Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47
Birinci Dünya Savaşının 100. yılına girdiğimiz şu günlerde mutlaka okunması gereken bir başvuru eseri: İmparatorluğun Sonu 1914. Birinci Dünya Savaşı süresince Osmanlı ordusunda görev alan Liman vonSanders Paşanın emir subayı Carl Mühlman, Alman Devlet Arşivi (Reichsarchiv), Deniz Kuvvetleri Arşivi (Marine-Archiv) ve Dışişleri Siyasi Arşivindeki (PolitischesArchivdesAusvärtigesAmtes) belgeleri ve tanık olduğu olayları birleştirerek Osmanlı İmparatorluğunun savaşa giriş sürecini, savaş süresince imparator
Avrupa'nın tarımdan matematiğe, astronomiye, her şeyden önce felsefeye ve hatta dine kadar birçok alanda borçlu olduğu İspanyol-Müslüman medeniyetinin parlaklığı ve derinliği karşısında büyülenmemek elde değil. Türkiye'de Fatih Sultan Mehmed ve Kanuni Sultan Süleyman üzerine yazdığı kitaplarla bilinen Fransız gazeteci, tarihçi ve yazar André Clot Müslüman İspanya ismini verdiği bu çalışmasında, İspanya'daki Müslüman hâkimiyetini ve bu hâkimiyetin bölgeyi dönüştürme gücünü mimarî, sanatsal, siyasi ve kültüre
7. yüzyıldaki İslâm Fetihleri, pek çok dinden insanı İslâm Devleti'nin vatandaşı haline getirdi. İslâm Devleti aynı zamanda dönemin hemen hemen tüm Doğu Hristiyan cemaatlerini de kontrolü altına almıştı: Miafizitler, Nestûrîler, Melkitler, Mârûnîler... Peki ama bu Hristiyanlar kimlerdi? Hristiyanlarla ve öteki din mensuplarıyla karşılaşıp onlar üzerinde egemenlik kuran Müslümanlar kimlerdi? Hristiyan kaynaklarında "çöldeki kum taneleri"ne benzetilen Arap askerleri gerçekten acımasız işgal orduları mıydı? Yo
Doğu Anadolu'daki Zaza halkı ile ilgilidir. Bu halk Doğu Anadolu'nun yerli sakinleridir. Dünya çapında toplam 1.500.000 Zaza bulunabileceği tahmin edilmektedir. Bazı kaynaklara göre, çivi yazılı kil tabletlerinde (M.Ö. 3100'den Sümerce) Zaza halkının Van Gölü çevresinde ikamet ettiği tasvir edilmiştir. I. Darius dönemine (M.Ö 515) tarihlenen eski Farsça Behistun Yazıtı Zaza halkının Van Gölü'nün kuzeybatısında bir bölgede yaşadığı belirtiliyor. Belirgin bir şekilde, Zerdüşt müritlerinin kutsal yazıtlarından
İstanbul benzersiz bir kent. Bin beş yüz yılı aşkın süre iki büyük imparatorluğa başkentlik yapmış. Orta Çağ'ın en etkileyici savunma sistemlerinden olan surları önce Bizans'ın, ardından Osmanlı'nın başkentini korumuş. İstanbul surları dünyanın en büyük tarih ve kültür miraslarından da biri; aynı zamanda İstanbulluların yaşamlarıyla bütünleşmiş, şehri biçimlendirmiş, gündelik yaşamın binlerce yıllık izlerini taşıyan tanıkları. İstanbul'un Surları ve Kapıları'nda Murat Belge surları bir kültür rotası olara
Tükendi
Ian Kershaw'ın "Harika!" olarak nitelendirdiği bu kitap, savaş sırasında iki tiran arasındaki dramatik ilişkileri ve şok edici benzerlikleri gözler önüne seriyor. Laurence Rees'in otuz yıllık emeğinin doruk noktası olan Hitler ve Stalin dünya tarihinin en dehşetengiz savaşı olan İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya ile Sovyetler Birliği arasındaki mücadeleyi ve iki tiranı inceliyor. Rees, amansız rakipler olmalarına rağmen Hitler ve Stalin'in esasen aynı madalyonun iki farklı yüzü olduğunu gösteriyor. Hi
Tükendi
Mehmed Akif bir edebiyat adamı olduğu kadar aynı zamanda bir dava, bir inanç ve düşüncenin adamı olup bu düşünce ve dava uğruna hayatının önemli bir kısmını imparatorluk coğrafyasının çeşitli bölgelerinde kimi zaman bir aksiyon adamı kimi zaman da bir fikir işçisi ve kanaat önderi olarak geçirmiştir. Özellikle Milli Mücadele yıllarında vatanın kurtuluşu için verdiği emek ve ortaya koyduğu çaba her türlü takdirin üzerindedir; Anadolu'nun dört bir yanını dolaşmış, istiklal ve hürriyet davamız için büyük gayre
Fransız Devrimi'nde öne çıkan temel kavramları, devrimde yer alan aktörleri ve onların devrim sürecindeki siyasi fikirlerini bütün yönleriyle ele alan bu eser devrime yön veren kişilerin yazılarını ve söylevlerini de içermesi bakımından Fransız Devrimi üzerine eşsiz bir kaynak olma özelliği kazanıyor. Kitap, devrim sürecinde ortaya çıkan fikirleri, yapıları ve eylemleri sınıf mücadelelerinin etkisini göz ardı etmeden siyasi iktidar mücadelesi bağlamında ele alıyor. Siyasal düşünceler tarihi disiplininin ü
Tükendi
Birinci BölümBir İmparatorluğun Yağmasıİkinci BölümSavaşın Sona Ermesi, İşgallerin BaşlamasıÜçüncü Bölümİşgale Karşı Çözüm ArayışlarıDördüncü BölümAnadolu’ya Geçiş Kararı Ve HazırlıklarıBeşinci BölümMustafa Kemal Paşa’nın Görevle Anadolu’ya GönderilmesiAltıncı BölümMustafa Kemal’in Samsun’a Varışı, Amasya GenelgesiYedinci BölümErzurum KongresiSekizinci BölümSivas Kongresi
Tükendi
Arap elifbâsı, tarih boyunca İslâm’ı kabul eden toplulukların ve devletlerin ortak kullandıkları bir yazı olmuştur. Bunun temel sebebi, İslâm’ın temel iki kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm ile hadis-i şeriflerin Arapça olmasıdır. Bundan dolayı, İslâm dinine giren Türk toplulukları ve bunların kurdukları devletlerde kullanılan Türkçe, Farsça gibi diller de Arap elifbâsı ile yazılmıştır. Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve birçok devlet gibi, Osmanlılar da bunu uygulamışlardır. Bütün diller canlı, yani değişke
Kaleye Sığan Tarih: Güç ve Çatışmanın Hüküm Sürdüğü Bir Dünya…1500 yılı. Yaz mevsimi. Sultan 2. Bayezid, Saray Başcerrahı İbrahim Efendi, Sipahi Beyi Çavdaroğlu Şahin Bey, Balıkçı Manolis, Papaz Nektarios, bahtsız Aleksia, Kemal Reis ile daha sonra “Piri Reis” adıyla anılacak yeğeni Muhittin Reis ve Yeniçeri Hasan. Sırplar, Rumlar, Venedikliler, Türkler. Hepsinin yolları aynı yerde kesişiyor. Mora yarımadasının güneybatı kesiminde yer alan Moton Kalesi’nde.Sipahilerin 17. yüzyıldaki hikâyesini sürükleyici b
Bu kitapta Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki iki savaşı anlattım.Azerbaycan-Ermenistan arasında (1991-1994) Birinci Karabağ ve 27 Eylül-9 Kasım 2020 İkinci Karabağ savaşını açık kaynaklardan özetledim.Her savaş, küçük veya büyük, hangi çapta olursa olsun gelecek savaşların şekillenmesinde etkilidir, büyük savaşların kısmen provasıdır. Askerler her savaşta alınan dersleri bilmeyi önemser ve kullanır. İHA/SİHA’ların, hava savunması yetersiz olan kara unsurlarını nasıl yok ettiğini bu savaşta gördük. Savunma
Tükendi
“Hayal gücü, aşikâr bir oyunla bilinçaltına nüfuz eder. Tam da bu yüzden insanları fırça veya enstrüman almaları ve kendilerini ifade etmeleri için yüreklendiren sanat veya müzik terapisi çok etkilidir.”-Phil 'Philosofree' CheneyAteşe Yön Vermek kitabında danışanların, duyusal ve sanatsal ifade biçimleri aracılığıyla terapide ve günlük hayatta şaşırtıcı yeni olasılıklara nasıl ulaşabilecekleri gözler önüne seriliyor.Çocuk psikoterapisti ve dışavurumcu sanat terapisti Ellen Levine, psikanaliz literatüründen
Mucizelerin Adı Asil Kanlı TürklerGeçmiş tarihlerde yaşanmış, tarihe damga vurup iz bırakan bazen kazanması bazen de kurtulması hayal ve imkansız olan mucizevi zamanlar olmuştur. İşte böylesi durumlar karşısında başarmanın tek yolu ideali uğruna ölümü göze almaktan geçer.Türk analarının ellerinin güzel kokusunu alıp ciğer ve yürekleri dolup taşan korkusuz evlatlar, dünyada az sayıda olağanüstü durumlarla karşılaştıklarında mayalarında, ruhlarında, karakterlerinde yüksek merhamet, kahramanlık, hayattan bezip
Tükendi
Demir yolunun önemiyle ilgili olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Demir yolları bir memleketin toptan, tüfekten daha mühim bir emniyet silahıdır.” demiş ve kendi döneminde ülkeyi baştanbaşa demir ağlarla örmeyi amaç edinmiştir. O, bu sözünü Orta Anadolu’da yaygınlaşan demir yolu hattı, Malatya’ya geldiği zaman söylemiştir. Demir yolları, Milli Mücadele döneminde, düşmana karşı verilen mücadelenin önemli bir aracı olmuştur. Demir yolu meselesi anlaşılmadan Milli Mücadele döneminde yaşananlar tam manasıyla an
Tükendi
‘Arka bahçemizdeki’ coğrafyada paramparça edilmiş, yakın bir zamanda katliamlara uğramış, ülkeleri darmadağın olmuş, vekâlet savaşlarına kurban edilmiş vaktiyle bu coğrafyada yaşanan büyük göçleri yüzyıl sonra tekrar yaşamaya mahkûm ve mağdur edilmiş halklar kimlerdir?Bizimle aynı dili konuşan akraba, dindaş hatta soydaş olan bu halkları Arapları, Türkmenleri, Kürtleri nasıl bir gelecek bekliyor?Ya bugün, Irak ve Suriye’nin belli bölgelerinde azınlık olarak yaşayan ama vaktiyle Osmanlı’da Millet-i Sâdıka
Tükendi
The Saljūqnāma, very probably penned between 1177 and 1186 by Zahīr al-Dīn Nīshāpūri, is one of the main sources of the political, social an cultural events in the history of the The Great Saljūq and the Saljūq o Iraq. Dedicated to Abū Ṭālīb Ṭughril b. Arslan the last Iraqi Saljuq ruler (1177-1194), the work is the first known Saljūqnāma and a main referece for the historians studying the Saljūq history, which makes the work extremely outstanding and notable. Depending on the work of A.H. Moton, who first f
Tükendi
Milliyetçiliğin doğuşundan itibaren din ile yoğun bir etkileşimi bulunmaktadır. Bazı toplumlarda dinin milliyetçilik üzerindeki etkisi olumsuz yönde olmuşken, bazı toplumlar da ise din ve milliyetçilik birbirlerini beslemişlerdir. Çalışmanın konusu milliyetçiliğin doğuşundan günümüze kadar geldiği süreçte din ile olan etkileşimini Kürtler açısından incelemektir. Ernest Gellner'in de vurguladığı gibi ulusal kimliğin oluşmasında bazı ülkelerde olumsuz rol oynamasına karşın - örneğin Kürtlerde - İslamiyet gene
Tükendi
"İslâm Algısı", Şark-Garp ayrımında önemli köşe taşlarından birisidir. Bu algı, içeriden ve dışarıdan bakışa göre değişen bir algıdır. Bir Müslüman'ın İslâm Dinine bakışıyla,bir başka din mensubunun İslâm'a bakışı arasında fark hep vardır ve var olmaya da devam etmektedir. Bu durum; Hıristiyanlık için de Yahudilik için de diğer dinler için de geçerlidir. Garp-Şark/Batı-Doğu ayrışması ve Garp'ın Şark'a bakışında değişimin yaşanması; Türklerin İslâm'ı toptan sayılacak bir çoğunlukla kabul edip İslâm'ın bayrak
Tükendi
İslamiyet sonrası Türk tasavvufî hayatının bir devamı niteliğinde olan Osmanlı sufîliği hakkında çalışmalarıyla tanınan Haşim Şahin, Dervişler, Fakihler, Gaziler adlı kitabında Türklerin İslam dinini kabul ettikleri dönemden itibaren, sufîlerin Türk devletleri içerisindeki faaliyetlerine, Türk hâkimiyet sahasında oluşan sufî ekollere, Türk sufîliğini etki altında bırakan önemli mutasavvıflara, Selçuklu, Anadolu Selçuk­lu ve beylikler döneminde merkezî iktidar ile sufî çevre ilişkilerine değiniyor. Os­manlı
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47