini sunmanın özellikle
Tükendi
Klasik ve en sade ifadesiyle tevhid, "Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur" ifadesine sağlam bir şekilde inanmak ve tanıklık etmektir. Olumsuz gibi görünen ve bir fikri kısaca özlü bir şekilde söylemenin zirvesini teşkil eden bu ifade, İslam'ın bütünü içinde en büyük ve en zengin manaları ihtiva eder. Bazen bir kültür, bir medeniyet veya bütün bir tarih bir cümleyle ifade edilir. İşte, tevhid kelimesinde anlamını bulan tam da budur. İslam'ın bütün çeşitliliği, zenginliği ve tarihi, kültürü ve öğretisi, hikmet
Kapitalizmden sosyalizme, demokrasiden özgürlüğe, başkanlıktan özyönetime, mitolojiden dine, tarihten hukuka, eşcinsellikten savaşa, cumhuriyetten Atatürk'e, Alevilerden Kürtlere konuşma metinleri...
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 530 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4