Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 64-80 / Aktif Sayfa : 5
Maraş’ta asırlardan beri Ermenilerle Türkler komşu olarak yaşıyorlardı. Ermeniler, Ermeniceyi bilmediklerinden Türkçe konuşuyorlardı. Bu nedenle Maraş’ta Türklerle Ermenileri ayırmak mümkün değildi. Çünkü Ermeniler Türklere, Türklerde Ermenilere vekâlet verebiliyorlardı. Osmanlı’nın zayıflamasıyla ve dış güçlerinde desteklemesi özellikle bu dönemde yönetimin başarısız olması, diğer yerlerde olduğu gibi Maraş’ta da Ermenilerin isyan etmesine sebep oldu. Bu eserde Maraş’ta Ermenilerin 1842–1920 tarihleri aras
Tükendi
Fransız asker ve tarihçi Ludovic de Contenson, Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğu vilayetlerine odaklanmış; Ermeni, Kürt ve Arap sorunlarına ilişkin tespitlerde bulunmuş ve görüşlerini de istatistiki verilerle desteklemiştir. Elinizdeki eser, İmparatorluğun doğusunda merkezi devletle etnik ve dini topluluklar arasındaki gerilime ayna tutmuş ve bunu yaparken de Avrupa büyük devletlerinin rolünü ihmal etmemiştir. Anadolu’da Islahât kitabının yayınlandığı tarih olan 1913, Osmanlı İmparatorluğu için bir yol ayrımıd
Tükendi
Bedenin Tarihi serisinin ikinci cildi duyumculuk perspektifindeki dönemde başlıyor; beden duyum alanına giriyor, “dokunaklı öznellikten, cinsel istekten, duyarlılıktan yana” konumlanıyor. 19. yüzyılla beraber yenilenen gelenekleri, meydana gelen devrimleri, duyarlılığın güçlenmesini inceliyor. Serinin ikinci kitabında her biri alanında uzman tarihçiler Fransız Devriminden Büyük Savaşa uzanan zaman dilimini mercek altına yatırıyor. Beden üzerinde kesişen bakışları, bedenin acılarını, sıkıntılarını ve sefalet
Bedenin Tarihi serisinin ikinci cildi duyumculuk perspektifindeki dönemde başlıyor; beden duyum alanına giriyor, “dokunaklı öznellikten, cinsel istekten, duyarlılıktan yana” konumlanıyor. 19. yüzyılla beraber yenilenen gelenekleri, meydana gelen devrimleri, duyarlılığın güçlenmesini inceliyor. Serinin ikinci kitabında her biri alanında uzman tarihçiler Fransız Devriminden Büyük Savaşa uzanan zaman dilimini mercek altına yatırıyor. Beden üzerinde kesişen bakışları, bedenin acılarını, sıkıntılarını ve sefalet
Nasihat'ül-Mülûk’ta  Insanin yaradilis amacini esas alarak siyaset düsüncesini ortaya koyan Gazâlî, varliga hizmeti görevlerin en aslisi ve en asili kabul ediyor. Dünya mülkünde bir süre konaklayacak insanogluna ve bu mülkte sinirli bir zamanda egemen olacak devlet idarecisine ölümü hatirlatarak mülkün yönetimine iliskin hem teorik hem de hikmetler dünyasi ile harmanlanmis tavsiyeler dile getiriyor. Mülkü aydinlatacak, varliga sükûn ve huzur verecek, insani serefli bir varlik olarak yasatacak ilkeleri dile
Tükendi
Tarihin en büyük komutanlarının yaşam öyküleri, muharebe tecrübeleri, uyguladıkları taktikler ve stratejiler… Dünya tarihinin en büyük komutanlarını tüm yönleriyle inceleyen OSPREY Büyük Komutanlar Serisi, Georgiy Jukov ile devam ediyor… Jukov (1896-1974), II. Dünya Savaşı döneminde Kızıl Ordu içerisinde etkin ve dominant bir karakterdi. Stavka’da üst düzey Genelkurmay yetkilisi olarak hizmet veren Jukov, bir kritik sahadan/sektörden diğerine geçerek gerektiğinde danışman, koordinatör ve fiili cephe komutan
Tükendi
Şarki Türkistan Tarihi, Doğu Türkistan’ın millî bağımsızlık savaşının liderlerinden Mehmet Emin Buğra tarafından 1940’ta yazılmıştır. Eserde kısa bir genel dünya tarihi, Türk tarihin başlangıcı fasıllarından sonra Doğu Türkistan tarihi başlangıcından 1940 yılına kadar anlatılmaktadır. Doğu Türkistan’da yaşayan hiç kimsenin kendi tarihini millî bir bakış açısıyla ya da en azından objektif kriterlere bağlı bir kaynaktan öğrenme imkânı yoktu. Kabil’de, Çinlilerin ideolojik bakışıyla yazılanlardan başka kaynakl
Tükendi
Bu çalışma, 1938-1950 yılları arasındaki Türkiye’de iktidarda olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve “Millî Şef Dönemi” olarak adlandırılan bu dönemdeki siyasî ve sosyal olayları, CHP’nin yapısı, işlevi, faaliyetleri, TBMM’nin durumunu, dönemin ideolojisini, ekonomik ve sosyal göstergeleri çok partili hayata geçiş çabalarını ele alınmaktadır. Bu eserle ve daha yazarın daha önce yayınlanan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası adlı kitaplarıyla aslında bulunduğunuz gündeki politikalar
Tükendi
Santa Maria Draperis’le, okur tek bir yapının başlığı altında, aslında Beyoğlu’nun geçmişine ve çok yönlülüğüne doğru bir yolculuk yapıyor. İtalya, Fransa, İspanya, Avusturya-Macaristan, Çekoslovakya, İngiltere, Bizans, Kıbrıs, Yunanistan, Litvanya, Slovenya, Hollanda, İsviçre, Vatikan ve Osmanlı birçok yönüyle Beyoğlu’nda sahne alıyor hem tarihleri hem de dilleriyle, tek bir yapı içerisinde birbirlerine kaynaşıyor, çok geniş bir coğrafyayı bu yapıda temsil ediyor. Dinler, mezhepler, tarikatlar, İmparatorla
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda, bağımsızlık mücadelesinin bir parçası olarak, tıpkı yeni ortaya çıkan diğer ulus-devletler gibi kendi kendine yetmenin ve çağdaşlaşmanın yollarını aradı. Bunun en önemli ayaklarından birini de hiç kuşkusuz iktisadi kalkınma oluşturuyordu. Aslıhan Aykaç, Devletin İşçisi Olmak-Nazilli Basma Fabrikası’nda İşçi Sınıfı Dinamikleri’nde, kalkınma çabalarını içeren dönemi tüm dünyadaki gelişmelerle paralel biçimde inceliyor. Özellikle işçi sınıfı oluş
Tükendi
Osmanlı sosyalist hareketinin farklı bileşenlerinin teorik öncülleri ve benimsedikleri siyasal stratejiyi oluşturan temel ilkeler durağan olmaktan ziyade sürekli olarak değişen ve evrilen bir biçime sahiptir. Bu bileşenler hem kendi fikrî ve örgütsel pratikleri hem Osmanlı sosyalizminin diğer bileşenleriyle olan etkileşimleri hem de uluslararası sosyalist ve işçi hareketindeki fikrî arayış ve stratejik yönelimlerden beslenmişler ve kendi yapılarını buna uygun biçimde dönüştürmüş
Tükendi
“Tarih yapanlar tarih olmadıkça, anılar yayınlanamaz...” demişti. Ancak büyük bir titizlikle günlük tutmuş ve tarihe ışık olmuştu. Yorumsuz, tartışmasız, soğukkanlı ve net ifadelerle devlet adamı ciddiyetini yaşamı boyunca yansıtmıştı. Tarihin en devingen dönemlerinin birinde yaşamış, birbirinden cesur, analitik zekâyla hızlı karar verip, sonuç almaya dönük pratik hamlelerle art arda önemli adımlar atabilen güçlü karakterlerden biriydi. Fevzi Çakmak hakkında bugüne kadar çok şey yazılmış, çok kitapta bilgil
Çağımızın en büyük çevre felaketlerinden birini, Çernobil Nükleer Santrali’ndeki patlamayı konu edinen bir kitap bu. Kuşkusuz ki ele alınması zor bir konu. Ama hatalarımızdan ders çıkarmak için onları öğrenmek de, anımsamak da zorunlu… Nükleer fizikçi Deniz Mert İçöz’ün yazdığı bu öykü, böylesi felaketlerin bir daha yaşanmaması için bir bilinç uyandırmayı amaçlıyor. Döndü İçöz’ün özgün fotoğraflarla birleşen üç boyutlu maketleri, her şeye rağmen umudun hep var olduğunu fısıldıyor.
“Osmanlı devleti; ancak kuruluşundan yüz elli yıl sonra İstanbul'un fethi ile kendini pekiştirdi. Ve bu tarihten de bir yüzyıldan daha fazla bir zaman (Kıbrıs'ın alınmasına kadar) gücü gittikçe arttı, yüceldi. Osmanlı Devleti büyüklüğünün en yüksek derecesine erişince, yüz elli yıl konumunu korumaya gücü yetti. Ve bundan sonra da XVIII. Yüzyılın ortalarına, yâni Küçük Kaynarca Antlaşmasına kadar hızla bir çözülmeye ve gerilemeye doğru yol almaya başlamıştır.” Hammer; aslen Avusturyalıdır. Latince ve
Havacılar -İplikleri, çizgi çizgi, aydan günden- Gökkubbeyi kartallarım, örmüş ünden… Geçmekteyken bu takım altından biz, Onlar geçecek -kanat kanat- üstünden! Arif Nihat Asya (Kova Burcu, 1967)
Tükendi
Alp Er Tunga/Efrasiyap, Türklerin “dünyayı yönetme ülküsü”nün bayrağı ve simgesidir. O, Türklüğün Turan hayalinin başlangıç noktası ve temel felsefesidir. Tarih boyunca Turan hayali ile yaşayanların ilk ve gerçek hakanıdır. Bu Turan hakanı ile ilgili bilgiler; destanlarda, efsanelerde ve eski yazılı kaynaklarda yer almış, çok az bir kısmı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Alp Er Tunga; Türk tarihini başarı, şan ve şeref ile süsleyen Oğuz Kağan, Bilge Kağan, Sultan Alparslan, Fatih Sultan Mehmet ve Gazi Mustafa
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 64-80 / Aktif Sayfa : 5