Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 110 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Elinizde tuttuğunuz bu kitabın varlık sebebi, ülkemizdeki milliyetçilik araştırmalarına katkı sağlayacağı düşünülen bazı eski yazı metinleri, yeni yazıya aktararak eski yazı okuyamayan araştırmacılarla buluşturmak, böylece dikkatleri ana kaynakların kullanıma çekerek bu yönde bir eğilim başlatmak, nihayet Türk milliyetçiliği araştırmalarının sıkıştığı alanı bir nebze olsun açmak arayışıdır. Ayrıca, hâl-i hâzırda bir fikir orucu tuttuğu sıklıkla ifâde edilen milliyetçi düşüncenin de bu yazıları hâtırlamasını
Tükendi
Din, milliyetçilik ve kimlik sorunları üzerine, gündelik tartışmaların harareti ve yerleşik tasnifler içinde alışkanlıkların esiri olmuş kavramları özgürleştiren, serinkanlı bir analiz... Elisabeth Özdalga, kitaptaki yazılarında özellikle hem dinî ve millî kimlik arasındaki, hem İslâmcı ve milliyetçi ideolojiler arasındaki örtüşme dinamiklerini ele alıyor. Örtüşmenin etkili ve heyecanlı bir örneği olarak, Necip Fazıla bakıyor bu arada. Bu bağlamda Türk İslâmı tasavvurunun değişik boyutlarını inceliyor. Tasa
Tükendi
Son yıllarda bütün dünyada milliyetçilik dalgasının kabarışıyla birlikte, milliyetçilik literatüründe de bir zenginleşme görülüyor. Anthony D. Smith, milliyetçilik üzerine araştırmalar literatürüne temel önemde eserlerle katkıda bulunan bir araştırmacı E. J. Hobsbawm´a göre, "ingilizce okuyanlar için bu alanın başlıca kılavuzu..."(Arka Kapak)
Tükendi
İnsanın entelektüel varoluşunun, aslında onun özgürleşme mücadelesi ile çakıştığını yaşamları ve tercihleri ile bizlere gösteren nadir insanlardan biri Fikret Başkaya. Kapitalizme, Avrupa-merkezci modernleşmeye, Türkiyedeki uluslaşma sürecinin yarattığı resmi ideoloji ve resmi tarihe radikal bir itiraz olan eseri ve mücadelesi gerek kendi toplumunun gerekse uluslararası muhalefetin saygısını kazanmıştır. Hakikati dile getirmekte ısrar edişi, iktidar sahipleri tarafından cezaevlerine kapatılmasına, özgürleşm
Tükendi
Kendilerini Liberal olarak tanımlayan dış güdümlü yazarların boy hedefinde yıllardır, Ulusalcı olarak nitelendirdikleri Atatürk Milliyetçileri var. Ulusalcılık ve Milliyetçilik farklı kavramlar mı?.. Ülkemizin bütünlüğünü ve Laik Cumhuriyetimizi korumak için, kendisini Ulusalcı veya Milliyetçi olarak tanımlayan kişilerin birbirlerini doğru anlamaları ve el ele verip eyleme geçmelerinden başka çare var mı?.. Bu kitap, tüm bu hususları açıklığa kavuşturmak için hazırlanmıştır.
Tükendi
Kemalizmin en önemli bakiyesi, milliyetçilik ya da medeniyetçilik kanalları üzerinden toplumun ana gövdesine, bu dünyacı bir hayatı benimsetmekte kaydettiği başarı. Dindarların milliyetçiliği, cemaatlerin devletçiliği, ulusalcıların ırkçı nefreti, Kürtlerin Kemalist milliyetçiliği yeniden üretmesi ama tüm bunların üzerinde insanların rahat meyliyle sürekli tüketime dayalı kapitalist hayat tarzını benimsemede geldiği nokta. Kemalizm, dünyayı dine tercih rejimidir. Bu kitapta ele alınmaya çalışılan Kemalizm
Tükendi
Milliyetçilik ağırlıklı olarak Kıbrıs sorununun tarihi kökenlerine ve dirençli/değişmez yapısına dayansa da, asla Kıbrısa özgü bir olgu değildir ve bu şekilde ele alınması uzak görüşlülükten yoksun, sığ bir yaklaşım olur. Milliyetçiliği, on dokuzuncu yüzyıldan başlayıp en az 2. Dünya Savaşının sonuna kadar Avrupanın sosyopolitik tarihini şekillendiren ilginç bir Avrupa olgusu olarak ele almadan Kıbrıs sorununu tam anlamıyla tahlil etmek mümkün değildir. Milliyetçiliğin, Kıbrıs üzerindeki etkisini anlamak iç
Tükendi
Mustafa Akyolun 2006'da yayımlanan ve büyük ilgi gören bu kitabının 6. baskısını, yazarın Kürt Sorunu konusundaki güncel değişiklik ve gelişmeleri değerlendirdiği 21. Yüzyıl İçin Üç Tarz-ı Siyaset başlıklı yeni önsözüyle sunuyoruz: Kürt Sorunu, içinde güçlü bir etnik milliyetçilik damarı barındıran büyük bir sosyal mesele olduğuna göre, nasıl çözülmesi gerektiğinden ziyade nasıl yönetilmesi gerektiğini tartışmak belki daha doğru. Son günlerde bu yönetme çabasının çok kritik bir aşaması işliyor: Türkiye dev
Tükendi
Prof. Dr. İskender Öksüz'ü (Ayhan Tuğcugil'i) tanıyanlar onu Türk Milliyetçiliği Fikir Sistemi eserinden hatırlarlar. Prof. Öksüz aynı üslup ve aynı sistemli bakışını, Türk Milliyetçiliği'nin bugününe ve ona yöneltilen saldırılara çeviriyor. Türk Milliyetçiliği'nin bugünkü meselelerini kitabın beş bölümünde irdeliyor: Millet, "Türk'üm Özür Dilerim", Fikir Savaşları, Tek Yol ve Kültür.
Tükendi
"Türk olmanın gerçekten mutluluk sayıldığı Cumhuriyetin ilk yıllarında, istiklâl, huzur ve emniyetin bahşettiği rahatlık içinde, albayrak gölgesindeki aziz Türk toprakları üzerine mes'ut bir tevekkülle eğilen Türk köylüsü; yurdu yeniden kurmak şevki ile tezgâhına ve makinasına sarılan işçisi; Türklüğü genç dimağlara aşılamak heyecanı ile gönlü dolu öğretmeni; vazife namustur şiarı ile çalışan memuru; milliyetçilik aşkı ile geleceğin bahtiyar Türkiye'sinde vazife alma nöbetine hazırlanan iradeli, vatanperver
Şiddet Üzerine Düşünceler bir klasik. Sorel bu kitaptaki düşünceleri nedeniyle lanetlendi. Adı Güçün tarihsel etiği aracılığıyla tarif edilmiş olan şiddet kavramının kötülük çağrıştıran yankısı ve ürkütücü tablosuyla birlikte anıldı. Bu eser, üç kavramın kesişme noktasında yer alıyor: İlki kolektif psikolojiyle ilişkili olarak kolektif bir tasarım şeklinde sunulan ve tarihsel ilerleme tasarımının boyun eğici-kabullenici felsefesine karşı ortaya konulan mit kavramıdır. Mit eylem için gereken zihinsel devrimc
Tükendi
Ertuğrul: Padişah denilen bir adam varmış. Sarayı varmış, hiç bu saraydan dışarı çıkmazmış, millete yüzünü göstermezmiş. Bütün memleketi sanki bu saraymış. Sonra bir gün düşmanlar memleketi basmışlar. Padişah da sarayını kurtarmak için memleketi yabancılara satmak istemiş. Millet buna kızmış. Gazi babamız milletin başına geçmiş, düşmanları bir güzel pataklamış, memleketten kovmuş. (29 Birinci Teşrin oyunundan) Resmî İdeoloji Sahnede, Kemalizmin modern ulus-devlet inşa sürecinde yürüttüğü milliyetçi-medeniy
Tükendi
Bu kısa kitap, milliyetçilik kavramını alana, yabancı olan okurlara ve öğrencilere tanıtmayı amaçlamaktadır. Kitap, milliyetçiliği öncelikle bir ideoloji olarak, ama aynı zamanda bir toplumsal hareket ve simgesel dil olarak ele alıp onun anlamlarını, çeşitlerini ve kaynaklarını açıklıyor. Bu da kaçınılmaz biçimde millet, milli kimlik ve milli devlet gibi milliyetçilikle ilişkili kavramların ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Sonuçta bu çalışmanın kapsamı, geniş ve zorunlu olarak disiplinler arasıdır. Öze
Tükendi
20. yüzyılın başlarında, Türk edebiyatçı Halide Edip Adıvar Türkün Ateşle İmtihanı ismini verdiği çok önemli bir çalışmayı kaleme aldı. Halide Edip Adıvarın ünlü romanını kaleme almasından uzun yıllar sonra, bu toprağın insanının ateşle imtihanı sona ermemiştir. Bu imtihan, bugün Kürt Sorununun evrimleşmesiyle beraber 21. yüzyıla taşınmıştır. Bu çalışmamızda incelemeye tabii tuttuğumuz milliyetçi projelerin aralıksız çatışması, bu imtihanın ileriki dönemde Türkiyenin, Ortadoğunun, Doğu Akdenizin ve Mezopota
Tükendi
Bir kişinin kendisi hakkında düşünmesi, başkalarını da düşünmeyi zorunlu kılarak topluma; toplumun kendisi hakkında düşünmesi, buradan üreteceği değerlerle millet olmaya; millet olma bilinci ise ulaşacağı milli irade ile devlete dönüşerek, bireyden başlayan bu düşünme ve düşünmenin somutlaştığı yaşam süreci, bireyin, toplumun ve milletin bu süreçle elde ettiği devletle beraber, her birinin diğerindeki görünümleri üzerinden nerede, nasıl ve kim olacaklarını da belirliyor.
Tükendi
Milliyetçilik, 19. yüzyılda Avrupada millî devletlerin kuruluş dönemi ve 2. Dünya Savaşından sonra sömürgeciliğe karşı millî kurtuluş mücadeleleri dalgasından sonra, yeni bir baharını yaşıyor. Kara bir bahar bu: Milliyetçi çatışmalar, düşmanlaşmalar büyük yıkımlara yolaçıyor; bin türlü sorun yüküyle biriken öfkeler, kendi gibi olmayana karşı beslenen millî hınçların potasına akıtılıyor; toplumlar millî birlik adı altında teksesli korolar olmaya zorlanıyor; tek sahici kimlik olarak millî kimlikler işgörüyor.
Tükendi
Kıbrıs Adası, 1571 yılında Türkler tarafından alındıktan sonra 307 yıl boyunca Türk hâkimiyetinde, bütün toplumlar için güvenli ve düzenli bir idari yönetime kavuştuğu gibi Türkler için bir vatan olarak algılanmış ve sahiplenilmiştir. Ancak İngiltere tarafından 12 Temmuz 1878 tarihinde işgal edildikten sonra Rumlar lehine yapılan düzenlemeler nedeniyle Türkler, Ada'dan büyük oranda göç etmiş ve kalanlarda Rumların baskı ve zulmüne uğramıştır. Bundan dolayı Kıbrıs Türkleri bir taraftan İngiliz emperyalizmine
Tükendi
"Bilmeliyiz ki Avrupa Birliği'nin yolu Diyarbakır'dan geçiyorsa, yani AB modeli, Türkiye'nin etnik temelde bölünmesi anlamına geliyorsa, fakat Türk Dünyası'nın her yerinde bulunan ve Türkçe'nin temelleri olan Türk damgalarının aynısı, Hakkâri'nin Gevaruk yaylasında da varsa Türk Birliği de Hakkâri'den, Şırnak'tan, Batman'dan, Erbil'den, Kerkük'ten geçer! Kitapta ele alınan bazı konular: Atatürk'e göre Türklük tanımı. Oğuz Kağan'ın 18 yıllık başkenti: Antakya. Neyzen Tevfik'e göre ecdâd bize ne der? Atatür
Tükendi
Askerlik yapmayana adam denmez: Herhalde Türkçenin en basınçlı sözlerinden biri bu. Askerlik ve erkeklik Birbirlerini takviye eden iki güçlü kimlik, birbirine dolanan iki hegemonik ideolojik söylem. Bu söylemlerin işleyişini çözümlemek, militarizmi anlamanın ve sorgulamanın da şartı olmalı. Militarizm sadece büyük politika düzleminde hüküm sürmüyor çünkü, askerlik ve erkeklik deneyimleriyle ve anlatılarıyla kendini gündelik hayatta yeniden üretiyor. Erkek Millet Asker Millet, işte böyle kılcal damarlara nüf
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 110 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2