Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 110 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Bu tarafta Anadolu çocuğu heder olup giderken, başkalarını düşünmek vazifemiz değildir. Tufan olsa, yerden cehennem fışkırsa, gökten yağmur yerine taş yağsa da umurumuzda değil, kim ne olursa olsun; Anadoluludan maada kimse aklımızı işgal edemez. Herhangi bir tehlikenin önünde duyduğumuz endişe, yalnız Anadolu içindir. Çünkü: O biziz ve biz oyuz. (Anadolu, 1921) Turancılığa da Osmanlıya da sırt çeviren, milletin ve vatanın özü olarak sadece ve sadece Anadoluyu gören Anadoluculuk, erken Cumhuriyet döneminin
Tükendi
Millet ve Tarih Şuuru, Ülken'in Cumhuriyet'in kuruluş yıllarından itibaren, kitabın adında yer alan kavramlar ekseninde ve felsefeden siyaset bilime, antropolojiden toplum bilime dek pek çok disiplinin ortak çerçevesinde kaleme aldığı özgün metinlerden oluşuyor. Bu metinler, uluslaşmaya sadece Avrupa uluslarından değil, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki diğer milletlerden de sonra başlayan genç Türkiye için adeta bir program taslağı: Ülken, okuyucuları önce modern çağın toplum, millet, kültür, tarih, özgürlük v
Tükendi
20. yüzyılın "fetih" paradigmaları, zaferin, kitleleri "yek ve yumruk" kılmaktan geçtiğine inanıyordu: İtalyan filozof Gramsci'nin metaforlarıyla ifade edecek olur isek, öngörülen hep "mevzi" savaşlarıydı, "manevra" savaşları değil. Oysaki bugünkü ihtiyaç tam aksi yöndedir. 21. yüzyıl, manevra savaşlarının yüzyılı olacaktır. Bir başka deyişle, politik/sivil toplumun fethi, siyasal partiler ya da sivil toplumun örgütleri etrafında mevzilenen "kütle-adam"larca, kuru kalabalıklarca değil, seçkin "akıncı" birli
Tükendi
Malakanlar, Beyaz Rus Kökenli bir etnik halktır. Kars ilimizin, Ruslar tarafından 1877-78 savaşları sonucu işgali üzerine, dönemin Rus yöneticileri tarafından Karsın Arpaçay ilçesine bağlı Atçılar, Çalkavur ve Yalınçayır(Zöhrab) yörelerine yerleştirilmiş bu dinsel etnik grup; seksen yıllık ortak yaşamdan sonra, 1962 yılında, kendi özgür ve bağımsız kararlarıyla Rusya, Amerika ve Avusturalya ya göç etmişlerdir. Bu göç sürecinde, çok yakın akraba ile evlenme durumunda kalmaları (incest taboo), yerli halkla ev
Tükendi
Türk ordusu 1925den 1938e kadar Doğu ve Güneydoğu Anadoluda on beşi aşkın silâhlı çatışmaya girişmiştir. 1980den sonra Kürtlerin siyasal eylemleri ve silâhlı çatışmaları artmıştır. Bu artışın iç boyutu kadar dış boyutu da vardır. Türk ordusu, Kürt milliyetçi ve silâhlı gerilla gruplarını bastırmak ve ortadan kaldırmak için yoğun askerî hareketlere girişmiştir. Bu yolda 30 binden çok şehit verilmiştir. Kürtlere karşı ilk olarak 1925 yılında belli siyaset şekillerinin uygulandığı ve milliyetçi, ideolojik düşü
Tükendi
Toplumsal cinsiyet ilişkilerinin milliyetçi projelerdeki yeri son derece önemlidir. Bunu görmek için herhangi bir ulus-devlet yaratma sürecine bakmak yeterli olur. Buna rağmen milletler ve milliyetçilik konusundaki yaygın kuramlar bu alanı ihmal edip kadınlık ve erkeklik rollerinin milletin kuruluşundaki hayati rolünü gözardı etmişlerdir. Kadın ve milliyetçilik alanındaki çalışmaları ile tanınan Nira Yuval-Davis, pek çok yabancı dile çevrilen bu kitabında, cinsiyet ilişkilerinin milliyetçi projelerin bazı t
Tükendi
On dokuzuncu ve yirminci yüzyıl tarihi denince akla gelen ilk isimlerden biri olan E.J. Hobsbawn, Milletler ve Milliyetçilik´te, milletin icadını, tam da yok olmaya başladığı bir tarihsel andan geriye bakarak anlatıyor. Kitap, artık milliyetçiliğin tarihi üzerine bir klasik haline gelmesinin yanında, bir Marksist tarafından milletlerin gelişimi üzerine yazılmış en iyi çalışmalardan biri olma özelliğini taşıyor. Hobsbawn, milletin nesnel ya da öznel, sabit bir tanımının verilemeyeceğini, çünkü tamamen moder
Lozan Antlaşmasına kadar azınlık olarak tanımlanmayan etnik ve dinî unsurlar; çerçeveyi biraz daraltırsak gayrı-müslim Osmanlılar hemen hemen bütün Batılılaşma akımlarında olduğu gibi sol fikir ve hareketlerin yayılmasında da öncülük etmişlerdi: Bugüne kadar ışıkla ve yazıyla gerektiğince buluşamamış, önemli bir tarih kesiti. Zürcher, Feroz Ahmad, Adanır, Dumont, Noutsos, Yalımov ve Ter Minassianın makaleleriyle...
Tükendi
19. ve 20. yüzyılda yaygın bir uygulama alanı bulan milliyetçilik düşüncesi, özellikle I. Dünya Savaşının ardından dağılan imparatorluk enkazı üzerinde yükselen ulus devletlere zemin hazırladı. Gürültüyle çöken imparatorlukların tahakküm alanlarında bulanan çeşitli uluslar, yaygın milliyetçilik akımlarının etkisiyle kendi ulus devletlerini kurma mücadelesi içine girdiler. Bu mücadelenin tetikleyicisi olan milliyetçilik olgusu, aynı zamanda kurulan genç devletlerin ideolojik dayanağı da oldu. Çağın belirleye
Türk ulusal kimliğine ilişkin hala süregiden tartışmaların kutuplarında iki tasavvur duruyor: Vatandaşlık esasına dayalı anlayış ve etnik-kültürel kimlik esasına dayalı anlayış. Ahmet Yıldız`ın incelemesi, Türkiye`de milli kimliğin inşa sürecinde etnik-kültürel kimlik vurgusunun ve tazyikinin en güçlü olduğu evreyi ele alıyor; 1919-1938 Dönemi. Milli kimliğin seküler iddiası ile onu zımmen -kısmen de açıkça! -kısıtlayan dinsel yükümler arasındaki gerilim bu dönemdeki belirgindir. Fakat asıl belirgin olan,
Tükendi
Türkiye`nin siyasi toplumsal hayatında 1960`lardan beri önemli bir varlığa dahip olan "Ülkücü Hareket"in yapısına, düşünce düyasına ilişkin tahlil ve araştırmalar yok denecek kadar az. 1980`lerde, Ülkücü-Sol çatışması durdurulduktan sonra da, "Ülkücü Hareket" hem solda, hem sağda içeriği belirsiz bir kavram olmaya devam etti. Soldaki genel kabule göre `faşist` nitelikli bu hareketin, aynı sıfatla anılan 12 Eylül rejimiyle ilişkisi, ondan farkı neydi? Ülkücü kadroların başta ANAP olmak üzere diğer sağ patile
Tükendi
"Şerif Mardin Türk siyasi düşüncesini (kendi deyimiyle, çoğunlukla ?keçiboynuzu? olsa bile) önemseyerek ve Avrupa/dünya siyasi düşüncesinin kavramlarıyla incelemiş, ?biz bize benzeriz? yollu milliyetçi devekuşluğuna itibar etmemiştir." Taha Parla Türkiye?de sosyal bilimlerin büyük usta ve öğretmenlerinden Şerif Mardin?e armağan olarak hazırlanan bu derlemede, onun ilgi alanlarının genişliğinden ilhamla, sosyal bilimlerin farklı alanlarında ve muhtelif konularda makaleler yer alıyor; ama ağırlıkla, Türkiye
Tükendi
"Türk milletinin Ergenekon efsanesinde başlayan hayat hikayesini; Cengiz Han'ın evrene sığmaz süvarileriyle çizdiği Türklük haritasını; Atilla'nın Roma'ya giden yiğit askerlerini; Bilge Han'ın o günün şartlarında yazdığı Orhon Yazıtlarını bilmemeniz normal mi değerli kardeşlerim" "Ey! Siz Değerli Türk Gençleri; Atanızdan Aldığınız Bu Emanetleri Daha Yükseklere Ulaştırmak ve Aynı Şekilde Kendinizden Sonrakilere Teslim Etmek Sizin Birinci Vazifenizdir. Bu Vazifeyi Yerine Getirmeden Ölmek, Ölümlerin En Feci O
Tükendi
Ey inananlar! Sizden kim, dininden dönerse; bilsin ki Allah, yakında öyle bir kavim (millet) getirir ki; Allah onları sever, onlar da onu severler... Bütün inananlara karşı alçakgönüllü; inanmayanlara karşıysa onurlu ve yüce gönüllüdürler. Allah yolunda çaba verir, savaşırlar? Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar? Bu, Allah?ın bir lütfudur... Onu, dilediğine verir... Allah; geniş ihsan sahibidir, her şeyi çok iyi bilendir?? (?Maide Suresi? 5/54) "Bu ülke; dünyanın asla beklemeyip ümit etmediği, eşsi
Tükendi
Sosyalist rejimin yıkılışının ardından kısa bir süre ´sendeleyen´ Rusya, şimdilerde yeniden dünya liderliğine oynuyor. Ülkenin içinden geçtiği değişim ve dönüşümün izlerinin sürüldüğü kitap, pek de fazla bilgiye sahip olmadığımız bu ülkeyi ve politikasını kavramak isteyenler için önemli bir kaynak niteliğinde. Ortak dil, din, coğrafya ve tarih gibi öğelerin yanı sıra ´öteki´ uluslarla ve devletlerle temasın özel tarihi ve biçimidir bir ulusu diğerlerinden farklılaştıran, yani kimliklendiren. Dış politika, s
Tükendi
Emperyalizmin dünkü "böl, parçala, yönet" programı yine yürürlüktedir. "Wilson Prensipleri" ve "Sevr" unutulmamıştır. "Lozan dosyası" henüz kapanmamıştır. Gündemde yine "Kürt sorunu", "Ermeni soykırımı" iddiası ya da yalanı vardır. Bunlara bir de "Alevilik" sorunu eklenmiştir. Hedefte Türkiye Cumhuriyeti´nin üniter yapısı vardır. Ülkemizin birliği ve huzuru bozulmak istenmektedir. Bu tehlikeye karşı ne yapılması gerekir? Seksen yık önce ne yapıldıysa yine o yapılmalıdır. O günlerdeki en güçlü, en etkili s
Tükendi
Japon araştırmacı Arai, Cumhuriyet dönemi Türk milliyetçiliğinin önünü açan Meşrutiyet dönemi milliyetçilik akımını inceliyor. Türk milliyetçiliğinin hep laikleşme-Batılılaşma çizgisinde olmadığını, başlangıçta İslamlaşma-muasırlaşma çizgisinin baskın olduğunu saptıyor. Batılı olmayan ülkelerin çağdaşlaşma tarihine Batı standartlarıyla yaklaşmanın uygunsuzluğunu savunan Arai, bu savına uygun bir özgün kuramsal yaklaşım örneği sunuyor.
Tükendi
Milliyetçilik 1980lerde hortladı mı, yoksa zaten hiç ölmemiş miydi? Carr yarım yüzyıla yakın bir süre önce yazdığı küçük kitabında bir Yeniçağ olgusu olarak milliyetçiliği, Fransız Devrimi öncesi, Napoléondan 1. Dünya Savaşına kadar, iki dünya savaşı arası ve 1965de eklediği son bölümüyle 2. Dünya Savaşı sonrası olmak üzere dört bölümde inceliyor.
Tükendi
Roni Margulies, keskin ve alaycı dili, şaşırtıcı gözlemleriyle bir ülkeyi tarif ediyor bizlere: "Dünyanın zaten sokaklarda bayrağa en çok rastlanılan ülkelerinden biriyken, bir de en büyük şehrinin dört bir yanına şehrin her yerinden görülebilen, iyi dalgalanması için paraşüt kumaşından imal edilen dev bayraklar asan bir ülke düşünebiliyor musunuz? Sanki bu ülkenin halkı sık sık toplu bellek kaybı geçirip ´Biz nereliydik yahu? Hangi ülkenin vatandaşlarıydık biz?´ diyerek paniğe kapılıyor veya ´Bizim bayrak
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 110 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3