Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 340-360 / Aktif Sayfa : 18
“Musa Carullah Bigiyef’in Eserleri” dizisi çerçevesinde yayına hazırladığımız elinizdeki Akîle Şerhi kitabı, Kâsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî’nin Kur’ân-ı Kerim’in yazı ve imlasına dair Akîletü etrâbi’l-kasâʾid fî esne’l-makâsıd isimli kasidesinin Musa Carullah tarafından yapılan Arapça şerhidir. Mushafların yazıldıkları dönemin Arap yazısından kaynaklanan kendilerine mahsus birtakım yazı (imla) özellikleri bulunmaktaydı. Kur’ân ilimlerinde bu özel yazı tarzına “hatt-ı ıstılâhî, resm-i ıstılahî, resmü’l-mushaf, er
Elinizdeki Faysalu’t-Tefrika Beyne’l-İslâm ve’z-Zendeka başlıklı eser, Gazzâlî merkezli bir nevi “dini gruplar sosyolojisi” yapmaya, bazılarını tekfir ederek din dışı ilan etme, bazılarını da yaptıkları yorum (tevil) nedeniyle “ötekileştirme”ye yönelik dilin temellerini anlama çabasıdır. Eserin ilk bölümünü oluşturan “İslam’da Tekfir Söyleminin Temellerine Dair” başlıklı makalemizde, günümüzde tefrika ve zındıklık kavramlarını kullanarak toplumsal ötekileştirme ve felsefe karşıtlığının Gazzâlî üzerinden dev
İslam dünyasında bilimsel faaliyette bulunmak en değerli uğraşlardan biri olarak görülmüş, bilginler saygın insanlar olarak kabul edilmiş, hatta bilimsel çalışma yapmak nafile ibadetle bir tutulmuş, toplumsal ve dinî bir saygı görmüştür. Müslümanlar, diğer kültürlerin birikimini almakta bir beis görmemişler, aldıkları birikim ve buluşları geliştirerek daha ileriye götürmüşlerdir. İslam dünyasında bilime bilim olarak yaklaşılmış, bilim teşvik edilmiş ve bilim yapılmıştır. Batı’nın bilimsel gelişim evrelerind
Elinizdeki kitap, Musa Carullah’ın Kitâbü Tertîbü’s-suver ve tenâsübüha fi’n-nüzûli ve’l-mesâhif adlı eseridir. Biz bu eseri Kur’an-ı Kerim’de İç Bütünlük: Surelerin Tertibi ve Birbiriyle İlişkisi adıyla Türkçeye çevirdik. Musa Carullah bu eserinde Kur’an-ı Kerim’de bulunan sureleri nüzul sırasına göre incelemiş, ancak söz konusu surelerin Mushaf’taki sıralamasının içtihatla değil, vahiy yoluyla sabit olduğunu, bu sebeple de surelerin Mushaf sıralamasının nüzul sıralamasından daha önemli olduğunu ve Kur’an’
Musa Carullah elinizdeki Sünnet Kitabı’nda Hz. Peygamber’in sünnetinin İslam’ın dört temel şer’i delili (edille-i erbaa) arasında Kur’an-ı Kerim’den de önce gelmek üzere birinci delil olduğunu, peygamberliğin (nübüvvet) bütün hak ve sorumluluklarıyla ilgili fonksiyonlarının ümmete miras kaldığını, şer’i delillerin herhangi bir sayıyla sınırlandırılamayacağını ve bu kapsamda mevcut şer’i delillere toplumsal tecrübeler, tarihin şehadeti, ihtiyaç ve aklın hidayeti gibi bazı delillerin ilave edilmesi gerektiğin
Musa Carullah Bigiyef (1875-1949) Kazan’ın Rostov şehrinde doğmuş; Buhara, Mısır, Hicaz, Şam ve Hindistan’da tahsil görmüş; hayatını İslamî ilimlere ve Müslümanların çeşitli dinî, siyasi, sosyal ve kültürel meselelerine adamış; çalışkan, dürüst, dindar, vatansever; yüksek medeni cesarete, eleştirel ve özgür düşünceye sahip, büyük bir İslam âlimi ve mücahididir. Musa Carullah elinizde bulunan Şeriat Esasları adlı kitabında şeriatların birbirlerini tamamlayan ilahi birer sözleşmeler oldukları, İslam şeriatını
"Dindar birer insan yetiştirmek!" denilince her yerde aynı klasik süreç takip ediliyor. "Allah bir!" demeye alıştırılır çocuklar. Sonra Kur'an alfabesi öğretilir. Namaz sureleri Yasin Tebareke ve Amme cüzleri ezberletilir. Özelikle Hafız olmasını sağlayabilmişse aile en büyük başarı elde etmiş olmanın mutluluğunu yaşar. "Namaz dinin direğidir!" Hadis merkezli beş vakit namaz kılmaya alıştırabilmek için çok büyük çaba sarfedilir. Genç beş vakit namaz kılıyorsa artık din eğitiminin zirvesine ulaşmış bir in
Tükendi
Allah insanları ve cinleri neden yaratmıştır? Allah kendisinden yardım istenilmesini hangi ibadet ve şarta bağlamıştır? Kur'an'da bir grubun veya kavmin maymuna dönüşmesinde bahsedilmekte midir? Bu olay hangi sebeple olmuştur? Kur'an-ı Kerim'de sihir ve büyü yapılması meselesi nasıl geçmektedir? Kur'an Müslümanları ne ile boyanmaya davet eder? Bu boyanın özelliği nedir? Adam öldüren kişi hakkında Kısas farzmıdır? Allah c.c.kısas hükmünü nasıl övmektedir? Kur'an'da mü'minlere hangi durumlarda savaşmal
Tükendi
Görüşlerini incelediğimiz kelâmcılar, mensup oldukları dinlerinin gereği olarak aslı itibariyle mucizenin imkânı ve vukuu hususunda bir tereddüt izhar etmemişler, ancak kimi mucizelerin sıhhati ve algılanması gerektiği şekil noktasında doğal olarak farklı birtakım tavırlar geliştirmişlerdir. Yaşadıkları çağın etkisini hisseden bu zevâtın karşı karşıya kaldıkları duruma verdikleri tepki elbette birbirinin aynı olmamıştır. İslâm’ın daha güçlü bir şekilde anlatılması derdinde birleşen bu şahsiyetler, kurtuluş
Önünde uzun bir yol var seni bekleyen. İşte hemen önünde… Ne diye duruyorsun, nedir seni engelleyen? Şimdi yola çıkıyoruz, hazırla çantanı. Bu yolun sonunda ulaşacağın mükafat her şeye değer. Topla sana lazım olanları. Al kılıcını ve kalkanını. Giy zırhını. Neden şaşırıyorsun ki? Tatile çıkmıyoruz. Gezmeye de gitmiyoruz. Allah’ın rızasını kazanmak maksadımız. Şeytanın tuzaklarını bir bir atlatmak yöntemimiz. Bir de nefsin var şeytan ile iş birliği yapan. Onu eğitmek hiç de kolay değil. Bu yola çıkmaya hazır
Tükendi
Namaz, Rabbimizin huzurunda ilk muhasebe konumuzdur. Dinimizin en bariz dindarlık kazandıran amellerinden biridir. Geceden gündüze bütün hayatımızı kuşatır namaz. O giderse din gitmiş olur. Yaşadığımız asrın en yoğun baskıları arasında namazlı Münlüman olmanın sınavını veriyoruz. Her şeye rağmen önce namaz, rahmet için namaz mücadelemiz ve bu mücadelemizin bir muhasebesi...
“Kimimiz kerpiç keser, kimimiz orada burada amelelik yapar, kimimiz de biçare giderdik. Parası olmayanın ise yüzüne bakmazlardı.” diyen rahmetli Tahsin İzgi, İsveç’e göçen ilk beş kişiden biriydi. Neredeyse doğru dürüst tahsilleri olmayan İzgi ve arkadaşları dilini, dinini, kültürünü bilmedikleri İsveç’te bir ömür tükettiler. Güya memleketteki borçlarını kapatacak, başlarını sokacak bir ev alacak kadar para biriktirip bir an evvel döneceklerdi. Ne yazık ki yıllarca memleket hasretiyle yanıp tutuştukları İsv
İslâm dininin vazgeçilmez saydığı beş zaruri hususu (dini-nefsi-aklı-nesli-malı) koruyup tabii bir şekilde gelişmelerini sağlamak gayesiyle koyduğu yasaklarda, verdiği emirlerde ve yaptığı tavsiyelerde, muhakkak hikmet, maksat, maslahat ve menfaatler, başka ifade ile sebep, illet ve yararlar mevcuttur. Bu eserde işte bu başlıklar detaylıca ele alınmış, böylece bir yandan İslâm’la diğer inanç sistemleri arasındaki farklar ortaya konulup İslâm’ın özellik ve güzelliklerinin daha iyi anlaşılması temin edilmiş,
Zamanın Kıymeti (Pratik Baskı) Sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biri olmasına rağmen, en kolay harcadığımız nimet hiç şüphesiz ki zamandır. Bu eser, kum saati misali her gün eksilmeye yüz tutan hayatımızı en iyi şekilde verimli kılmanın yolunu aydınlatan bir meşale gibidir. Bunu yaparken de hayatlarını en güzel şekilde değerlendirmiş ve bizlere yüklü bir miras bırakmış İslam âlimlerinin hayatlarından ve sözlerinden bir demet sunmaktadır. Mazimizdeki güzellikleri ortaya koyan bu çalışma, vakitlerin
Çocukluğumuzda, Allah hakkında bize öğretilen en temel bilgi şu idi: “Allah ne yerde ne göktedir; O, mü’minin kalbindedir”. Altmış beş yıldan beri devam eden din eğitim ve öğretimim neticesinde ulaştığım ilmî ve itikadî sonuçla da paralellik arz eden bu söylemden hareketle “İçimizdeki Allah” adını verdiğimiz elinizdeki kitapta; Allah Teâla ile insan ilişkilerini bu bakış açısıyla sunmaya çalıştık. Ülûhiyet / Tanrı fikri, insanın ruhunda var olan aslî bir değer, fıtrî bir gerçekliktir. Öyle ki insan; tüm ins
Türkiye’de din eğitiminin diğer tüm alanlarında olduğu gibi ilahiyat eğitimi alanında da geleneksel olanla modern olan arasındaki gelgitler büyük ölçüde etkili olmuştur/olmaktadır. Medrese-mektep arasında oluşan gerilimlerin, dinî eğitim-laik eğitim etrafında yaşanan uzun soluklu tartışmaların değişik tonlarla ve farklı kavramlarla, söz gelimi selefi-modernist gibi tabirler üzerinden yüksek din öğretiminde de varlığını devam ettirmesi şaşırtıcı değildir. Yüzyılların birikimiyle şe-killenen medrese eksenli İ
Eğitimin işlevi geliştirmektir ve gelişim, içinde bulunulan durumun ötesini hedeflemekle mümkündür. Bütün mesele, okul gibi nispeten steril bir ortamda idealize edilenlerin gerçek hayatta ne kadar işlevsel olduğu ve pekiştirildiği ile ilgilidir. Her dönemde okulun idealize ettiği ile gerçek hayat arasında ciddi farklar bulunmakla birlikte modern toplumda medya ve bilişim alanındaki gelişmeler eğitimde çevre kavramına yüklenen anlamı kökünden sarsmış görünmektedir. Bu çalışmada okula nispetle medyanın değer
Hadis, İslam tarihi boyunca ulemanın en temel gündem maddelerinden birisi olmuş, bünyesindeki birtakım problemler nedeniyle de oldukça fazla tartışılmıştır. Hadise dair tartışmalar bugün de devam etmektedir. Lakin dün ve bugünün tartışma biçimleri arasında önemli bir farklılık söz konusudur. Zira klasik dönemde hadis tartışmaları kendi içinde tutarlı, belli bir sistematik zemin üzerinden yürütülmüşken bugün bu tartışmalar maalesef metodolojik bir zeminden yoksun bir şekilde sürdürülmektedir. Bu çalışma, hab
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 340-360 / Aktif Sayfa : 18